Diyorsunki bizim sevgimiz herþeyin üztünde, çook büyük, kimselerde yok, kimseler bu sevgiyi yaþamýyor, okadar büyük bir sevgiki, daha yeni doðmuþ ve annesini yeni yeni tanýmaya baþlayan bir çocuk içgüdüsüyle ona sýkýca sarýlmýþ kopmak ayrýlmak 1 saniye bile uzak kalmak istemiyorsun, sürekli ondan haberdar olmak, sesini duymak, elini tutmak, yanýnda olmak istiyorsun. Sevgi dolu msjlarý ona doðru gönderiyorsun yerine ulaþýyor ve karþýlýðýnda cýlýz msjlar gelmeye baþlýyor, iþte o andan itibaren aþkým ile baþlayan ve devam eden her cümle caným ile devam eder oluyor. Eðerki uzaðýndaysa sensiz naptýðýný merak ediyorsun, ve bir çocuðun annesini öz kardeþlerinden kýskandýðý gibi onu herkeslerden kýskanmaya baþlýyorsun, ister istemez o anda kimselerde olmayan, kimselerin yaþayamadýðýný düþündüðün çook büyük sevginin yerini yavaþ yavaþ paranoya düþüncelere býrakýyor. O koocaman yere göðe sýðdýramadýðýn, kendi içinde sol yanýndaki can parçasý ay parçasý, yer yüzüm gök yüzüm dediðin herþeyim olan herþeyim dediðin, sevdiðin kiþiyi yerle bir edip yerin yedi kat altýna, ruhani duygularla baðlý olduðun meleðim dediðin kiþiyi gömüyorsun farkýnda bile deðilsin. Aslýnda bu baþka bir þey; aklýnla, bedeninle, kalbinle, ruhunla her anýnda onu yaþamak, onunla olmak, istemenin ötesinde bir þey. Bu baþka bir þey...