• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Yazarlar ve Yapýtlar |
241
|
|
|
|
En yücesi "böcek"liðini kabul etme onurunu gösteren Gregor Samsa'dýr.. 28mart2004eSelamEderim..DönüþümOGündürBeni! |
|
242
|
|
|
|
Bir kitabevine girdiðimde ne zaman çýkacaðýmý kesinlikle kestiremem. Hatta bir randevum varsa, çoðu kez zamanýnda yetiþememe gibi bir sorun da yaþarým. |
|
243
|
|
|
|
Trabzonlu genç þairlerden Ömer Turan’ýn ilk kitabý “Üryan ve Ýsyan” elimde… Kitap, Kýyý Dergisi Yayýnlarý arasýnda çýkmýþ. Kitabýn kapaðýndaki üç serçe, þiir sofrasýna buyur ediyor sizi. Bembeyaz bir zemin üzerindeki bu üç serçe sanki þiir tarlasýnda imge avcýlýðýna soyunmuþ izlenimi veriyor bize. Kitap sanki þairin Trabzonlu oluþuna iþaret edercesine 61 sayfadan meydana geliyor. 1971 yýlýnda Yomra’da doðan Ömer Turan’ýn arka sayfadaki kýsa biyografisini okuyunca doðrusu þaþýrýyorum. Çünkü þair ilk þiirini 2006 senesinde Hayal dergisinde yayýnlamýþ. Yani 35 yaþýnda þiir dünyasýnda ‘ben de varým’ demiþ. Ýlk þiirini yayýnladýktan iki yýl sonra da bu ilk kitabýný okuyucularýyla buluþturmuþ. Kitaptaki özgün ve birbirinden güzel þiirleri okuyunca insan içinden “Bugüne kadar neredeydin be birader!...” diyesi geliyor. Bir þair okuyucusuyla buluþmak için niçin bu kadar uzun süre bekler?
|
|
244
|
|
|
|
Yazmaktan umudumu kesmemek ve yazacak yeteneði yitirmek üzereyken kendimi kandýrmam hakkýnda bahaneler denemesi. bahane1-bahane-2.. |
|
245
|
|
|
|
''Bu kitap gerçekten gerçekti...''
|
|
246
|
|
|
|
Bu günlerde çok sayýda dosttan bu yakýnmayý, daha doðrusu feryadý duydum. Belki siz de ayný durumdasýnýz ve belki de bir çýðlýk da siz atmak üzeresiniz. Yazmaya hevesiniz ve yeteneðiniz var. Yazdýklarýnýz birikip de bir kitap hacmine ulaþtýðýnda “Þu ölümlü dünyadan geçip gideceðiz. Hiç olmazsa arkamýzda bir þeyler býrakalým.” Diye düþünüyorsunuz ve bir kitap bastýrmaya karar veriyorsunuz. Bunu nasýl yapabileceðinizin yollarýný araþtýrýyorsunuz. Belli baþlý iki seçenek olduðunu görüyorsunuz:
|
|
247
|
|
|
|
Þâirler yüreklerimizin tercümanýdýr. Onlarla görürüz, onlarla düþünür, onlarla hayal ederiz. Bu yürek dostlarý olmasa nasýl ifade ederdik hislerimizi?.... Dünya onlarla güzel… Kanýn ve barut kokusunun gök kubbemizi sardýðý bu çaðda þâirler az da olsa hayatýmýza renk katýyorlar. Bize insanî hislerin ölmediðini haykýrýyorlar. Katýlaþan yüreklerimizi yumuþatýyorlar.
|
|
248
|
|
|
|
Bütün Yazanlarýn Kalemine Saðlýk! |
|
249
|
|
|
|
*Hayat, bize meydan okurken beklemez. Hayat, geriye bakmaz. Bir hafta, alýnyazýmýzý kabul edip etmemeye karar vermemize bol bol yetecek bir zamandýr. |
|
250
|
|
|
|
Kendi sitesinde ve kitaplarýnda ki Sýrrý Çýnar'ýn kendi dilinden özgeçmiþi
http://www.sirricinar.com
|
|
251
|
|
|
|
Pýrpýrbýyýk Hasan Kaçan,Gani Müjde'nin Osmanlý Cumhuriyeti filmine atýfda bulunarak þöyle buyurmuþ; |
|
252
|
|
|
|
Tesadüfen gördüðüm bir kalpti onunkisi. Daha ilk saniyelerde farkedilen bir iç ürpertisi, bir kendinle yüzleþme, bir uzaklara bakma, hatýrlama ve gözyaþýydý gerisi. Tokat gibi patladý yüzümde.. Sarsýcý, çokça yalnýz, tedirgin edici, çokça yýkýcý gerçeklerdi. Bir çaðan ýrmak betimlemesiydi bu yaþananlar.. |
|
253
|
|
|
|
Her gün yazýlar düþer bu sayfalara renkli..kimisi siyah, kimisi beyaz, ben en çok ela olanlarý severim..
