Kendi yalanlarýmýza kanýp kendimizi kandýrdýðýmýz
günlerin zemherisinde üþür bulduk ruhlarýmýzýn çýplak
ellerini.Bir yandan þehirlere ihanet yaðýyordu bir
yandansa acýyordu içimizdeki çocuðun kesik, aðýr
kanamalý kalbi.Ýçimde çiçekler soluyordu, dostlarým
bir bir düþüyordu, yarim sol yanýnda bir sýzý babamý
oynuyordu ve ben yeni yýllarýn ilk günlerini, eski
yýllarýn son günlerini gözyaþý ile yýkýyordum
saçlarýmýn musallah taþýnda.
Þu Ýstanbul denen kahpe son kuruþuma kadar yemiþ ve
terk etmiþti beni, kel göbekli bir ihtiyarýn cüzdanýnýn
hatrýna. Bir ben, bir yalnýzlýk, birde karla kaplý
caddelerde, arþýnlarken zamaný, sýcacýk odalarýn
hasreti kalmýþtýk þehrin orta yerinde. Nerede kýrýlýp döküldü
umutlarým? Nerede yitirdim gökten düþen üç elmayý
padiþahýn kýzýndan önce kapýp, yare al mendil içinde
sunan kýz çocuðu.Þimdi biçareliðimin son perdesinde
alkýþsýz bir aktrist, bir meczup, sabahýn kör
saatlerinde titreyen yürek, þimdi bir zavallý hayat
kaçkýnýdýr adým....
Güneþli güzel günlerde ip atlayan çocuklarý
kaybettim, yaðmurlu þehirlerin yoksullukla sýnanan
çocuklarýna, Türkiye fiziki haritalarýnda dað dað ova
ova kendimi anlatýyorum.Açlýklarýndan utanmýyor hayat, ben
tokluðumdan utanýp yüreðimi bin parçaya bölüyor ve
þefkatle okþuyorum þefkati tanýmayan saçlarýný.O
çocuklarki saçlarýmdaki nereden aldýðýmý unuttuðum bir
tokaya bile hayran.
O çocuklardan yalnýzca biri ; Sivaslý Mehmet
geceleri masa siler bir meyhanede.Sabahlarý uyur
derslerde birazda ýsýnmýþ olmanýn rehavetiyle Sivaslý
Mehmet, ciðerlerini yoksulluða diyet ödemiþ babasýnýn
göz bebeði, evin erkeði ekmek getiren...Camlarýndaki
naylonlara bakar gibi bakar ýþýltýlý defter kaplarýna. Bense her sabah ve her gün batýmýnda, yüreðimdeki hüzün biraz daha aðýrlaþmýþ yürürüm eve aðýr aksak adýmlarla...
Kimseler bilmez kimselerede alatamam derdimi, diyemem bir yanýmda dünün hasreti bir yanýmda býçak sýrtý bir yarýn. Diyemem annemin elleri toprak, babam hayýn.... Bilmez kimse nasýlda susturulmuþ yüreðimin dili, sormaz, zati sorsalarda söyleyemem....
Dostlarýmý özlerim yalnýzlýðýmda,anamý özlerim,
kardeþimi özlerim, çocuklarýmý özlerim, simsiyah
saçlarýyla kýzýmý, kýrmýzý elbisesini rugan
papuçlarýný.Sonra özlemi özlerim, bir özleyenim varmý
bilmeden...Bir baþýna yapayalnýz ve usanmýþ..... .
Þu caddeler üþüyormudur benim kadar? Onlarýnda
ellerinden, dudaklarýndan kan çekiliyor mudur acýdan
acýdan.Onlarýnda var mýdýr yüreðini kýrýp döken birer
Sivaslý Mehmet'i? Caddelerde susuyormudur ben gibi ve
caddeler anlarmý adýmlarýmýn halini?
Kayboldum bu koca þehirde, saat saat hasretle
yaþlanýyorum; bu koca þehrin yedi tepesine de ah ile
yaslanýyorum.Yüreðimin daðlarý tarumar olduðundan beri
kalemimde küstü ellerime.Ellerimki birer kelebek
zemheriye düþmüþ, sonu ilk nefesinden belli.Ellerim
birer kanadý kýrýk serçe ceplerimde....
Geçmiþ öyle dikillme önümde yol ver geçip gideyim
üzerinde yol ver bulayým akacak bir ýrmak yoksa bu
çaðýltý beni boðacak......