..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öðreniyoruz ki tarihten hiçbir þey öðrenmiyoruz. -Hegel
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




9 Temmuz 2002
Dansöz Kývýrmalarý-11.sh.  
11.SAYFA

Bahattin YILDIZ


Ber, kulaklarýnda uðuldayan sesleri duyuyor ama bir türlü gözlerini açamýyor, arada uyuyor ve yarým uyanýklýk yaþýyordu. En son gözlerini zorlamayla açtý.


:AGEF:
21


     Ber, son aylarda tüm uðraþýný mesleðine ve partideki görevine veriyordu.
Legal-XYZ Partisinin Ad kenti ilçe teþkilatý kongresinde kendi adýnýn da içinde bulunduðu liste büyük çoðunlukla delegeler tarafýndan kabul görmüþ ve on bir kiþilik yönetim kurulu üyelerinden biri olmuþtu. Oluþan yönetim kurulu ilk toplantýsýnda il sekreteri yani ikinci baþkan seçilmiþti.
Azda olsa kalan eski müþterileri dýþýnda, parti baðlantýsý nedeniyle oluþan yeni çevresine ait insanlarýn büroya gelip gitmesinden dolayý baþýný pek kaldýramýyordu... Bu onun da hoþuna gidiyordu. Belki de bu durum dikkatinin daðýlmasýný saðlýyor ve kendisiyle daha az beraber olabiliyordu.
     Ber, yargý binasýndaki duruþmalarýný bitirip ofisine vardýðýnda, öðle üzeriydi.
     Ofiste Tar ile biri yaþlý iki erkek ve bir kadýnýn kendisini beklemekte olduðunu gördü. Selamlaþtýktan sonra kendilerine biraz daha beklemelerini rica ederek lavaboya gitti. Rahatlamak için elini, yüzünü yýkadý ve kuruladý.
Salona geri döndüðünde yaþlý adamýn sessizce aðladýðýný fark etti. Nedenini sordu. O, ülkenin resmi dilini çat pat konuþabiliyordu. Ber’in de onun dilini tam olarak konuþabildiði söylenemezdi.
Bunu bilen Tar devreye girdi... Genç adamý iþaret ederek, "Bu arkadaþ, Mar kentinden geliyor..." dedi. "Mar kentinde bulunan samimi bir arkadaþým, sorununda yardýmcý olmam için bana gönderdi... Ben de, senin bu konuda yardýmcý olabileceðini düþünmüþtüm. Olanlarý kendisi anlatsa daha iyi olur," diyerek sözü iþaret ettiði genç adama býraktý.
Genç adam, sýkýlgan tavýrlar gösteriyordu. Ýki elinin avuçlarýný yüzünü yýkýyormuþçasýna alnýnýn üzerinden çenesine kadar indirdi. Yüzü daha fazla allaþmýþtý. Yaþlý erkek ve kadýný iþaret ederek, "Bunlar abim ve yengem!" dedi. "Bir yýl öncesine kadar Mar kentinde ayný evde birlikte kalýyorduk. Daha sonra yönetimin bazý baskýlarýna benim kadar dayanýklý çýkamadýlar. Buraya göç etmek zorunda kaldýlar. iki gün önce bunlarýn bir olayý nedeniyle Ad Kentine gelmek zorunda kaldým. Yol yordam bilmemeleri, dil problemleri, yaþlýlýk, cahillik nedeniyle baþlarýndaki sýkýntýyý hala atamadýlar."
Ber, sabýrsýz bekleyiþlerdeydi. "Peki problem nedir?" diye sordu. "Konuya gelseniz..."
Genç adam öksürdü, mahcup, heyecanlý ve sinirli bir üslup sunuyordu. "Bu abim ve yengemden olma On üç yaþýndaki yeðenim; komþu çocuklarý olan otuz dört yaþýndaki biri tarafýndan kandýrýlarak geçen ay kaçýrýlmýþtý. Abimin tuttuðu avukatýn gerekli baþvuruyu yapmasý üzerine kýzla, kaçýran adam Kent güvenliði tarafýndan yakalanýp yargýya sevk edilmiþti. Devlet avukatý, adamý tutuklattýracaðýna serbest býraktý. Yeðenim babasýna bina içinde teslim edildi. Bunlar çete mi oluyorlar nedir, kalabalýk gelmiþler. Binadan çýkýþta yeðenimi tekrar kaçýrmýþlar. Yeniden ayný avukat aracýlýðýyla þikayet edilmiþ. Bunun sonucunda iki gün önce Ad kentinin bir ilçesinde randevu evine yeðenim satýlacakken ele geçirmiþler ve bugün güvenlik, yeniden yargýya çýkaracak."
     Ber, "Vay be!" dedi, kendi kendine. Taþ çatlasa en fazla bir ay ceza alacaðý ilgili yasa maddesinde yazýlý ‘sözle sarkýntýlýk’ suçundan iki aydýr tutuklu müþterisini anýmsadý... On üç yaþýnda kýzý kaçýrmanýn cezasý en az on yýl iken devlet avukatýnýn tutuklama istemiyle nöbetçi sorgulama yargýcýna göndermeden derhal salýverilmesi olayýný karþýlaþtýrdý... Çok garip, kaçýran kiþi bayaðý etkin olmalý galiba, diye düþündü.
     Ber, masa üzerindeki Sodgom Ceza Yasasý kitabýna bakýþlarýný sabit-leyerek sordu, "Ona bir zarar vermiþler mi?... Kýzlýðýný almýþlar mý?..."
     "Evet!... Maalesef." Genç adamýn sesi aðlamaklý bir hal almýþtý. "Bizim avukatýn dediðine göre kýzlýk zarýnýn yýrtýldýðýna dair doktor raporu önceki dosyasýnda bile varmýþ."
     Üzücü anlatýlar ruhsal kiþiliðini olumsuz etkilerdi. Bu yüzden kötü haberlerden uzak kalmaya özel gayret gösterirdi. Ama seçtiði meslek iyi haber azýnlýklý alandaydý.
Ýlgilenen avukatlarý olduðuna göre kendisinden istenen neydi?... Ortama uyan hüzün dolu bir sesle sordu. "Avukatýnýz zaten var. Benim bu konuda yapabileceðim ne olabilir?... Benden nasýl bir yardýmda bulunma-mý istiyorsunuz?..."
     Genç adam, kendisini nispeten toparlamýþtý.
"Bu kaçýran adamýn ve grubunun dayandýðý, güvendiði Maf isimli, yer altý iþleriyle uðraþan biri varmýþ..." dedikten sonra oluþacak tepkiyi gözlemleme amacýyla gözlerini, Ber'in gözlerine dikerek devam etti. "Maf isimli adam devreye girmiþ, yeðenimi kaçýranýn tutuklanmasýna engel olmuþ... Onla geçmiþte iyi bir baðlantý kurduðunuzu öðrendik. Tar'da bu yönde beni bilgilendirmiþti..."
     Ber, geliþ amaçlarýný þimdi daha iyi anlýyordu. Tar'a içselinde serzeniþte bulundu. Maf'la arasýndaki baðlantýnýn koptuðunu bilmesine raðmen böyle bir teklifte bulunulmasý için onlara rehberlik etmesine bir anlam verememiþti. Ayrýca Maf’ýn bu tür utanç verici olaylarla uðraþma-dýðýný biliyordu. Maf’ýn fuhuþ özel sektörüyle ilgilendiði bilgisinin gerçek dýþý olduðunu söyledi. Hatta bu tür olaylarda devreye bile gireceðini sanmýyordu.
     Tar, "Senin Maf'la baðlantýya geçip, ricada bulunmayacaðýný kendilerine belirttim," dedi. Sanki Ber'in beyninin içinden geçenleri okuyordu. Yanlýþ anlaþýlmayý önlemeliydi. "Buna raðmen bir konuþalým, diyerek ýsrar ettiler."
Genç adama dönerek, "Maf’ýn, böyle þeylerle uðraþmadýðýný biliyorum," dedi. "Sizler yanlýþ bilgi almýþ olmalýsýnýz. Hem benim onla eskisi gibi aram sýcak deðil. Tar'da bunu size belirtmiþ..."
"Yine de onu aramanýz da bir mahzur yoksa..."dedi genç adam. Ýsteði yalvarmaya dönüþmüþtü. "Namus meselesi olmasaydý bu kadar ýsrarcý olmazdýk."
Bulunanlarýn hepsi en az genç adam kadar ýsrarcý olduklarýný bakýþlarýyla gösterdiler.
     Olay gerçekten iðrençti ve bu tür durumlarda pasif kalmak nedeniyle oluþacak vicdani sýkýntýyý kaldýrabilecek gücü de yoktu Ber’in. Maf’ý çaresiz arayacaktý ve Secret'e bu yönde direktif verdi.
Baðlanan telefonda Maf'la resmi aðýzdan karþýlýklý selamlaþmalarýn-dan sonra olayý ona kýsaca özetledi. Kýzý kaçýran þahsý tanýyorsa bu konuda gerekli uyarýyý yapmasý konusunda ricada bulundu.
     Maf'ýn tepkisi sert oldu. "Sýnýrý aþýyorsun avukat!..." dedi baðýrarak. "Her þeye burnunu sokma!... O, benim en iyi adamlarýmdan biridir. Ona göre..." Karþý tepkiyi beklemeden telefonu Ber’in yüzüne kapattý.
     Salondakiler Ber’in mosmor olan yüzünden konuþmanýn olumlu olmadýðý, hatta sert geçtiði anlamýný çýkarmýþlardý bile.
Genç adam, Ber'in yüzünde oluþan mor rengin sorumlusunun kendileri olduðu bilinciyle, "Ber bey!... Kusurumuza bakmayýn. Sizi zor durumda býrakmak istemezdik," ifadeleriyle özür diledi. "Sizi daha fazla rahatsýz etmeyelim. Vakit geliyor, biz de kendimize göre hazýrlýk yapacaðýz... Ýzninizle," dedikten sonra ayaða kalktý genç adam.
     Ber, baþýný kaldýrdý. Gözlerini genç adama dikti. Buz gibi bir sesle," Lütfen oturun!" dedi. "Ýþ baþa düþtü. Neye mal olursa olsun gereðini yapacaðýz."
     Ber, kýzýn babasýnýn tutmuþ olduðu sivil avukatýn ismini sordu. Avukatlarý AvMah'tý. Tanýdýðýydý. Secret'e telefon baðlantýsý yapmasýný rica etti. Giriþ selamlaþmalarý, havadan sudan konuþmalardan sonra olaydan söz etti Ber. Tekrarý engellemek için olayý, halihazýr yanýnda bulunanlardan ayrýntýlarýyla öðrendiðini belirtti. Ber, ‘üzerine düþebilecek ne varsa yapmaya hazýr olduðunu,’ bildirdi.
AvMah, "Yasal olarak gerekeni ben yaptým ve yapacaðým," dedi. Bu anlatým bir baþka avukata gereksinim olmadýðý anlamýný taþýyordu. "Ama yine adam serbest býrakýlýp, kýz babasýna teslim edildikten sonra tekrar kaçýrýlma olasýlýðý yüksek... Kargaþa çýkarýp kaçýrdýlar geçen defa..."
AvMah’ýn alaný dýþýnda kalan ve kendi üzerine düþen kýsmý artýk biliyordu. Bu kez; yargý binasýnda avukat olarak bulunmayacaktý."O kýsmý ben ve arkadaþlarým halledecek,"dedi. AvMah'ý rahatlatmak istiyordu. Avukat psikolojisinde mesleki sorumluluk yerine getirilse de sonuçsuz kalmasý rahatsýzlýk vericiydi. "Hiç merak etmeyin!... Biz de orada olacaðýz ve bu kez kýzý kaçýramayacaklar!"
     Bu sözler, o esnada odada bulunan üç kiþinin yüz renklerinin açýlmasýna yardýmcý olmuþtu. Ber, avukatla olan telefon görüþmesini bitirdikten sonra Tar’a yöneldi.
     Tar, Ber'in yorulmasýna fýrsat vermedi. Onun ne diyeceðini tahmin etti. "Buraya gelmeden önce partideki arkadaþlara durumu açtýk," dedi. "Arkadaþlar büyük çoðunlukla orada olacaklar. Maf'ýn devre dýþý kalmaya-caðýný da tahmin etmiþtik. Ama yanlýþ bir þey yapmayalým diyerek bir hukukçunun kalabalýða önderlik etmesi isteðimiz vardý. Bunu sana açma-yacaktým. Siz kendiliðinizden karar verdiniz. Teþekkür ediyorum."
     Ber, beklenen duruþu gerçekleþtirmenin verdiði gururla derinden soluk alýp verdi. "Fazla kalabalýk güvenliðin dikkatini çekebilir," dedi. Organizasyon kendisindeydi ve gereðini söylemeliydi. "Kanýmca yirmi beþ bilemedin otuz kiþi civarýnda olmasý yeterli."
     Tar, saatine baktý. Güvenlik Merkezi’nin, kýzý kaçýran adam ile kaçýrýlan kýzý yargý binasýna getirmesine çok az bir zaman kalmýþtý. "Bir saat sonra yargý binasýnýn önünde olacaðýz," dedi. "Orada buluþuruz."
Tar, diðerlerine de kalkmalarý için iþaret ederek Ber’le selamlaþýp ayrýldýlar.

Ber, Secret'e az önce telefonu çaldýranýn kim olduðunu sordu. Arayan HasHüsBab'dý. HasHüsBab en az iki günde bir arýyordu. Yine Tut-Býrakma Kursevinden firar eden Has'ý soracaktý. Kursevinden çýkýþ günü yaptýklarý telefon görüþmesinden sonra kendisinden haber alamayan anne ve babasý merak içindeydiler. Güvenlik Merkezi'de peþinde olmasýna raðmen hala onun izine rastlayamamýþlardý. Baþýna bir þey gelmesinden korkuluyordu. Anne babasý güvenlik tarafýndan yakalanmasýndan dahi memnunluk duyacaklardý. En azýndan Kursevin'de kaldýðý sürece baþýna bir þey gelse de bundan haberdar olabileceklerdi. Bilinmezlik onlarý rahatsýz ediyordu. Faili meçhul bir cinayete maruz kalma olasýlýðýný güçleniyordu kendilerinde.
Ber, telefon açacak ve ayný olumsuz yanýtý verecekti. Bir gün olumlu yanýt vererek onlarýn sevinç çýðlýklarýný duymayý çok isterdi. Secret'e aramasýný, kendisine baðlamadan hala yeni bir bilgi alamadýðýný belirtmesini rica etti. Sürekli kötü haberi seslendiren kendisi olmamalýydý.


                         ***


Saat; 16.00 civarý... Yer; Yargý binasýnýn önü... Güneþ kara bulutla-rýn arkasýnda gizlenerek varlýðýný hissettiriyordu. Hava nemli ve yüksek sýcaklýkta... Hava gergin... Az sayýda bireylerden oluþan çok sayýda gruplar tanýmadýklarý kiþi ve gruplarla karþýlýklý ters bakýþlarda...
Tar, Ber ve kaçýrýlan kýzýn amcasý ve babasý ile avukatý AvMah, yargý binasýnýn önünde bekleþiyorlardý.
Tar’ýn partiden getirtmiþ olduðu kalabalýk ufak gruplar halinde binanýn belirgin köþelerinde açýkta mevzilenmiþcesine etrafý gözetliyorlar ve kendi aralarýnda konuþuyorlardý.
     Tar, daha kalabalýk gelmelerini engelleyen Ber’e bakarak, "Galiba, onlar bizden kalabalýk gelmiþler!..." dedi.
     Ber, yirmi beþ-otuzdan fazla sayýda kiþi getirilmemesi yönündeki isteminden piþmanlýk duyduðunu belli etmemeye çalýþarak, "Canýný sýkma!..." dedi Tar’a. Kýzýn babasýna dönerek, "Ýçeri girelim. Sanýk devlet avukatýnýn odasýna alýnmýþ olabilir," dedikten sonra yargý binasý ana giriþ kapýsýna yöneldi. AvMah'ýn ve kýzýn babasýnýn kendisini takip ettiðinden emindi.
Ber, her ihtimale karþý yargý güvenliðinden olan tanýdýk bir görevliye "Durumun nazik olduðunu... Olaylar olabileceðini... Tetikte kalmalarý gerektiðini," uygun bir üslupla anlattý. Görevli "Akþam mesaisinde üç kiþi olduklarýný, ama, sorun çýkarsa merkeze haber verip destek isteyebileceklerini," belirtti.
Ber, sürekli üzerinde taþýdýðý açma-kapamalý býçaðýný gizlice açýp ceketinin iç üst cebine, kullanýma hazýr vaziyette koydu.
     Yargý binasýnýn içi mesai bitimi olmasý nedeniyle sessizdi. Ýkinci kata çýkýldý.
Bu akþamki nöbetçi devlet avukat’ýnýn ismini, makam odasýnýn kapýsýndaki görevliden sordu. Kýzý kaçýran kiþiyi geçen defa serbest býra-kan devlet avukatý, bugünde nöbetçiydi...
     Nöbetçi devlet avukatý KýzKaçSal’ýn oda kapýsýna yakýn solundaki bankta, tipinden ne olduðu konusunda net izlenim veren; kýzý kaçýran, tecavüz eden, tekrar kaçýran ve daha sonra satmaya çalýþýrken güvenlik görevlilerince yakalanan KýzSat ve onun yanýnda kaçýrýlan çelimsiz kýz ile iki güvenlik görevlisi vardý.
Suçlunun içeri alýnmasýyla çýkýþý bir oldu...
Daha sonra kýz ve babasý makam odasýna alýndý.
     Suçlu yine serbest býrakýlmýþtý...
Kýz yine babaya teslim edilmiþti.
Senaryo aynýydý...Bir filozofun söylediðinin aksine, ‘akan nehirde ikinci kez yýkanýlýyordu.’
     Ber, az önceki uyarýsýný kýzýn babasýna yineledi. "Kýzýnýzýn kolunu býrakmayýn!"
     Kýz ile onu kolundan sýkýca kavramýþ babasý, AvMah ve Ber olmak üzere hep birlikte merdivenlerden inmeye baþladýlar.
Ber, arada gözleriyle çevreyi tarýyordu.
Aniden baba ile kýz arasýnda da bir didiþme yaþandý. Baba, kýza bir kaç tokat attý.
Babasýnýn ellerinden kurtulan kýz kaçmaya baþladý.
Ber, tüm gücüyle koþarak kýzý yakalamayý, kolundan sýkýca kavramayý baþardý. "Sakin ol!... Tamam!..." diye tekrarlý baðýrmalarla kýzýn kendisine gelmesini saðlamaya çabalýyordu. "Babandan korkma!... O seni cezalandýrmayacak!... Biz varýz!..." diyordu nefes nefese.
Kýz, baþýný Ber'e doðru çevirerek sakin bir sesle, "Siz kimsiniz?.." diye sordu.
Ber, bu tepkiyi beklemiyordu. Uzun uzadýya kim olduklarýný anlata-cak zaman yoktu, yer uygun deðildi, zamaný yoktu. Ama bir þekilde güven vermeliydi. Çelimsiz olmasýna raðmen onu zaptetmekte zorlanýyordu. Kýsa, öz, anlaþýlýr ve ikna edici bir yanýt bulmalýydý.
Bu düþüncesini elinin, kýz tarafýndan diþlenmesi sonlandýrdý. Elinde duyduðu acý beynini aðrýtmýþtý. Gevþeyen elinden kurtulup bir ceylan gibi sekerek kaçan kýzýn peþinden yýldýrým hýzýyla atak yaptý.
Onu, bu kez omuzlarýndan yakaladý ve sýktý. Bu sýkýþta, diþlenen kolunun verdiði acýnýn da payý büyüktü. Onun yüzünü kendisine doðru çevirdi. Yere düþürmeyecek yoðunlukta bir tokat attý. Aðrýtmayan, ama yargý koridorunda yanký bulacak yükseklikte ses çýkartan bir tokattý. "Bizler, en azýndan seni kaçýranlardan daha iyiyiz, bize güven!" diye baðýrdý Ber. "Bize güven!..."
Kýz sakinleþmiþti. Gözlerinden dökülen yaþlar bunun iþaretleriydi.
     Ana kapýdan dýþarý çýktýklarýnda bir anda çevreyi inleten baðýrmalar duyuldu.
Ber, baþýna gelen ilk yumruk darbesiyle sendeledi. Yere kapaklanmasýna ramak kalmýþtý. Kendini toparladý. Dirseklerinden koparacakmýþçasýna çektiði kýzýn kolunu býrakmamýþtý.
Ber, gözlüðünü yere attý.
Boþta kalan eliyle iç cebinde açýk durumda bulunan býçaðýný çýkarýp kýza elini uzatan, elinden almaya çalýþan ilk kolu, çizdi. Yaralanan þahýs can havliyle acýlý baðýrtýyla, kýzýn elini býrakmak zorunda kalmamýþtý.
Ber, elindeki býçaðý rast gele havada sallayarak, çevresindeki kalabalýðý daðýtmaya çalýþýyordu... Salladý... Salladý... Arada yediði darbeler bedensel acý hissettirmiyordu ona. Ceket ve gömleði, çekiþtirilme ve yýrtýlma sonucu birbirine karýþmýþ; parçalanmalardan dolayý bedeninin açýk yerleri, kapalý yerlerinden daha çok alana sahip olmuþtu.
Bir an Tar’ýn yanýnda olduðunu, etrafýnýn kendi yandaþlarýyla çevrildiðini gördüðünde bayaðý rahatlamýþtý. Tar, "Tamam!... Kýzý, bize býrak! Tamam!.." diye baðýrýyordu. Ber, býrakmýyor, býrakamýyordu... Býraktýðýnda kýzýn tekrar kaçýrýlacaðý koþullanmýþlýðý içindeydi. Tar ve arkadaþlarý kýzý, Ber’den zorla aldýlar. Yargý binasýnýn önünde önceden hazýr edilen arabaya bindirdiler...