|
|
254
|
|
|
|
'Bir bebeðimiz olursa ne yapacaðýz peki? Hele de çocuklarýn gözü önünde - ne kadar da utanç verici olacak. Bebeði ne zaman yaptýðýmýzý hemen tahmin edecekler ve Kroyçer Sonat'ý okuyacaklar. Utanç derecesinde mutsuzluk veriyor bütün bu olup bitenler. Ben de düþünüp karar verdim: insanlar önünde deðil. Tanrý önünde korkmalý insan. Bu durumda Tanrý'nýn huzurunda hâlim nedir benim diye sordum kendime. Ve hemen sakinleþtiðimi hissettim.'
- Tolstoy'un günlüðünden, Aðustos 1889
|
|
255
|
|
|
|
Frederic Beigbeder yalan diyooo!!! Siz siz olun umudunuzu kaybetmeyin... |
|
256
|
|
|
|
Eskiþehir, Çifteler Köy Enstitüsü, 1944-45 Ders-yýlý çýkýþlý bir köylü çocuðuyum. Bu güne deðin bastýrabildiðim 7 kitabým oldu. Daha bastýrýlmaya hazýr 30 kitaplýk birikmiþ yazýlarým var. Dar olanaklarýmý da bu 7 kitabýmýn basýmý iþine harcayýp tükettiðim için, bekleyenleri bastýramýyorum. Þu an sýfýr-dayým. |
|
257
|
|
|
|
Romanda Abdülhamit’e suikast yapýldýðý günlerde doðan Râna’nýn kýsacýk yaþamý, dine ve dünyaya bakýþý ön planda anlatýlýrken, arka planda, Ermeni terörü, 31 Mart Vakasý, Abdülhamit’in tahtan indirilmesi, Ýttihat Terakki’nin yükseliþi, I. Dünya Savaþý, Ermenilerin göç ettirilmesi, imparatorluðun yýkýlýþý, memleketin iþgali, Kurtuluþ Savaþý gibi 20.ci yüzyýlýn sarsýcý tarihsel olaylarýnýn gürültülü yankýlarýný iþitiyoruz. |
|
258
|
|
|
|
Alanýnda büyük bir boþluðu dolduran “Gümüþ Portreler”, bu þehirde yaþayan, þehrin deðerlerini gün yüzüne çýkarmaya çalýþan araþtýrmacý-yazar Ýsmail Hayal’in üç yýllýk titiz ve yorucu bir çalýþmasýnýn ürünüdür. Siz bakmayýn eserin adýnýn “Gümüþ Portreler” olduðuna, bu esere “Altýn Portreler” dense yeridir. Hayal, ‘Gümüþhane’ adýndan esinlenerek eserini böyle isimlendirmiþ. Yoksa bu çalýþma ve bu çalýþmaya konu olanlar altýn deðerindedir. Zaten bu eser altýn deðerinde olmasaydý Koza Altýn bu projeye destek vermezdi!.. Sözü edilmiþken Koza Altýn’a da böyle mühim bir eserin basýmýna destek verdiði için teþekkür ediyoruz.
|
|
259
|
|
|
|
Kurtlar Vadisi dizisi ve filmi adlý yapýtýn bu ülkenin gerçeklerinin ortaya çýkartýlmasýnda çok çok önemli bir yeri vardýr.Ve bu gerçeklerin bizler tarafýndan benimsenmesinde yarattýðý büyük katkýyý ve diziyle ilgili olumlu ve olumsuz görüþlerimi anlatan bir yazý... |
|
260
|
|
|
|
"...ece ayhan'ýn beyoðlu'nun bir ara sokaðýnda kuru ekmekle karýn doyurmak zorunda kalmasýný nasýl açýklayacaðýz? " |
|