• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler |
561
|
|
|
|
|
Deðiþimin bir yaný düþ, diðer yaný gerçek..
Deðiþimin az gerçek yanýný yaþayan insan, nasýl atlatacak, deðiþim rüzgarýnýn þok etkisini?
|
|
562
|
|
|
|
|
DÝKKAT HIRSIZ VAR!
Özellikle ÝzEdebiyat sitesine dadanan ERDÝNÇ ARAS isimli yazý hýrsýzý, yazýlarýmý çalmaktadýr. Ayný þekilde baþkalarýnýn yazýlarýný da çalan bu sahtekar sözde köþe yazarýný tanýmak için altta verdiðim linkleri tarayýcýnýzýn link satýrýna ekleyerek okuyunuz. |
|
563
|
|
|
|
|
Ýnsaný günaha sokuyorlar. |
|
564
|
|
|
|
|
Osmanlý Ýmparatorluðu’ nun son dönemlerinde baþlayan ‘Avrupa Özentimiz’ halen devam etmektedir. Paris’ i kutsal mekan olarak gören aydýnlarýmýzdan baþlayan bu medeniyet âþýklýðý, yüzyýllar geçmesine raðmen bizleri halen etkisi altýnda tutmaktadýr... |
|
565
|
|
|
|
|
AKP iktidarýnýn ve A.Gülün Irak politikasina iliþkin yazý |
|
566
|
|
|
|
|
Olayýn magazin yönüyle ilgilenenlere..... |
|
567
|
|
|
|
|
PKK dinci bir örgüt olsaydý ne olurdu acaba?Abdullah Öcalan da bir tarikat þeyhi olsaydý ve gidip Ýmralý’da hapis yatsaydý ne olurdu?PKK’lýlar Avrupa’dan, Amerika’dan ve Ýsrail’den deðil de; Ýran’dan destek alsaydý acaba Türkiye’deki Müslümanlarýn durumu ne olurdu?
Ýslam’ýn terörle iliþkilendirildiði bir dünyada ve sürekli iftiralarýn Müslümanlarýn üzerine boca edildiði bir siyaset arenasýnda kabak yine dindar insanlarýn baþýnda patlayacaktý.Oysa ki Türkiye’deki ellerin kimlerin cebinde olduðu pek net deðil.Ýnsanlar çýkarlarý doðrultusunda politikalar belirlemektedirler. |
|
568
|
|
|
|
|
Alacaðý kararlarda belirleyici unsur ne idi gerçekte? Yaþamýn kendine özgü o akýp giden kurgusunda önüne çýkan “özel” þartlarýn kendisini almaya mecbur býraktýðý tavýr ve duruþlarý kendi derinliði içerisinde yaþattýðý ve aslýný sorarsanýz kendisinin dahi tam olarak emin olamadýðý o, olasý kimlik sahiplenmelerinden acaba hangisine karþýlýk gelmekte idi? Yaþamdan beklentilerine göre þekillenen tercihleri ve bunlarýn toplamýyla kendisine iliþkilendirilen kimliði gerçekte hangi oranda içerisinde yaþatýp üzerine titrediði o “ ben” e ait birer gerçeklik olabilirdi? Gelecek zamanlarýnda olasý bir “ben”i vardý. Ýçinde bulunduðu þu zaman diliminde basiret ve görüþüne kapalý olan ve asla doðruluðundan emin olamayacaðý gelecekte ki eylemleri, niteliði belirsiz birer muamma olarak þimdiden beklemekte idi kendisini. |
|
569
|
|
|
|
|
AKP’den il, ilçe ya da belde belediye baþkanlýðýný yürüten belediye baþkaný tekrar aday olduðunda bir hesaplaþma sürecini de atlatmak durumunda.
Bu süreç için ilk anda aklýnýza mevcut belediye yönetiminin kente yaptýðý hizmetler ve bu hizmetlerin halkýn teveccühünde nasýl bir noktada olacaðý gibi bir hesaplaþma gelebilir. ... |
|
570
|
|
|
|
|
Türkiye’de medya denince nedense, Ýstanbul merkezli yayýn yapan, gazeteler, televizyonlar akla gelir.
