İstek İle Köstek Arasında
"Küçük savaş bitti, şimdi sıra büyük savaşta...". diyordu Allah’ın resulü. Ben de bu hadisle başlamak istiyorum yazıma. Bunun da Allah yolunda cihat yapılan bir cihat olduğuna inanıyorum.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Küçük savaş bitti, şimdi sıra büyük savaşta...". diyordu Allah’ın resulü. Ben de bu hadisle başlamak istiyorum yazıma. Bunun da Allah yolunda cihat yapılan bir cihat olduğuna inanıyorum.
Bu kitabı Elif Şafak’ın Aşk’ından önce okumayı dilerdim.Çünkü bazı bilgilerin birbiriyle çelişmesi, farklı kaynaklardan yazılan çoğu şey sizi kitap okurken karmaşaya sürüklüyor, kitabın sihrini öldürüyor.
Yoldaşlara kısa kısa sorular...
Bu yıpratıcı süreci doldururken bu günlerde elimde Cevat Akkanatın edebiyat hayat memat adlı denemelerden oluşan kitabı var. Kitap üç bölümden oluşuyor; Sanat Edebiyat , Edebiyat Hayat , Hayat Memat. Toplam 174 sayfadan oluşan bu eser, bazen kişisel, bazen toplumsal, bazen düşünsel, bazen edebi, bazen sanatsal eleştirilerden oluşan bir
Bu kadar bencil hatta bu kadar sadist olmayı nasıl başarabildik? İnsanların acı çekmesine bu kadar kolay tahammül edebilmeyi, Benim dışımda herkes haksızdır! diyebilmeyi nasıl öğrendik.
Sonu nereye kadarsa oraya kadar gidilmeli.
Bıçağın kemiğe dayandığı andır.
Artık hiçbir söz bizi teselli edemez.
Yüz yıllık hayallerimizden biri daha gerçekleşmiş de haberimiz yok..
Bir zamanların şu meşhur Jetgiller’inde görmeye alışık olduğumuz türden uçan arabaların bir benzeri, duyduğuma göre ki eğer doğruysa işittiklerim, eski Nasa çalışanlarınca günümüze uyarlanıp modernize edilmiş son şekliyle sürülecekmiş piyasaya.
Üstelik bunların seri üretimi 2011
Türk solunun iktidar olabilmesinin, sol değerlere yaslanmasıyla değil, okyanus ötesine seslenmesiyle mümkün olabileceğini artık herkesin anlaması gerekiyor.
Türk milletinin âb-ı hayat hükmünde değerleri ve değerlileri vardır. Bunlardan birisi de Cemil Meriç’tir. Meriç, ömrünü düşüncenin girdabında geçirmiş, Osmanlı’nın inkırazını içinde yaşamış ve hissetmiş bir akıl hocasıdır. O, fikir namusunu yüreğinin derinliklerinde hissetmiş, eğilip bükülmeden ve yalpalamadan dimdik ve haysiyetli bir duruş sergilemiştir.
İki insan konuşmaktaydı:
"...Neden dürüst ve iyi insanlar hep kaybetmeye mahkumdurlar?..Neden hep kötüler kazanmakta?.."
"...Çünkü; kötüler yanlışlarına sıkı sıkıya sarılır ve asla vazgeçmezler. Ama; dürüst ve iyi insanlar doğrulara sarılmaktan vaz geçerler..."
Kürt aydınların kendi kadim geçmişini metodik eleştiri süzgecinden geçirmeden onun ontolojik açılımına ulaşmadan, elde edilen değerlerin bugüne kadar oluşturdukları ve kült haline gelmişliğini, özsel ve manipüle edilmemiş ilahi bilgi kaynaklarına sunup rafine etmeden, oluşturmak istedikleri Sosyo-kültürel ve siyasal hareketlilik, onlara modern dünyanın ilmi ve siyasi perspektifinde üstlenmek istedikleri
"...Aslında abartı övgüler hiç de hoşuma gitmez. Düşünürüm altından hangi “Çapanoğlu” çıkacak diye. İltifat her insanın hoşuna gider. Kimin gitmez ki! Ama aşırısı da sıkar, derim kendimce. Gelelim bana gönderilen yazıya;"