Sanki bir topaç misali
Ýpin sardýðý anýn verdiði zamanýn
Koldan çýkan takatin, hýrsýn, nihayetinde
Fýrlatýlan bir topaç inlilerken kendi seyrinde
Amansýz bir döngünün her katresinde çaresizdir
Ne taþ ve nede toprak onun için fark eden deðildir
Tutkusunun yolunda soluðu kesilinceye kadar döner
Bir meczubun bilinen mecnunun deli denen kuzunun gibi

Tutulmuþtur bir kere elden ne gelir ki
Her bir cazibe ayný adresin yolunu gösterir
Her alýnan bir nefes onun hayaliyle güzelleþir
En çirkin bile olsa, fiziksel özürlü bulunsa ne çýkar
Gönül bu hangi fermaný, ne gibi bir maslahatý dinler
Bir su misali sanki akan bir zaman gibi yâre doðru akar gider
O sevgiliyi korku sarsa ne olur kimin umurunda olur aþk budur
Anlamayan onu tatmayan, kalbinde yaþamayan elbet þaþý bakar

Bir tek isteðim ona hiçbir zaman
Kavuþamaz olsam da, gelin gideceði aracýn
Kapýsýnda bir koruma olarak bulunsam da gam deðil
Yeter ki sevsin, sevdiðiyle sevinsin onun kollarýna serilsin
Yalnýzca bana kahretmesin, sevdiðim için sitem göndermesin
Sanki bir hikâyenin kem karakteri görsün sevdiðiyle hep öðünsün
Halimi anýlarýna dahi deðer görmesin, paçavra gibi yýrtýp atsýn sevinsin
Kendi dünyasýnda güzellikler içinde, kalbinde yeþerttiðiyle sevinsin gülsün