Gözden kaybolmasý anýna kadar arabayý izlediler...
Güvenlik taþýtlarýnýn gittikçe yaklaþtýðý kulaða gelen siren seslerinden anlaþýlýyordu. Ýki grup arasýnda gerçekleþen kavgalar yer yer devam ediyordu.
Tar, kendi yandaþlarýna, "Haydi arkadaþlar daðýlalým! Güvenlik ekipleri geliyor! "diye baðýrdý.
Ber, Tar ve kýzýn amcasý olmak üzere üçü birlikte hýzlý adýmlarla olay yerinden uzaklaþýrlarken, kýzýn amcasý, "Yeðenimi, dayým gile götürdüler... Onu, Ad kentinde býrakmayacaðým, kendi yanýma alacaðým," diye mýrýldanýyordu. Sabitleþen gözlerle "Kýzsat, bir þekilde yargýdan kurtuldu. Ama, bizim yasalarýmýza göre cezasý çok yakýnda kesilecek. Hiç merak etmeyin," diye ekledi.
Ses tonu, bakýþlarý, gerilmiþ yüzü söylediðini yapacak bir duruþ sunuyordu.
Ber bir hukukçu olarak yürürlükteki yasalardan söz etmesi gerek-tiðini düþündü. Kýzýn amcasýný bir þekilde kararýndan vazgeçirmeliydi. "Þahsi intikam almanýn, geleneksel cezalandýrýlma yöntemlerinin gemiþte kaldýðýndan, Sodgom ülkesinin yasalarýnýn, yargý görevlileri tarafýndan gerektiði þekilde uygulanacaðýný ve adaletin tecelli edeceðini," belirtmeliydi. Aksine düþüncenin genelleþmesi halinde bu durumun kaosa yol açacaðýný sunmalýydý...
Bunlarý söylemekten caydý. Karþýlýðýnda alacaðý yanýtý ve o yanýtýn altýnda kalacaðýný tahmin edebiliyordu. Yasada eylem suç olmasýna raðmen devlet avukatý onun yeðenini kaçýraný Sorgu Ýlk Yargýcýna tutuklama istemiyle göndermeden ve doðru dürüst ifadesini dahi almadan serbest býrakmýþtý. Hatayý; hatasýz gösterme cambazlýðýna gerek yoktu. Üstüne vazifede deðildi.
Daha farklý bir anlatýmda bulundu. "Merak etmeyin," dedi. "Ýlahi adalet elbet bir gün tecelli edecek!" dedi.
Kýzýn amcasý, "Ýlahi adalet gerçekleþecek," dedi. "Ýlahi adalet gereði için beni görevlendirdi. "
Bu sýrada Yargý binasýndan iyice uzaklaþmýþlardý. Kýzýn amcasý, Tar ve Ber'e sarýlarak vedalaþtý.
Tar ile Ber yalnýz kalmýþlardý. Ber'in "Büroma gidelim," teklifini Tar olumsuzladý. "Bizi Sak Birahanesinde bekleyen var," dedi.
"Kim?..." diye, sordu, Ber.
Tar, "Kim olacak, Solkol," diyerek yanýtladý.
     Ber, üzerindeki yýrtýlmýþ giysilerini göstererek, "Bu halimle mi?" diye sordu.
"Hava sýcak!... Bedenin biraz soluklansýn."
Her ikisi de birahaneye adým atýncaya kadar bu söze dakikalarca güldüler.
Birahanede bulunanlarý daha net görmek için gözlerini hafif karanlýða alýþtýrmaya çalýþýrlarken Solkol'un sesini duydular. "Buraya beyler!..."
Birkaç saniye sonra ýþýklar yandý. Aydýnlanan birahanede ayakta bile yer bulunamayacak kadar büyük bir kalabalýkla karþýlaþtýlar.
Oturanlar, Tar ile Ber’e saygý anlamýnda ayaða kalktýlar.
Solkol'un, "Arkadaþlar!... Teþekkür ederim, daðýlabilir- siniz!" sesleniþi üzerine birahane nerdeyse tamamen boþaldý.
Solkol; Tar ile Ber'i sarýlarak kutladý. Ber'in sarkan gömlek kolunu çekerek koparýrken, "Gömlekleri nedense eskisi gibi saðlam yapamýyor-lar," dedi.
Bu sözlere gülünmesi gerekiyordu... Hep birlikte güldüler.
En köþedeki masaya kuruldular. Solkol, kapýya yakýn oturan bir kiþiye elle iþaret ederek yanýna gelmesini saðladý. Gelen kiþinin kulaðýna bir þeyler fýsýldadý. Kulaðýna fýsýldanan, hýzlý adýmlarla birahaneyi terk etti.
Ber, "Solkol!... Olaylardan senin haberin nasýl oldu?..." diyerek merakýnýn giderilmesini istedi.
"Tar, söyledi."
"Burada bulunanlar senin adamlarýn mýydý?"
Tar, araya girerek:"Evet!... Solkol'a olayý ben anlattým." dedi. "Yargý Binasýnýn önüne kendisi de adam yýðacaktý. Ama partililerden oluþan kalabalýðýn yeterli olacaðýný söyleyip vazgeçirdim. Solkol Maf'la gerektiði þekilde konuþmuþtu." Gelen biradan bir yudum çekerek devam etti. "Maf, olay yerine adamlarýný gönderseydi, Solkol'da biraz önce burada gördüðün adamlarýyla ona ininde baskýn yapacaktý."
