Ýnsan kendini bilmeli. Gerçeði keþfetmeye yaramasa da, yaþamayý öðretiyor. Ve bundan daha güzel birþey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bu sabahý yine saat 7' de kalktým, hemen diþlerimi fýrçalayýp, yataðýmý topladým...Saçlarýmý fýrçaladýktan sonra rahat bir þeyler giyip kendimi bir çýrpýda çim kokan yollara býraktým... Güller yine salmýþtý nefis kokularýný, yine kimisi solmuþ, kimisi tomurcuk, kimisi baharýnda, rengarenk süslüyorlardý her yaný... Çocuklarýn telaþý yine aynýydý, kendilerinden büyük çantalarý omuzlarýnda, gözlerinde yine ayný ýþýltý vardý. Hep karþýlaþtýðým o garip adam da yine o garip soluk benzi, ýþýðýný yitirmiþ gözleriyle köþe baþýnda durmuþ, amaçsýzca etrafý gözlüyordu yine bu sabah. En soðuk havalarda bile kokusu ile beni ýsýtan ekmek fýrýný, yürüyüþümü bir çýrpýda bitirip, sýcacýk ekmek, güzel bir çay ile hazýrlanmýþ nefis bir kahvaltý hayalimi canlandýrmýþtý yine... Oysa tek baþýma yemek yemeyi hiç sevmezdim de, sýcacýk ekmek kokusunu kahvaltý arkadaþým yapardým, yine öyle yaptým bu sabah... Artýk aklýma düþmüþtü ya sýcak ekmek kokusu, kendimi bir nefeste gazetecinin yakýnýnda buluvermiþtim iþte, neredeyse sonu gelmiþti yürüyüþ yolunun...Oysa nereye gidiyordum, niyeydi bu acelem diye sormak istesem, hep boþver, içinden gelmiþ diyip babacan bir tavýrla kendimi eylerdim...Yine kendimi eylemiþtim iþte bu sabah... Gazetecinin önünde yine kuyruk vardý, kuyruðun yanýndan saða sola savrulan, iþe yetiþmeye çalýþan insanlar vardý yine etrafta, ipte cambazlýk yapar gibi, gazete kuyruðun kapattýðý yoldan, bir saða bir sola manevralarla bir solukta geçip gidiveren yanýmdan...Gazete yine simsiyah yapmýþtý iþte elimi, yine ayný gazeteydi alýnan bu sabah. Haberler yine aynýydý, sayýsýz cinayet, çöken ekonomi, dünyayý kurtaracak adam edalarýndaki bir yýðýn yazý ile doluydu gazeteler yine bu sabah... Evin kapýsýna vardýðýmda yine zili çaldým, serde kibarlýk var diyeceðim, yok iþte sadece zil sesi idi duymak istediðim yine bu sabah... Anahtarým yine zorluk çýkarmýþ, kapý güç sýnýrlarýmý zorlamýþtý iþte yine bu sabah... Kahvaltým yine ayný kahvaltýydý, sýcacýk ekmek, beyaz peynir, domates, biber...Ne kadar tekdüzesin derdi de bir arkadaþým, hayatýmda hemen her þeyi alýþtýðým gibi hep ayný þekilde yapma tutkumu bir türlü anlayamazdý... Kahvem yine bol köpüklü, orta þekerliydi, yine kendi falýma bakmak için fincanýmý ters çevirmiþtim, hiç açmadan yýkamýþtým iþte yine akþama doðru... Postacý daðýtým günlerinde hep benim kapýmý çalardý da, bana býrakmadýðý mektup için yüreðimden için için nasibini alýrdý, nasibini aldý yine bu sabah... Çok defasýnda kendime mektup yollamayý bile düþünmüþtüm, ne heyecanlý olurdu deðil mi diyecek olsam kendi kendime, yazdýðým mektubu okumadan yollarsam, yazarken girdiðim ruh halinden dolayý yazdýklarýmý hiç hatýrlamayacaðýmdan yola çýkýp bu iþi hep heyecanlý bulurdum. Ama yine de kendime hiç mektup yazmamýþtým, gelen bir mektubum da olmadý yine bu sabah... Okulun sesi evimi doldurmuþtu yine...Ýstiklal Marþý arkasýndan Andýmýz, ben de bir bir okudum hepsini, yine gittim çocukluk yýllarýma bu sabah... Atamýn mavi gözleri, sarý saçlarý aklýma gelmiþti yine, yaptýðý devrimle dolabýma giren o güzel kýyafetlerimi hatýrladým da yeni gibi dolabýnda öylece duran o günden kalma elbiselerimi giydim, süslendim. Geçmiþe daldým yine bu sabah... Sigaramý kahveye dost etmiþtim yine bu sabah... Bir kahve bir sigara, karþýmda duran güller sessiz sohbetimizin hatýrýný yüklüyordu, her sabah kýrk yýlýn üzerine bir kýrk yýl daha ekleniyordu... Ýþte eklenmiþti kahvenin kýrk yýl hatýrý, sessiz sohbetimize yine bu sabah... Mevsimleri, aylarý, yýllarý saymayalý çok oldu, bu sabah da bilmiyorum ayýn kaçý, hangi mevsimdeyiz, sahi güneþ neden bulutlarýn arkasýnda yýllardýr týpký bu sabah gibi... Aynaya baktýðýmda hala korkmuyorum, gençlik baharýmdan mý, sonbaharýmdan mý çalýyorum bilmiyorum, saçýma düþmüþ aklar umurumda deðil yine bu sabah... Yine ayný radyo kanallarýný dinliyorum bugün, biraz yumuþak, biraz sözlü, akþama hazýrlýyor þarkýlar yine beni, gün ilerledikçe yavaþ yavaþ... Günlük iþlerden elimi çekince, kitabýmý açýp okumaya baþladým insanlarýn dünyalarýný, romanda anlatýlan her insaný özledim yine bugün, gece beni çaðýrmaya baþlayýnca yavaþ yavaþ... Ýþte her þey aynýydý bu akþam, geçen gün diðerinin ayný, gelen sabah gidenden farksýzdý hayatýmda..Neden titriyordu kalemimin ucu bu akþam... Denizin kokusunu özlüyorsun dedim, özlemediðim bir an olmadý ki diyip vazgeçtim... Güneþ yýllardýr bulutlarýn arkasýnda da, orada olduðunu bilip kendimi hep öyle teselli ettim, bir teselli bulup da yazamadým, kalemimin ucu titriyor bu akþam... Çok olmadý Þeh-ri Ýstanbul' u terk edeli, her gün biraz daha uzaklaþýyorum diye hüzünlendim de, "Þimdi Ýstanbul' da olmak vardý anasýný satayým" çalarken radyoda bir satýr da ben ekleyemiyorum her gün dizeler döþediðim Ýstanbul için, kalemimin ucu titriyor bu akþam... Evlatlarým...Kim bilir hangi girdabýn içindedir diye düþünecek olsam, tek yapabildiðim þey olan iki elimi açýp tanrýya dua ederim, ondan yavrularým için hep iyi olaný isterim. Yine kuzularým için dua ettim bu akþam...Onlar için iki satýr da olsa yazarým, aklýmda kalmýþ süt kokularýný içime çeker, gözyaþýma bulanmýþ kalemimle sarýlýrým onlara,oysa özlemimi satýrlarýmda gideremiyorum, kalemimin ucu titriyor bu akþam... Yoksa yolun sonu mudur bu akþam, çýkan fýrtýna mýdýr alýp götürecek olan... Zaman bunca çabuk geçmiþ de ayrýlýk rüzgarý mýydý çýkan...Ellerim...... sahi ellerim neden buruþuk, çatlamýþ toprak gibiydi...Gözümdeki bu gözlük de nesi, ya etrafta duran diðer gözlükler? Naftalin kokulu giysileri aklýma geldi babaannemin, üzerimden yayýlan naftalin kokularýný duyunca...Toprak kokusu.......... Sabah sabah tüm hücrelerime hiç olmadýðý kadar yayýlan o koku..... Topraða karýþma vakti mi gelmiþti de, kalemim ucu ayrýlýk rüzgarýndan mý titriyordu bu akþam....
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © A. Ceyda Öz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |