• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sinema ve Televizyon |
21
|
|
|
|
Nedenini bilemiyorum ama ne zaman bir film seyretmek istesem 18 bine yakýn film arþivimde; seksenli, doksanlý ve ikibinli yýllara ait filmleri seyretmeyi tercih ediyorum… Bu his bilgisayarýmýn baþýna oturduðumda kendiliðinden oluþuyor ve hiç kimsenin seyretmeyi tercih etmeyeceði veya etmek istemeyeceði eski filmlere takýlýp kalýyorum.
|
|
22
|
|
|
|
Yayýnlandýðý zamanlarda bir çok tanýdýðým soluksuz izlerdi. Dizi içinde ki tiplerinde gerçek hayatta belli yerlere gelmiþ insanlarý anýmsattýðý söylenirdi... Þimdilerde hala tekrarlarý oynuyor deðiþik kanallarda... Tabi bir de zamanýmýzda benzer dizilerin pýtrak gibi ortaya çýkýþý var. Bunlara da Kurtlarýn Yavrularý mý demek lazým acaba? |
|
23
|
|
|
|
Grafiker bir arkadaþýnýz varsa baþýna çöküp bilgisayarda bir vazo yapmasýný isteyebilirsiniz. Sonra onu Ý.Ö. III. binde yapýlmýþ bir Sümer vazosuna dönüþtürmesini de isteyebilirsiniz.
|
|
24
|
|
|
|
Gerek yazýnsal alanda gerekse görsel alanda en büyük eksiklik, psikolojik ve sosyolojik analizlerin yetersizliði ve toplumdan kopuk anlayýþlardýr. Kendilerini belli bir alanla sýnýrlayan yazarlarýn ve senaristlerin sosyoloji ve psikoloji eðitimlerinin eksik olmasý, topluma yönelik mesajlarý içeren ürünlerin sosyal sorunlarý kuþatamamasý gibi eksik yönleri, bu sorunlara ciddi çözüm önerileri de üretememektedir. Bu durumda sinema, sosyal vakalarý siyerciye iletememe sorunu yaþamaktadýr |
|
25
|
|
|
|
Yüzlerce kanal, hatta bunlarýn bir kýsmý da paralý olmak üzere, sayýsýz dizi ki bunlarýn bir çoðunun içeriði de çok boþ olmak üzere beynimize ve gözlerimize her gün umarsýzca saldýrýyorlar... Bizler televizyonlarda kim kimi dolandýrmýþ, katakulli yapmýþ, kim kimi gizli gizli sevmiþ de aþkýný inkar edememiþ, kim kimin düþmanlarýný operasyonlarla yok etmiþ diye beyazcama bakarken, birileri de ülkemizin altýný oyma, toplumu duyarsýzlaþtýrma derdinde... |
|
26
|
|
|
|
Yýllar yýlý oynayan, bir zamanda herkesi televizyona kilitleyen o meþhur bilmem ne vadisi adlý dizi, ne verdi bu topluma? Sadece oyunculara para kazandýrýp þöhret yapmaktan baþka bir iþe yaramadý... Allah aþkýna þu toplumda kaç kiþinin mafya ile direkt iliþkisi var? Hangi namuslu insan böyle bir mafyavari oluþumun içine girmek ister ki? |
|
27
|
|
|
|
Tabiri caizse; Ötesiz Ýnsanlar benim kafamdaki ezberi bozduðu gibi biraz da hayal kýrýklýðýna uðrattý. |
|
28
|
|
|
|
Hiçbir sorun yokken, hayatýmýz rayýnda ilerlerken; eþimiz, çocuðumuz, arkadaþlarýmýz ve bir iþimiz varken; herþey gerçekten yolunda gidiyorken; gerçekleri konuþmayýz pek. Konuþmadýðýmýz için her þey yolundadýr belki; konuþmak için “farkýnda olmak” gerekir, konuþabilme riskini göze alacak güçteyse “farkýna varýr” insan.
|
|
29
|
|
|
|
Siyah Dalya, polisiye türün ‘sýký’ romanlarýndandýr. 40’lý yýllarda, Los Angeles polis departmanýnda çalýþan iki eski boksör-yeni polis Bucky Bleichart ve Lee Blanchard’ýn hayatlarýný mahveden bir cinayetin öyküsüdür bu.