Solkol, anlatýmda gördüðü eksiði, "Yargý binasýnýn yakýnlarýnda da sizler için adam bekletiyordum... Olay büyüseydi, karþý grup taranacaktý," diyerek tamamladý.
Ber, kýzgýnlýðýný belli ederek, "Benim bunlardan neden haberim olmadý?..." diye sordu.
Tar, "Solkol senin bilmeni istemedi." diyerek yanýtladý.
"Evet! Bilseydim, karþý çýkacaktým." Solkol'a ters bakarak, "Hani, bu iþleri aylardýr býrakmýþtýn. Bilgisayar satýþ maðazalarý zinciri oluþturma dýþýnda bir uðraþýn olmayacaktý."
"Bu kez iþ farklýydý. Yoksa hala sözümün eriyim."
"Peki!... Bu adamlar?..."
Solkol, "Onlar mý?.." diyerek gülümsedi. "Onlarýn bazýlarý Maf'ýn yanýndan ayýrdýðým ve artýk yasal iþlerle uðraþan insanlar; bir kýsmý ise akrabalarým. Olayý duyunca yardýma gelmiþlerdi, sað olsunlar."
Biraz önce Solkol’un kulaðýna fýsýldadýðý adam birahanenin kapýsýnda göründü. Yaklaþarak masanýn üzerine plastik bir çanta koydu. Konuþmalarý yarým kalmýþtý.
"Ber! Bunlar sana ait... Böyle dýþarý çýkamazsýn!" diyen Solkol, çantayý Ber'in önüne hafifçe itti.
Çantada bir pantolon, bir gömlek ve bir iç çamaþýr takýmý vardý. Ber, teþekkür ederek üzerini deðiþtirmek için tezgahýn arkasýna doðru yöneldi...
Ber, masaya yenilenmiþ kýyafetlerle geri döndüðünde Solkol ile Tar ýslýk çalarak karþýladýlar. Kýyafetler üzerine uymuþtu ve yakýþmýþtý.
Tar ile Ber'e sorulmadan masaya getirilen piliç tava nefis kokuyordu. Hakkýný vererek üçü birlikte midelerine ithal ettiler.
     Ber, "Aklýma gelmiþken bir þey sormak istiyorum," dedi, Tar'a.
     "Buyur,"
     "Kýzýn amcasý, Kýzsat'ý gerçekten cezalandýracak mý?"
     "Eminim dediðini yapacak..."Ses seviyesini alçaltarak, "Gücü var... Ýllegal-ABCD Parti’sinin Mar kenti üst düzey görevlilerinden..."
     "Böyle bir gücü vardýysa bizden neden yardým istedi?"
     "Hazýrlýksýz gelmiþti ve zaman kýsýtlýydý." Saçýný, bir þeyler anýmsamaya çalýþýyormuþ duygusu vererek kaþýdý. "Sanýrým, birazda güvenli bulmadý."

     Sürekli içilen ve tüketilen bira bardaklarý sürekli dolularýyla deðiþtiriliyordu. Tüketilen sadece bira deðildi; konularda ayný akýbete uðruyordu. En son Sodgom Ülkesinde yakýnda gerçekleþtirilecek Erken Genel Seçim konusuna gelinmiþti.
     "Seni Ad kenti halkýnýn merkezdeki temsilcisi olarak görmek istiyoruz."
     Ber, yanýtý boþuna bekledi. Tar, oralý bile olmamýþtý. Ayný istek içerikli cümlenin kelimelerini deðiþtirerek ve biraz daha sesini yükselterek yineledi.
     Tar, tepki vermediði takdirde bu yinelemelerin bozuk kaset gibi süreklilik kazanacaðýný biliyordu. "Legal partilere güvenim kalmadý..." dedi. Ber'in þaþkýn bakýþlarý altýnda, "Halk temsilcisi olmak istesem de olamayacaðýmý biliyorum... O kadar paralý hokkabazlarýn arasýndan sýyrýlmam imkansýz... Olsam bile temsil ettiðim seçmenlere yararým olacaðýna da inanmýyorum, artýk "
     Ber, iyice afallamýþtý. Kendisine politikayý sevdiren, partide görev almasýný saðlayan kiþi þimdi farklý kanalda konuþuyordu... Olmasý gereken, özlenen doðal hukuk kurallarýnýn uygulanabilmesi için sadece hukuk alanýnda uðraþ vermenin yararsýz olduðunu o belirtmiþti kendisine. Ýyi niyetli hukukçularýn çoðunlukta bulunmasýna raðmen Yargý görevlile-rinin, devlet avukatlarýnýn, sivil avukatlarýnýn bir þekilde engellendiði ve yönlendirildiði, hatta onlarýn uymak zorunda olduklarý yasalarýn politika-cýlar tarafýndan hazýrlandýðýný, hukukçularýn tayin, azil, nakil gibi pozis-yonlarýnda iplerin yine onlarda olduðunu ve gerektiðinde politikacýlarýn bu olgularý tehdit aracý olarak kullandýklarýný... Politik gücün arkasýndaki asýl gücün ise sermaye ve bürokrat gibi güçler olduðunu... Bu asýl güçlerin ise, kendi güçlerine zarar vermeyecek kadar demokratik kurallar içeren yasalarýn politikacýlar tarafýndan çýkartýlmasýna izin verdiklerini, aksine davranýlmasý halinde halkýn desteðini de bir þekilde elde ederek o iktidarý devirdiklerini... Bu nedenle gerçek hukukçunun politikayla da yakýn temasta ilgilenmesi gerektiðini Tar, kendisine ayrýntýlarýyla anlatmýþtý... Bu ve benzeri konularý bir çok kez ve deðiþik yönleriyle tartýþmýþlardý aralarýnda. Tartýþma da galip çýkan hep o olmuþtu.
     Ber, bunlarý anýmsayarak, "Yakýn geçmiþte bana söylediklerini anýmsatmama bilmiyorum gerek var mý?" dedi. "Þimdiki söyleminle tamamen çeliþmiyor mu?"
     "Tümü hafýzamda, kendini yorma!"
     "O Halde?..."
     "Ülkenin görünmeyen güç merkezini duyumsuyorum. Kim ve ne olursa olsun o gücün kurallarýna bir þekilde uymak zorunda kalýyor... Resmiyette gücü elinde bulunduranlar dahi onlarý onaylayan makamlardan öteye gidemiyorlar. Hangi partiden, hangi görüþten olursa olsun halk temsilcisi olarak seçilen onlarýn figüranlýðýný yapmak zorundadýr. Aksi halde dýþlanýr, bir þekilde etkisiz hale getirilir."
     Tar'ýn anlatýmýndaki özü duyumsayan Ber'in içini korku kapladý... Yaþamýna son veren Artsa'nýn açýklamalarýyla aþýrý benzerlikler taþýyordu.
Tar’ýn yüz ifadesi, diksiyonu, el kol hareketleri Balýk restoranýnda karþýlýklý konuþtuðu gecedeki Artsa figürüne çok yakýndý. Artsa, canlanmýþ karþýsýnda duruyor gibiydi. Tar sanki Artsa'laþmýþtý...
Ber, olumlu etkileme konusunda kendisine pek güvenemiyordu. Artsa'yla uzun muhabbetleri olmuþ ve sonu hüsranla sonuçlanmýþtý. En sevdiði bir arkadaþýný daha kaybetmeye yüreði dayanamazdý. Endiþe dolu gözlerle suskun duran Solkol'a baktý. Bakýþlarýyla ondan yardým dileniyordu.
     Solkol, bu bakýþlarýn anlamýný tam olarak kavrayamamakla beraber, konuþmasý gerektiðini duyumsamýþtý. "Tar! O halde ne yapmayý düþünüyorsun?... Partinden istifa mý edeceksin?"
     "Sadece partiden mi?..."
     Tar'ýn gözlerinde garip ýþýltýlar oluþtu. Ber, bu ýþýltýlara hoþ deðildi.
     "Her þeyden istifa edeceðim!"
     Þaþýrma sýrasý Solkol'daydý. "Ne demek istiyorsun?..."
     Tar, masa arkadaþlarýný þaþýrtmaktan mutluluk duyuyor ve bu ortamý çabuk sonlandýrmak istemiyordu sanki...
"Aslýnda hiç kimseye anlatmamam gerekiyor."
Ber, "Neyi?" diye sordu.
"Ama güvenilir arkadaþlarýmsýnýz... Size anlatmamda bir sakýnca görmüyorum."
Solkol, eski görevinde olsaydý, Tar'ý çoktan yumruklamýþtý. Bu tür gerginlikleri sevmezdi. Kendisini sýkýntýya sokanlarý uyarýr, uyarýya uygun davranmayanlara karþý tepkisini fiziksel olarak yansýtýrdý. "Evet! Bekliyo-ruz. adamý çatlatma!..." diye baðýrdý.
Baðýrtýnýn þiddetinden etkilenen garson çocuk servis için eline aldýðý dolu bira bardaðý beton zemine düþürdü. Çýkan ses, bardaðýn un ufak olduðunu bakmayanlara da kanýtlýyordu.
Tar, ayaða kalktý. Pantolonunu; kemerinden tutarak düzeltti. "Çok þaþýracaksýnýz?... Benden ummadýðýnýz..."
Ber, sözlerin bitmesine fýrsat tanýmadan yýldýrým hýzýyla yerinden fýrlayarak yanýnda dikilen, Tar'a arkasýndan sýkýca sarýlarak, "Buna izin vermeyeceðim!" diyerek baðýrdý.
Yan masaya az önce oturan iki müþteri yerlerinden kalkarak biraha-neyi terk ettiler.
"Ber! Saçmalama, býrak beni!"
"Býrakmayacaaaaðýýým!!!"
Solkol'da ayaða kalkarak Ber'in tavrýný eleþtirdi. "Ber! Kendini daðýtýyorsun..." dedi. Ber'in kollarýný hafiften çekiþtirdi. "Sana yakýþtýramadým..."
Ber, baþýný Solkol’dan yana çevirerek, "Konuþmayý býrak," dedi, "Üzerini ara, silahýný al!..."
Ber'in bir bildiði vardý. Þimdiye kadar hiç böyle davrandýðýný görmemiþti. Açýklama isteyebileceði bir an da deðildi. En iyisi dediðini yapmaktý...
Solkol, Tar'ýn üzerini ayrýntýlý þekilde ve Ber'e de gösterircesine aradý. Tarak, cüzdan, kalem, not defteri ve anahtarlýk dýþýnda bir þey çýkmamýþtý. Aldýklarýný masanýn üzerine dizdi.
Solkol, gergin bekleyiþ sonrasý boþaldý. Kahkahalar atýyordu. "Silah da yok... Ses kaydedici cihazda yok," dedi. "Kendini James Bond mu sandýn?... Ber! Tar'ý býrak da muhabbetin içine daha fazla etme!..."
Tar, baþýný olabildiðince geriye çevirmeye çalýþarak, "Ber! Seni anladým," dedi. "Arkadaþýn Artsa'nýn son eylemini benim de gerçekleþtireceðimi sandýn... deðil mi?..."
