..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlarýn arasýnda yaþadýðýmýz sürece, onlarý sevelim. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > Edibe Toðaç




24 Eylül 2014
Görünmeyenler...  
Edibe Toðaç
Benimkisi biraz delilikle varoluþun arasýndaki ütopik o dünyayý arayýp bulmaya çalýþma, yada yaratma çabasý...


:BAJC:
Görünmeyenler-Yayýnlanmýþ Tüm Bölümler-Bölüm 1'den Bölüm 14'e kadar...

BÖLÜM-1...

Ýçimizdeki sese yönelmekten, neden bu kadar korkarýz diye söze girdi bir anda Anna. Bense ona gülümseyerek, Dýþarýdaki sese o kadar çok alýþtýrýldýk ki þimdi kendimize dahi yabancýyýz dedim. Dýþarýsý çok soðuk fýrtýna,yaðmur,anlaþýlan o ki, doða iþleyiþini tam anlamýyla sürdürmekte kararlý. Üþümekle birlikte, sýcak bir his kaplýyor o anda içimi,bu aþkta duyduðum bir hazda deðil üstelik ,anne sevgisinden aldýðým hazda deðil, yada baba sevgisinden, belkide bir dostun sevgisiydi, hayýr bu hissiyat onlardan hiç biri deðildi. Bu doðayla vede yaradýlýþýmla, baþbaþa kalmanýn, kalabilmenin verdiði muhteþem bir histi. Bizi neden buraya býraktýlar sence dedi Anna ,yüzüme endiþeli bir bakýþla. Hissediyor olmalýsýn dedim, ayný türün örneðiyiz sonuçta. Hissetmekmi neden ve neyi.Bir an için gerçekten mantýðýmla vede algýmla dünyada yapayalnýz oduðumu hissetmeye baþladýðým anda; Anna yüzüme gülümseyerek, þaka yaptým, hissediyorum elbette, doðanýn kapý ardýndaki iþleyiþini, havanýn gürlemesini, yaðmurun damlalarýný, kuþlarýn sýðýnacak yer aramalarýný.. Yalnýz deðilsin dedi bana teskin edici gözlerle bakarak. Saatlerce ona bakabilirdim ama yanýþ anlaþýlmaktan korktum. Bir ruhun kendini sevmesini ve sadece kendine güvenmesini anlayabilirim dedi,samimi bir dille. Sanki beni sýnýyor gibiydi,ondan korkmuyordum sadece alýþmaya çalýþýyordum bu duruma. Profesörler bizi bir haftalýðýna buraya kapatmýþtý. Siz dahiler demiþlerdi, siz kimlikleri vede kiþilikleri sorgulanmasý gerekenler, sizi istediðiniz dünyanýn, o saf ve hala bir yerlerde temiz kalmýþ tarafýna havale ediyoruz. Buna evet dediðimiz için buradaydýk,üstelik daha öncede hiç tanýþmamaýþ ve bir arayada gelmemiþ getirilmemiþtik. Rüzgarýn sesi gittikçe þiddetleniyordu ,caný yanmýþ ve kapana kýsýlmýþ bir kurt gibi adeta ulumaktaydý rüzgar, ve beraberinde de akþamý getirmekteydi. Þömineye göz attýðýmda odunun sönmek üzere olduðunu fark ettim bir anda. Diðer odaya girip odunlarýn olduðu yeri aramaya baþladým. Bu dýþarýdan bakýnca küçük gibi görünen, ama aslýnda epeyce bir karmaþýk duran ahþap evde, neyin nerede olduðunu yeni geldiðimiz için henüz kestirememekteydik.Ben odada odunlarýn yerini arar iken Annanýn gölgesi ýþýðýn etkisiyle önüme düþüverdi. Sanýrým aradýðýn þeyi diðer odada buldum,burada sadece yiyeceklerimiz var dedi.Bunu söylerken kendinden pek bir emindi. Elbette dedim ve sallana sallana gri koltuðuma kadar gidip uzandým. Neden gri dedi, biliyorsun hepimizin bir rengi vardýr, mesela benimki turuncu, gördüðün gibi dedi,yani benim koltuðum turuncu dedi. Öyle istedim dedim, ama bu içini daha fazla karartmazmý dedi,ben sadece gerçeklere bakarým dedim.
Anlýyorum elbette, daha buraya geldiðimizin ilk saatlerinde bana ayný türün örneði olduðumuzu hatýrlatmýþtýn dedi. Sadece neden daha fazla sessizliði seçtiðini merak ettim dedi. Bazen konuþmak bana haddinden fazla anlamsýz ve aðýr geliyor,buna alýþkanlýk diyelim olmazmý dedim.Nitekim karþýmda bunca zaman beni anlamayanlar vardý, sesime karþýlýk, çýðlýðýma karþýlýk beni anlayamayan algýlayamayan koca bir sessizlik vardý. Sanýrým buna alýþmak epeyce bir zor olacak gibi, ama þuanda kurmuþ olduðum bu kadar cümlelerle, rekoru bir adým daha öne taþýdýðýmý düþünmekteyim,tabi sayende dedim ve ona gülümsedim. O da sýcak bir kahkahayla bana geri döndü .Bekle dedim ne oldu dedi, lütfen bir an için susarmýsýn,atladýðýmýz bir þeyler oldu, nedir dedi,nedir mi dedim daha ilk dakikalarda hissettiðimiz o mucizevi döngüyü duyamaz olduk þimdi! farkýnda deðilmisin dedim. Ahh evet,sanýrým yaðmur durmuþ olmalý, yada þiddeti azalmýþ olmalý dedi. Hayýr dedim biz konuþmaya baþladýk,doðaya kulaklarýmýzý kapadýk týpký gerçeklere karþýn gözlerimizi kapadýðýmýz gibi. Bir süre sessiz kaldýk,sessizliðimizin henüz beþinci dakikasýnda,aslýnda hiç hýzýný kesmeden ayný derinlikte yaðan yaðmuru, gürüldeyen göðü,çakan þimþeði ve uzaklardan gelen hangi hayvana ait olduðunu seçemediðimiz hayvanlarýn, kýsaca doðanýn sesini yeniden ayný frekansta duymaya baþladýk. Bu çok iyiydi dedi, gülümseyerek, dalgýnlýðýma geldi dedi, nasýl da bir anda bunu duymayý red ettim anlam veremedim dedi. Pencereye yaklaþýp baþýný cama dayayýp, bu henüz baþlangýç ve sanýrým uyusak iyi olur dedi. Baþýmla onu onaylayarak bana ayrýlan odaya gittim, yataðýma girdim ve çatýya vuran, beni belkide en enteresan rüyalara sürükleyecek o büyüleyici senfoni konserinde, yani doðanýn yaðmur konserinde uyumaya koyuldum...




BÖLÜM-2...

Sabah olduðunda,gözlerimi tavana dikmiþ, içimdeki derinlerde kalmýþ sesin bana söylemek istediklerini dinlemeye, çoktan koyulmuþtum bile. Büyük bir sessizlik hakimdi,gürültüye ve karmaþaya karþýn kuþlarýn vatanýnda, onlarýn krallýðý altýnda,o neþeli ötüþmelerini, penceremin kapalý olmasýna karþýn duyabiliyordum.
Ve içimdeki huzur ikiye katlanmýþtý þimdi,ta ki Anna çýlgýnca kahkahasýyla odama doðru koþana dek. Uyan dedi ,hadi ama bir bak kapýda kim var, yüzünden büyük bir sevinç akýyordu, kim var dedim sendeleyerek; Ýçeri girmek istemiyor, galiba yabancý buluyor burayý ama görmelisin çok tatlý dedi ve odamdan çýkýp kapýya doðru tekrar gitti. Adýmlarýmý atarak Annanýn yanýna gitmekteydim heyecanla,yollarým uzuyordu sanki, oysaki salona ve dýþ kapýya adým atmama sadece bir kaç metre vardý. Bir an için ayaklarýmýn yerden kesildiðine þahitlik ettim,uçuyordum sanki,bulutlarýn üzerinde yürüyor gibiydim,bulutlar bir pamuk kadar yumuþaklar, ayaklarýmý acýtmýyorlar. Hadi ama dedi Anna, neden durdun, durmuþmuydum; evet olduðum yerde durakalmýþtým öylece, ne var ki orada dedim ve kapýya doðru yöneldim,karþýmda base cinsi sevimli bir köpek durmaktaydý. Köpekleri hep sevmiþimdir, bu cins köpeklerin yüzlerinden tembellik ve yorgunluk akar adeta.Uzun kulaklarý vardýr basýk suratlarý,hayatlarýndan pek memnun deðil gibi görünürler, yüzüne baktýðýnýzda böyle sanýrsýnýz. Kýsacýk ayaklarý, derisi üzerine bir beden büyük gelmiþ gibidir sanki, ancak sevimliliðini görmek ise pahabiçilemez güzelliktedir. Yani sanýrým bu gizli çevre için olmasý gereken bir cinsti, nitekim bizde buraya anormaller yada proflarýn deðiþiyle dahiler olarak gelmiþ,getirilmiþtik. Güzel deðilmi dedi Anna heyecanla, elbette dedim çok severim köpekleri, köpeði kucaðýma aldým, uzun kulaklarýný ellerimin arasýndan kaydýrdým, tüyleri yumuþacýktý,kýzýl ve beyaz karýþýmlýydý. Ne kadarda güzel dedim köpeðe sarýlarak, peki buna bir isim koydun mu dedim; hayýr dedi henüz tanýþtýk sonuçta, bu ilk günümüz biliyorsun burada,iþin komik yaný ne biliyormusun köpeði býrak bu sabah sana ismini hala sormamýþ olmamýn þaþkýnlýðýný yaþadým bir anda. Sahi senin adýn nedir dahi dedi yüzüme gizemli bir þekilde bakarak, bu doðruydu ben onun adýný tesadüfen bizi buraya býrakan güvenlik sayesinde duymuþtum,ama o benim adýmý bilmiyordu henüz. Ona döndüm ve Carol dedim, Carol mu dedi ,evet dedim. Bu çok güzel bir isim, mutluluðun þarkýsý öyle deðilmi anlamý bu olmalý, evet dedim anlamý bu ama bana ters tepmiþ sanýrým. Bunu görebiliyorum dedi, söylermisin dedi en son ne zaman kahkaha attýn? En son nezaman mý kahkaha attým,durup düþünmeyi kestiðim bir vakitte atmýþ olabilirim belki,ama ben durup düþünmeyi uzun zamandýr bir kenara býraktýðýmý sanmýyorum, sanýrým o yüzden buradayým. Ben atarým dedi,sesine hüzün karýþmýþtý adeta, keyifle olmasa bile, istekle olmasa bile atarým. Çünkü bilirim ki beni hayata baðlayan diðer þeylerden biriside, gerçeðine henüz eriþememiþ yalandan attýðým kahkahalarýmdýr. Adým Anna, bu normaldir sanýrým, adým anlamý itibari ile üzülmeyi,zarifliði ve acýyý bir arada bulundurur. Oysaki sen dedi Carol gözlerimin içine bakarak mutluluðun þarkýlarýný mýrýldanmalýsýn. Bir an için gözlerimin dolduðunu fark ettim, o ara küçük köpek büyük bir týrnak yarasý býraktý elimde. Çýrpýndý ve kucaðýmdan kaçtý gitti dýþarý doðru. Ortam böylelikle biraz hareketlenmiþti. Anna ayakyalýn bir þekilde köpeðin peþinden koþarak gitmekteydi ,bense ardýndan bakakalmýþtým öylece, koþ dedi koþ Carol hadi biraz hareket et, yakalamalýyýz o sevimli dostumuzu yeniden dedi, deliler gibi göründü bir an için gözüme, bir yandan koþuyor bir yandan arkasýný dönüp bana bakýyor ve beni çaðýrýyordu. Koþ Carol buraya gel lütfen, çýlgýnlar gibi koþmamýþtým daha önce, ben çabuk yorulan bir insandým oysaki, bir anda sevinçle koþtuðumu fark ettim çimenlerin üzerinde, seyrek aðaçlarýn arasýnda, en önde köpek ve hemen ardýnda Anna ve onlarýn ardý sýra ben koþmaktaydým. Ellerimi fark ettim bir an için hiç kontrolüm dýþýna çýkmamýþlardý sanki,bedenimden farklý bir þekilde hareket etmekteydiler.Sonra o asilzade yürüyüþe son vermiþ, bacaklarýma bakmaktaydým koþarken, hala anlam veremiyordum bu hallerime. Anna bir kez daha baðýrdý bana yakaladým onu buradayýz Carol dedi,buraya gel, neredesiniz dedim, sesim yankýlanýyordu adeta , o yemyeþil aðaçlarýn arasýnda. Biraz daha ilerledim kaybolmuþcasýna,oradaydýlar Anna yüzündeki mutluluðu gerçek gibi göstermekte usta olmuþtu belkide, yada ben fazla karamsardým bu konuda. Ama öyle olmasaydý dünya tatlýsý ve neþeyle yüklü bu insanýn neden burada incelenmesi gerekirdi ki...




BÖLÜM-3...


Gördünmü iþte onu nasýlda yakaladým dedi büyük bir sevinçle. Evet atletizmin koþu dalýnda yarýþmalýsýn belkide dedim, bu komik deðil dedi ve yanýmdan nispet yaparcasýna gitti. Bana kýzmýþmýydý,peki ama neden ? Kafamda dönüp duran þeyler var,hayatýmý neden diðer insanlar gibi sürdüremediðime anlam veremiyordum bir türlü. Örneðin yanýbaþýmda bir çift kavga ediyor ve ben dehþetle vede korkuyla onlarý izliyorum,donup kalýyorum öylece, kalbim çýlgýnlar gibi çarpýyor ama hiç birþey yapamýyorum,tek bir söz bile çýkamýyor aðzýmdan.Oysaki bir baþkasý rahatlýkla bu iþe atýlabiliyor, ve kendini feda edercesine insanlarý ayýrmaya, aralarýný yapmaya giriþiyor. Ýnsanlar çýlgýnca þeyler yapýyor,bunu görebiliyorum çoðu zaman. Örneðin okuduðum gazeteler ve izlediðim haberler bana dehþet veren dünyanýn, tam ortasýnda yaþadýðýmý bir kez daha hatýrlamama sebep oluyor. Annelerini,babalarýný,eþlerini öldüren ve çocuklarýný öldüren insanlar var, bir takým hayvanlarýmýza iþkenceler edip bundan haz duyan ruhlar var. Aklýmýn alamayacaðý türden, içlerini kötülüklerle doldurmuþ, yeryüzünün herhangi bir bölgesinde kötülüklerini iyilere kusmak isteyen insanlar var. Tüm bunlarý düþündüðümde, istediðim dünyayý kafamda yaratabiliyor ve o dünyanýn dýþýna pek çýkmayý tercih etmiyorum doðrusu. Bu beni belki dahi yapar belkide deli... Eve doðru yürümeye baþladýðýmda, getirildiðimiz bölgeyi tanýma adýna,geçtiðim her yere iki kere bakýyordum. Burasý cennet gibi bir yerdi,henüz ayak basýlýyor gibi sanki. Anna köpeði baðlamýþ baþýnda onu sevmekle meþguldü. Bu kýzý tanýmýyorum, profesör Albert neden birlikte kalmamýzý uygun gördü onuda pek anlamýþ deðilim doðrusu,neyin parçasýyýz onuda bilmiyorum.Bana istediðim hayatý sunacaðýný söylemiþti, buraya getirilmeden önce formalitedende olsa bir çok belge imzaladýk. Aklýmda kalan cümlesi ise ''bunu bir tatil gibi düþün'' demesi oldu. Anna yanýma gelerek,az önce þaka yaptým anlýyorsun beni deðil mi dedi, bense bu tuhaf þakasýný anlamamýþ olsamda anlýyor gibi yapmayý bir an için daha uygun bulmuþ olmalýyým ki,elbette dedim þaþkýnlýðýmý ona belli etmeden. Þimdi kahvaltý yapmalýyýz,daha sonra bize verilen haritaya bakarak gitmemiz gereken noktalarý bulabiliriz böylelikle dedi.Biliyormusun
gizemli olan herþey beni heyecanlandýrýr dedi,yüzünde býraktýðý gizemli gülüþüyle. Neden samimi olamýyorum insanlarla bilmiyorum ,neden yakýnlaþmalarýna izin vermiyorum anlayamýyorum. O kadar çok kendime dost olmuþumki bir baþkasýna artýk ihtiyaç duymama düþüncesini düþünmek bile istemiyorum,çünkü korkuyorum,ya kendimdende sýkýlýrsam birgün! Ne kalýr benimle...
Ýstersen kahvaltýyý ben hazýrlayabilirim dedim ona, istiyorsan elbette dedi masum gülücüðüyle. Buzdolabýný açtýðýmda bir çok þeyin konserve olduðunu gördüm, portakal suyu ve hazýr kruvasanlardan çýkartýp masaya hazýrladým.Anna masada yerini çoktan almýþtý bile,bende yerimi aldým ve kahvaltýmý etmeye baþladým,bir an için gözlerinin bana odaklý olduðunu hissettim , kafamý bir an için ona dödürdüm, haklýydým soru sormak istercesine bana odaklanmýþtý,çok geçmeden saniyeler sonra, mesleðin neydi Carol dedi. Beklediðim sorulardandý, bir sigorta þirketinde görevli memurdum, sýkýcý bir iþ olmalý dedi yüzüme gülerek, evet dedim çok sýkýcý ve benim kaldýramayacaðým derecede yorucuydu dedim. Bu yüzdenmi köþene çekilip yazmaya baþladýn.Evet dedim,peki ya sen dedim onun hayatýmla ilgili baþka birþey sormasýna fýrsat vermeden. Beni baþbelasý gibimi buluyorsun Carol dedi, bir an için kuruvasan boðazýmda kaldý, bunuda nereden çýkartýn dedim,elbette hayýr. Carol! gördüðüm kadarýyla ruhen farklýlýklarýmýz benzerliklerinden daha az aslýnda,neden daha fazla rahat olmaya bakmýyorsun,seni sorularla boðup, sýkýþtýracakta deðilim,yada bir günde sana nasýl bir izlenim verdim bilemiyorum ama sandýðýn gibi geveze kýzlardanda deðilim. Profesörden bu teklif geldiðinde buna atlama nedenim,yalnýzlýðýmdan bir an için sýyrýlýp yeni maceralara atýlmaktý. Beni anlýyormusun Carol,etrafým beni anlamayanlarla doluydu çünkü,bana karþý daha fazla resmi olmana yada çekimser kalmana gerek yok,biz bu bölgede sadece iki kiþiyiz, kýsa bir süreliðinede olsa birbirine hayat verecek iki tek kiþiyiz.Ne demek istediðini anlýyordum,izninle dedi ve masadan tam bir hanýmefendi edasýyla kalktý,ve ben ona henüz cevap verememiþken, üzerimi giyiniyorum ve ilk bölgeye gidiyoruz dedi. Ona sadece tamam diyebildim. Bu ani çýkýþý beni biraz ürkütmüþtü ama masada onu beklerken daha fazla düþünme fýrsatým oldu; Anna haklýydý,insanlara karþý hep böylemi olmak zorundamýydým sanki dedim, kendi kendime. On dakika sonra Anna odasýndan çýktý ve yanýma geldi,sýrtýnda bir sýrt çantasý vardý,sende alacaksýn öyle deðilmi dedi.Ne için dedim, bilemiyorum haritada gideceðimiz ilk nokta hiçte kýsa bir mesafede deðil gibi görünüyor,bir takým þeylere ihtiyaç duyabiliriz dedi.Ona haklýsýn tabi,tamam öyleyse bende hazýrlýyorum dedim ve diyede ekledim peki ya köpeði onuda götürecekmiyiz dedim. Artýk onun bir adý var Carol dedi, öylemi peki neymiþ dedim. O bir erkek biliyorsun ve o bizim koruyucumuz dedi bu yüzden adýný Tex koydum dedi. Biliyormusun Tex aslýnda teksastan gelen adam anlamýný taþýyor ve bir çizgi roman kahramanýnýn adýdýr. Bir kaç kez okuduðumu haýtrlýyorum Tex Willer'in hikayelerini. Babam italyaya her gitmesinde getirirdi bu çizgi romaný, italyancam yoktu ozamanlar, ama hayalgücümle vede çizgi romanýn görselliðiyle, bir þekilde babamýn
anlattýðý þekilde anlamýþ olurdum hikayeyi, kýsaca Tex Willer o zamanlar kahramanýmdý dedi. Bunlarý anlattýðýnda hemen yanýbaþýna çoktan gelmiþtim bile,senin bir kahramanýn olmadýmý dedi yüzüme gülümseyerek,hayýr dedim,þuan için hatýrlamýyorum aslýnda dedim. Öyleyse hazýrýz o eve gitmeye ve profesörün belirttiði gibi karþýlaþacaðýmýz manzaranýn tadýný þimdiden çýkartabiliriz dedi.Ve köpeðimiz Tex'ide yanýmýza alarak birinci bölgeye gitmek için yola çýktýk. Doða' her zaman huzur vermiþtir bana, bazen bir tek onunla bütünleþebiliyorum sanki. Hiç gelmediðim, kýyýda köþede kalmýþ bu bölgeye attýðým her adýmda büyülenmekteydim adeta. Yolculuðumuz yaklaþýk olarak yirmibeþ dakika kadar sürdü. Küçük tepeyi heyecanla aþtýðýmýzda karþýmýzda belirtilen küçük sevimli bir kulube görünmekteydi. Heyecanla yanýna doðru gittik,Anna bir an için bana döndü ve bu aný ilk yaþayan ben olmalýyým Carol dedi,sanýrým arkamda kalacaksýn dedi ve eve doðru doðayla adeta bütünleþerek koþmaya baþladý. Benimse ondan geri kalýr yaným pek yoktu,sen öyle san dedim ve çýlgýnlar gibi bende koþmaya baþladým. Anna bana daha önce yapmadýðým þeyleri yaptýrýyordu,buna bir yaným seviniyor bir yaným anlam veremiyordu... Eve doðru yaklaþtýðýmda evin arka kýsmýnda olduðumuzu fark ettik,ön tarafa gidelim dedi ve evi bir tur dolandýk, karþýmýzda dokunsak elimizde kalacak bir türden kapý vardý. Parçalanmaya çokça meyilliydi ve haddinden fazla eskimiþ tahtasý çürümüþtü. Tam elimi kapý koluna uzatmaktaydýmki Anna kapýya tekme attý ve çürümüþ tahta kapý yere serildi adeta.Anna dedim þaþkýnlýkla, ne yaptýðýnýn farkýndamýsýn? evet ne oldu ki dedi, yaptýðý þey çok normalmiþ gibi. Artýk bir kapýmýz yok dedim ona, bu önemli deðil sonuç itibari ile burada yaþamýyoruz dedi.Bunu biz bilemeyiz dedim, ne demek istiyorsun dedi,birþey yok dedim ve evin içine doðru ilerlemeye baþladýk...





BÖLÜM-4...

Havanýn gündüz olmasýna raðmen, bu ahþap eve güneþin ve ýþýðýn giremiyor olmasý acýydý. Sýrt çantamýzdan her ikimizde el fenerlerini çýkarttýk,böylelikle etrafý daha net görebilecektik.
Ve birbirimize meraklý bakýþlarla ev içerisinde ilerlemeye baþladýk. Anna hýzýný kesmeden gözüne kestirdiði, eskimeye yüz tutmuþ küçük ahþap kitaplýða yöneltti kendisini. Bense bu sýrada burnuma gelen küf kokusundan kurtulmak istercesine yalnýzca iki odadan oluþan bu evin yatak odasý bölümüne çoktan dalmýþtým bile. Eski bir yatak görmekteydim karþýmda, bir ayaðý kýrýlmýþ, çarþafý yere doðru sarkmaktaydý. Üstü motifli büyük ve eskimiþ bir çamaþýr dolabý, yere yatmýþ yada artýk ölmeyi seçmiþ küçük bir sehba, o kadar eskimiþ ve yýpranmýþki, dokunsam elimden eriyip kayacaktý sanki perdeler. Bir an için kafamda içinden çýkamayacaðým ve beni her etapta rahatsýz eden düþünceler beliriverdi yeniden. Bu evde bir zamanlar belliki bir yaþanmýþlýk vardý. Ama artýk yoklar.Peki kim ve kimler tarafýndan nasýl bir þekilde yaþandý bu evde. Hergün bu pencereyi kim açýp bu odayý havalandýrdý mesela, hergün bu yataða kim girdi,çýktýktan sonra kim geri düzeltti bilmiyordum bile. Kýrýk bir ayna iliþti gözüme, yarýsý yerdeydi paramparça olmuþ bir þekilde. Bir süre kadar içsel sýkýntýlarýmla boðuþmayý denediysemde olduðum yere öylece diz çökmüþken buldum kendimi. Elimdeki kýrýk ve bir zamanlar yaþanmýþlýða maruz kalmýþ ayna ise bu durumuma birebir þahitti. Anna baþýmda dikilmiþ Carol neyin var iyimisin diye sorular sormaktaydý bana. Ona iyiyim Anna sadece
dizimi çarptým dedim. Öylemi dedi, evet dedim, aynaya yansýyan suratýn yalan söylediðini söylüyor oysaki dedi yüzüme anlamlý bir þekilde bakarak. Bu duruma üzüldün öyle deðilmi dedi pencereye
karþý sýrtýný dayayarak, sanki baþlangýç ve hemen sonrasýnda büyük bir kaosla yok olmuþlar gibi ev sakinleri,son bulmuþ gibi yaþantýlarý. Gördüðüm kitaplar,çoðu çok eðlenceli þeylerdi aslýnda, ben inanýyorumki, bu evde yaþayanlar mutlu kiþilerdi.Bana üzülmemelisin Carol dedi, beni adeta teskin edercesine. Bu durumu anladýðýmý ve seninle ayný düþüncelerin içerisinde sýkýþýp kaldýðýmýzý unutmamalýsýn dedi. Biz yoldaþýz, biz yol arkadaþýyýz Carol , biz sýcak atan iki kalbiz, üstelik birbirimize hiç birþey sunmak yada almak zorundada deðiliz. Biz yalnýzca varýz var olmanýn dayanýlmaz aðýrlýðýnda yaþamak için nefes almaya devam etmek için okyanusun ortasýnda kalmýþ, kendi çabasý ve umutlarýyla karayý bulmaya çalýþanlarýz Carol dedi,bana seni anlamadýðýmý ve seni hissetmediðimi söylemeye kalkýþma sakýn...Gözlerim dolmuþtu,üzerimdeki yük bir nebzede olsun kalkmýþtý sanki. Annayý ilk kez bu kadar ciddi bir þekilde görmüþtüm, mutluluðundan feragat edip, gerçeklere yönünü benim içinde olsa dönmekten korkmamýþtý çünkü. Hiç tanýmadýðým bir insan olan Anna ile ruhlarýmýzý yarý yarýya taþýmak artýk çok daha ilginç gelmeye baþlamýþtý bana. Buna inanýyordum ama henüz dile getirememiþtim. Dilersen çýkabiliriz bu evden,en azýndan çantamýzdaki sandviçleri yeriz. Hem bak ben açýkmaya baþladým sanki Carol dedi, olduðum yerden kendi imkanlarýmla kalkýp Annayla dýþarý çýkmýþtýk bile. Etrafýmýz çimenlikti ve yeþilliklerle sarýlýydý, yaþayan ve daha önce hiç görmediðim yabani çiçeklerle doluydu çevremiz. Her geçen kuþ yanýbaþýmýzdan bize þarký söyleyerek ayrýlýyordu adeta. Biz Anna ile kendimizi çimene salmýþ, hayatýn ortasýnda adeta çýrýlçýplak bir þekilde yalnýzca görünmeyen ruhumuzla uzanmaktaydýk boylu boyunca. Ölü olan bir tek ahþap evdi sanki, bir mezar enkazý gibiydi,soðuktu, ama
bir okadarda ilgi çekici. Tamam dedi Anna gülümseyerek bu kadar dinlence yeter þimdi sandviçlerimizi yiyelim, ve profesör Albertýn söylediði gibi notlar alalým bu ev ve düþüncelerimiz hakkýnda.
Peki dedim ona, havanýn kararmasýna hemen hemen iki saat kadar kalmýþtý þunun þurasýnda,geri dönmeliydik terkedildiðimiz yuvanýza. Nitekim azda olsa yirmibeþ dakikalýk bir yolculuk beklemekteydi bizi sonuçta.
Hala evdeki yaþanmýþlýðý düþünüyorsun öyle deðilmi dedi Anna bana, ona evet demeyi çok isterdim ama ben bunu yapýp Anna'yý daha fazla üzmemek ve düþündürmemek adýna, þakayla karýþýk hayýr sandviçin içinde neyin olduðunu ve aðzýma neyin bu kadar tatlý geldiðini anlamaya çalýþýyorum sadece dedim ona. Anna kahkaha atmaya baþladý karþýmda, Carol gerçekten isteyince çok komik bir kýz olabiliyorsun ben buna bizzat þahitim artýk . Aslýnda bize enerji vermesi için içine þeker koydum biliyormusun dedi. Ama yediðimiz þeyin tuzlu olmasý gerekmiyormuydu dedim. Evet ama birde bu yöntemi denemek istedim dedi. Anna becerikli bir kýzdý belliki, benim gibi deðildi, benim ölü tarafým çoðunluktaydý onun ise yaþayan taraflarý çoðunluktaydý. Biliyormusun aslýnda çok güzel yemeklerde yapabilirim,zamanýmýz çok senin için yapacaðým dedi. Peki dedim ona ama benim aklým hala evdeydi,sandviçlerimizi bitirmiþtik ve iyicede dinlenmiþtik. Anna yanýmdan hýzlý bir þekilde heyecanla bir anda kalkýp, þu uzaktaki görünen kýrmýzý çiçeklerin hepsini istiyorum dedi ve koþmaya baþladý. Uzakta gördüðü kýrmýzý çiçekler yabani lalelerdi. Ve çok kýrýlgan ve hassaslardý týpký bizim gibi... Peki koparýlmaya deðeceklermiydi ?




BÖLÜM-5...


Bekle! diye baðýrdýðýmý hatýrlýyorum ona, çok heyecanlanmýþtý, çýlgýnlar gibi çiçeklerin arasýnda koþmaktaydý adeta . Kýrmýzý yabani lalelerin arasýnda bir an için gökten düþmüþ bir melek gibi göründü gözüme.
Biliyormusun Anna diye baðýrdým ona bir anda! sen iyi bir kýzsýn ve benim daha önce iyi bir kýz arkadaþým olmadý hayatýmda! dedim ona, bu bir itirafmýydý peki.Ýkimizde çýlgýnlar gibi koþmaya baþlamýþtýk çiçeklerin arasýnda, kelebekler bizimle bir olmuþ bu sevincimize ortak olmaktaydýlar adeta. Rengarenktiler, kýrýlganda olsalar hassasta olsalar çok az ömürleride kalsa her biri o anýn tadýný çýkartarak uçuþtular yanýbaþýmýzdan. Heyecandan nefes nefese kalmýþtým bense, Anna ise o bilindik çocuksu neþesiyle durmadan koþuyordu delirmiþcesine. Sanki uzun süredir hapis hayatý yaþayýpta gün yüzüne hasret kalmýþ ve azad edilmiþ bir mahkuma dönüþüverdi gözüme, oysaki az önce bir melek gibiydi. Neþesi beni zaman zaman korkutuyordu açýkcasý. Nasýl bu kadar neþeyle dolu olabilirdiki bir insan, üstelik hayat durmadan en acý taraflarýný bizlere sunmaktan kaçýnmazken böylesine. Sonra hayata onun penceresinden bakmaya çalýþýp, bu karamsar yaþantýma renk ekmeye çalýþtýðýmý fark ettim bir anda. Bu güzel birþey olacaktý þüphesiz benim için. Çünkü biz hayattan mucizeleri bekleyen vede damla damlada olsa mutluluk isteyen hassas ve düþünceli kimselerdik yalnýzca. Hadi ama Anna gitmeliyiz eve ve yarýn tekrar gelmeliyiz gerekirse buraya dedim ona. Neden dedi kahkaha atarak biraz daha kalamazmýyýz, hem evi daha inceleyemedik öyle deðilmi dedi. Evet ama hava kapanacak gibi sanki fark etmedinmi güneþ bir görünüp bir kaybolmaya baþladý bile dedim ona. Lütfen Carol biraz daha kalalým dedi çocukca bir tavýrla, peki öyleyse dedim ona, ama dikkatli koþ ayaðýný incitebilirsin
dedim ona, ve ben eve geçiyorum þimdi, henüz tam anlamýyla inceleyebildiðimi sanmýyorum nitekim, çiçeklerini toplayýp gelirsin öyle ise dedim ona ve ahþap ölü eve doðru gitmeye yönelttim kendimi. Bir anda Anna ardýmdan bana baðýrýp, görmen gereken þeyleri gördün, hissetmen gereken duygularýný en derininde zaten hissettin Carol dedi. Bir an için þoka uðramýþ gibi oldum, bir yaným evin içinde kalmýþ hüzünde boðulurken diðer yaným Anna ile çiçeklerin arasýnda koþmaktaydý çünkü. Biliyormusun Carol! dedi sesi yankýlanarak gelmeye baþlamýþtý o dakikalarda kulaðýma, neden hala yaþadýðýmý biliyormusun ? ; gözlerimi ve kulaklarýmý ona dikmiþ ne söyleyeceðini merakla bekliyordum. Çünkü yaþamaya deðer çok þey var bu hayatta,beni dinle yalnýzca öyleyse, sana bir Türk þairin þiirini fýsýldayacaðým þimdi. Ve baþladý baðýrarak þiiri söylenmeye...

Doðaya bak!
Iþýða bak!
Rüzgarý dinle!
Kuþlarla neþelen!
Bulutlarý seyret!
Güneþe selam ver!
Umutlarýna tutun!
Yalnýzlýðýna saygý duy,onu sev!
Herþeye iyilik et!
Nefreti ardýnda býrak!
Tüm yükünü üzerinden boþalt!
Gerçeðe biraz daha yaklaþ!
Korkularýna cesareti ekle!
Sev!
Sevmekten korkma!
Ve imkansýzlýða aldanma!
Ruhunu temizle!
Onu taný ve yanýnda yoldaþýn olarak belirle!
Ve unutma hiç bir þeyin sonu gelmedi henüz!
Çünkü;
YAÞAMAYA DEÐER çok þey var hayatta...

Gözlerim dolmuþ, kalakalmýþtým olduðum yerde,kalbim bir baþka fýrtýnaya çoktan sürüklenmiþti bile Anna sayesinde. Þimdi git diye baðýrdý bana, hemen geliyorum bende dedi, eve doðru ilerliyordum,
Annanýn sarf ettiði þiirden bir kaç satýrý aklýmda tutmuþ,bu yaþam dolu sözleri damarlarýma enjekte etmek istercesine aklýmda tutmaya çalýþýyordum çünkü. Gözlerime bunca zaman bakmýþ çoðu insanýn bana
neyin var böyle dediðini hatýrlamýyorum bile. Hiç soran olmadý halimi, ne yaþadýðýmý, neyden mahrum kaldýðýmý,neyi beklediðimi, ve en önemliside neyi istediðimi. Tanrýyý seviyorum, onu hissediyorum, yarattýðý
herþeye saygý duyuyorum,iyiliklerinede kötülüklerinede. Biliyorumki kötülüðü hayata daðýtan Tanrý deðil, insanlardýr yalnýzca ve o kimseye kötülük yapmayandýr aslýnda... Sadece yanlýþ yerde yanlýþ zamanda
ve yanlýþ insanlarýn kötülüklerine maðruz kalmýþ zavallýlardýk aslýnda. Bir sürü dostum var sanýyordum, hepsi paramý tükettiðimi anladýðýnda bir bir kayboldular yanýbaþýmdan, iþten ayrýlýp kendimi inzivaya çektiðimde
bunu anlamýþ vede sorgulamýþ oldum. Hiç sevgisini alamadýðým ve ayrýmcýlýða maruz býrakýldýðým annemin sevgisizliðinde duvarlar örmeye baþladým insanlarla arama. Ve anladýmki ruh anlaþýlamýyorsa þayet
insanlar tarafýndan, ve ruha bakýlmýyorsa koca bir yalnýzlýðýnýzla çoktan kalmýþsýnýz demektir. Ve çýkarsýz,menfaatsiz ,sorgusuz sualsiz seven her ruh gerçek sevgiyi hak ediyordur yalnýzca.
Ahþap eve girdiðimde siyah beyaz bir dünyada buluyordum kendimi. Ýster istemez bir zamanlar yaþanmýþlýðýn verdiði o tüm bilinmez acýlarý hissediyordum yüreðimde. Pek birþey yoktu etrafta, çoðu yýkýntýya maðruz kalmýþ bir kaç eþyaydý yalnýzca. Aynalý eski dolaba yöneldiðimde siyah beyaz eski bir resim farkettim yerde. Onu elime aldým, gördüðüm manzara iki kiþiden oluþuyordu resimde. Bir kadýn ve bir adam merdivende oturmaktaydýlar. Kadýnýn üzerindeki elbise gelinlik gibiydi belkide gelinlikti.Adam ise ayný þýklýkta ama bir düþünce hakimdi suratýnda. Ve bu ahþap evin merdiveninde oturduklarýný görebiliyordum. Fotografýn arka tarafýnda, Charles ve Nora 1910 yazýyordu.1910 yýlýna ait bir fotoðraftý bu yani. Kimbilir kimdi bunlar, ve tahminen çoktan göçüp gitmiþ olsa gerekler. Hayat beni düþündürüyor hemde fazlasýyla, ölüm gerçeði saðlýklý bir þekilde nefes almama en büyük engel aslýnda. Bunu her ne kadar ruhuma hissettirmemeye çalýþsamda ,bildiðim ve kendimden saklayamadýðým bir gerçektir aslýnda. Ve her hatýrada iþte böylesine karþýma çýkýp bana kahkahalarla gülmek istediðinden eminmisin hayatta diyor...





BÖLÜM-6...


Düþüncelerim arasýnda böylesine kaybolduðum bir anda, köpeðimiz Tex Willer yanýma geldi. Gözlerini bana dikmiþ, sanki kaybolup gitmiþ, kýsaca bitmiþ yaþantýnýn tam ortasýnda, durmakta olduðunu oda fark ediyor gibiydi adeta. Bir an için dilinin olmasýný ve onun konuþabilmesini ne çok isterdim. Pencereden dýþarý baktýðýmda Anna'nýn dediðini yaptýðýný görmekteydim, tüm o istediði çiçeklerden iki ayrý buket yapmýþ, yüzünde koca ve keyifli gülümsemesiyle eve, yanýma doðru yürümekteydi. Biraz sonra kapýdan içeri girdi; Elindeki çiçek buketini bana uzattý ve iþte Carol bu çiçeklerde senin için dedi . Üzerimde derin bir huzurluk yüklüydü sanki anlam veremeyecek kadar mutsuzluða batmýþtým o anda. Anna karþýmda mutlulukla vede günden keyif almýþcasýna gülümser iken durmaktaydý, bir an için baþýmýn döndüðünü fark ettim ve sendeleyerek olduðum yere çöktüm. Þimdi Annanýn yüzünde aslýnda pekte görmek istemediðim o telaþ kaplý idi. Neyin var Carol , iyimisin ? dedi ve beni kolumdan tutup hava almalýsýn diyerek telaþla dýþarý çýkarttý. Yere çimlere doðru uzanmamý saðladý. Terden sýrýlsýklam olmuþtum o dakikalarda, sanýrým hasta olmak üzereydim, belki üþütmüþtüm belkide farkýndalýðýn verdiði hüzün beni esir almýþtý o dakikalarda. Bak tamam kendini iyi hissettiðin anda buradan hemen kalkýp gideceðiz Carol, beni anlýyormusun, þimdi nasýlsýn peki dedi bana telaþla, ona iyi olduðumu eve kadar gidebileceðimi söyledim.Peki öyleyse çantalarý alýyorum gidelim dedi. Ve yaklaþýk yirmibeþ dakikalýk yolu benim halsizliðim ve hastalýðýmdan ötürü bir saatte tamamladýk. Eve geldiðimde kendimi öylece yataða býraktým,öyle bir aðýrlýk vardýki üzerimde, sanki tüm dünyanýn yükü omuzlarýmda ve beni öldüren baþýmdaydý,baþ aðrýlarým o dakikalarda dahada çekilmez bir hal aldý, uzanýp çantamdan aðrý kesici ilaçlarýmý almaya çalýþtýysamda nafile, gözümün kararmasý titremeye baþlamam,beni olduðum yere mahkum etti. Bense gözlerimi çoktan kapatmýþ kapalý ve havasýz kalmýþ odanýnda verdiði sýkýntýyla uyumak ve direnmek arasýndaydým.Bir rüya görüyordum o dakikalarda,evimizin yakýnýndaki tren yolundan ardý ardýna trenler geçmekteydi, hepside acý acý sirenlerini çalmaktaydý.Bu benim yaþadýðým olayý bir kez daha tekrarlamamdý üstelik, rüyamda belirmiþti bu durum ama çok farklý bir þekilde.Bundan yaklaþýk beþ sene önce kadar, kýz kardeþim Lena'yý dehþet verici bir tren kazasýnda gözlerimin önünde kaybetmiþtim, üstelik tüm suçluda bana göre bendim, onu elbisemi almasý için terziye göndermemem gerekiyordu!

''Carol'un Rüyasý''
Tren yolunda baþýboþ ve avare bir halde yürümekteydim,boþ ve paslanýpta kullanýlmaz hale gelmiþ vagonlarý izlemek, ve onlarla an'ýn içerisinde kaybolmak, bana hep keyif verici gelmiþtir.Kendimce yine kalemimi
defterimi almýþ bir kaç þiir karalamaktaydým, kuþlarýn neþeli þarkýsý beni benden geçirmekteydi adeta,zamam zaman gözümün önünde tuhaf karaltýlar görünmekteydi, buna anlam vermeye çalýþýyor ve en
yatýþtýrýcý taktiðimi kullanarak gözlerimde bir sorun olabileceðini düþünmekle yetiniyordum.Sonrasýnda bir ses duyduðumu hatýrlýyorum o dakikalarda, bu kýzkardeþim Lenaya aitti. Ardýmdan Carol diye baðýrarak koþuyor ve elbisemi elinde sallayarak bana doðru getiriyordu.Beyaz dantelli yeni dikilmiþ elbisemi. Lena'ya doðru tren raylarý üzerinde yürümekteydim bense.Lena'da ayný þekilde raylarýn üzerinde bana doðru koþmaktaydý büyük bir sevinçle,kýzkardeþim benim yaþam kaynaðýmdý,evimizde neþe ve beni kederimden söküp atan derin bir bir güçtü adeta.Ýkimizde birbirimize doðru koþmaktaydýk.Lena'nýn ardý sýra hýzla uzaktan bir trenin geldiði görmekteydim.Kalbim deliler gibi çarpmaya baþlamýþtý o dakikalarda.Lena'ya trenin geldiðini ve oradan çekilmesi gerektiðini baðýrmaktaydým,ama Lena beni duymuyor gibiydi, çýlgýna dönmüþ deli gibi Lena'ya doðru koþmaya ve onu tren raylarýndan çekmek için çýrpýnýyordum.Ama nafile Lena beni duymamakta kararlýydý, öyle bir an olmuþtuki gözlerimin önünde tren Lena'yý biçmiþti, delirmiþ gibiydim ve çýðlýklar attým.Tren duramamýþtý içinde makinistte dahil hepsinin telaþlý yüzleri söz konusuydu, ben ise olduðum yere çökmüþ dizlerimin baðý çoktan çözülmüþtü bile,delirircesine aðlýyordum,tren hýzýný kesemeyip üzerime doðru gelmeye devam ediyordu bense yerimden kalkmamakta kararlýydým,dünyam yýkýlmýþtý çünkü.Tren bana doðru üzerime doðru geliyorken bir elin beni tokatladýðýný hissettim,nitekim acým yediðim tokat darbelerinden daha aðýrdý çünkü...-Rüyanýn Sonu-

Gözlerimi açtýðýmda Anna dehþet içerisinde baþucumda bana bakýyordu, son bir tokat darbesinide indirmiþti çoktan suratýma,ona neler olduðunu ve böyle ne yaptýðýný sordum,Anna ise bana; Carol bir rüya görüyordun sanýrým, seni uyandýrmak için çok çaba sarf ettim,çok ateþin var, sayýklýyorsun,kaç saattir uyuyorsun Carol lütfen iyimisin,bak senin için çorba yaptým dedi. Rüyamda beni tokatlayan ve beni kýl payý ölümden kurtaran elin böylelikle gerçekte yaptýðý hareketle rüyama tesir etmiþ Anna'nýn elleri olduðunu anlamýþtým, bu dehþet verici rüya unutmaya çalýþtýðým geçmiþteki acýmý hatýrlatmýþtý bana.Çok fazla ateþin var Carol dedi Anna,istersen acil butonuna basarýz çevremizdeki güvenliðin buraya gelmesini saðlayabiliriz dedi,ona hayýr dedim, biz buraya benliðimizi keþfetmek için gönderildik unuttunmu Anna dedim, bay Albert için büyük hayal kýrýklýðý olur bu ,sakýn butona basma daha burada kalmalýyýz dedim ona.Anna tam anlamýyla ikna olamasada hastalýðýmdan çok etkilenmiþe benziyordu,ona sabaha daha iyi olacaðýmý, basit bir üþütme olabileceðini söylüyordum, o ise baþucumda bana ilaçlar içirmekteydi.Havasýz her ortam beni bunaltýyordu, nefes almakta dahada zorlanýyordum böyle durumlarda,Annanýn paniðini üzerinden biraz atabilmesi için ona þakayla karýþýk sabaha kadar havasýzlýktan ölmemi istemiyorsan Tanrý aþkýna þu pencereleri aç dedim.Anna birazda olsa gülümseyerek tabiki Carol lütfen yeterki iyi ol dedi sevinçle.Benim için bu kadar telaþla baþucumda üzülen birini daha hatýrlamýyorum doðrusu, nitekim annem ile aramýzda hep daðlar vardý. Anna'nýn beni sahipleniþini benimsemesini ve iyiliðini üzerime sunmasýný sevmeye baþlamýþtým,bu sevgiye aç olan kalbimin varlýðýný bana günden güne dahada hatýrlatýyordu. Oysaki dik baþlýlýðým insanlarla iletiþimime hep engeldi, hep duvarlar örüyor kimselere güvenemediðim için,kimselerin ruhumla ilgilenmediðini bildiðim için, sadece menfaat uðruna yanýmda belirdikleri için bir bir yok etmiþtim dünyamdan çoðunu.Neden böyle olur,anlaþýlmak için varýzdýr oysaki yeryüzünde, ne zaman insanlar ruhlarýný yok edip paranýn ve bu iðrenç yaþayýþýn içerisine hapsettiler kendilerini.Neden ruha önem ve deðer verilmiyor,neden yüzeysel olarak insanlarýn dýþ görünüþü yada kadýnsanýz bedeninizle ilgileniyorlar, neden cinsellik bu kadar ön planda olmak zorunda ikili iliþkilerde,neden ruhtan gelen çýðlýklara kimse dönüp bakmýyor.Ne zaman saðýr olduk,ne zaman kör edildi gözlerimiz,ne zaman yalnýzlýklara gömüldük ve ne zaman bu kasvetli yaþamý, bizi öldüreceði güne kadar kabullendik.Buraya gelmeden önce sorguladýðým çok þey vardý yaþamda, zaten beni buraya sürükleyen olaylarda böylelikle geliþmiþti.Hiç tanýmadýðým bir insanla geçirdiðim ve geldiðimiz üç günün sonunda,tuhaf tablolar serilmekteydi sanki gözlerimin önüne...





BÖLÜM-7...


Uyandýðýmda köpeðimiz Tex Willer hemen yanýbaþýma kývrýlmýþtý,onunla tanýþalý çok kýsa bir süre olmasýna karþýn aramýzda derin bir bað çoktan oluþmuþtu bile.Annanýn Tex'e karþý olan tutkusunuda bilmekteydim.
Köpeði bulduðundan beri onu neredeyse yanýndan hiç ayýrmamýþtý.Biraz sonra kapýdan içeri Anna girdi ''Nihayet'' dedi sevinçle,daha iyi gördüm sanki seni Carol dedi,beni çok korkuttun! daha iyimisin þimdi dedi yanýbaþýma oturup. Ona gülümsedim ve daha iyi olduðumu söyledim.Senin için çok güzel yemekler yaptým dedi, birazdan onlarý birlikte yiyeceðiz. Düþünmeden edemiyordum,bizim Anna ile ayný olmamýz ne derece mümkün, karþýmdaki bir insanda neden hep kendimi aradýðýma bunca zaman sonunda bile hala akýl erdirememiþimdir.Nedendir kendimden bir parça arayýþlarým,nedendir onlarý olduklarý gibi kabullenemeyiþim.
Bazen sorunun insanlardan çok kendimde olduðunu düþünürüm ve zamanýnda onlara siz haklýydýnýz ayak uyduramayan bendim demeyi ne çok isterdim þimdi.Yataðýmdan doðruldum,baþýmdaki aðrý epeyce bir
hafiflemiþti sanki, ateþimde neredeyse düþmek üzereydi, yalnýzca halsizliðim ve kýrýklýðým benimleydi ve gitmektede pek bir hevesli deðil gibiydi.Dýþarýdan gelen rüzgarýn sesi kulaklarýmda adeta uðuldamaktaydý,bu
ses belliki ardýnda yaðmuru getirecekti.Dakikalar sonra rüzgar fýrtýnaya dönüþmüþtü bile, pencereyi açmaya çalýþtýðýmda rüzgar adeta yüzüme yumruðunu indirmekteydi.Yaðmurlu havalarý hep sevmiþimdir,
bazen büyük bir fýrtýnanýn esip, benide peþine takýp sürüklemesini isterdim, nereye gideceðimi bilmeden,beni daðlardan daðlara sürüklesin ama canýmý yakmasýn mümkünse,beni görmekten zevk alabileceðim o yerlere
sürsün.Hiç birþeye ait olmayayým,hiç birþeyde beni sahiplenmesin, çünkü olabilediðince çýplak kalmak istiyorum þimdi.Pencereyi zar zor kapatabilmiþtim, fýrtýnanýn þiddeti bu ahþap evin çatýsýndan garip sesler çýkartmaktaydý. Her nekadar bu durumdan biraz ürksemde bunu belli etmemeye çalýþýyordum.Ýçeri doðru yönelmemle birlikte elektiriklerin kesilmesi bir olmuþtu.Bir an için karanlýðýn ortasýnda yapayalnýz hissetmiþtim kendimi. Anna'dan ise hiç ses gelmiyordu,bu durum beni korkutmaya baþlamýþtý Anna diye seslenmeye baþladým ama Anna'dan ses gelmiyordu, zifiri bir karanlýk söz konusu deðildi henüz ,karanlýðýn hafif bir gülümsemesi, hafif bir aydýnlýðý söz konusuydu.Annaya seslenmeye devam ettim ama Anna odada yoktu,ayný þekilde mutfaktada yoktu,bu durum beni epeyce bir korkutmuþtu,bir anda kalbimin çýlgýnlar gibi attýðýný,paniklediðimi ve terlediðimi fark ettim, elim ayaðým boþalmýþ korkunç bir halsizlik üzerimde belirmiþti,peki Anna nerede olabilirdi.Daha önce mutfak dolabýnda mumlarýn olduðunu görmüþtüm, heyecanla dolabý açtým ve bir kaç mum çýkartýp odanýn bir kaç yerine yakýp koydum.Peki Anna neredeydi,dýþarýda yaðmurla karýþýk inanýlmaz bir fýrtýna hakimdi, kapýyý zoraki açýp Anna diye baðýrmaya baþladým, ama fýrtýnanýn sesinden baþka ses gelmiyordu kulaklarýma.Ayaklarýma bir þeyin deðmesiyle irkildiðimi hatýrlýyorum,bu köpeðimiz Tex'ti belliki bu durumdan oda korkmuþtu.Kafasýný okþadým ve onu koltuða býrakýp,sehba üzerinde duran el lambasýný alarak dýþarý çýkmaya ve Annaya bakmaya ve onu bulmaya karar verdim. Her nekadar bu ürkütücü havadan korksamda evin çevresinde, yaðmurun ve fýrtýnanýn ortasýnda, zoraki bir þekilde, yalpalaya yalpalaya yürüyerek vede Anna'ya seslenerek ilerlemekteydim.Biraz ileride þöminede yakmak için odunlarýmýzýn olduðu odunlukta olma ihtimalini düþünerekten o yöne doðru yürümeye baþladým.Ama bir an için elimdeki lambanýn ýþýðýný, karþýmda fýrtýnanýn etkisiyle bir saða bir sola eðilen aðaçlara tuttum,hepside adeta karanlýðýn ve fýrtýnanýn tam ortasýnda sahipsiz bir þekilde can çekiþmekte fýrtýnayla baþ etmekteydi.Rüzgar suratýma olabildiðince kuvvetli bir þekilde çarpmaktaydý, rüzgara kafa
tutarcasýna yürümeye devam ettim.Ýliklerime kadar ýslanmýþ, buz kesilmiþtim adeta, ve iþte tahmin ettiðim gibi harabedeki odunlukta el lambasýnýn ýþýðý yanmaktaydý.Anna kesinlikle oradaydý.Koþmaya baþladým, her nekadar fýrtýnadan saklanmaya çalýþsamda düz arazide bu mümkün deðildi.Rüzgarýn þiddeti yürümeme neredeyse imkan vermemekteydi, ona raðmen direterek harabeye ulaþtým.Anna dedim ve kapýyý açýp içeri girdim,ama aðlama sesi geliyordu kulaklarýma, sessizce ilerledim ve harabe odunluðun diðer bir bölümüne geçtim, Anna tam karþýmda duvara yüzünü dönmüþ bir þekilde fýsýltýyla konuþup aðlamaktaydý.Onu bu þekilde görmeye anlam verememiþ ve dehþete kapýlmýþtým bir an için, gök o kadar þiddetli gürlüyorduki gizlenerek vede dehþet içerisinde izlemeye baþladýðým Annaya baðýrmamak için zor tutuyordum kendimi.Gök gürültüsünün þiddetinin her artmasýnda Anna adeta duvara sarýlmýþ bir þekilde hafif çýðlýklarla aðlamaya devam ediyordu. Bir an için onun korkuyla delirmiþ olabileceðini düþünmeye baþlamýþtým ki, onu korkutan þeyin gök gürültüsü olabileceðini anladým.Ve ortaya çýkarak Anna iyimisin dedim ona, Anna'nýn aðlamaktan rimelleri akmýþ, gözleri adeta kan çanaðýna dönüþmüþtü.Beni görmesiyle hýçkýrýklara boðulmasý bir oldu adeta titreyerek bana doðru hýzlýca koþup sarýldý. Carol diye baðýrdý ve titreyerek, iyiki buradasýn iyiki geldin dedi, hassas olan ve yetersiz olduðunu düþündüðüm kalbim bu olay karþýsýnda bir kez daha korkuyla vede çýlgýnca çarpmaktaydý.Bu çarpýntýlar benden gücümü alýyordu. Bu durum hoþuma gitmiyordu.Neyin var neden buradasýn dedim ona paniklemiþ halimle,iyimisin toparlan diye onu teselli etmeye baþladým.Carol buraya bir kaç odun almak için gelmiþtim yalnýzca ama bu gökgürültüsü ve dýþarýdaki uðultu beni korkuttu, þimþeðin çakmasý ve sonrasýndaki göðün gürlemesiyle Anna irkiliyor ve kulaklarýný kapatýyordu.Bir saniye yüzüme bak Anna sakin ol lütfen dedim ona. Çok korktuðu her halinden belliydi, o kadar sýký sarýlmýþtýki bana, nefes almakta dahi güçlük çekmekteydim. Sinirleri bozulmuþtu bu korku karþýsýnda, doðru düzgün tek bir cümle bile edemedi karþýmda. Pekala dedim ona þimdi birlikte buradan çýkýp eve doðrru ilerleyeceðiz, tamammý Anna dedim, sanki Anna ürkek ve korkak küçük bir kýz çocuðuna dönüþüvermiþti o dakikalarda, bu hali beni hem panikletiyor hemde güldürüyordu. Hayýr lütfen biraz bekleyelim Carol, duymak istemiyorum,duymak istemiyorum dedi daha fazla çýðlýk atarak.Þaþkýnlýkla olduðumuz yerde kalakalmýþtýk, Annanýn bu inatçý ve korktuðu için sergilediði tutumu karþýsýnda adeta afallamaktaydým.Tamam o halde dedim ve onu sakinleþtirmek adýna küçük þakalarda bulunmaya karar verdim,Peki Anna tamam hemen çýkmayalým dýþarýya ama lütfen beni daha fazla sýkma, nefessiz kalýp ölmemimi istiyorsun dedim ona muzip bir þekilde gülümseyerek. Aferdersin Carol dedi ve azda olsa korkusunu yenmesini saðladýðýmý düþündüm,þimdi daha iyimisin dedim ona, bak fýrtýna biraz daha hafifledi sanki, eve dönelim bir an evvel ve bu aptal odunluðu neden bu kadar uzak bir mesafeye yapmýþ bu insanlar diyerek ona normal bir ortamda olduðumuzu hatýrlatýrcasýna rahatlatmaya çalýþmýþtým.Ýkimizde hasta olmadan çýkalým dedim, küçük ve savunmasýz bir kýz çocuðu bana sarýlmaktaydý sanki,baþýný omuzumdan kaldýrmamakta kararlýydý gibi. Anna lütfen çocukça davranýyorsun þuan dedim ona,ve öksürmeye baþladým,bir süre sonra özür dilerim haklýsýn Carol dedi ve nihayet Anna eski haline dönüþüverdi,sarýlarak kalakaldýðýmýz yerden nihayet kalkabilmiþtik, yüzünde garip utanma saklý idi, ilk kez onun yüzünün bu denli kýzarmasýna þahitlik etmiþtim.Ýyimisin hasta oldun gibi sanki dedim ona,ben ,ben tekrardan özür dilerim Carol tamam þimdi çok daha iyiyim,iyiki buradasýn benim için yataðýndan kalktýn,
sende hastasýn üstelik,özür dilerim çok özür dilerim dedi ve her ikimizde elimizdeki el lambalarýyla kapýya eve doðru yavaþ ve dikkatli adýmlarla ilerlemeye baþladýk...


Benimkisi biraz delilikle varoluþun arasýndaki ütopik o dünyayý arayýp bulmaya çalýþma, yada yaratma çabasý...


BÖLÜM-8...

Yaðmur ve fýrtýnaya her ikimizde güçlü bir þekilde direnmiþtik, eve girdiðimizde Tex bizi kapýda karþýlamýþtý, belliki dýþarýdaki fýrtýnanýn sesi Tex'ide korkutmuþtu. Masum ve korkmuþ olan bakýþlarýný bir an için bile üzerimizden çekmedi. Anna direkt olarak Tex'i kucaðýna aldý ve ona sarýldý.Elektiriklerin gitmesi benim için sorun deðildi ama belliki Anna karanlýktan hoþlanmýyordu, yetersiz olduðunu düþündüðü mum ýþýðýnýn aydýnlýðý canýný sýkýyordu. Daha iyimisin dedim ona, evet Carol çok daha iyiyim teþekkür ederim,geldiðin için dedi ciddi bakýþlarla. Kýrýkta olsa bu denli neþeli bir insanýn arada böyle ciddi tavýrlar takýnmasý beni içten içe güldürüyordu açýkcasý. Biraz dinlenmek istermisin dedim ona, bana hayýr dedi sen hastasýn zaten Carol, ben senin için yapmýþ olduðum yemeði hazýrlayacaðým masaya þimdi, bence dinlenmesi gereken kiþi sensin dedi ve beni kolumdan tutarak koltuða yatýrdý. O dakikalarda kendimi küçük bir kýz çocuðu gibi hissettim, Anna sanki bana iyi bakan bir anne olmuþtu o dakikalarda. Hiç birimizin kalbi sapasaðlam deðil aslýnda, derinlerde bir yerde mutlaka çatlaklýklar vardýr. Kedere dair sýzýntýlar gün yüzüne çýktýðýnda,derin bir acý hissederiz kalbimizde o anda. Can yakan geçmiþimizden, özlemlerimize kadar, en aciz taraflarýmýzdan küçük düþürülmelere kadar, çatlaklarý onarmak için uðraþacaðýmýza bize bunlarý yaþatanlara karþý atak halinde bulunup üzerini örttük herzaman. Bir tarafým daima eksikti,sevgisizdi... Kendi kendime düþüncelere boðulmuþ iken böylesine, Anna'nýn mum ýþýðýnýn etkisiyle salýnan gövdesine takýldý gözüme. Heyecanla masayý donatmakla uðraþýyordu o. Sonu hakkýnda ne düþünüyordu acaba, günün birinde onu takip eden bir gölgesi olmayacaktý nitekim, bir eli'de olmayacak,bir ayaðý da olmayacaktý, kýsaca onu insana dönüþtüren hiç birþeyi
kalýcý olmayacaktý, toprakla birlikte çürüyüp gidecekti yeryüzünden. Varlýðý onu tanýyan insanlar tarafýndan bir süre sonra unutulacaktý, kaç kuþak daha atlayacak dünya, kaç kuþak sonra ciddi anlamda sonsuza dek yok olacak anýlmayacaðýz.Derinlere dalmak ruhumu fazlasýyla yoruyordu, Tanrý bize sonsuzluðu baðýþlamýyor bu dünyada, bu yüzdendirki yaþama olan dakikalarýmýz, aylarýmýz, yýllarýmýz yetersiz gibi geliyor bana. Ben sonsuzluðu arýyor ve istiyorum ondan. Yalandan olan herþey canýmý sýkýyor çünkü, bunlara yalandan yaþayanlarda dahil üstelik.Fazla uzaklara dalmamalýsýn Carol dedi bana Anna, az çok ne düþündüðünü tahmin edebiliyorum, yine hayatýn bu sýkýcý döngüsünde gerçeðin peþinde dolanmaktasýn öyle deðilmi dedi gözlerimin içine bakarak. Bu ani çýkýþý ve beni ummadýðým birþekilde yakalayýþý þaþýrtmýþtý beni, çünkü daha düne kadar Anna ile aramýzdaki bir benzerliðin ne denli olup olamayacaðýný sorgulamaktaydým. Hadi Carol masaya gel dedi. Çaðýrmasýyla birlikte masada yerimi çoktan almýþtým bile. Masada gözüme rastlayan ilk þey sebze çorbasýydý,rengi tamamý ile yeþildi. Odaklandýðýmý fark etmiþ olacaktýki,doðayý seviyoruz öyle deðilmi dedi bana gülümseyerek. Elbette, ona aþýðým dedim . Tadýna bakmalýsýn, ve sonra fikrini almak isterim dedi. Menüyü saymamý istermisin Carol dedi heyecanla, elbette dedim ona, çok deðil ama, pekala;kýzarmýþ yumurtalý ekmek, bezelyeli karýþýk türlü yemek,ve çin pilavý.Nasýl görünüyor dedi bana gülümseyen gözlerle. Çok yetenekli olmalýsýn bu konuda Anna dedim ona, o ise bana biliyormusun üniversiteyi yarým býrakma
sebebim iyi bir aþçý olma isteðiydi. Bunun için okuyup kafamý gereksiz derslerle meþgul etmemede gerek yoktu üstelik, aþçýlýk diplomasý ve yetenek yeterliydi. Ama sonra bilinmez bir döngüye saplandým kaldým, kazanmaya çalýþtýðým para bile mutluluk getirmedi bana. Ama hayýr bunlarý konuþacak deðiliz dedi ve bana kýrmýzý þarap ikram etti. Daha iyimisin Carol dedi, ateþin tam anlamýyla düþtümü? Ona daha iyi olduðumu söylesemde yerli yersiz öksürüklerim ele veriyordu kendimi. Benim için ýslandýn, bunun için özür dilerim dedi, endiþeye kapýlmýþ ruh haliyle. Anna bay Albert neden buraya gelmemizi istedi sence, neyi görmek istiyordu, madem ruhlarýmýzdan bu kadar emindi. Carol bazen sadece an'ý yaþamamýz gerekir diye söze girdi Anna, bir an için istemsiz bir þekilde gerildiðimi hissettim. Ruhum bu denli aðýr geliyorken üzerime, kendimi þýkýþmýþ gibi hissetmeye baþladým bu ahþap evde. Henüz geleli üç gün oldu biliyorsun dedi Anna, hemen sýkýlmýþ olamazsýn öyle deðilmi dedi bana. Hayýr ama profesör Albert tarafýndan bir haftalýðýna býrakýldýk buraya, tam olarak ne yapmaya çalýþýyoruz biz Anna dedim sýkýntýlý ruh halimle.Gittiðimiz o harabe ev, bir zamanlarki yaþanmýþlýklar, ve ben koca bir yok oluþ gördüm orada Anna, ne olduklarýný kim olduklarýný bilmiyoruz o insanlarýn, haklarýnda en ufak bir fikrimiz bile yoktu, onu tanýyanlar bile yok üstelik,elimizde bir tek resimleri vardý.Günün birinde bizdemi böyle yok olup gideceðiz sence? dedim ona. Anna son lokmasýný hýzlý bir þekilde çiðneyerek bana cevap vermeye koyuldu. Kaç yýldýr omuzlarýndaki bu yükü taþýyorsun Carol, kaç yýldýr seni anlamayanlarla yaþýyorsun söyle, kaç aþký deðiþtirdin seni göremedikleri için, kaç kez isyan ettin Tanrýya ve sonra kaç kez piþmanlýk duyup af diledin ondan. Bildiðim tek þeyin insanýn yalnýzca kendine benzerlerini sevmesi ve arýyor olduðu gerçeðidir.Bu durum cinsiyette gözetmeksizin yapýlan bir eylemdir doðru düþünen için aslýnda. Bugün karþýnda ben deðil bir erkekte olabilirdi, merak ediyorum ona kendini yansýtabilecekmiydin bu kadar. Anna kalbimin derinliðine sakladýðým sözcüklerimi çýkartmama yardýmcý olmuþtu resmen, bu sözleri karþýsýnda afallasamda beni tam olarak gördüðünü ve görebildiðini o zaman anladým.Kalbim titremeye baþlamýþtý,asýl þimdi aynadaki yansýmamý görüyordum karþýmda...


BÖLÜM-9...

Çok az güzel þeyler yaþanýyor yeryüzünde, kötülükler daha aðýr basýyor þimdi ve yazýktýr ki daha fazla hakim gibi... Anna ile yemeðimizi yemiþ çoktan kalkmýþtýk masadan. Kahve yapmak istediðini söyleyip mutfaða gitmiþti o. Her halinden belliydi beni bu gece koyu bir sohbetin içine çekmek istediði. Bu kahveyi o yüzden hazýrlýyordu. Birbirimiz hakkýnda hiç birþey bilmemek güzeldi oysaki. Yaðmur þiddetini bir an olsun dindirmemiþti, ve henüz elektiriklerde gelmemiþti. Bir an için birþeyin farkýna varmýþtým, buraya geldim geleli tüm korkuyu unutmuþtum.Henüz üç gün geçmesine raðmen dünyadan bir haber yaþamanýn keyfini hissettim bir an için. Her gün haberlerde maruz kaldýðýmýz yada duyduðumuz korkunç olaylar ister istemez gözlerimizden bir perdeyi daha kaldýrýyordu,daha fazla sorguluyor hayata karþýn daha fazla kafa yoruyordum.Biraz sonra Anna kahveleri getirdi. Ve hadi bakalým tüm duygulardan soyutlanma vakti dedi. Ne demek istediðini tam olarak anlayamasamda ona gülümsedim.Daha iyimisin Carol dedi, ona iyi olduðumu hafif baþ aðrýmýn olduðunu söyledim.Anna'da çözemediðim birþey vardý, bir yaný çok mutlu diðer bir yaný ölüye yakýndý. Buna kendimi de dahil edebilirim ama Anna kadar çok gülümsediðimi hatýrlamýyorum. Yarýn haritadaki diðer kulübeye gidecekmiyiz Carol dedi, ona yarýna çok daha iyi olabileceðimi ve gidebileceðimizi söyledim. Hiç tanýmadýðým bir insanýn bana arkadaþlýk etmesi çok garip diye söze girdi. Burada bahsettiðin ben olmalýyým Anna öyle deðilmi dedim ona þaþkýnlýkla. Elbette sensin Carol dedi, neden bu kadar korkuyoruz yaþamaktan sence dedi. Yaþamaktan korktuðumuda nereden çýkarttýn dedim ona.Carol þu halimize bir bak diðer tüm insanlar bizden çok farklýlar oysaki, neden bu kadar hassas ve güçsüz olmak durumundayýz sanki dedi, tüm hüzünler Anna'da birlenmiþti þimdi, üzerine bir duraðanlýk çökmüþ elinde kahve kupasýyla yönünü pencereye dönmüþ yaðmuru ve karanlýðý seyretmekteydi. Bana birþeyler sormak istediði her halinden belliydi, bir müddet onu duymamazlýktan geldiysemde, can alýcý sorusunu yaný baþýma gelerek sormuþtu bile. Hiç aþýk oldun mu Carol,birini çok sevdinmi ? Belki sevdim,belkide sevemedim diye cevap verdim ona, bu sözlerimden tatmin olmamýþtý gibi. Güzel bir kýzsýn Carol,kimsenin olmadýn mý yani dedi! Bunlarý konuþmak zorunda deðiliz Anna öyle deðilmi, bence boþvermelisin dedim çünkü beni anladýðýný sanmýyorum dedim,gerildiði her halinden belliydi belli belirsiz bir asabiyet kaplamýþtý her yanýný bir anda. Beni ýsrarla bu konuya çekmek istemesine anlam veremiyordum. Sana dokundularmý, birinin hayvanca altýnda kaldýnmý, buna nasýl izin verirsin! Anna'nýn bu sözleri beni dehþete düþürmekle birlikle sevindirmiþti, çünkü tüm bu düþünceleri bende düþünüyor ve insanlarýn aþk adý altýnda yaþadýklarý o mahremiyetten tam anlamýyla hoþlanmýyordum. Ama bunu belli edemezdim Anna benimle dalga geçmek isteyebilirdi.Ona neler söylüyorsun Anna diye gülümsedim, her nekadar Anna'daki gerginlikten bendede olsada o halimi ona belli etmedim. Bence artýk uyumalýyýz dedim onu yatýþtýrmak istercesine, Anna'nýn insanlarýn cinsel yaþantýsýna karþý bir takýntýsýnýn olduðunu anlamýþtým,iþin acý yaný onunla bu düþüncesiyle,kendimi bildim bileli ayný görüþü paylaþmaktaydým.Ýster istemez þok olmuþtum Anna'nýn bu çýkýþý ve sorusu karþýsýnda, þimdiye kadar tanýdýðým hiç bir kýz arkadaþým bu tarz düþünmemiþti çünkü. Kalbimde derin bir acý duymaya baþladým o dakikalarda, tüm bu insanlarýn ne yaptýklarýný sorgulamaktan býkmýþtým artýk, ama Anna bu sorusuyla beni yine düþüncelere boðmuþtu bile.Bir müddet kadar anlaþýlmaz bir sessizlik söz konusu oldu aramýzda ,yüzünü bana dönmemiþti bile, ne söylemeye çalýþtýðýný az çok tahmin edebiliyordum, ama onun bu soruyu sormasýna tahammülüm varmýydý orasýndan kesinlikle emin deðildim. Ýkimizde çok gergindik, karanlýðýn üzerimizde býraktýðý kasvet dakika dakika ruhumuza iþlemekteydi, bir kez daha atakla, yalnýz kalmaktan bir kez bile olsun korkmadýn mý Carol dedi, ona gülümsedim ve koltuða uzandým, serinkanlýlýðýmý bozmamaya çalýþýyor ve onun çocukça davrandýðýný düþünmesini saðlattýrmaya çalýþýyordum fakat bu pekte mümkün deðildi gibi.Anna beni köþeye çekip sorular sormakta kararlýydý gibi. Nasýl seni bir erkeðin öpmesine izin vermezsin dedi bir hýþýmla yanýbaþýma gelerek, o dakikalarda onun gerçekten çýldýrmýþ olabileceðini düþünmeye baþladýysamda, bu benimde aklýmdan geçen olaðan þeylerdi.Anna lütfen dedim ona, sakinleþtirmeye çalýþarak! bilmek istediðin,bir erkekle beraber olup olmadýðým sorusuysa evet oldum dedim ona, bu dakikalarda kalp çarpýntým çok daha hýzlý artmýþtý, elimin ayaðýmýn titremesine zihnimi yatýþtýrarak kontrol etmeye çalýþmaktaydým.Ama pek baþarýlý olamayýþým sesimin titremesinden belliydi.Komiksin Carol,senin kimseyle yatmadýðýný düþünmekteyim dedi,neden kendini birçok þeyi yaþamýþ gibi göstermek istiyorsun dedi küstahça bir tavýrla,Anna'nýn bu derece çirkinleþmesi beni ürkütmüþtü,konuþmak istemiyorum Anna sanýrým þarap sana dokunmuþ olmalý ve görüyorum ki kahvede seni kendine getirememiþ gibi dedim ve sözlerimi bitirdim, ama Anna yanýbaþýmda benden kararlýlýkla cevaplar beklemekteydi. Kalkmaya çalýþtýðým bir anda Anna asabiyetle kolumu kavrayýp beni durdurarak,neden gerçeklerden bahsetmekten bu kadar korkuyorsun Carol diye aðlamaya baþladý, ýsrarla duymak istediði sözlerin dudaklarýmdan dökülmesini istiyordu ve kavradýðý kolumu acýtmaya baþlamýþtý artýk, býrak beni Anna ve lütfen kendine gel artýk diye ona karþý hiddetlendim.Ama bu çýkýþým onu durdurmamýþtý kolumu býrakmamakta kararlýydý, bir an için bir delinin gücüne sahip olduðunu düþünmeye baþladým, oysaki gözümde düne kadar bir melek kadar hassastý, nasýl bir anda böylesine kýzgýn bir canavara dönüþebilmiþti peki. Anna'nýn bu ýsrarý sabrýmý taþýrýyor sinirlerimi geriyor elimi ayaðýmý titretiyor ve üzerimde yenmeye çalýþsamda bir baský oluþturuyordu.Sinirlerimin boþaldýðýný ona karþý baðýrarak söylediðim þu cümlelerden pek ala anlayabiliriz! Ne duymak istiyorsun ''Anna'' ne! Evet bunca zaman yapayalnýzdým,hiç bir erkeði sevip benimseyemedim,ve evet belkide kendimi bir baþkasýyla paylaþamayacak kadar da bencildim.Kimsenin bana dokunmasýný istemedim, anlýyormusun? bu tarz þeyleri düþünmek bile midemi bulandýrýyordu çünkü, hiç bir erkeðe kendimi vermedim, ve hiç bir erkeðe yaþamýmda umutta vermedim, o kadar bencil ve insanlara karþý güvenim yoktuki hepsi gözümde bir süre sonra canavara dönüþmeye baþladý; Bir kadýn bir baþka kadýnla sohbet halinde ve þu sözler dökülüyor dudaklarýndan! Yan evdeki adam otuz yýllýk eþini yatakta boðup öldürmüþ, diðer kasabadaki kadýn çok sevdiði üç çocuðuna bakamadýðý için onlarý gölde boðmuþ, baþka bir ülkede birde þöyle bir olay yaþanmýþ; Gözleri gibi baktýklarý evlatlarý anne ve babasýndan para alamadýðý için onlarý bir çýrpýda kurþuna dizmiþ! Hiç birþey gerçek deðil,bizi içine sokmaya çalýþtýklarý hiç birþey gerçek deðil, bu yaþantý bile gerçek deðil! Ellerim,gözlerim,dillerim bile bana yalnýzca acý verdirmek için varlar,Tanrýnýn huzuruna çýkýldýðý anda hepsi aleyhime bir bir þahitlik edecekler! Ellerim,gözlerim dillerim bile bana karþý ruhuma karþý olacak, nasýl diðer insanlar gibi hiç birþey yokmuþ vede olmayacakmýþ gibi yaþamamý bekleyebilirsin benden ve Tanrý evet o büyük Tanrý! bu evrende sonsuzluðu ve güzelliðide baðýþlamýyor bizlere, neyin hayalini kurabilirim öyleyse!Uyan ve gözlerini aç Anna!
Anna önümde diz çökmüþ tüm gücünü yitirerek ellerimi tutup destek almaktaydý benden,benim hiddetlenmiþ halime ve zihnimden çýkan gerçeklerime þimdi o tanýklýk etmekteydi.Lanet olsun dedim ona
aðlayarak, yeryüzünde tüm bu olaylar benimle ayný kanda canda insanlar tarafýndan yaþanmakta ve yaþatýlmakta üstelik, neden Tanrýnýn bana verdiði caný, tek baþýma yok etmek istemeyeyim, neden Anna dedim ona neden! Anna güçsüzleþmiþ ve gözleri dolmuþ bir þekilde sadece gözlerime bakakalmýþtý! Ona duymayý istediði herþeyi söylemiþtim belkide.Bu kadar güçsüz olmamýzýn sebeplerinden sadece biridir üstelik bu saydýklarým dedim ona, hayatta bizi yaralayan çok unsur vardýr Anna, ne kadar çok þaþtýðýmý anlatamam sana, Tanrýnýn bana vermiþ olduðu bu hassas ama güçlü ruhun hala nasýl ayakta kaldýðýný sana anlatamam,çünkü ben bile anlamýþ deðilim bunu Anna, ben bile!Ona bu cümleleri sarf etmiþ ve kendimi odama yataða atmýþtým.Kalbim adeta aðlamaktaydý ama anlaþýlmaz birde huzur vardý þimdi bir yanýmda,Anna yere öylece çökmüþtü ve býraktýðým gibiydi! Onu dakikalar sonra kapýdan baktýðýmda gördüm,yerde týpký bir cenin gibi kývrýlmýþ,benden duyduðu tüm o sözlerden sonra bitik ve hissiz bir halde öylece kalakalmýþtý, gözlerini boþluða dikmiþ yok olmanýn hayalini kuruyordu belkide. Bu günü bitirmeye ve yeni bir sabaha uyanýp her ikimizinde bu psikolojiden sýyrýlmasý ve unutmasý adýna kapýdan yerde yatan Anna'yý seyretmekten ve onun için endiþelenmekten bir anda vazgeçip yataðýma bir kez daha kendimi atmýþ oldum böylelikle...

- Sarsýntý-


BÖLÜM-10...

