"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

yazı resim

Yorgun izler bırakıyor zaman beklenmedik aşikâr acımasız…

Uzun zaman olmuştu oysa zamanla fitleşeli. Al gülüm ver gülüm hesabında almıştı anıları. Yürüdüm aranılan ütopyaya… Sözler tutulmalı dimi?

Korkusuz yel değirmenlerine karşı duran don kişot’du cesaretimin maskesi. Paslı kılıcımı savururken rüzgârla arkadaşlık eden devin kollarına anlamadığım kötü olan dev miydi? Rüzgâr mı? Değirmenler kime yararlıydı peki?

Cesaret uyutmakmış gözleri. Masalsız kurgusuz rüyalarıymış sonsuzluğun. Kahramanlarımız ezbere bilinen masallara ait değimliydi aslında? Ve her kahraman ben değimliydi ezbere bildiğim? Neden dinleyeyim o halde?

Çok mu oldu?

Düşmek istedim belki… Evet istedim! Bilerek çelme taktım kendime. Acısın istedim canım. Acıtsın acıtabildiği kadar hayat!

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön