..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Deðiþim dýþýnda hiçbir þey sürekli deðildir. -Heraklitos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Batuhan Bozkurt




30 Aralýk 2005
Mülakat  
Batuhan Bozkurt
Bankadan içeri girdim ve görüþmenin yapýlacaðý salonu gösterdi bana burnu yüzüne sonradan oturtulmuþ gibi duran memur.Salonun kapýsýndan baþýmý uzattým.Ýçeride bir masa ve etrafýnda oturmuþ yedi-sekiz adam.Hepsi takým elbiseli ve istekli.Geri dönüþ yoktu.Üzerimde kazaðým ve montum,altýmda kot pantolonumla baþým dik,gururlu ve maðrur bir tavýrla girdim içeri.Boþ bir sandalye bulup oturdum.Bilirim böylelerini.Verecekleri cevaplarý tasarlýyor olmalýydýlar kafalarýnda.Benimse bir planým yoktu.Doðaçlama takýlacaktým her zamanki gibi. Ve hiçbir zaman iþe yaramamýþtý…


:BHFD:
Sabah uykusunun ne kadar tatlý olduðunu bilirsiniz…Rahat bir yatakta,tatlý bir sabah uykusunu güzel bir kadýna dahi deðiþmem.Fakat faturalarý ödeyebilmek,evsahibinizin çenesini kapayabilmek için çalýþmak zorundasýnýzdýr da. Hayatýnýzý sürdürebilmeniz için bazý feragatlerde bulunmanýz gerekebilir.Ýþte öyle günlerden biriydi…

Kendimi sabahýn ayazýnda, Taksim’in ortasýnda buluverdim.Gözkapaklarým uykusuzluktan yarý kapalý… Nereye gideceðim konusunda herhangi bir fikrim yoktu. Elimdeki kaðýtta yazan adresin tahminen nerelerde olduðunu bile bilmiyordum.Cadde boyunca yürüdüm.Yaðmur ve rüzgar iliklerime kadar iþlemiþti.Yarým saatlik bir dolanmacadan sonra bulabildim adresi.Bir bankayla iþ görüþmesine gidiyordum.Ýnternetten baþvurmuþtum ve çaðrýlmýþtým.Çaðrýlmam diye düþündüðümden baþvurmuþtum.Nerden bilebilirdim ki?

Bankadan içeri girdim ve görüþmenin yapýlacaðý salonu gösterdi bana burnu yüzüne sonradan oturtulmuþ gibi duran memur.Salonun kapýsýndan baþýmý uzattým.Ýçeride bir masa ve etrafýnda oturmuþ yedi-sekiz adam.Hepsi takým elbiseli ve istekli.Geri dönüþ yoktu.Üzerimde kazaðým ve montum,altýmda kot pantolonumla baþým dik,gururlu ve maðrur bir tavýrla girdim içeri.Boþ bir sandalye bulup oturdum.Bilirim böylelerini.Verecekleri cevaplarý tasarlýyor olmalýydýlar kafalarýnda.Benimse bir planým yoktu.Doðaçlama takýlacaktým her zamanki gibi. Ve hiçbir zaman iþe yaramamýþtý…

Diðer adaylar çok ciddiye almýþlar diye düþündüm yada ben çok hafife almýþtým. Takým elbiseler ve kararlý ciddi suratlar… Soðuk bir hava vardý görüþme salonunda.Herkes birbirine rakipti ve hata demek boþta geçecek birkaç ay demekti. Hepsi de taksitlerini ödeyebilme umuduyla saldýracaklardý iþe.Þansým yoktu ama zorlayacaktým onlarý…

Ýnsanlar geliyorlardý ve oda dolmaya baþlamýþtý.Etrafýmdakileri inceliyordum.Komik tipler vardý içeride.Bir tanesi 32-33 yaþýndaydý ve boynundaki yamuk kravat onun tüm ciddiyetini kýrýyordu.Çenesi protezmiþ gibi uzundu ve gözlüklerinin arkasýndaki gözler etrafa umutsuzca bakýyordu.Daha önce böyle mülakatlara çok katýlmýþ ama hiçbir iþvereni kandýramamýþ gibi bir hali vardý.Bir diðeri çok genç duruyordu.Sanki çocukmuþ gibi.Boyu da benden hayli kýsaydý.Ama tuhaftýr ki üzerindeki takým elbise ona yaþça büyükmüþcesine bir hava vermiþti.Ona içimden bir lakap buldum “küçük adam”.Küçük adam ellerini masanýn üzerinde kavuþturmuþ ve çok ciddi duruyordu.Sanki dua edermiþ gibi bir hali vardý.Ýþ için Tanrýyla pazarlýk yapýyor olmalýydý.Birinin ona bu pazarlýðý Tanrýyla deðil iþverenle yapmasý gerektiðini söylemeli,diye geçirdim içimden. Odada üç tane de kýz vardý.Benle yaþýt gibi duruyorlardý.Fizikleri fena deðildi.Birazda edebiyat yapabilirlerse kesin alýrlardý iþi. Birkaç tanede doðulu vardý odada.Merhaba dediklerinde bile þiveleri ele veriyordu onlarý.Doðululara karþý deðilim ama doðu þivesi,Ýstanbul þivesine bir kez daha maðlup olacaktý.Üzüldüm onlar için.Belki de çok kültürlü insanlardý ve umutlarý muhtemelen her seferinde aksanlarýna takýlýyordu.En son bir bayan girdi odaya.Üzerinde beyaz bir bluz,altýnda kýsa bir etek ve ince çoraplar,elinde ise bir dosya vardý.Bizi selamladý.Kaderimizi belirleyecek tanrýça buydu. Hoþnut deðildim.Kaderimi daha güzel bir tanrýçanýn belirlemesini isterdim,diye düþündüm.

“Buraya geldiðiniz ve bizimle çalýþmak istediðiniz için teþekkür ederim” diye baþladý söze.Herkes ciddiydi.Hemen hemen hepsinin elleri önlerindeydi ve çok saygýlý oturuyorlardý. Bense kot pantolonum ve iki kez sigaramdan yanma tehlikesi geçirmiþ kazaðýmla arkama yaslanmýþ,bacaklarýmý öne doðru uzatmýþ,yarý uzanýr vaziyette kollarým baðlý oturuyordum. Çok yorgundum ve onlar bunu mazur görürlerdi herhalde.Tanrýçamýz iþten bahsetmeye baþladý.Bankanýn kredi kartlarýný satacak,onlarýn belirlediði þehir dýþý yolculuklar yapacak, bazen Antalya’nýn yakýcý güneþinin altýnda,bazen Erzurum’un dondurucu soðuðunda sokaklarda kuracaðýmýz standlarda,bazen marketlerde,kýsacasý onlarýn istediði her yerde kredi kartlarýný satmak için kýçýmýzý yýrtacaktýk. “Bu noktada” dedi tanrýçamýz sesinin tonunu yükselterek, “ben bu iþi yapamam diyen varsa burayý terkedebilir”. Biri izin isteyip çýktý.Ben çýkmadým iþi sevmediðim halde.Bu leþ iþe ne fiyat biçtiklerini merak ediyordum.Onu da söyledi tanrýçamýz.Bize 550 milyon ve sattýðýmýz kart oranýnda prim vaadetti ballandýrarak…
Ama belirtilen kotanýn altýnda kart satarsak kapýnýn önüne konacaðýmýzý da belirtti. Açýk sözlüydü,sevmiþtim kadýný.

Sonra elindeki dosyayý açarak “þimdi sizi teker teker tanýyalým” diye söze baþladý. Benim iþle alakam kesilmiþti.Zaten verselerde çalýþmayacaktým. O yüzden rahattým.Diðerlerinin verecekleri cevaplardý beni meraklandýran.Çenesi protez gibi görünenden baþladý.Kendini kýsaca tanýttý adam.Adý Yusuf’tu.28 yaþýndaydý ve bu benim son þansým diye geçiriyordu muhtemelen içinden.Konuþmasý ciddi ve ses tonu kendinden emindi.Öyle olmak zorundaydý.Ýþverene özgüvenini kanýtlamazsa kaybedeceðini biliyordu.28 yýl ona gerekli tecrübeyi vermiþ gibi görünüyordu.Gözlüklerinin ardýndaki bakýþlar keskindi.Üstesinden gelirim der gibi.Herkes öyle bakýyordu aslýnda.Karþýmda oturan küçük adam bile.Bir zýplarsa yýkarmýþ gibi bakýyordu bir devi.Uzaktan bakan biri dünyanýn tüm yetenekleri buraya toplanmýþ diyebilirdi odadakilerin bakýþlarýna bakarak.Biri hariç.Ben uyumak üzereydim.Gözkapaklarým aðýrlaþmýþ ve kollarýmý kavuþturmuþ, geriye kaykýlmýþtým iyice.Ýþ basitti benim için aslýnda.O kadar çok gerizekalý vardý ki kartlarýna bir yenisini eklemeyi marifet sayan…Ama iþin þartlarý sarmamýþtý beni.Tecrübe olsun diye duruyordum orada.Eðlence olsun diye.Yoksa sigaramý yakýp çýkmýþtým odadan…

