"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Meleğim

Göz kırp bana yıldızlardan. Bir an bile durmam buralarda inan; Davetini bekliyorum Çağır geleyim artık, Çağır meleğim artık...

yazı resim

Hani bulutlarla bana haber yollayacaktın,
Sen her yağmur damlasına bir kelime yazacak;
bende o damlaları avuçlarıma alıp,
yazdığın mektubu okuyacaktım.
Kokunu çiçeklere iliştirip yollayacaktın hani?
Söz vermiştin...
Bülbüller sözlerini getirecekti bana.
Dalgalar, vurup vurup hasretini solumayacak mıydı?
Yıldızlar, sana giden yolu gösterecek,
mehtap, yolumuzu aydınlatacaktı.
Aşkımıza ondan başka kimse şahit olmayacaktı
Öyle sevecektik ki bibirimizi,
sorgusuz sualsiz girecektik cennete.
Kıskanacaktı nur'umuzu melekler bile...

Şimdi neden solgunsun böyle bir tanem,
Niçin açıp gözlerini ellerimden tutmuyorsun?
Uzat ellerini, al beni de yanına.
Bunca hasret yetmez mi çıkmak için katına,
Yoksa gittin ve unuttun mu beni;
Unuttun mu oralarda?
Göz kırp bana yıldızlardan.
Bir an bile durmam buralarda inan;
Davetini bekliyorum
Çağır geleyim artık,
Çağır meleğim artık...

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı

İlber Ortaylı

Cumhuriyet'in Mirası ve Geleceği Üzerine Bir Sohbet Milletlerin kurucu yüzyıllarıyla hesaplaşması, kopuş ve devamlılık arasındaki o hassas dengeyi sorgulaması, tarih yazımının en çetrefilli alanlarından biridir.
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön