..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Modernizm > Gökhan B. Yetiþ




13 Aðustos 2007
Entelektüel Birikim  
Gökhan B. Yetiþ
Entelektüel-Aydýn farký baðlamýnda Irak Türkmen aydýn tipolojisi üzerine kýsa bir deneme....


:CGDH:
Entelektüel Birikim
Gökhan B. Yetiþ

Türkmen toplumundaki siyasi söylevlere baktýðýmýzda, tutarlý yaklaþýmlarýn sýnýrlý olduðu gözlenmektedir. Savunulan politik söylevlerin, toplumun mevcut sorunlarýna çözüm aramak yerine, taraftar toplama seviyesinde bir ideolojik baðnazlýk içinde sunulmasý göz ardý edilmemesi gereken bir yanlýþlýktýr. Ýþin en vahim tarafý ise bu uygulamalarýn birer aydýn sorumluluðu olarak lanse edilmesidir. Bu tür takipsiz söylevlerin, Türkmen siyasilerinin dinlenirliðini azalttýðý ise açýktýr. Bu temel problemin kaynaðýný entelektüel birikimin olmamasýnda aramalýyýz.

Yakýnçað Türkmen bilinçlenmesinin II. Abdülhamid’in yanlýþ politikalarý ile baþladýðý söylenebilir. Uzun bir dönem Ýstanbul merkezli politikalarýn hakim olduðu Türkmen coðrafyasýnda Ýttihat ve Terakki, ardýndan da M. Kemal, yeni bir çýkýþ kapýsý olmuþtur. Bütün Ortadoðu halklarý gibi, Türkmenler de o dönemde istibdattan kurtulmanýn yolunu Kemalist örgütlenme biçiminde aramýþlardýr. 1936’ya kadar devam eden bu süreç, Irak yönetiminin uyguladýðý ilk þiddet ve sürgün olaylarýyla sekteye uðramýþtýr. Bu sürecin ardýndan Türkmen toplumunda, Ankara merkezli “Irak’ýn uslu bir azýnlýðý olma” politikasý ile; Ýslam dünyasýnýn çeþitli ülkelerinden destek bulan “Ýslamcý” politikanýn etkili olduðu görülmektedir. Bu iki politikanýn ortak tarafý ise “muhafazakar aydýn” katmanlarýnýn oluþmasýna neden olmalarýdýr.

Modern çað üç kesimi öne çýkartmýþtýr. Aydýnlar, yüksek bürokratlar ve iþ dünyasýnýn yöneticileri. Geliþmiþ toplumlarda aydýnlar etkilerini yüksek bürokratlar ve sonra da iþ dünyasýnýn yöneticilerine býrakmýþlardýr. Kapalý toplumlarda ise aydýnlar hala en etkili konumdadýr. Ortadoðu coðrafyasý için de bundan söz edilebilir.

Aydýn kavramý fikirlerin yaratýlmasýna, iletilmesine ve eleþtirilmesine katkýda bulunan dar bir kesimi içine almaktadýr. Bunlar yazarlarý sanatçýlarý, akademisyenleri, gazetecileri ve siyasal yorumcularý kapsamaktadýr. Modern aydýnlarýn kökenlerini, genellikle Ortaçað Avrupasýnýn hümanist eðitim kurumlarý olan üniversitelerde bulabiliriz.

Mannheim ise aydýnlarda, eðitim yoluyla birbirlerine baðlanan ve toplumdaki bütün farklý çýkarlarý kendinde sentezleyen sýnýfsýz bir katmaný görür. Onlar, toplumlarýyla ilgili görece nesnel bir görüþ ve kavrayýþ sahibidirler; farklý toplumsal çýkarlarýn üstüne çýkarak baðýmsýz hareket etme yeteneðine sahiptirler.(1)

Peki, entelektüel ile aydýn kavramlarý ayný mýdýr?

Batý yazýnýnda “intellectual” kelimesi ile ifade edilen kavram, Türk yazýnýna “aydýn” kelimesi þeklinde geçmiþtir. Üniversitelerin yaygýnlaþmasý, uzmanlýðýn önem kazanmasý aydýn tipolojisinde de deðiþikliðe neden olmuþ, bu da Türk yazýnýna yeni bir terim olarak “entelektüel”i kazandýrmýþtýr. Aydýn ve entelektüel ayrýmýný çoðu yazar önemseme de, aydýn kavramý üzerine yapýlan fikirsel birikim ile entelektüel kelimesinin imajýnýn uyuþmamasý, bizlere bu ayrýmýn yapýlmasýnýn daha doðru olacaðýný göstermektedir.

Bu konuda Türköne entelektüel ve aydýnýn “tavýr alýþlarý, yerleþik kalýplara aykýrý düþünceleri ve hakikat arayýþlarý” ile gündelik dilde çoðu zaman eþanlamlý kullanýlsa da, bunlar arasýnda, içinde yer aldýklarý tarihî ve toplumsal þartlardan kaynaklanan önemli farklýlýklar bulunduðunu savunur: “Aydýn, modernleþen Batý-dýþý toplumlarda iþ görürken, entelektüel modernliði yaratan Batýya özgü bir “düþünen adam” profili çizmektedir. (…) Aydýn belirli bir misyon sahibi, bir dava adamý iken; entelektüel için böyle bir misyondan söz edemeyiz.”(2)

Bir misyon sahibi olan aydýn, mevcut misyonun sistemine de baðlanýr hale gelmekte ve bu da sunduðu ürünlerinin kalitesini ciddi þekilde etkilemektedir. Kýlýçbay bu konuya þöyle dikkat çekmektedir: “Aydýnýn (…) ideoloji aktaran kiþi olarak belirginleþtiði söylenebilir. Bu aktarým iþlevi, onu bir süre sonra ideoloji yaratýcýsý ve bundan da fazlasý, koruyucusu haline getirmektedir. Sözün kýsasý aydýn, aðzýyla kuþ tutsa dahi, doðumundan getirdiði ve genetik kodunda yer alan bu özelliðinden ötürü, ancak muhafazakar olabilmektedir. Yani aydýnýn deðiþtirme gibi bir fonksiyonu yoktur. Aydýn, varolaný (kurgulanmýþ olaný), oluþmuþu, bilineni, bilinmesi gereken olduðuna inanýlaný önce öðrenen, ezberleyen (ama tartýþmayan ve deðiþtirmeye kalkýþmayan), sonra da aktaran kiþidir, bir mediumdur (ortamdýr)”(3)

Sistemle iç içe girmiþ entelektüel (aydýn), Gramsci’nin tanýmladýðý organik aydýn tipidir. Modern çaðda, bilginin üretilmesi ya da yayýlmasýyla baðlantýlý herhangi bir alanda çalýþan herkes, organik aydýndýr. Organik aydýn, sistemin içinde doðrudan yer alan kiþidir. Sistemden baðýmsýz düþünce üretmek yerine, bilgiyi tartýþýlmaz gerçekliklermiþ gibi topluma sunarak, yaygýnlaþtýrmaya ve benimsetmeye çalýþýr.(4)

Türkmen toplumunun temel problemi, mevcut sorunlar dururken, bu sorunlarý görmezden gelerek ideoloji üretmeye çalýþan “aydýn çokluðu”dur. Bu aydýnlarýn benimsedikleri ideolojilerin deklarasyonlarýný topluma dayatmalarý ise mevcut sorunlarýn üzerini bir kat daha örtmektedir. Özelikle bu aydýnlarýn muhafazakar bir þekilde sistemlerine baðlý olmalarý ve “sistemin bekasý” uðruna mevcut sorunlarý küçümsemeleri, sorunlarýn çözülemez boyutlara ulaþmasýna neden olmaktadýr. Ýþte tam bu noktada entelektüel ihtiyacý doðmaktadýr.

Entelektüellerin ülkelere, hatta dönemlere göre farklýlýðý bir entelektüel arketipi oluþturmaya izin vermese de entelektüellerin ideoloji üreten kiþiler olmadýklarý görülür. Entelektüeller yeni düþünceler ortaya koymaktan çok, duyarlýlýk uyandýrmaya çalýþýrlar. Onlar özellikle, politik, hukuki, ahlaki konularda ortaya çýkan problemlere kamuoyunun dikkatini çekmeye gayret ederler. Ýdeologlarla entelektüeller arasýndaki iliþki tam anlamýyla þöyledir: Her ideolog bir entelektüel gibi görünebilir ancak her entelektüel bir ideolog deðildir. Örneðin, Marx, Lenin, Saint-Simon, Hegel ideologdur; onlarýn biraz zorlamayla entelektüel olduklarý dahi söylenebilir. Ancak Emile Zola, Marcel Proust, Andre Gide sadece entelektüeldir, asla ideolog deðildir.(5)

Ýdeolojiler, bilgiyi tehlikeye atalar; sosyo-historik þartlara baðlý olarak ortaya çýkan konstrüksiyonlardan baþka bir þey deðillerdir; kiþi-dýþý bilimsel yasalara deðil; ideologun kiþiliðine baðlýdýrlar. Ýdeolojiler düþüncelerle ayný þey deðillerdir. Ýdeolojiler son þekillerini almýþlardýr; Oysa düþüncelerimiz sürekli geliþirler; her zaman denetlenirler, test edilirler ve gerektiðinde terk edilirler. Bundan dolayý ideolojiler, donmuþ bir yapý olduklarý halde, düþüncelerimiz canlýdýrlar. Kýsacasý, ideolojiler ne kadar mükemmel ve sistematik olursa olsun, entelektüel, donmuþ ideolojilere deðil; her zaman canlý ve geliþim halinde olan düþüncelere baðlýdýr.(6)

Sonuç olarak diyebiliriz ki, Türkmen toplumunun en büyük sorunu ideoloji eksikliði deðil, mevcut sorunlarýn göz ardý edilmesidir. Türkmen sorunlarýnýn çözülebilmesi için ise ilk önce entelektüel sermayeye yatýrým yapýlmalýdýr. Bunun için de Türkmen kurumlarýnýn Batý tarzý modernleþmeleri saðlanmalý, özgür ve farklý düþüncelere deðer verilmelidir. Türkmen toplumunun genç nüfusunu, sistemlerin çarklarýndan ve slogancýlýktan korumalý, geleceðin liderlerini de oluþacak bu ortamda aramalýdýr.

Sabri Ülgener’in iþaret ettiði gibi “Ayný tekerlemeler hiçbir deðiþiklik yüzü görmeden, hiçbir eleþtiri süzgecinden geçirilmeden kurulmuþ gibi aðýzlardan ardarda dökülüyor. Sloganlaþmýþ deyim ve terimlerin sis perdesini aþýp arkasýna inmedikçe, insan ve toplum gerçeðini deðerlendirmede daha uzun zaman yaya kalacaðýmýza þüphe olmasýn!”(7)


Dipnotlar:

1. Türköne M., Siyaset, Lotus Yayýnevi, Eylül 2003, s. 391
2-3. Türköne M., a.g.e., s. 398
4. Naciye Ertürk, “Entelektüel ve Rolü”, Mersin Üniversitesi Bilimsel Toplantý Topluluðu, Simurg
5. Zeki Özcan, “Sosyo-Kültürel Fenomen Olarak Entelektüeller”, Doðu Batý Dergisi, s. 37–38, 60–61
6. Zeki Özcan, a.g.m., s. 51
7. Ülgener, S., Zihniyetler, Aydýnlar ve Ýzm’ler, Derin Yayýnlarý, Ýstanbul 2006, s. 234–235

29.05.2007 - Ýstanbul



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hâkimiyetin Kaybediliþi ve Tekellüf Üzerine
Irak'a Kýsa Bir Rehber

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Devrim Lazým! [Ýnceleme]


Gökhan B. Yetiþ kimdir?

Irak Türkmeni Araþtýrmacý yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Gökhan B. Yetiþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.