Küçük adama geldi sýra.Elleri hala kenetliydi ama Tanrý’yla pazarlýðý kazanamamýþ gibiydi.Þimdi pazarlýk sýrasý Tanrýça’daydý.Anlatmaya baþladý.Ben adýný Alican gibi bir þey bekliyordum ama Faruk diyerek beni yanýlttý.Okulundan bahsetti.Endüstri Mühendisliðini bitirmiþti.Sonra iþ tecrübelerini anlattý.Bir mali müþavirin yanýnda çalýþmýþtý.Ben bir alaka kuramadým.Boyuna baksanýz kapýda elma þekerini býrakmýþ,içeri öyle girmiþ sanýrdýnýz. Ýnsanda kucaðýna alýp sevme hissi uyandýrýyordu.Ama ciddiydi.Ciddiyetiyle, çocuksuluðunu kapatmaya çalýþýr gibi bir hali vardý.Ama aptallýðýný verdiði özgeçmiþle iyice açýða vurmuþtu.Tekstil Mühendisliðini kredi kartý satabilmek için bitirmiþ olmak düþüncesi hüzün verici olmalýydý.Endüstri Mühendisiydi.1.55 boyunda bir Endüstri Mühendisi.Ve Endüstri Mühendisliði mezunu olmayan diðerleri,bizler ona tiksintiyle bakýyorduk.Diplomasý,ciddiyeti ve havasý çocuksuluðunu örtemiyordu.Bence bu iþe kesinlikle uygun deðildi.Hangi salak, bir çocuktan kredi kartý satýn almak isterdi ki…Yoldan çevirdiði insanlarýn ona tebessüm edip þekerleme ikram etmeleri kuvvetle muhtemeldi.Ama iþveren gözüyle bakarsanýz durum daha deðiþiktir.Onlar genellikle tahsile bakarlar.Küçük adamda,Faruk’ta,yeterli tahsil vardý ve kanýmca iþe alýnmýþtý.Hayýrlý olsun, dedim içimden.Þimdi Erzurum’larda Ardahan’larda 550 milyon liraya yýrt kýçýný kart satmak için…

Kýzlarda iddialýydý…Ýkisi üniversite mezunu,diðeri üniversite 2.sýnýftan terkti.Ayla,Cansu ve Cahide…Ayla üniversite mezunuydu ve göðüs dekoltesi muhteþemdi.Bu dekolteyle standýna topladýðý erkeklerin ¼’üne kart satsa rahatlýkla yýrtar,diye düþündüm.Almýþtým onu iþe.Cansu’nun biraz heyecanlý bir hali vardý.Cevap verirken kekeliyor,ellerini nereye koyacaðýný bilemiyordu.Tecrübesizdi herhalde.Saçma saçma cevaplar verip duruyordu.Bazen böyle olur.Üniversite okursun.Yabancý bir dil bilirsin hatta.Ama anadilinde saçmalayýp bok edebilirsin herþeyi.Sanýrým onu bu cevaplardan sonra iþe almalarý kumar olurdu.Meksikalýlarýn dediði gibi “Adios Cansu”.Cahide sýrf bacak ve dudaktan ibaretti.Gerçi bacaklarýndan fýrsat bulup dudaklarýndan dökülenleri dinlemeye pek fýrsat bulamadým.Ýþ görüþmesini yapacak kiþiyi erkek bekliyor olmalýydý ki seçimini,oturduðunda kýçýna çýkan bir etekten yana yapmýþtý.Ama bizim Tanrýça’yý pek etkilemiþe benzemiyordu.Bu kýzlarýn hayat hakkýnda hiç tecrübeleri var mýydý? Hiç erken yaþta hayata göðüs germek zorunda kalmýþlar mýydý? Kýçlarýný dönüp destek alacaklarý birileri hep olmuþtu onlar için.Ben yalnýzdým. Korkumda yoktu yokolmak gibi… Zaten kaybetmiþlerdendim.Daha fazla ne kaybedebilirdim ki? Bunun ötesinde kaybetmek ölmek demekti.Ve ben buna da hazýrlýklýydým.Neden kot pantolonla geldiðimi anlamýþsýnýzdýr þimdi…Elbiselerimle iþi kapmak gibi bir kaygýmda yoktu.Olsa olurdu.Olmasa…Yine olurdu.Yada olmasa en fazla ne olurdu? Boka batmýþsan eðer ya dizinden yukarý,ya göðsünden aþaðý… Seviyenin ne önemi vardý ki? Rahattým.O takým elbiseli sünepelerden daha rahat… Ve etek takým giymiþ kýzlar…Göðüs frikikleriyle yada bacak göstererek mi pazarlayacaklardý kartlarý?