|
|
30
|
|
|
|
cem erman yeþilçam’ýn bilinmeyen dünyasýna projektör tutuyor. sinema tutkunlarýna anýlarýyla nostaljik tatlar yaþatýrken, bizleri de yetmiþli yýllara bir yolculuða da çýkarýyor. |
|
31
|
|
|
|
Aþk üzerine elbette binlerce film yapýldýðýný biliyoruz. Velhasýl kimilerine göre basit aksiyon filmlerinden tutun da korku filmlerine kadar aþk birçok filmin temelini oluþturuyor. Bu filmlerden bazýlarý romantizmin suyunu çýkardý, bazýlarýysa aþkýn kendisini her zaman daha büyük ‘idealler’ için harcamayý tercih etti. Esasýnda büyük aþk filmlerinin merkezinde bile çoðu zaman aþk yoktu. Aþkýn yerini alacak bir acý, savaþ, cinayet, ‘dava’ ve daha onlarca yan anlatý hep vardý. Aþký izlediðimizi sanýrken illâ ki arka plandaki konu birden öne geçip, anlatýnýn hakimiyetini ele geçiriyordu. |
|
32
|
|
|
|
Güçlü cinsel çaðrýþým ve erotik detaylar bununla sýnýrlý deðil elbet... Ateþli kadýn tiplemesi ise Leyla Sayar’ýn bedeninde cisimlenmektedir. Kuþkusuz Leyla Sayar dönemin vamp ve femme fatale koleksiyonunda ilk sýrada yer almaktadýr. Metin Erksan’ýn burjuvazi eleþtirisi Suçlular Aramýzda (1964), Ümit Deniz’in romanýndan uyarlanan, senaryosunu Attila Ýlhan’ýn yazdýðý ve Atýf Yýlmaz’ýn yönettiði Ölüm Perdesi (1960) ve Halit Refið imzalý Þehrazat (1964) adlý filmlerde de üst düzey bir oyun sunan Sayar, hýrs ve tutkusunun tükettiði bir kadýný canlandýrmaktadýr. Þoför ile seviþtiði sahnede, pastanýn üzerindeki iki mum birbirine yapýþarak erirler… |
|
33
|
|
|
|
Tiyatroda esas olan oyunlarýn isimlerini deðiþtirmek deðil, yeni oyunlarla, yeni buluþlarla, yeni tarzlarla seyircilerin karþýsýna çýkýp eðlendirirken ayný zamanda seyirciyi düþündürebilmektir…
|
|
34
|
|
|
|
Ýnsancýl filmi üzerine kýsa bir kritik... |
|
35
|
|
|
|
Beyaz perde için çekilen filmin kimliði önemlidir. Filmin neyi anlattýðý, mesajlarýn en güzel þekilde yerini bulmasý ve temsil ettiði kültürün en iyi þekilde yansýtýlmasý gerekir. Filmden toplumdan ve insanýndan kopuksa verilen mesaj üzerinde yoðunlaþamýyorsa, filme daðýnýklýk hakimse yönetmenin seyirciye ulaþmasý zordur. Karelerin vermek istediði mesaj heba olacaktýr. Öyleyse filmlerin hem teknik hem kültürel kimliðin netleþmesi gerekir. Filme kimlik kazandýrýlmadýðý zaman filmin varlýðý ve hissettirdikleri suyun üzerindeki köpük gibidir.
|
|
36
|
|
|
|
“”Ve dedi:” en kof ceviz bile kýrýlmak ister. Olgun yemiþler tutunamaz aðaca. Öyleyse kabuðum kýrýlacak diye hayýflanmamalýdýr insan. Topraða düþmemek için çýrpýnmamalýdýr meyve. Düþün bir þeyin geldiði yere dönmesi kadar sevindirici ne olabilir? Tohumun aðaca, aðacýn tohuma dönüþümünden baþka bir þey deðildir hayat. Yani ölüm…”” (Tolstoy) |
|
37
|
|
|
|
Bu þiddet sarmalý Kurtlar Vadisi denen saçma sapan dizi ile baþladý... Mafya ve derin devlet iliþkileri ýsýtýlýp ýsýtýlýp millete izlettirildi... Senaryo yazarlarý ve oyuncular malý götürdü tabi ki... Bizim mafya ile yasa dýþý iþler ile ne alakamýz olur ki? Þimdilerde reytingleri yerlerde sürünse de bir zaman bayýla bayýla izledi banim vatandaþlarým çoluk çocuk... |
|
38
|
|
|
|
Türkiye sinemasý da kendisine düþen propaganda ve algý operasyonlarýnda ciddi çalýþmalara imza attý, atýyor. Türkiye’de sinema, Türkiye’nin batýlýlaþmasý ve Kemalizm’in yaygýnlaþmasýný kolaylaþtýrma görevi üstlendi. Yýllarca ayný alt metinler ve kurgularla toplumu yönlendirmeye ve siyasi geliþmelerden uzak tutmaya çalýþtýlar. |
|
39
|
|
|
|
Ya çocuklar? Ýktidar savaþlarýndan, emperyal-kolonyalist planlardan, deðiþen haritalardan, sinema filmlerinden ve propagandadan bihaber çocuklar? Çocuklar bir þeyden haberdar deðillerdi fakat sinema onlarý unutmayacaktý. Birçok filmde boy gösterdiler. Kullanýldýlar. Cephelerde su taþýdýlar. Orduya yardým ettiler. Gaz odalarýnda sabun yapýldýlar. Öldürüldüler. Sömürüldüler. Kafalarýna bombalar yaðdý. Tanklarýn paletleri altýnda kemikleri çatýrdadý. Ajan veya muhbir olarak, haberci veya ulak olarak, hizmetçi olarak, çeþitli görevlerde saf tuttular. Evet, evet, haberdardýlar birçoðu olan-bitenlerden. Haberdardýlar… |
|
40
|
|
|
|
Korku deðil, acý sinemasýnýn üç yýldýr konuþulan, kült olma yolunda ilerleyen sinemada bir misafiri var: Testere
2004 yýlýnda Testere filmi sessiz sedasýz vizyona girdiðinde kimsenin bir beklentisi yoktu. Ancak film, farklý konusu ve iþkencesiyle seyirci buldu. Türkiye’de 81.434 kiþi tarafýndan izlendi. Dünyada ise 55,2 milyon dolar hasýlat getirdi. Ýlk filmin beklenenin üstünde ilgi görmesi ve Hollywood çapýnda 1 milyon dolar gibi komik bir para ile yapýlan ve sadece ABD’deki sinemalarda 50 milyon dolarýn üzerinde gelir elde etmesi filmin devamý çekildi. Peþ peþe Testere II, III çekildi.
|
|