"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Komik Olun Ama Ahlaksızlıkla Değil

Son zamanlarda mizah programlarında gözlemlediğim bir durumu sizler ile paylaşmak istiyorum. Katılır ya da katılmazsınız sizin bileceğiniz iş. Masum gibi görünen skeçlerin arasına bolca, çaktırmadan cinsellik serpiştiriyorlar, bunu da seyirciye yedirmeye çalışıyorlar...

yazı resimYZ

Ben de mizah yazdığım için genellikle mizah dergilerini, gazetelerdeki mizah yazılarını okur, televizyonlarda da gülmece ağırlıklı programları kaçırmamaya dikkat ederim... Kaliteli ve eleştirel mizah da her zaman bende kabul görür.

Son zamanlarda mizah programlarında gözlemlediğim bir durumu sizler ile paylaşmak istiyorum. Katılır ya da katılmazsınız sizin bileceğiniz iş. Masum gibi görünen skeçlerin arasına bolca, çaktırmadan cinsellik serpiştiriyorlar, bunu da seyirciye yedirmeye çalışıyorlar...

Bu programlara haftalar önceden bilet alınıp da gidiliyor. Seyrederken dikkat etmişsinizdir, canlı yayın olmadığı için bir çok yerde biplemeler, yani sansür var. Tamam anladık küfürlü konuşmaları sesini kısıp bir yerde duyurmuyorlar, ne güzel bir uygulama... Hiç biplenecek bir şey olmasa daha da güzel olur...

Bu programları sekiz on yaşındaki çocuklarda izliyor, on sekiz yirmi yaşında ki delikanlılar, genç kızlarda izliyor, yetişkin anne ve babalarda izliyor... Bir evin içinde küçücük bir çocuk skeç gereği bile olsa evin hanımına kocası da yanındayken asılıyor... Buna benzer bir dolu aymazlık ve midemizin kaldırmayacağı espriler, gırla gidiyor...

Geçmiş skeçlerde de vardı, dini değerler ile espri yapmaya çalışmak, kaş yaparken göz çıkarmak aslında. Melekleri, iblisleri, karikatürize etmemeli kesinlikle... Düzeyli ve ders verir nitelikteki gülmeceye evet, bunun dışında yapılanlar ise toplumu ve insanları ahlaki yönden bozar ve onulmaz yaralar açar toplum vicdanında...

KİTAP İZLERİ

Puslu Kıtalar Atlası

İhsan Oktay Anar

Bir Düşün Atlasında Gezinmek: İhsan Oktay Anar'ın Başyapıtı İhsan Oktay Anar’ın 1995 yılında yayımlanan ve yayımlandığı andan itibaren modern Türk edebiyatının kült eserlerinden biri haline
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön