"Ýçtenlik bütün dehanýn kaynaðýdýr." -Boerne |
|
||||||||||
|
Gözlerini açtýðýnda, bir caminin arka kapýsýnýn dibinde, üþüdüðünü hissetti uyuþmuþ bedeni. Pis vücudunu, sürünürcesine yerden kaldýrýp aðýr, aksak adýmlarla amaçsýzca yürümeye baþladý. Acaba ne yöne gitmeliydi? Ne yapmalý; kinini, nefretini bugün nasýl boþaltmalý bilmiyordu. Hiçbir þeyden zevk almamýþtý. Yoðun sevgi, agucuk bugucuklar ruhunu daraltýyor, ailesinin sevgi çemberi boðuyordu. Izdýrap, hüzün, sadizim karýþýmý bir hayat anlayýþý yaþýyordu ufak -dev- beyninde. Çocuk duygularý nasýl olmuþtu da, vahþeti özlemle arar olmuþtu bilmiyordu. Henüz on iki yaþýndaydý; yediði önünde yemediði ardýnda yuvasýndan kaçtýðýnda. Sürekli hatýrýna gelen bir sahne vardý. Babasýnýn, annesine bir hediye paketiyle gelmesinden sonraki garip uykularý. Acaba onlar, uyurgezer misali birer hasta mýydýlar;bir anlam veremiyordu buna. Annesi garip çýðlýklar atarken (acýdan olduðunu düþündürüyordu), babasý “hadi kýsraðým benim” nidalarý savuruyordu. Onlar kabuslu geceler geçiriyor, sabah kahvaltýsýnda ise öpüþüp koklaþýyorlardý. Neydi bunlarýn rahatsýzlýðý??? Hem yürüyüp hem bunlarý düþünürken,yolunun yok olduðunu ve insanlarýn olmadýðý bir düzlüðe çýktýðýný fark etti. Yemyeþil bir alandý burasý. Demek ki bilinçsizce bir halý sahaya gelmiþti. Babasý onu bir kulübe üye yazdýrmýþtý; “topçu olacak oðlum” diyordu hep. O ise toplardan nefret ediyordu. Aptal herifler, kýsacýk þortlarla, saçma bir amaç için koþturup duruyorlardý. Ýlerlerken bir piknik masasýnýn üstüne devrildi; “hayret, top sahasýnda piknik yapýyorlar” dedi içinden. Bir genç yaklaþtý yanýna, kolundan kaldýrýp; “hasta mýsýnýz?” diye sordu, sýcak ses tonuyla. Hýþýmla elinden kurtulup koþmaya baþladý deli. Aslýnda piknik alanýnda olduðunu yeni algýlayabilmiþti. Burada da insanlar vardý. Onlardan kurtulmanýn yolu yoktu, nereye gitse her yerdeydiler. Buna alýþamamak ürkütüyordu O’nu. Hepsini yok etmenin bir yolu olsa hiç beklemeyecekti aslýnda. Teker teker uðraþmak, uygun zamaný kollamak yorucu geliyordu. Ýki þerit halinde uzanan boþ caddeye çýktýðýnda aklýna annesi geldi. Saçlarýný düþündü. Uzun, düz, mavi siyahtýlar, bu cadde gibi. Aslýna bakýlýrsa severdi onu. Her gün kremlediði yumuþacýk ellerini, kendi uzun, kývýrcýk saçlarý içinde gezdirmesini sever, hoþuna giderdi. Ellerini bilinçsizce baþýna götürdü. Boþtu kafasý; kele yakýn, kýsacýktý. Annesi oðlunun sahne adamý olacaðýný söylerdi yanýndaki kikirik kadýnlara. Uçarcasýna dans edip ülke ülke nam salacaðýný anlatýrken gerçekmiþ gibi heyecanlanýrdý. Annesinin bu görüntüsünden hep tiksinmiþti ama. Neye benzediðini, ne olacaðýný düþünmek bile aptalca geliyordu.Bunun üstüne, ailedeki herkes ona bir isim takmýþ, garip sesler çýkartarak çaðýrýyorlardý. Arkadan gelen korna sesiyle irkilip kenara çekildi. Yoksa çekilmese miydi? Yada yetiþip arabanýn camýný, kapýsýný mý kýrmalýydý? Oysa araba, dar yolda çoktan gözden kayboldu. Birden susadýðýný fark etti. Nedense açlýk hissetmiyordu, tek istediði bir yudum su. Arkasýna dönüp piknik alanýna baktý, çok uzaktaydý artýk. Yürümeye devam ederken halasýnýn kýzýný hatýrlayýverdi. Her susadýðýnda nasýl da koþar getirirdi önüne. Ne þirin kýzdý o. Kumral lüle saçlarý, bal sarýsý gözleriyle, o çocukça aklýna neler getiriyordu öyle. Bir yaz çiftlik evindeyken, beraber ahýra gidip atlarý seyretmiþler ve onlara özenmiþlerdi. Pek beceriksizce ama hoþlarýna giden bir ilk deneme olmuþtu ikisi için de. Yalnýz garip olan bir þey vardý. Bu kýz annesi gibi o garip çýðlýklarý atmýyordu.Oysa kendisi, babasý gibi nidalar savurmuþtu. Demek ki onlar asýl düþündüðü þeyi yapmýyorlardý. Gerçekten hastaydýlar ve kabus görüyorlardý. Evet, þimdi bunu daha iyi anlýyordu. Çok susamýþtý. Artýk bir yolunu bulup susuzluðunu dindirmeliydi. Sonra da öfkesini, nefretini…dindirecek bir kurban bulmayý planladý. Adýmlarýný hýzlandýrdý ve sekerek, bilinçsizce(!), bilinmeyene doðru yol aldý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Burcu Varhan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |