İnsan bedeni her bir noktası ince hesaplarla tasarlanmış bir mucizedir. Bu muazzam sistemde hayati bir görev üstlenen kan ve onu vücudun her hücresine pompalayan kalp Allah’ın varlığını ve kudretini gözler önüne seren en açık delillerden biridir. Kanın dolaşımı hücrelere oksijen ve besin taşırken atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar. Bu görevler öylesine hassas ve kusursuz bir şekilde gerçekleşir ki bu düzenin tesadüf eseri oluştuğunu düşünmek akıl ve mantıkla bağdaşmaz. Kan vücudumuzun her köşesine ulaşarak yaşamın devamını sağlar. Bu sıvının temel görevi beynimizin derin kıvrımlarından derimizin en ince noktasına kadar oksijen taşımaktır. Hücreler enerji üretebilmek için oksijene ihtiyaç duyar. Oksijen eksikliği hücrelerin ölümüyle sonuçlanır ve bu durum tüm bedenin işleyişini tehdit eder. Allah bu hassas düzeni şu şekilde açıklar: >"Ve Allah her canlıyı sudan yarattı. Onlardan kimi karnı üzerinde yürür. Ve onlardan kimi iki ayak üzerinde yürür. Ve onlardan kimi dört üstünde yürür. Allah ne dilerse onu yaratır. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir."(Lokman Suresi, 28) Kan oksijen taşımanın yanı sıra hücrelerin atıklarını temizler, hormonları organlara iletir ve vücut ısısını dengede tutar. Ortalama bir insan bedeninde yaklaşık 5 litre kan dolaşır ve bu miktarın herhangi bir eksikliği ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Kan hücreleri vücudun ihtiyaçlarını kusursuz bir şekilde karşılamak üzere yaratılmıştır. Kalp kanın vücuda ulaşmasını sağlayan hayati bir pompalama merkezidir. Elektriksel bir sistemle çalışan kalp her an kusursuz bir şekilde görev yapar. Kalbin sol tarafı oksijen açısından zengin temiz kanı tüm vücuda pompalar sağ taraf ise kullanılmış kirli kanı akciğerlere gönderir. Bu işlem dakikada yaklaşık 70, bir yılda ise 40 milyon kez gerçekleşir. Kalbin yorulmadan çalışabilmesi ve gerektiğinde temposunu artırabilmesi insan yapımı hiçbir mekanizmayla karşılaştırılamayacak bir üstünlük sergiler. >"De: O'dur sizi yaratan. Ve size işitme ve gözler ve gönüller veren. Ne kadar az şükrediyorsunuz."(Mülk Suresi, 23) Kalbin özel kas yapısı hem yorulmadan çalışmasına hem de vücudun ihtiyaçlarına göre çalışma temposunu ayarlamasına imkan tanır. Örneğin; fiziksel aktivitelerde dokuların artan oksijen ihtiyacını karşılamak için kalp hızlanır ve kan akışını beş katına çıkarır. Bu olağanüstü sistem Allah’ın yaratma sanatının apaçık bir göstergesidir. Kan vücudun savunma sisteminin bir parçası olarak da hayati bir rol oynar. Bakteri veya virüslerin vücuda girdiği anda savunma hücreleri kan yoluyla hızlıca tehlikeli bölgeye ulaşır. Kandaki antikorlar ve akyuvarlar tehlikeyi fark eder hedefe ulaşır ve organizmayı savunmaya başlar. Bu süreç üstün bir bilinç ve akıl gerektirir. Ancak bu akıl ve bilinç hücrelere Allah tarafından ilham edilmiştir. >"O yarattığı her şeyi en iyi yapandır. Ve insanı yaratmaya kilden başladı."(Secde Suresi, 7) Kan vücudun tüm organlarına ulaşarak hayati maddeleri taşır. Ancak her organın ihtiyacı olan kan miktarı farklıdır. Metabolizması yüksek organlar daha fazla kana ihtiyaç duyar ve bu ihtiyaç vücutta bilinçli bir düzenleme ile karşılanır. Bu bilinçli ayar yalnızca Allah’ın yaratma sanatını işaret eder: >"Ve Allah çocuk edindi dediler. Bilakis O yücedir. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na itaatkardır."(Bakara Suresi, 116) Vücudumuzdaki bu muazzam sistem milyarlarca insanın her birinde aynı mükemmellikte işler. Kalp, kan ve damarlar insan bedenindeki kusursuz düzenin birer parçalarıdır. Tüm bunlar Allah’ın sonsuz kudretinin birer göstergesidir. >"O Allah yaratandır. Yoktan var edendir. Şekil verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde bulunanlar O'nu tesbih ederler. Ve O güçlüdür, hikmet sahibidir."(Haşr Suresi, 24) İnsan bedeni her bir detayı ince bir planla yaratılmış bir mucizedir. Kan ve kalp bu mucizenin hayati parçalarıdır ve Allah’ın yaratma sanatının açık delillerindendir. Bu sistemin kusursuz işleyişi tesadüflerle açıklanamayacak kadar üstün bir yaratılış sergiler. İnsan kendi bedenindeki bu mucizeleri fark ederek Allah’a şükretmeli ve O’nun büyüklüğünü kavramalıdır. >"Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. O, Yücedir, Azametlidir."(Şura Suresi, 4)