Hepsi ama hepsi iþ tecrübelerini bu iþle baðdaþtýrýp benzer yanlarý olduðunu söylüyorlardý.Bu iþe benzeyen ne kadar çok iþ varmýþ diye içinden geçirmeden edemiyordu insan…Herkes numarasýný çekiyor,etkilemeye çalýþýyordu tanrýçayý.Sýra bendeydi.
     “Hüseyin Asil deðil mi?”
     “Batuhan Asil”
     “Ama burada Hüseyin yazýyor!”
     “Yanlýþ cv’ye bakýyorsunuz…”
     “Pardon!”
Bozmuþtum hatunu.Ýyi baþlamýþtým.Baþtan kaybetmiþtim iþi.Ne önemi vardý ki? Zaten çalýþmayý düþünmüyordum.Hýrpalýyým hatunu biraz,dedim, sað-sol kroþelerle þaþýrtýyýmda burada tek patronun o olmadýðýný gösteriyim kendini beðenmiþ kaþara…
     “Neden seçtiniz bu iþi Batuhan Bey, cv’niz bu iþe pek te uygun olmadýðýnýzý gösteriyor.”
     “Kartlarýnýzý cv’lerimiz satmayacak”
“Kendinize güveniyor musunuz?”
     “Ýþ basit benim için…Sorun olan sizin koþullarýnýz.Erzurumun soðuðuna güvenmiyorum”
“Batuhan Bey,biz burada iþe uygun arkadaþlar görmek isteriz.”
     “Beni buraya çaðýran sizsiniz.Kapýyý çalýp rastgele dalmadým içeri”
     “Ben sizi pek yeterli görmedim bu iþ için.”
     “Bakýn aslýna bakarsanýz bende kýçýmýn soðuktan donma olasýlýðýna biçtiðiniz meblaayý pek yeterli görmüyorum.”
     “Pekala” dedi tanrýça, “bu kadarý yeterli”.

     Baþka bir ahmaða geçti.Sonra bir diðerine…Toplantý bitiminde kabul edilen adaylara telefonla haber verileceðini ve yapýlacak bir sonraki mülakata çaðrýlacaðýný söyledi tanrýçamýz bize…Kabul edilmeyen adaylara telefon edilmeyecekti.

     Dýþarý çýkýp bir sigara yaktým ve ardarda iki derin nefes çektim sigaradan… Güzeldi. Yaðmurlu hava yerini güneþe býrakmýþtý.Herþey olmasý gerektiði gibiydi.Bildiðim bir bar vardý oralarda.Arada yolum düþtüðünde girdiðim.James Joyce Irish Pub.Ýrlanda tarzý döþenmiþ hoþ bir bardý ve müziði kafa ütülemiyordu.Tahammül edilebilirdi.Girdim ve bara geçip bir bira söyledim.Barmen yapay sýrýtýþý ve kirli banknotlarýmýn beklentisiyle biramý koydu önüme…
     

     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Büyük Veda Gecesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Öyle Bir Sevmeliyim ki... [Þiir]
Ýki Berduþ [Þiir]
Devrilmiþ Boþ Bir Budweiser Þiþesine Benzer Yalnýzlýk [Þiir]
Istýrap [Þiir]
Atom Bombasý Atýlýrsa Belki… [Þiir]
Sensizlik [Þiir]


Batuhan Bozkurt kimdir?

Pek makbul biri sayýlmam. . . Ve biraz da münzeviyim. Benim için en iyi insan yokluðu ile beni ödüllendirendir. Yazýlarýmda sevilmeyeni, alýþýlageldik deðerlere karþý çýkaný yazdým hep. Ýlginç olmak için deðil,ilginç bulduðum için. . . Bir çoðunuzun hoþuna gitmeyecek belki yazdýklarým ama zaten bunlar hoþunuza gitsin diye yazýlmýþ þeyler de deðil sadece gece çöktüðünde kaðýtla paylaþýlmýþ günah çýkarma seanslarý. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Bukowski,John Fante


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Batuhan Bozkurt, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.