"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Öyle Zor ki

Gölgemi de alır giderim.... Söylerim şarkılarımı mikrofonuna hayatın...

yazı resim

Gölgemi alıp yok olurum buralardan, güneşin ışınları açamaz rengini siyahlarımın.

Kalabalıkların arasına kabalıkla sızmışların aralarından sıyrılıp sahneye çıkarım iki tek attıktan sonra. Biraz kıvırırım belimi, sıyırırım eteklerimi, alırım mikrofonunu hayatın, söylerim uzun bir hava, çığlık çığlığa gözyaşlarıyla.

Özlemlerimi, sevdalarımı, umutlarımı, hayallerimi çıkarır koyarım gözlerinizin önüne hiç korkmadan.

Korkularımı çıkarıp asarım sandalyemin arkasına, aşklarımı tıkarım el çantama, makyajımla geceyi kıskandırırım yamacımda.

Öyle zor ki kendimi bulmak kimsenin geçmediği sokaklarda.

Öyle zor ki kendimi kategorilere tabii tutmak karanlıkta…

Derin bir nefes alıp dalmak yaşam altına, istediğin kadar derinlere inip nefesinin, gücünün yettiği kadar bulanmak efkarlara…

Ah…

Öyle zor ki…

KİTAP İZLERİ

Tutunamayanlar

Oğuz Atay

Tutunamayanların Edebi Ayaklanışı Oğuz Atay'ın anıtsal eseri "Tutunamayanlar", 1972'de yayımlandığında Türk romanında bir deprem etkisi yaratmıştı. Yarım asır sonra bile, bu sarsıntının artçıları edebiyat dünyasında
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön