• ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar |
1
|
|
|
|
Kocaeli, Karamürsel'de beþincisi düzenlenen kitap fuarýna aðabeyim Abdurrahman Adýyan'ýn da davetli olmasý münasebetiyle uðradým. Hasret giderdik. |
|
2
|
|
|
|
Eeee bu kadar kanal olur da dizi olur da saçmasap.... yok caným, bu birbirinden mükemmel dizileri, bizler kadýn, erkek, çoluk çocuk seyretmez miyiz hiç? Yazýk olur vallahi! O kadar artize, o kadar figürana, o kadar set iþçisine, senaryo yazarýna, onlarýn yardýmcýlarýna, onlarýn yardýmcýlarýnýn yardýmcýlarýna, çarkçýbaþýlarýna, yalakalarýna, ibibiklerine, çanakyalayýcýlarýna, daha ne sayayým... |
|
3
|
|
|
|
Shakespeare’in yazdýðý ve Okan Bayülgen’in baþrolünü oynadýðý III. Richard oyunu hakkýnda gözlemlemelerim |
|
4
|
|
|
|
Türkan Þoray, Fatma Girik, Filiz Akýn, Hülya Koçyiðit.. Türk Sinemasýnýn 4. en önemli kadýn oyuncusu, 4. temel kilometre taþý.. Dört Yapraklý Yoncasý, Mahþerin 4. Atlýsý.. |
|
5
|
|
|
|
Geçen haftasonu akþam arkadaþlarla mahallemizin çay ocaðýnda sohbet için bir araya gelmiþtik. Yatsý namazý vakti yaklaþýnca Hayati Ýnanç hocayý gördük... |
|
6
|
|
|
|
Ýntihar yeni bir þey, bir rastlantý ya da âni bir karar deðildi onun için; düpedüz tasarlanmýþ, hatta tecrübe edilmiþ bir eylemdi. |
|
7
|
|
|
|
'Ay bu fakirler çok aç, çoook yazýk.' Sesine acýma duygusunu adeta 'acýsso' tadýnda yükleyen 'beyaz leydi' bir yandan salýncakta sallanýrken bir yandan da tavuklarýný, yani fakirleri besliyor. 'Gel bili bili, gel bili bili, gel bili bili…(Sonra kadýnýn çýngýraklý þuh kahkahasý duyuluyor, týpký aptal liseli kýzlar gibi sürekli gülüyor...) 'Ayyyyyy, burasý çok eðlenceli canýýýýýým'. Çekirdekleri kapmak için eðilip koþuþturan, eþelenen, birbirleriyle itiþen insanlara bakarak, yüzünde belirgin bir tiksinti duygusuyla, sanki biraz önce tavuklarýný besleyen o deðilmiþ gibi, yanýndaki adamlara dönerek emir vermekten de geri kalmýyor.'Ah, bu arada, þehrin kenarlarýndaki sefil barakalar yýkýlacak ona göre'. Sanki hiçbir þey olmamýþ gibi ýlgýn ýlgýn salýncakta sallanmaya devam eden Natella Abaþvili hazretleri. Yani, saygýdeðer valimizin kýymetli eþleri.
|
|
8
|
|
|
|
Türk Tiyatrosu'nun Ýlk Oyunu Kabul Edilen "Þair Evlenmesi" ile Ýlgili Bir Makale |
|
9
|
|
|
|
Bir konser vesilesi ile Ödemiþ'e gelen Münir Nureddin Selçuk, bestecinin yaþamýnda bir dönüm noktasý oluþturur. |
|
10
|
|
|
|
Türk Mûsýkisi Bestekâr ve solisti Münir Nureddin Selçuk Hakkýnda... |
|
11
|
|
|
|
Endülüs Ýslam Devleti' nde Musýki faaliyetlerine dair bir araþtýrma... |
|
12
|
|
|
|
Bu yýl 20.si düzenlenen Uluslararasý Ýzmir Festivali, 12 Haziran – 20 Aðustos tarihleri arasýnda gerçekleþtiriliyor. Ýzmir Kültür Sanat ve Eðitim Vakfý (ÝKSEV)’in son 20 yýldýr büyük bir baþarýyla yürüttüðü festival kapsamýnda bu yýl görkemli bir kutlamayla sanat severlerin karþýsýna çýkýyor. Beþ ayrý festival mekanýnda 645 sanatçýyý festival izleyicisiyle buluþturacak olan Uluslar arasý Ýzmir festivali bire ilke daha imza atarak ilk defa bu yýl üç aylýk bir zaman dilimine yayýlýyor. |
|
13
|
|
|
|
Gri takýmlarýyla, zarif insanlarla donatýlmýþ resimde, ‘punctum’ noktasý gibi duran aykýrý Japon’a alýcý gözle bir daha baktý. Birden, onun Willy Loman’ýn aksine, ortamýn kurallarýný zorladýðýný sezinledi. Uygunsuz kýyafeti ve tavr |
|
14
|
|
|
|
Yurtdýþýndan döndüðümde, Ahmet Adnan Saygun, Ýstanbul’da AKM’de verilen ilk konserime gelmiþti. Konserin sonunda, Ahmet Adnan Saygun’u tanýmayan görevliler kendisini yukarý býrakmamýþ ve hocam içeri girememiþti ve o yaþta büyük besteci kapýda beni beklemiþ. Ahmet Adnan Saygun o gün bana þunlarý söyledi. “Atatürk, bunu bana 1936 yýlýnda söylemiþti. Þimdi de ben sana söylüyorum. Bu ülkede çok büyük iþler baþaracaksýn sen oðlum” dedi ve bana sarýldý. Ahmet Adnan Saygun’un bana söylediði bu söz, yaþantýmda aldýðým en büyük madalyadýr.”
|
|
15
|
|
|
|
Hakan Yozcu ile Öykü, tiyatro, sanat üzerine bir söyleþi |
|
16
|
|
|
|
1930’ lu Yýllarda Musýkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrasý Aralanan Kapý Ýle Tanýþýp Dost Olduðumuz Arap Musýkisi ve Arap Filmleri Maceramýz |
|
17
|
|
|
|
Þarkýlarda olduðu gibi þiirde de her yol ‘aþk’a çýkar. Ortak yönleri olsa da ‘yürek’ler kadar çeþitlidir aþklar. Sezai Karakoç’un tabiriyle “kaderin üstünde bir ‘kader’ olduðu” gibi, aþklarýn da ‘aþký’ vardýr. Kor alevler gibi ruhu sarýp sarmalayan, gözleri çeþme, yüreði rehin, zihni bulutlu yapan ve Leyla ile Mecnun, Mona Rosa ve Rüveyda’yý yeþerten masum aþk’lardýr onlar…
|
|
18
|
|
|
|
Birkaç gündür çoðunuzun bildiði meþhur filozof Sokrates’in döneminde kendisini suçlayanlara karþý yapmýþ olduðu meþhur savunmasýný okudum. Bu okumalarý öylesine deðil kendi dönemini, içinde bulunduðu ruh halini, karþýsýndaki muhataplarýný kafamda canlandýrarak gerçekleþtirdim…
|
|
19
|
|
|
|
Romanda kahraman olarak Selim Ýleri verilmiþ. Turgut Özben, Süleyman Kargý, Metin Kutbay, Nermin Özben, Günseli Ediz diðer kahramanlar. Bunlarýn dýþýnda da birçok kiþiden söz ediliyor yer yer, kýsa kýsa… Yani kalabalýk bir kadrosu vardýr romanýn. Kimileri geniþ yer alýrken, kimileri de çok silik kalýr. Okuyucu, bunlarýn hepsini aklýnda tutamamaktadýr. Öyle ki roman sonunda birçok kiþi akýlda tutulamaz…
Roman, Turgut Özben tarafýndan anlatýlmaktadýr. Kahramanlar tutunanlar ve tutunamayanlar olarak verilmiþ. Uzun bir eser…
Ýlk etapta insanýn gözü korkuyor kalýn ebadý görünce. Hele ilk okuma anlarýnda elinden býrakýp atasý geliyor. Çünkü farklý bir kitap. Alýþýlmýþýn dýþýnda… Bir olaydan ziyade taþlamalara, ruh tahlillerine yer veriliyor. Kahramanlarýn iç dünyasý anlatýlýyor… |
|
20
|
|
|
|
Romanda, hasta bir katilin kurbanlarýný kaçýrdýktan sonra onunla yakýndan ilgisi olan bir kiþiye telefon açarak "Bu kadýný neden kaçýrdýðýmý kýrk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadýn yaþar. Eðer bulamazsan, ölür." þeklinde haber vermesiyle baþlayan cinayetlere yer verilir. Tabii, polise haber verildiði anda kadýnýn anýnda öldürüleceði ve bunun sorumlusunun da o kiþinin olacaðýný belirtir. Ýnandýrýcý olmasý için de o kiþiye kurbaný ile ilgili bir hediye gönderir. Bu, ya onun kesilmiþ bir parmaðýdýr; ya da onunla ilgili olan bir nesnedir. |
|