"Aynen öyle!"
"Sadece tuvalete gitmek için ayaða kalkmýþtým. Yaþamayý seviyorum.... Býrak beni altýmý ýslatacaðým ya!..."
"O halde hep birlikte gideceðiz."
Tar önde, Ber yanýnda, Solkol arkalarýnda olmak üzere hep birlikte tuvalete yöneldiler. Pisuarda ihtiyacýný gideren Tar’ýn iþi bitinceye kadar, Ber onu kaçamak bakýþlarla izledi.
Ber hareketi yanlýþ algýlamýþtý. Tar'dan ve Solkol'dan daha sonra ise birahane sahibinden özür dileyecekti.
Tar, acý gülümsemelerdeydi. "Ber!... Artsa'nýn intiharýnýn seni ne kadar etkilediðini bana anlatmýþtýn," dedi. "Özür dilemene gerek yok!"
"Yine de böyle davranmamalýydým."
"Sorun yapma!... Bu davranýþýn en az Artsa'yý sevdiðin kadar beni de sevdiðini gösteriyor. Hoþuma gitti..."
Tar, Artsa ile ilgili Solkol'un merakýný, olayý özetleyerek giderdi.
Ber, yumuþak bir sesle, "Tar gerçekten ne yapmayý düþünüyorsun?..." diye sordu.
"Tarih öðretmenliðinden istifa edeceðim!... Partiden istifa edece-ðim!... Ad kentini terk edeceðim!... Ailemi de babamýn yanýna, köye göndereceðim."
"Ya sen?..."
"Kýrsala çýkacaðým..."
"Doðaya mý?..."
"Yanlýþ anladýn beni. Ýllegal-ABCD Örgütüne katýlacaðým."
"Neden, burada kalýp mücadele etmiyorsun?..."
"Burada kurallarý belirli merkezler koyuyor. Orada kurallarý örgüt merkezi oluþturuyor."
"Sonuçta orada da bir merkez ve merkezin koyduðu kurallar var."
"Her neyse... Aslýnda neden sadece bu deðil... Ýþkencenin izlerini hala bedenimde ve ruhumda taþýyorum. O cehennem gününden beri izlendiðimi hissediyorum. Okulda; Müdürle, bazý öðretmenler ve öðrenci velileri de bana karþý tavýr aldýlar. Bu aðýrlýðý, kaldýracak gücüm de kalmadý. Ortam bozuk. Bir gün bir þekilde diskalifiye edileceðimi sanýyorum."
"Bir kaçýþ yolu bulmuþsun, kaç bakalým!"
Solkol, Ber ile Tar'ýn diyaloguna araya girerek katýldý. "Ne zaman gidiyorsun?.. ve kim götürecek seni?.."
"Gününü tam bilmiyorum, her zaman için hazýr bulunmamý
istediler... Kaçýrýlan kýzýn amcasý bu konuda aracýlýk yapacak."
     Solkol,"Seni özleyeceðiz," dedi. "Ama gitmeni onayla- madýðýmýzý bilmeni isterim. Öyle deðil mi, Ber?"
     Ber, baþýný sallayarak, Solkol’u onayladý.
     Arada birbirlerine hüzünlü yüz ve gözlerle bakarak, gece yarýsýna kadar kalan bakiye saatlerde içip muhabbet ettiler...


                         ***


     TV+X Ulusal Televizyon kanalýnýn ana haber bülteninde sunduðu haberi tüm duyularýyla izliyordu.
"...Ad kenti Karmaþa Mahallesindeki bir ev dün akþam geç saatlerde kimliði tespit edilemeyen kiþi veya kiþilerce kundaklandý. Çýkan yangýndan kaçarak kurtulan Satana, uykudayken yanarak ölen otuz beþ yaþlarýndaki KIZSAT isimli oðlunun kömürleþmiþ cesedini görünce sinir krizleri geçirdi..."
Haber, yabancýsý olmadýðý bir kiþiden söz ediyordu. Ber, uzandýðý kanepeden doðruldu.
Ýzlediði haber, kendisinde karmaþýk duyumsamalar oluþturdu...
Kundaklama olayýnda; geçenlerde meslek dýþý ilgilendiði ve yeniden kaçýrýlmasýný partili arkadaþlarýyla engellemeyi baþardýðý kýzýn amcasý parmaðýnýn olma olasýlýðý yüksekti...
Yürürlükte olan Sodgom Ceza Yasasý ve Sodgom Ceza Usul Yasasý Kýzsat için de ilk yakalanmasýnda uygulanýp, tutuklanmasý saðlanýp Tut-Býrakma Kursevin’e gönderilmiþ olsaydý; kundaklama olayý gerçekleþmeyecek, Kýzsat, kömürleþmiþ cesediyle toprak altýna gitmeyecekti...
Kýzýn amcasý Mar kentinden gelmeyecek Tar, onla tanýþamayacak, dolayýsýyla belkide kýrsala çýkma düþüncesi bu kadar erken oluþmayacaktý.
Kýzsat'ýn, Satana isimli annesinin yüreði evlat acýsýndan dolayý daðlanmayacaktý...
Ber, yüzlerce düþünceler arasýnda boðulduðunu hissetti.
Soðutucuya yöneldi. Soðuk bir bira açtý.
     Kundaklama olayýna bir hukukçu ve bir insan olarak üzülürken, dizginleyemediði geleneksel duygularý haz alýyordu sanki...
Hukuk mantýðý; geleneksel duygularýna öfkelendi...


                         ***

Devamý: 12.SAYFA'DA




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.