Gözlerimi derinden ve uzaktan gelen kuþlarýn o masalsý cývýltýlarýyla çoktan açmýþtým bile.Anna ile dün gece yaþadýðýmýz o sarsýntýnýn izi, ruhumda kalmamýþtý gibi, öfkeden çok bir rahatlama söz konusuydu çünkü ruhumda. Bugün bir kulübeye daha gideceðiz ,bay Albert'ýn bize gözlem yapmamýz için belirttiði o kulübelerden birine. Gözlerimi tavana diktiðimde bu evin çoktan ölmüþ olabileceði hissine kapýldým bir an için.Çünkü ruhu ve neþesi yoktu bu evin. Oysaki penceremin aralýðýnýn, dýþarýdan içeri aldýðý ses çok daha büyüleyiciydi.Yataktan bir anda kalkýp kuþlarý dinlemek için pencereye doðru yöneldim, karþýmda uzanan uzun ve dans eden aðaçlar, derinliklerinde gizemi barýndýrdýðý her halinden belli olan orman vardý, gözlerimi bir an için kapatmýþtým sadece, adeta büyülenerek transa geçmiþtim, fakat tekrar açtýðýmda beni dehþete düþüren bir görüntüyle karþýlaþmýþtým. Kýsa boylu hafif þiþman beyaz saçlý yaþlý bir kadýn dýþarýda çimenlerin üzerinde öylece oturmaktaydý, peki ama bu kadýnýn burada ne iþi vardý ? Unuttuðumu sandýðým korku bir anda yeniden yayýlmýþtý bedenime, oysaki burasý bay Albertýn söylediði gibi gizli bir bölgeydi, bu yaþlý kadýnýn burada ne iþi olabilirdiki.Dehþete düþmüþ bir halde dýþarýya çýkmak için odamdan ayrýldým,Anna býraktýðým yerde öylece uyumaktaydý,köpeðimiz Tex ise Anna'nýn yaný baþýna kývrýlmýþtý,beni gördüðünde ise neþeyle kuyruðunu salladý,Tex'in hýzlýca baþýný okþayýp pencereden gördüðüm yaþlý kadýnýn yanýna doðru dýþarý çýkmýþtým.Evin tam karþýsýnda çimenlerin ortasýnda öylece oturmaktaydý, yanýna doðru yaklaþtýðým her an ona gülümsemeyi ihmal etmedim.Ve yanýndaydým iþte ,gözlerime bakýyordu anlamsýzca,sanki kaybolmuþ
gibiydi.Burada ne iþiniz var,buraya nasýl geldiniz diye heyecanla sorular sormaya baþlamýþtým yaþlý kadýna,ama kafa sallamanýn dýþýnda bana hiç bir þekilde tepki vermiyordu, konuþamýyormusunuz dedim ona, beni anlýyormusunuz? Sanýrým beni duyamýyorsunuz,konuþamýyorsunuzda, büyük bir hayalkýrýklýðý sarmýþtý ruhumu o dakikalarda , oysaki konuþmaya ne çok ihtiyacým vardý þimdi deyip hayal kýrýklýðý ile yaþlý kadýnýn yanýbaþýna oturdum.Gözlerime bakýyor ve gülümsüyordu,onu kýsaca incelemeye koyulduðumda ellerinin kýrýþýklýðýný ve titrekliðini fark ettim, ruhu ölmüþtü sanki,geriye bir tek kuruyan bedenini býrakmýþ gibiydi.Çokmu yorgunsunuz diye garip sorular sormaya baþladým bir anda karþýmda konuþmaya bile mecali kalmamýþ olan insana.Sonra büyük bir keyifsizlikle onun titreyen haline ve halsizliðine acýmýþken buldum kendimi.Bu çok garip dedim, burasý gizli bir bölge,pek kimsenin gelip geçmediði yada bay Albert'ýn söylediði kadarýyla biz böyle biliyoruz! Bana büyükannemi hatýrlatýyordu sanki,saçlarýnýn kýsalýðý ve beyazlýðý.Derin derin nefesler alýp karþýmdaki insanýn konuþamýyor olmasýna aldýrýþ etmeksizin ben onunla konuþuyorken buldum kendimi.Sizinle bir çocukmuþsunuz gibi konuþmak istemiyorum aslýnda, insanlar yaþlandýðý zaman genç insanlar karþýdaki yaþlanan insanlarý nedense aptal sýfatýna sokarlar hep, ben sizin gibi yaþlý insanlarý çok iyi anlýyorum, heyecanla sözlerimi sürdürürken ellerimi tuttuðunu gülümseyerek sözlerimi onaylarcasýna kafa salladýðýný fark ettim. Sözlerimi sürdürmeye devam ettim. Sizi çok iyi anlýyorum,çünkü bir zamanlar sizde gençtiniz, ve ben inanýyorumki yaþlanan sadece bedeniniz,ruhunuz eminim benim ruhumdan çok daha gençtir!Ruh yaþlanmaz çünkü,daima çocuksu ve hassastýr. Nereden geldiðinizi ve bu kýpýrdayamayan halinizle nereye gitmeye çalýþtýðýnýzýda bilmiyorum açýkcasý,ama eðer isterseniz sizi misafir edebilirim dedim heyecanla,keþke isminizi öðrenebilsem dedim ona,ama konuþamýyorsunuz! Gözlerime baktý,ve içten bir gülümsemeyle yere doðru eðildi, yerdeki kuru dalý alýp yere bir yazý yazdý yeniden doðrulduðunda ne yazdýðýna baktým ''Nora ve Charles 1910'' yerde yazan tam olarak buydu, beynimden vurulmuþa dönmüþtüm
o dakikalarda, Anna ile ilk gittiðimiz yýkýntý olan ahþap evde bulduðum resmin ardýnda yazýyordu bu isimler,hatýrlamýþtým bu o merdivende poz veren kiþiydi.Heyecan ve þoku ardý ardýna yaþamýþtým, siz o evdeki resimdeki kadýnmýsýnýz dedim ellerini tutarak,baþýyla onaylarcasýna evet dedi,aman Tanrým deyip büyük bir þaþkýnlýk yaþadýðýmý anýmsýyorum, hemen yanýbaþýna oturmuþtum, bu sýrada Annanýn kapýdan bana seslendiðini duydum, Kafamý ona doðru çevirdiðimde neden kendi kendine konuþuyorsun Carol dedi! Ne! tüm þaþkýnlýðýmla bunu söyleyebilmiþtim, seni kaç dakikadýr izliyorum, garip hareketler yapýyorsun,neyin var dedi yanýma yaklaþarak, kafamý yaþlý kadýndan yana hemen yanýbaþýma çevirdiðinde yaþlý kadýnýn yanýmda olmadýðýný fark etmiþtim, þok olmuþ adeta beynimden vurulmuþtum sanki, Anna korkuya kapýlmýþ bir biçimde neyin var Carol dedi, bense þaþkýnlýkla ona açýklama yapmaya çalýþýyordum,þimdi buradaydý, kim buradaydý Carol dedi,o dedim , o kim Tanrý aþkýna dedi, yaþlý kadýn bayan Nora,bu nasýl olur diye etrafýma bakýnýyor açýk alanda olduðumuz için bir kaç saniyeliðine Annaya yönelmem dolayýsýyla kalkýp gitmiþ olabileceðinin imkaný yoktu doðrusu.Bu bir hayalmiydi,Tanrým çýldýrýyor olabilirmiydim! Anna sözlerini yineleyerek iyimisin Carol dedi, bense heyecanla nefes nefese kalmýþ yaþadýðým bu olaya anlam vermeye çalýþýyordum. Anna'ya ne desem inandýramayacaðýmý biliyordum, bu yüzden sanýrým baþým döndü,bilirsin bazen doðayla baþbaþa kaldýðýmýz zaman, kendi kendimizin yansýmalarýna þahitlik ederiz,kimseyle konuþmuyordum Anna, sadece kendimle konuþmaya çalýþýyordum dedim sözlerimi heyecanla geçiþtirerek.Ýzninle eve geçiyorum þimdi dedim ve þaþkýnlýkla kaçarcasýna eve doðru ilerledim. Kendimi yataða çoktan atmýþtým bile, o kadýn oradaydý nasýl olurda birden yok olabilir, Tanrým neydi bu diye kendi kendime konuþmalara baþladým, biraz sonra dün geceki yaþadýðýmýz stresli dakikalarý unuttuðu her halinden belli olan Anna bana doðru kapýdan seslenerek, kahvaltý hazýr Carol seni bekliyorum dedi, ona tamam geliyorum dedim ve bir kez daha yaþlý kadýný görebilmek umuduyla pencereye doðru ilerledim. Hiç birþey yoktu,gördüðüm þey bir rüya da deðildi, peki neydi?




BÖLÜM-11...


Varoluþ sýkýntýsýný kaç insan çekiyor olabilir yeryüzünde, günaha girmenin korkunç taraflarýna kaçý göz gezdiriyordur þimdi, kaçý inanmaktan artýk vazgeçmiþtir,amaçsýz yaþayan kaç insan mevcuttur mesela yeryüzünde. Düþtüðüm durumdan utanmýþtým açýkcasý, Anna çýldýrdýðýmý düþünüyor olmalýydý kahvaltý masasýnda beni bekliyor iken þimdi, sanýrým ona delice bir koz verdim. Kafam karýþmýþtý, yaþlý kadýnýn bir anda ortadan kaybolmasýna anlam veremiyordum çünkü. Geliyormusun Carol diye seslendi Anna naif bir ses tonuyla, evet elbette, geliyorum Anna geliyorum þimdi dedim ona ve yüzümü aynaya doðru yönelttim. Kendime iyi olduðumu, yaþadýðýmýn belkide bir halüsinasyondan ibaret olabileceðine dair telkinlerde bulunuyordum. Tüm pozitif enerjimle on beþ dakika önce hiç birþey olmamýþ gibi kahvaltý masasýna Anna'nýn karþýsýna oturdum.Çay içmek istermisin dedi bana, bu iyi olur,teþekkür ederim Anna dedim ona kýrýk gülümsememle,Anna çayýmý katýyordu, ben ise kafamda derin düþüncelere çoktan batmýþtým bile, iþin kötü yaný çýkamýyordum bu garip düþüncelerden.Çok dalgýnsýn bu sabah Carol dedi. Neyin var hastamýsýn dedi gözlerime anlamlý bir ifadeyle bakarak. Hayýr! iyiyim dedim ona, sadece sanýrým biraz baþým aðrýyor hepsi bu, bu baþ aðrýn umarým kulübeye gitmemize engel deðildir dedi,alaycý bir ifadeyle.Neden böyle davrandý bilmiyorum ama Anna imalý konuþmalarýyla canýmý sýkmaya baþlamýþtý o dakikalarda. Elimi ayaðýmý nasýl yönlendirmem gerektiðini bile unutmuþtum sanki, sabahki can sýkýcý olaydan hala kurtaramamýþtým kendimi, o kadýn gerçekti. Az daha kaçýrýyordum dedi Anna heyecanla yerinden kalkarak, neyi dedim ona þaþkýnlýkla, saate bak ona geliyor, ne olmuþ yani dedim ona.Beþ dakika sonra sana çok sevdiðim bir eseri dinleteceðim, þu radyodan yükselecek o büyülü melodiler.Ne demek istediðini anlamýyorum Anna dedim ona kekeleyerek. Bu saatte hep bu eseri çalarlar, eminim biliyorsundur dedi ve masaüstünde duran radyo kanalýndan söylediði frekansý açarak yerine oturdu. Anna bugün çok neþeliydi, oysaki dün gece çok kötüydü,nasýl olabilirdi bu,bir insanýn ruh hali nasýl bu kadar çabuk deðiþebilirdi.Kahvaltýmý yapar iken Anna'ya düþünceler arasýnda kaybolmadýðýmý belirtircesine,radyodaki adamýn çok fazla konuþtuðunu söyledim.Bana gülümseyerek evet dedi bak þimdi dinle çok az kaldý saat yaklaþýyor dedi tam onda hergün bu muhteþem eser çalar.
Ve son bir dakika dedi heyecanla, sadece dinleyelim Carol dedi konuþmadan.Anna'nýn yersiz heyecaný beni germekle birlikte açýkcasý heyecanlandýrmýþtý.Þimdi onun heyecanýna ortak olarak radyoda çalacak esere kulak kabartýyordum sabýrla. Ve iþte saat tam ondu, çalýyordu... Bu eser Albinoni'dendi; Adagio in G minor. Öyle derinden ve yavaþtan yükseliyordu ki ruhuma iþliyordu þimdi.Anna gözlerini kapatmýþ, karþýmda adeta kendinden geçercesine eseri dinliyordu.Belliki söylediði kadar çok seviyordu. Þimdi acýlarým daha fazla yoðunlaþmýþtý kalbimde, kýrgýnlýklarým,umutlarým vardý kalbimde, unuttuklarým, unutuluþlarým, geçmiþe bir kez daha dönmek canýmý yakýyordu þimdi. Koca bir çemberin içine hapsedilmiþti sanki ruhum , tüm huzursuzluðuyla nefes almayada devam edecekti gibi.O büyük yýkým, o korkunç kaos ne zaman yaþanacaktý ki. Anna müziðin bitimiyle ayaklarý adeta yerden kesilmiþcesine
büyülenmiþ olarak kalktý masadan. Hadi artýk çok geç olmadan kulubeye doðru yol alalým dedi, gözlerimin içine bakýp gülümseyerek. Bugün hava oldukça güzeldi, bugün bir kulubeye daha gidecektik. Geçen süreçte Anna çoktan hazýrlanmýþ bile,tüm neþesi ve keyfi ile kapýnýn önünde beni beklemekteydi. Sýrt çantamý odamdan aldým ve kapýya Anna'nýn yanýna doðru ilerledim. Anna bugün normalde göründüðünden daha bir keyifli görünmüþtü gözüme, bir kaç adým önümden yürüyor ve þarkýlar mýrýldanýyordu kendince. Oysaki geçen geceki halleri ve tavýrlarý gözümün önünden gitmemekteydi. Ayný türün örneði olduðumuz konusunda git gide hemfikir olmaya baþlamýþtým. Anna'nýnda benim gibi düzene ve öðretilerine karþý büyük bir öfkesi vardý. O kadar keyifli görünüyordu ki biraz sonra soracaðým sorularla onun keyfini kaçýrýp kendi hüznüme ortak etmeyi düþünüyordum. Ýnsan bazen acizdir, bazense hiç olamayacaðý kadar bencil. Geçen gecenin intikamýný almak adýna þimdi Anna'nýn üzerine gitmeyi ben düþünüyordum. En sevdiði eserler Albinoniden bense daha çok Mahleri severdim,yinede bir fark olmalýydý aramýzda.. Kalbimi kanattý,üzerindeki bu mutluluk ,benim kalbimin acýsýndan olsa gerek diye türlü türlü düþüncelere kapýldým o dakikalarda. Bir an için yönünü bana döndü ve gözlerime baktý,sahte bir gülümseyiþle emin adýmlarla önümde yürümeye devam etti.Anlaþýlan o ki, o gece Anna ile oklarýmýzý birbirimize çoktan fýrlatmýþtýk bile. Her nekadar onu düþüncelerimle yere ben sersemde, içimde dizginleyemediðim bir açýk arama dürtüsüyle Anna'yý bir anlýðýnada olsa kalbinden vurmayý hedefliyordum. Nereden çýkmýþtý kalbimdeki bu kötülük sinyali,oysaki oda benim gibi hayatta tutunamayan gizemli bir türdü. Neden anlayýþ gösteremiyorum,neden onu üzmek isteyeyim, ona alýþýp sevdiðim ölçüde nefretimi ve hýrsýmý ona sunmak istercesine,elimin ayaðýmýn titremesine bir an için son verip; Tacize uðramýþ olmalýsýn Anna öyle deðil mi dedim. Sözlerimle þoke olan Anna, korkunç bakýþlarla bana yöneldi, neler söylüyorsun sen böyle Carol dedi. Bunuda nereden çýkarttýn diye ekledi. Geçen gece bir takým açýklamalar yapmamý istedin; bense yaptým! senin sorunun ne ? dedim ona sanki bu konuda kendi sorunum yokmuþ gibi. O gece sana söylediðim herþey palavradan ibaretti. Beni aklýnca konuþturup aciz taraflarýmý enseleyebileceðinimi düþünüyordun yoksa dedim büyük bir çýkýþmayla. Anna korkunç bakýþlarýný bir kez daha sonlandýrýp büyük bir kahkaha atmaya baþladý karþýmda, bu tavýrlarý beni çýldýrtýyordu,bunu her nekadar ona belli etmesemde. Yanýma yaklaþtý o kadar yakýnýmda duruyordu dudaklarý özellikle onu okumamý istercesine bir tavýr takýnmýþtý. Bak Carol dudaklarýma bir bak, sadece bak ve senin komik düþüncelerin için sarf edebileceðim tek bir cümlemin dahi olmadýðý gör! Yakýndan gör istedim...Bu hali beni olduðum yere çivilemiþti adeta,karþýsýnda sus pus olmuþtum...
Bir kaç günde alýþtýðým bu ruhu þimdi öldürmek istiyordum, üstelik ona o kadar çok alýþtým ki, kopmamýnda pek mümkünatý yok gibi. Her zaman tuhaf baðýmlýlýklarým olmuþtu. Bana sevgisini ima eden bir insana adeta tapardým. Bana aþkýný ilan eden bir erkeði ise adeta süründürürdüm. Ama görünen o ki Anna bana karþý bir sýfýr öndeydi þimdi...



BÖLÜM-12...



Eðer þuan burada olmamýþ olsaydým,belkide o son kararýmý çoktan vermiþ olacaktým. Diðer tüm insanlarýn yaptýðý gibi, evlilik tekliflerini deðerlendirecek ve o döngüye saplanýp kalacaktým. Üstelik hayatýn hangi tarafýnda durduðumdan emin bile deðilim hala. Kulübeye doðru Anna ile ilerlemekteydik, bana son golünü attýðý saatlerden beridir, yollarýmýzý ayýrýp aramýza metrelerce mesafe koymuþtuk bu yüzden. Yol hemen hemen iki saat kadar sürmüþtü, elimizdeki harita yaklaþtýðýmýzý göstermekteydi. Anna her zaman ki heyecaný ile, önceden kulübe kapýsýnda soluðu çoktan almýþtý bile . Bense yanýna yaklaþsamda, onu görmemezlikten gelen tavrýmý çoktan takýnmýþtým bile. Nihayet! dedi bir çýðlýkla, yorgun bedenini kulübenin kapýsý önüne serdi . Bu kulübe diðerlerinden daha havalý duruyordu. Dýþý çokta eski gibi görünmüyordu, kapýyý açmadan içeri girmeden önce yaptýðým ilk þey,kulübenin etrafýnda dönmek oluyor,önünü arkasýný saðýný ve solunu gözlemlemeden içeri adým atmýyordum. Kapýyý açalým Carol dedi Anna; Ne kadar garip öyle deðil mi dedim ona, ne gibi dedi bana. Çok normal görünüyor herþey dýþarýdan bakýlýnca.Týpký biz insanlar gibi Carol! dedi ,kimbilir içeride neye rastlayacaðýz, kalpte týpký kapý gibidir, ancak sonuna kadar açýldýðý vakit sana gerçekleri gösterebilir.Anna'nýn bu düþüncesi tamda düþündüðüm ve hissettiðim þeydi. Zihnim dilimden daha atak davranmýþtý, sözler yalnýzca düþüncemde kilitlenip kalmýþ dile dökülmemiþti. Anna ise bunu pek ala sözleriyle açýða çýkartmýþtý. Kapýyý açmakta her ikimizde oldukça zorlanýyorduk, çünkü kilit pas tutmuþtu, anahtar bu yüzden yerine tam olarak oturmuyordu. Anna o heyecanlý ve istekli tavrýný bir an olsun bile kaybetmemiþti. Sanki onunla hiç tartýþmamýþ gibiydik, yalnýzca önündeki iþe odaklanýyordu. Ve iþte kapý büyük bir gýcýrtýyla açýlmýþtý. Kapýyý açar açmaz içeriden yüzüme yansýyan ve burnuma gelen ahþap evin o yaþanmýþlýktan sonraki terk edilmiþlik kokusu hafiften hafiften mideme vuruyordu. Ölüm gibi kokuyordu, týpký bir ölü gibi. Ýlk iþ olarak, saðýma soluma dahi bakmadan tam önümüzde duran odanýn sýmsýký kapatýlmýþ penceresini açtým. Kendimi o kadar kötü hissetmiþtimki, pencereye atýlmakla birlikte kafamý tekrar içeri sokmak istediðimden emin olamýyordum bir türlü. Rahatsýzlandýðýmý gören Anna, panikle yanýma gelerek, neyin var Carol, sararmýþsýn,terliyorsun üstelik,sen iyimisin ? dedi. Ona iyi olduðumu söylemeyi çok isterdim ama deðildim, beraberinde baþýmda dönmeye baþlamýþtý çünkü, beni dýþarý çýkart lütfen dedim ona, çok korktuðu her halinden belliydi, elimi tuttuðunda onunda tere battýðýný fark ettim.Tamam Carol buraya uzan lütfen dedi, ve beni kulübenin hemen yanýbaþýndaki ceviz aðacýnýn altýna yatýrdý,çantadan suyu çýkarttý, ve bezi ýslayarak alnýma koydu, iyi deðilsin ama, neden böyle oldun diye baþýmda konuþmaya baþladý, sadece midem bulandý,sen gir lütfen ve not al,ben þimdi toparlanýrým dedim ona. Usul usul yanýmdan ayrýlýþýný bir gözüm açýkken görebiliyordum.Ama bu gözümde kapanmak istiyordu þimdi.Bir an için iki gözümüde kapatmýþtým, beynimde fýrtýnalar esiyordu sanki, aðustos böceklerinin o can sýkan sesleri yankýlanýyordu þimdi kafamda.Bana göre henüz beþ dakika bile geçmemiþti ama Anna yarým saattir içerideyim hala düzelmedinmi Carol diye baðýrarak yanýma geldi. Yarým saattir uyuyor olmalýydým. O kadar oldumu dedim ona,elbette dedi, peki, þimdi daha iyimisin dedi bana, evet daha iyiyim, dedim sýrtým ve boynum terden ýslanmýþtý, sanki biliçsizce bir uyku çekmiþ gibiydim. Tüm duyularýmý yitirmiþ gibi hissediyordum, kafamýn içindeki derin boþluðun içerisinde savruluyor gibiydim. Bir anlýk atakla ayaða kalktým, Anna gözlerini dikmiþ dikkatle beni seyretmekteydi,bu seyri beni biraz utandýrmýþtý, otur Carol lütfen dedi eliyle yeri iþaret ederek.
Ahh bu hiç hayra alamet deðildi, Anna ne zaman bu tavýra bürünse yada bu naif ses tonunu kullansa, zor durumda kalacaðýmý hissederdim, beni köþeye sýkýþtýrmaktan haz alýyordu sanki. Sandýðýn gibi deðil Carol dedi bana, seni köþeye sýkýþtýrmayacaðým, þaþýrmýþtým, ya beynimin içinden geçeni okuduðunu, yada acaba sesli konuþtumda benimmi haberim yoktu gibisinden telaþa kapýldým bir anda. Sen gördüðüm en güçlü insanlardan birisin Carol dedi, týpký yýkýlacaðýna asla ihtimal vermediðimiz bir dað gibi. Hayatýn baþrolünde genelde senin gibi sýký insanlar olur, her nekadar biz yan rollerdekilerin kaderi daha saðlam olsada,yýldýzý sen ve senin gibiler hak ediyordur aslýnda. Anna'nýn bu sözleri göðsümü kabartmakla beraber,beni hayretede düþürmüþtü, bu sözlerinde samimi olduðu her halinden ve tavrýndan belliydi çünkü, bir anda iki elimi birden tuttu, kalp çarpýntýlarým daha bir artmýþtý, ne yapýyorsun dedim ona gülümseyerek, o iki elimi avuçlarý arasýna almýþ, yeryüzünde tek bir insan bile kalmasaydý, yalnýzca ikimiz kalsaydýk bile bundan þikayetçi olmazdým inan dedi bana. Bu sözleri beni þaþkýnlýða sürüklüyordu, neden böyle davranýyordu, bunu anlamlandýramýyordum bir türlü. Sözlerine devam etti,Sen dað gibisin Carol, karakterli,erdemli ve samimi. Biliyormusun, bir erkekte hep bu özellikleri aramýþýmdýr, ama karþýma hep umutlarýmý yýkan tipler çýktý, tam sevecekken kalbimi yerlerde parçalanmýþ halde buldum. Tanrý bu evrende sonsuzluðuda, tapýlasý sozsuz aþkýda baðýþlamýyor ne yazýkki. Yancy adýnda bir çocuk vardý, onun için ölebilirdim, bir ara gözlerim bu denli kararmýþtý çünkü, onunla sonsuzluða eriþebileceðimizi hayal ederdim hep, taki birgün onu bir baþka kýzla göresiye kadar. Neden bunu yapýyorlar, bu denli bir açgözlülükle bana kim aþk safsatasýnýn gerçek olduðundan bahsedebilirki artýk. Bir erkeðin gözünde, bir et parçasýndan fazlasý olmadýðýmý fark ettim o anlarda, biliyormusun üstelik sana bundan sonraki söyleyeceðim þeyler biraz edepsizce olabilir Carol ama bu düþüncelerim, beynimin onayladýðý ve düþündüðü þeylerden bir kaçý olacak yalnýzca. Anna'nýn yersiz itiraflarý kalbime derin bir heyecan katmaktaydý o dakikalarda, ýsrarla bir sonraki sözcüðünün ne olduðunu beklemeye koyulmuþtum bile ,onun sözünü hiç bir þekilde kesmeden ne söyleyeceðini neyi itiraf edeceðini çok merak ediyordum. Biliyormusun, çoðu insanda erdeme dair hiç birþey göremiyorum, aþktan elimi eteðimi çektiðim vakitten beridir düþünürüm bu döngüyü, yani bir erkeðin altýna yatýyorsun! 'sana edepsizce þeylerden bahsedeceðimi söylemiþtim',dedi çocuksu bir gülümsemeyle,dinliyorum dedim ona. Evet, bir erkeðin altýna yatýyorsun, uzaktan kendini izleseydin eminim bunun çok küçük düþürücü olduðunu fark ederdin, seks yapmak bana küçük düþürücü pozisyonlara bürünmekten baþka birþey deðil gibi geliyor Carol, aptalca baðrýþmalar,iðrenç hazzýn elinde esir olmalar, düþünsene bir, en sevdiklerimizi bu pozisyonlarda görmüþ olsaydýk iðrenmezmiydik onlardan.Sence bu hoþ bir þeymi ? Neden böyle olmak zorundaydý. Daha masum olabilirdi aþk, daha karakterli,daha edepli ve daha usturuplu, bu çok bayaðý ve aþaðalýk birþey gibi geliyor bana Carol, bunlarý bir tek, bu þekilde ben düþünüyor olamam öyle deðilmi dedi bana bir anda paniklemiþ ses tonuyla. Bu itirafý ve açýklamasý karþýsýnda epeyce bir afallamýþtým.Benden bir kýzkardeþlik bir annelik yapmamý bekliyordu sanki o dakikalarda, düþüncelerinin onaylanmasýný bekliyordu gibi sanki Anna...





BÖLÜM-13...


Buna anlam veremesemde onaylýyordum bu durumu. Anna'nýn o can alýcý itirafý ve aþka olan bakýþ açýsýný öðrendiðim dakikalardan beridir içten içe gülümsüyordum kendimce. Tanrým karþýmda ruhumdan bir parça vardý sanki. Ýki yabancý insan doðuyor, biri erkek diðeri diþi, her ikiside birbirinden habersiz kilometrelerce mesafe uzaklýklarda yaþýyor þimdi, bebekliklerini yitirip çocukluk çaðýna,oradanda ergenliðe ve daha sonra gençliðe adým atýyorlar. Bunca zaman sizden habersiz kilometrelerce uzaðýnýzda yaþayan ve günün birinde Tanrýnýn yazdýðý kader doðrultusunda sizin olacak yabancý bir ruhun varlýðýný hissediyorsunuz sonra ve oluyorda. Bir baþkasý içinmi taþýdýk bunca zaman ruhumuzu, bir baþkasýna adamak içinmi...
Ruhumun yansýmasý tam karþýmda beliriyordu. Anna ile benzer düþünceler içerisinde olmamýz kalbimi adeta kanatlandýrýyordu. Anna dalýp gittiði uzaklardan çýkmýþ olmalýydýki bir anda bana yönelerek, birþey söylemedin Carol bu konuda, düþüncelerimde yalnýzmýyým yoksa dedi ? Gülümseyerek Anna'ya yöneldim,ve ona yere uzanmasýný söyledim, dediðimi yaptý, o'da bende yan yana ceviz aðacýnýn altýna uzanmýþtýk. Rahatýmýz pek bir yerindeydi, tabi kafamýzda yerli yersiz beliren tonlarca düþünce hariç. Buna þimdi cevap vermek istemiyorum Anna, ama seni çok iyi anlýyorum dedim ona. Neden cevap veremiyorsun dedi bana,yine asabi bir çýkýþmayla, sakin olmalýsýn Anna, sakin, bazen sadece susmak gerekir,sadece dinlemek ve izlemek gerekir, kalbin yeni doðmuþ yavru bir kuþun kalbi gibi, sürekli heyecan halinde atmakta.
O kadar ihtiyacýn varki korunmaya,senin hayattan istediðin tek þey bu bence dedim ona. Bu sözlerimden sonra Anna bir anda oturumuna gelerek, tereddüt ediyorum artýk sana yaklaþmakta Carol dedi , ne zaman kalbimi ve düþüncelerimi açsam beni yarý yolda bir ahmak gibi býrakýyorsun dedi, seninde hissettiðin þeyler bunlar, düþündüðün, o lanet olasý kafaný aðrýtan þeyler bunlar, neden karþýmda büyüklük taslamaktan baþka hiç birþey yapmýyorsun dedi bana baðýrarak. Bende oturumuma geldim Anna'nýn bu çýkýþmasý sonrasýnda. Ona sakin olmasýný söyledim usulca, ama o bir anda ayaklanarak, sen korkak bir kýzsýn, cesaretsiz, ve bencilsin! dedi ve geldiðimiz güzergaha doðru koþmaya baþladý. Tanrým napýyordu bu ? Havanýn sýcaklýðý, gördüðüm kulubenin kasveti,adeta eritiyordu kalbimi, henüz içeri bile girmemiþ not dahi almamýþtým oysaki, Anna'nýn peþinden gitmeliydim ama hiç halim yoktu, kendimi yüz yaþýnda ihtiyar bir kimse gibi hissettmeye baþladým o dakikalarda. Güneþ yakýcý yüzünü daha bir inatla göstermeye çabalýyordu sanki, sýcaktan erimek üzereydim adeta.Peki Anna nereye gitti. Anna muhtemelen eve doðru koþmuþtu,ve muhtemelen kanepede aðlayacaktý bir müddet, ama neyseki bir süre sonra herþeyi unutuyor ve hiç bir þey olmamýþ gibi davranmaya devam ediyordu hayatta. Bu düþünceler içerisinde yattýðým yerden aðacýn altýndan kalkýp toparlandým, çantasýnýda burada býrakmýþtý, kendi çantamla birlikte onunkinide taþýyarak eve doðru yol almaya baþladým.Bugünü böyle bitirecektik anlaþýlan. Adýmlarýmý atýyordum ama sanki ruhum bir baþka boyuttaydý,sanki omuzlarýmda koca bir dünyanýn yükü vardý. Eve doðru ilerleyiþimi sürdürmek hiçte kolay olmayacaktý anlaþýlan. Yarým saat kadar sýcaðýn altýnda zorakide olsa yürüðümü hatýrlýyorum, tam mola verip dinlenmek için oturmak üzereyken köpeðimiz Tex Willer heyecanla yanýma geldi, sýcaktan oda bunalmýþ olmalýydýki dili dýþarýda hýzlý hýzlý nefes almaktaydý. Neyin var Tex bu heyecanda nedir dedim ona,
heyecanlý gözlerle etrafýmda dönmekteydi, birþeyler anlatmaya çalýþtýðý açýktý ama ne söyleyeceðini kestirmem mümkün deðildi. Hep düþünmüþümdür bunu,bana göre hayvanlarýmýz konuþamayan ama duygularý olan bir takým insanlardý. Kendi kendime dalýp gittiðim düþüncelerimden Tex'in üzerime atlayýp bacaðýmý aðrýtmasý dolayýsýyla sýyrýldým, ve Tex daha önceleri hiç sapmadýðýmýz bir güzergaha doðru beni çaðýrýyordu adeta, onu takip etmemi istiyordu. Kendimi toparladým ve Tex'in peþinden bende koþmaya baþladým, bu sýcaðýn altýnda yaptýðým þey delilikti. Belliki tex bana birþeyler göstermek istiyordu, bundan emindim. Heyecanla onu takip etmeye devam ettim, ikiye bölünen saðdaki yola saptýrmýþtý beni, br süre kadar ormanýn içerisinde yürüdükten sonra, içimi bir korku kapladý, herþey olabilirdi burada, baþýma herþey gelebilirdi, neden buraya geldim geleli kendimi güvende hissediyordumki ? Geri dönmeye hazýrlanýyordum ki, Tex havlayarak öylece kayanýn üstünde durmakta, bana ve kayanýn aþaðýsýna doðru bakmaktaydý. Çantalarý yere býraktým ve ilerledim bu süreçte kulaðýma su sesleri geliyordu, belliki burada bir dere yataðý vardý. Tex'in heyecanýna bende ortak olmaktaydým o dakikalarda, heyecanla kayanýn üstüne çýktým ve aþaðýya baktýðýmda gördüðüm manzara karþýsýnda adeta þok oldum. Aþaðýdaki derede Anna çýplak bir vaziyette iki kollarýný açmýþ dereninin içerisinde ölü gibi yatmaktaydý. Baþýmdan kaynar sular dökülmüþtü adeta, kalbim korkuyla çýldýrmýþcasýna çarpmaktaydý, titreye titreye Anna'ya doðru baðýrarak onun yanýna doðru ilerlemeye devam ettim. Gözleri kapalý, üzerinden belirli yerlerinden sular geçmekteydi. Aman Tanrým Anna iyimisin, ne yapýyorsun bu halde diye onu tokatladým, sesi çýkmýyordu ve tamamiyle çýplaktý, Tanrým o öldümü diye bir anda baðýrdýðýmý hatýrlýyorum, benim korkum birilerine o dakikalarda kahkaha oluvermiþti. Ben baþucundan savrularak diz çökmüþ aðlamaktayken o kahkahalarla gülmeye baþladý, ona doðru yöneldim bir hýþýmla, þaþkýnlýkla, gözlerini bir açýyor bir kapatýyordu, iki yana açýp sýrt üstü yattýðý yerden kahkahalarla gülümsüyordu bana. Sen delirdinmi neden bunu yaptýn diye baðýrmaya baþladým, o ise oturumuna gelerek, beni kaybettiðinde neler hissettiðini görmek istedim sadece Carol, lütfen kýzma bana dedi. Sen delirdin mi! belki bu sözü onlarca dek tekrar etmiþtim o dakikalarda, aðzýmdan baþka hiç bir kelimede çýkmýyordu, her iþaret onun delirmiþ olduðunu göstermekteydi bana, diðer düþünce canýmý sýkabilirdi yoksa. Olduðum yerde korkuyla ve panikle titremekteydim hala, sýð'da olsa suyun içinde olduðum için ýslanmýþtým haliyle. Anna yanýma gelerek gülmeye devam ediyordu, lütfen Carol,asýl sinirlenmesi gereken bendim bugün biliyorsun dedi, neden çýplaksýn dedim ona, sen delirdinmi'lerden sonra aðzýmdan çýkan en mantýklý sözcüktü nitekim. Utanmýyormusun bu durumdan, her tarafýný görüyorum dedim ona, gittikçe saçmalýyordum oysaki bu tarz sorularýmla, çekip gitmem gerekirdi o dakikalarda ama ona yarým yamalakta olsa bakmaktan alamýyordum kendimi. Bu sapkýn düþüncelerden hemen kurtulmalýydým, bu çok aptalca diye kendi kendimi içimden aðrý teskin etmeye çalýþtým. Bak Anna bunu neden yaptýn,senin derdin ne diye ona ciddi tavýrlarýmý takýnarak tekrar yöneldim.Benim derdimmi Carol dedi bana yaklaþarak, ve konuþmaya baþladý karþýmda, biliyormusun hepimizin gizliden gizliye zaaflarý vardýr, ve hepimizde bunu çok iyi biliriz, güzel olan herþey çekicidir, ve her cins her cinside kabul edebilirdi. Ama bir
döngü ve bir gelenek vardýr ortada, bir düþünsene çok çirkin ve yaþlý bir adamla sýrf parasý olduðu için evlenmek durumunda kalan güzel bir genç kýzý, sadece hayatta kalmak için yapýyordur bunu, ortada bir aþkta yoktur üstelik,bunu herkes bilir. Bu evlilik oyununu çoðu kimsede kusursuz bir yücelikle oynamýþ ve yaþamýnýda nitekim bu döngüde hala sürdürmektedir. Bende güzel olan þeyleri seviyorum Carol ama cesaretim yok çoðuna. Gidellimmi artýk buradan dedi ve elbiselerini býraktýðý yerden alýp giyinerek bana gitmemiz gerektiðini gözleriyle iþaret etti. O dakikalarda derenin ortasýnda ýslanmýþ bir vaziyette,Anna'nýn söylediði sözlerin þaþkýnlýðý altýnda kalakalmýþtým, hiç bir þey düþünemediðimi sadece duyduklarýmýn kafamýn içinde yankýlanarak ileri geri sarýyor olmasýný hissettim. Ardý ardýna giden, vagonlarý eksik bir tren gibiydik onunla, þimdi on metre kadar ilerimde iki yabancý gibi eve doðru ilerlemekteydik onunla. Anna günden güne beni þaþýrtmakla beraber düþündürüyordu da ayrýca...



Bölüm-14...

Eve vardýðýmýzda Anna'nýn bugün ki bana yaþattýðý þoku unutmaya çalýþýyordum, nesi vardý bu kýzýn, kafamda belirlediðim birþeyler vardý, lakin hissettiðim þey bir zamanlar kalbinin fazlaca kýrýlmýþ olabileceði gerçeðiydi.
Islanmýþ ve çamur olmuþ elbisemi deðiþtirip kendimi yataða býraktým, Anna ise salonda koltukta uzanmaktaydý. Hareketleri ve düþünceleri sinirlerimi germeye baþlamýþtý artýk, fazlaca aykýrý davranýyordu, ve bu hiç hoþuma gitmiyordu. Birden gitmek istediðimi fark ettim, bu saçma teste yada sýnava tabii tutulmak beni fazlasýyla mutsuz etmiþti. Anlýk olarak aldýðým kararla, salona doðru yöneldim, koltuðunda uzanan ve uzaklara dalmýþ gitmiþ olan Anna'ya seslenerek, gitmek istiyorum ve yarýn gidiyorum ben Anna dedim ona. Anna'nýn þok olduðu ve bu duruma þaþýrmýþ olduðu her halinden belliydi, bir anda ayaklanarak, nasýl gidersin dedi! Bay Albert artýk umrumda deðil, seni anlamýyorum, kendimi de, neden buradayýz ne yapýyoruz, ne yapmaya çalýþýyoruz onuda anlamýyorum,hiç normal deðil buraya týkýlýp kalmalarýmýz diye baðýrdým asabiyetle. Elim ayaðým tutmuyordu artýk o dakikalarda, yorgun olan ruhum birde bu psikolojik baskýlara maruz kalýyordu, dilediðim bir hayat vardý oysaki, istediðim bir yaþam vardý, aþýk olabileceðim bir erkeðin omzunda sonsuza kadar bir hayat sürebilirdim oysaki. Yanýmda yýkýlmaz bir dað gibi durabilirdi, bakýþlarýndaki derinliklerin sonsuzluðunda yüzüyor olabilirdim, ruhumu emin ellere teslim edebilirdim, ve kafamý hiçbirþeyin karýþtýrmamasýna izin verebilirdim, kendimi bencillikten sýyýrabilirdim, aþkýn en þehvetli anlarýna þahit olup,
iki bedende tek bir ruh, tek bir nefes olabilirdik, hayatým boyunca o erkeði aradým Anna, hayalkýrýklýklarý beni yanlýþ düþüncelere soksada, istediðim tek þeyin bu olduðunu artýk daha iyi anlýyorum. Ama bunlarý kime söylüyordum, Anna'nýn bunlarý düþlemediði çok açýkca ortadaydý. Yanýma usul usul yaklaþarak, bizler kasvetli, bizler hiç bir yere yada hiç bir þeye ait olmayan ruhlarýz Carol dedi, sözlerini bastýrarak, yanýlýyorsun Anna yanýlýyorsun dedim ona büyük bir çýkýþmayla, her aným zaman kaybý, kendimden tek bir parçayý bile henüz çýkartmadým meydana, çocuklarým olabilirdi, çok istediðim ve seveceðim bir oðula sahip olabilirdim, belki bunlarý yýllar önce düþlüyordum ama artýk bunlarý sadece düþlerde var etmekten yoruldum. Ben bunlarý istiyorum, sen ne istiyorsun bilmiyorum ama kendini bir baþkasýyla paylaþamayacak kadar bencilsin dedim ona. Bu sözlerim onu çok kýzdýrmýþ olacaktý ki bana bildiði tüm nutuklarý sýralamaya baþladý o dakikalarda. Sen zavallýsýn Carol, sen bir zavallýsýn, aþký istiyorsun, ama sana kimsenin sahip olmasýna izin vermeden, sahi bir bencil mi arýyorsun ortada, sen gerçek bir bencilsin Carol, sen gerçek bir korkaksýn dedi bana, bir dâhi
gibi düþünmen seni yaþamýn ortasýnda bir kraliçe yapmaya yetmez, bunu en iyi sen bilirsin üstelik, gerçek aþký yaþadýðýný iddia eden bir çok insanýn yaþamý ve aþký büyük bir fiyaskoyla sonlandý yada sonlandýrýldý bugün , kimse kimseyi çekemiyordur,kimse kimseye katlanamýyordur, geri dönüþ yalnýzca kiþinin kendi varlýðýna ve ruhunadýr aslýnda. Sen zeki bir kýzsýn Carol, bunlardan sana bahsetmeme gerek bile yok aslýnda, benim aradýðým tek þey günün birinde bitecek olan bu hayatý yaþabileceðim, tüm acýlarý,kederleri, mutluluklarý, hüzünleri, paylaþabileceðim bir yol arkadaþý, ve bunda cinsiyet gözetmiyorum, nedenine gelince, yaþamýn tatlý yanlarýndan çok Tanrýnýn sözlerine kulak kabarttýðýmdan olsa gerek ki, beni ilgilendiren tek þey sonum, Tanrýnýn karþýsýna çýktýðýmda, akýtýlan bir günah görmek istemiyorum karþýmda, onun yüzüne en net bir þekilde bakmak istiyorum,çünkü onun azabýndan korkuyorum,ve aþka gelince hayatýma kattýðým bu yol arkadaþlýklarýnda bir gram aþk'ta istemiyorum, cinsel açýdan kimseye ihtiyaç duymuyor yada bunu aslýnda istemiyorum, olabildiðince aseksüelim çünkü. Ben kalbimi yalnýzca Tanrýya adamak istiyorum, onun sözlerine kulak veriyor ve kötü olan herþeyden kendimi soyutluyorum, geçmiþte çok hatalarým oldu Carol, sevdiðim çocuk beni paramparça etti, çokça yol kat ettim, fakat hep yara alan ben oldum, Yancy tarafýndan aldatýldýðýmý öðrendiðimde, onun en yakýn arkadaþý olan David'in kollarýnda buldum kendimi, onu cezalandýrmak için kendimi bir baþka kollara attým, ama bu yeterli deðildi, çünkü bana kimse bunca zamandýr sonsuz aþký vaad etmedi, yada edemedi,çünkü ortada'da gerçekte'de böyle birþey yoktu.Sadece kendimizi kandýrmalarla meþguldük o dakikalarda. Þimdi nasýl benim karþýmda hala arayýþlarda olduðunu ve benimsetilen bu lanet döngünün vagonunda yer almak istediðini söyleyebilirsin ki bana, kendine gel Carol! diye baðýrmaya baþladý bana. Artýk boðulmaya baþlamýþtým, Anna'nýn sözleri kalbimi kanatmaktan baþka hiç bir iþe yaramýyordu, çoðu kez yok olmayý diledim, ortada baþýboþ kalmýþ ve unutulmuþ bir ruh olarak yaþamaktan daima korkuyordum çünkü . Anna bu sözleriyle ona yoldaþlýk etmemi ve hayatý, onunla bir anne, bir kýzkardeþ, bir yol arkadaþý olarak bitirmemi istiyordu. Neden hayatýmý koca bir hiçliðe adayayým ki demektende kendimi alamýyordum. Beynimde fýrtýnalar esiyordu adeta, canýmý en çok yakan þey ise, diðer yandan bu düþüncelerinin çoðunu gizliden gizliye onaylamamdý. Sessiz kalmamakta kararlý olan Anna, sözlerine devam ederek; keþfedeceðimiz, çok þey var Carol, bana katýlmalýsýn, gideceðimiz çok yol var, görebileceðimiz bir çok güzellik, acý olmayacak yaþantýmýzda, çünkü her ikimizde birbirimizden hiç birþey istemeyeceðiz, kalbimizin kanamasý da gerekmez, biz bunlarsýz yaþayabiliriz, ve bizim istediðimiz þeyde bu zaten Carol dedi . Bana ömrümün sonuna kadar yoldaþlýk et, ve gerekirse en önce beni sen ölüme uðurla. Sana yaþadýðým sürece sahip çýkarým,sende bana, her ikimizde bir olup, tüm kötülüklerden ve bize karþý iþlenebilecek, yaþamýmýzda belirecek acýlardan birbirimizi koruyabilmiþ oluruz böylelikle. Kimse kalmýyor Carol, görüyorsun,kimse kimseyle sonsuza dek kalmýyor buralarda, sonsuzluk bu dünyada deðil çünkü, ve bunu en iyi sen biliyorsun, her ikimizde sonsuz hayatý istiyoruz oysaki, bana eþlik edebileceðin bu dünya azabýnýn, eþiðinden geçir beni, beni kolla ve koru Carol, çünkü kendi kendimle olabilediðince güçsüzüm. Sonsuzluða eriþtiðinde sende bende her ikimizde özgür olacaðýz, her ikimizde dilediðimiz erkeklerle sonsuza dek sonsuzlukta mutlu olacaðýz. Gitme lütfen,biz birbirimizi bu dünyada çoktan bulduk, ruhumun bana eþlik etmesi gereken diðer bir ikizi sensin, diðer döngüde saplanýp kalanlar deðil. Bu sözleri karþýsýnda soðukkanlýlýðýmý korumaya çalýþsamda daha fazla tahammül edemediðimi anladým , kalbim sýkýþmakta,ruhum bedenimden adeta ayrýlmak üzereydi sanki. Ona gitme konusunda ne kadar kararlý olduðumu hatýrlatmak adýna, bir kez daha yüzümü kararlýlýkla ona yöneltip, sabaha buradan gitmiþ olacaðým Anna dedim... Kendimi yataða atmýþ akþamýn saatlerinde günü erkenden bitirip sabaha ulaþmak istiyordum sadece, kafamda hiç bir düþünceye yer vermemekte ise kararlýydým. Hiç bir þey düþünmüyor ve olabildiðince zihnimi baþýboþ býrakýyordum. Gözlerimi, akþamýn batan güneþinde, odama býraktýðý yansýmaya çeviriyordum sadece...


Yazan-Edibe Toðaç...
Devam Edecek...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Görünmeyenler Bölüm 18
Kaçamak Sonlar
Dýþarýda Herþey Ayný...
Seni Beklemek
Görünmeyenler - Bölüm 17
Kan Kaybediyorum...
Mathilda'nýn Hikayesi...
Anlaþýlmasý Gereken Þey Çok Basitti Aslýnda,görmek Ýsteyene Tanrý Herþeyi Gösterir...
Sanýrým Sizi Deliler Gibi Seviyorum...
Anna'nýn Hikayesi...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Amacý Olmalý Ýnsanýn! [Þiir]
Her Gün Ölüyorum Aralarýnda [Þiir]
O Gün Bugündür Ýþte [Þiir]
Sen Beni Unutsanda Ben Seni Unutmam! [Þiir]
Parçalansa Kelimeler [Þiir]
Layýk Deðilsin [Þiir]
Biraz Sana Biraz da Ölüme Hasret [Þiir]
Yüreðinde Yer Yok Bana [Þiir]
Bana Sorarsanýz [Þiir]
Umutsuz Bir Aþk [Þiir]


Edibe Toðaç kimdir?

Naçizane yazan-Minimalist Þair. . . Edibe Toðaç http://sayfamdakalancumleler. blogspot. com. tr/

Etkilendiði Yazarlar:
Susan Sontag, Ýngeborg Bachmann,Montaigne,Dostoyevski,Henry David Throe, Tolstoy,Gogol,Albert Camus,Paul Auster,Susanna Tamaro,Paulo Coelho,Tezer Özlü vb...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Edibe Toðaç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.