Oysa artýk giderek güçlenen yerel medya Ýstanbul’dan yayýn yapan ve “ulusal medya” olarak adlandýrýlan medya yapýlanmasýna karþý kafa tutmaya baþlamýþtýr.
|
|
571
|
|
|
|
|
“ESKÝ ÜLKÜCÜ” sýfatýný yakýþtýranlara ÜLKÜCÜ ESKÝMEZ diyerek sözlerime baþlamak istiyorum… |
|
572
|
|
|
|
|
Malumunuz; Kýlýçdaroðlu son günlerde Cumhurun, yani bizim Cumhurbaþkanýmýza karþý açýk ve net ifadelerler küfrediyor, hakaretler yaðdýrýyor, halký kin ve nefrete sürükleyip cazgýrlýk çýkartmak istiyor.
Ne demiþ eskiler; “eceli gelen it cami duvarýný pislermiþ.”
Bir genel baþkanýn kullandýðý ifadeye bakar mýsýnýz Allah aþkýna…
Grup konuþmasýnda Erdoðan’a YSK’nýn, Anayasa Mahkemesi’nin cesaret edip bir þey söyleyemediðini güya iddia ederek konuþuyor; “Buna kim cesaret edecek? Allah’tan korkmayan biz cesaret edeceðiz”
Siz hala buna “gaf” mý diyorsunuz?
Bence deðil…
Çünkü…
Kitabýmýz Kur’an-ý Mubin bu konuda bizleri þöyle haberdar ediyor:
“Onlar, size fenalýk etmekten, ortalýk bulandýrmaktan, bozgunculuk etmekten geri kalmazlar. Hep sýkýntýya düþmenizi isterler.
Görmüyor musunuz düþmanlýklarý aðýzlarýndan taþýyor!
Ýçlerinde sakladýklarý ise daha büyüktür…
Aklýnýzý kullanýrsanýz eðer, size karþý azýlý düþman olduklarýnýn delillerini açýkladýðýmýzý anlayacaksýnýz…”
|
|
573
|
|
|
|
|
Yoldaþlara kýsa kýsa sorular... |
|
574
|
|
|
|
|
Aziz Petrus'un, Roma'dan Neron'un zulmü yüzünden kaçarken çoktan çarmýha gerilmiþ Ýsa'ya rastladýðýnda, þaþkýnlýkla sorduðu soruyu hem yönetenlere, hem yönetilenlere soralým:
Petrus: "Quo Vadis?" (Nereye gidiyorsun?)
Ýsa: "Roma'ya, yeni baþtan çarmýha gerilmeye gidiyorum çünkü sen benim kurtaracaðým insanlarý býrakýp kaçýyorsun."
Gökten üç elma düþmüüüþþþ.... Biri Neron'un, biri Ýsa'nýn, diðeri de kaçmaya koyulmuþ Aziz Petrus'un baþýna...
|
|
575
|
|
|
|
|
Yaklaþýk altý ay önce bir kampanya baþlatmýþtým. Çoðunluðu Afrika’da olan aç insanlara yardým kampanyasýydý bu. Birleþmiþ Milletler örgütünün internet aracýlýðýyla düzenlediði ve günde sadece bir defa týklamayla destek verilebilen bir organizasyonu duyurup, yaymaya çalýþtýðým için bir dinci yobaz tarafýndan Ýncil daðýtmakla þuçlanmýþtým. |
|
576
|
|
|
|
|
Sosyalist kardeþlerimiz, Kurtuluþ Savaþýnýn “emperyalistlere” karþý yapýldýðýný söylerler. Bir bakýma doðrudur. Ancak Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda yine emperyalist devlet sayýlan Fransa ve Ýtalya’dan savaþ malzemesi satýn alýnmýþtýr. |
|
577
|
|
|
|
|
Saðlý sollu düþler görüyorum. Önlü arkalý politik mecmualarda… Adým halk. Kalkýp dimdik duruyorum þu karavaþlar karþýsýnda.
|
|
578
|
|
|
|
|
Nisan 1960…
Ankara’nýn üzerinde karabulutlar. Þehir, kasvetten simsiyah giyinen cenaze yakýnlarý gibi; ilkbahara raðmen uçsuz bucaksýz semalarýnda güneþe dair hiçbir emare yok. Yüzleri üþüten acý bir rüzgâr kin kusuyor ýslak kaldýrýmlara!
|
|
579
|
|
|
|
|
her insan mutlaka bir tarafa gönül baglar! |
|
580
|
|
|
|
|
Son dönem muhafazakâr çevrede, yapýlmayacak ve olmayacak denen deðiþimler olmaya baþladý. Aslýnda ne baþlamasý, aldý baþýný gidiyor. |
|
Anasayfa
