Aklýna nasýl öleceðin gelir. Belki bir filmi seyrederken belki tuvalette belki savaþta. Kim sever yaþamayý? Gönüllü deðil mi bu ölümler?
A Clock Work Orange’dan bir sahne gelir gözlerinin önüne. Yaþlý adamý niye öldürdüler ki hem de filmin baþýnda. Bilirsin aslýnda cevabý ama bir daha düþünürsün.
Sonra yarýn yapacaklarýný düþünürsün. Sýkýntýlarýný, sevgilini, sabah kahvaltýda ne yiyeceðini.
Bir ara Uður Mumcu gelir geçer aklýnýn bir köþesinden. Ne güzeldi ve yaðmurluydu ve þiirseldi ve ne büyük maðlubiyetti o cenaze töreni.
Bugün niye kýzdýn ki o hastaya. Altý üstü öðrenmek istedi ne yapacaðýný.
Yarýn ne almalýyým kahvaltýya, simit mi, su böreði mi?
An gelir Atilla Ýlhan ölür.
Nedir sakýncasý tanrý olmanýn. Sayýklama yine, saçmalama.
Hayallerin gelir aklýna. Bir kitap yazmak, çok okunmak ama edebi olmak, tanýnmak. Ya da çok para kazanmak, falan filan.
Ne yapman gerekir katlanabilmek için bu hayata? Çok mu anlam yüklemelisin yoksa hiçbir þeyin anlamý yok mu?
Hani annen baban da olmasa hiç korkmazsýn ya ölümden. Aslýnda yine de korkmuyorsun galiba. Biliyorsun çünkü yirminci yüzyýlda fazla sürmez acýlar.
Ne acýttý en çok canýný? Babanýn parasý varmýþ gibi yapmasý mý? Merhamet mi?
Sevmedim aslýnda hiçbir kadýný. Öyle ya, aþk hiç bitmez ki. Birini gerçekten sevdin mi, bir daha geri dönüþü yoktur bu yolun.
Çocuk sahibi olmalý mýyým? Herkese çocuk sahibi olma hakký verilmeli mi? Hangi kadýna katlanabilirim, nasýl bir çocuk için? Saçmaladým mý?
Acaba ne olacaðýmý seçme þansým olsaydý sümüklü böcek ya da bilgisayar ya da kadýn ya da sýradan bir mum olmayý mý isterdim. Yoksa sýradan bir erkek olmayý ben mi seçtim. E o zaman tanrý ne iþ yapar?
Tanrým affet beni ya da affetme; Yak, cayýr cayýr yak. Kaybolayým ve benimle beraber yansýn günahlarým bir daha dönmeyelim buraya, yeter artýk.
En iyisi güzel bir yemek ve sonra sýcak bir þeyler içmek, çay mesela. Yok hayýr þarap içmeyeceðim bu gün.
Evet ne yesem acaba? Kafayý yemeden.