..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Zeliha Demirel




3 Þubat 2009
"Gitmek... My Marlon And Brando" Filmi ve Oyuncu Ayça Damgacý ile Söyleþi  
Hikaye Bizden Öte...Biz Hikayeden

Zeliha Demirel


Gitmek… My Marlon And Brando Ýstanbul Film Festivali, 15. Adana Altýn Koza Film Festivali, 14. Sarajevo Film Festivali’nde “En Ýyi Kadýn Oyuncu” ödüllerini kazanan “Gitmek – My Marlon and Brando” filminin baþrol oyuncusu Ayça Damgacý ile - þu anda çalýþtýðý “Güldünya” isimli dizinin setinde bir araya geldik - aþkýnýn içinden çýkan filme dair söyleþtik…


:BAFA:
HÝKAYE BÝZDEN ÖTE,
BÝZ HÝKAYEDEN…

Gitmek… My Marlon And Brando
Ýstanbul Film Festivali, 15. Adana Altýn Koza Film Festivali, 14. Sarajevo Film Festivali’nde “En Ýyi Kadýn Oyuncu” ödüllerini kazanan “Gitmek – My Marlon and Brando” filminin baþrol oyuncusu Ayça Damgacý ile - þu anda çalýþtýðý “Güldünya” isimli dizinin setinde bir araya geldik - aþkýnýn içinden çýkan filme dair söyleþtik…
Zeliha Demirel : Oyunculuk serüveniniz nerede ve nasýl baþladý?
Ayça Damgacý : 1995 den beri aktif olarak tiyatronun içindeyim. Ýstanbul Üniversitesi Öðrenci Kültür Merkezi’nde tiyatro çalýþmalarýna katýldým ve tam da o zamanlar oyunculuðun bana göre olduðunu fark ettim. Þahika Tekand “Stüdyo Oyuncularý’nda” üç yýl oyunculuk eðitimi aldým. Sonra Mahir Günþiray’ýn “Tiyatro Oyunevi’nde” çalýþtým. Ýktisat Fakültesini yarým býraktýktan sonra tüm bunlarý yaptým. 2006 yýlýnda “Gitmek…” i çektik. 2005 ten bu yana da “Göçebe Þarkýlarý” adlý müzik grubumuz-dayým. Yeni yayýna girecek olan “Güldünya “ isimli dizi de sýðýnma evindeki sekreteri oynuyorum.
Zeliha Demirel : Bu filmin sizin gerçek aþk öykünüz olduðunu biliyoruz. Ve aþkýn bir insana neler yaptýrabileceðini de filmi izleyince görmüþ olduk. Aþkýnýz yaþam öykünüze nasýl dahil oldu?
Ayça Damgacý : 2001 yýlýydý. Sokakta yürüyorduk. Yanýmýza bir adam geldi “Bir filmde oynamayý düþünür müsünüz?” dedi bana. Benim gibi tombul bir kýza ihtiyaçlarý varmýþ. Kabul ettim ve çekimler için Adýyaman’a gittim. Orada tanýþtýk Hama Ali ile. O da filmde oynamak için Kuzey Irak’tan gelmiþti. Çok iyi arkadaþ olduk, birbirimizi çok sevdik. Sonra aramýzda aþk baþladý. Çekimler süresince yaklaþýk bir ay birlikteydik. Çekimler bitince herkes kendi yaþamýna geri döndü. Sonra telefonlar mektuplar derken aþkýmýn peþinden Kuzey Irak’a gitmeye karar verdim. Çünkü hayatýmda ilk defa bu kadar kuvvetli bir aþk hissediyordum. ..Ve gittim… Ve Gitmek…
Zeliha Demirel : Hemen hepimiz belki aþkýn belki hayallerimizin belki de bilinmeyenin peþinden sürüklenir gideriz ya da hep gitmek isteriz. Fatih Akýn’ýn Temmuz’da filmini hatýrladým Gitmek’i izlerken. Orada aþk kazandý, Gitmek de aþk kaybetti… Sizi gitmeye iten yalnýzca kuvvetli bir aþk hissediyor olmanýz mýydý? Filmi izlerken insan bu anlamda ikileme düþüyor. Yalnýz bir kadýn olarak yaþamanýn getirdiði zorluklar ve baskýlar da var sanýrým.
Ayça Damgacý : Bazen basit bir güdü kendi amacýný aþabiliyor ve bir süre sonra, aþktan da öte kendine konulmuþ sýnýrlarý ihlal etme eylemine dönüþüyor. Belki bizim filmde aþkýn kaybedeceði aþikardý... Sonuçta filmin sonu gerçek hayattaki gibi bitmiyor... Biz Ýran’da buluþtuk ve güzel ama kýsa bir zaman geçirdik. Þimdi, býrakýn Türkiye vatandaþý olmayý, bir dünya vatandaþý olarak kim bana nerete gidip nereye gidemeyeceðimi söyleyebilir ki? Kim bunu yasaklayabilir? Bence insanlýðýn doðasýna aykýrý bizler göçebe yaratýklarýz. Bu sebeplebazý kendimizin de bellediði ön yargýlardan kurtulmalýyýz. Bir büyüðüm bana hikayeyi yaþadýðým dönemde, ‘kýzým sen deli misin, Betty Mahmudi’nin hikayesini hiç mi duymadýn” die sordu. Yani aslýnda bilgiler hep bize ulaþan malumatla sýnýrlý. Iran denince, kýzým olmadan asla, Irak denince el kaide fidyeciler, Kürt bölgesi deyince ‘terör’. Etrafýmýzdaki bilgi kirliliðiyle hareket etmeye kalkarsak, en fazla internette gezinecek ceasreti bulabiliriz kendimizde. Yani gücünü aþktan alan isyankar bir yolculuk diyebilirim özetle. Tek baþýna gezen yaþayan bir kadýn olmanýn hem avantajlarý hem de dezavanyajlarý var. Türkiye’nn güneydoðu bölgesinde özellikle çok rahat hissetmiþtim, halk çok sýcak, yardýmcý olmak için kendi iþini býrakýyor neredeyse. Tabii Ýran biraz daha gergindi... Filmde de izlediðniz üzere.

Zeliha Demirel : Gitmek… filmi hem bir baðýmsýz sinema örneði, hem de deneysel sinema tadýnda. Baðýmsýz filmlerde rol almak ayný zamanda iþleyiþe isyaný, karþý duruþu da barýndýrýr, ruhunuz protest mi ya da sizin için oyuncu olmak bir çatýþma unsuru mu, uzlaþma arayýþý mý?
Ayça Damgacý : Aslýnda her ikisi birden içimde var. Her þeyin içimizde karþýtý var. Zaten her kavram ya da duygulaným tersini çaðrýþtýrmaz mý? Protest olmak ayný zamanda diyalogu barýndýrýr. Tabi ki benim ya da bizim gibilerin hayatla diyalog kurma biçimi belki de karþý duruþtur.
Zeliha Demirel : Baðýmsýzlýðýn bir koþulunun da yýldýz oyuncularýn filmde oynamamasý olduðunu düþünüyorum. Herkesin tanýdýðý yüzler filmin gerçekliðini bozar ve anlatýlan öyküyü zedeler. Siz hem hikayenizin hem de filmin baþrol oyuncususunuz bu konuda ne düþüyorsunuz?
Ayça Damgacý : Kendi hikayemi oynamak elbette oyunculuk adýna filmi güçlendirdi. Fakat bu hikayeyi tanýdýk yüzler oynasaydý izlenme rekoru kýrardý. Bu da bir gerçek, ha nasýl bir film olurdu bu çok tartýþýlýr... Her kadýn kendi aþkýnýn baþrolünde, ona ‘esas kadýn’ olma rolü tanýyor hatay. Ýþ ki bunu anlatmak fýrsatý olsun. Genelde benim fiziðimde oyunculara hep matrak kadýn, mahallenin çatlaðý, kahya kadýn giib rolleri verirler, sinemada, dizller de ve hatta çoðu zaman tiyatroda da...Bunun sebebini hep merak ederim. Neden Filiz Akýn esas kadýndýr da, Suna Pekuysal kahya, Adile Naþit Anne?
Zeliha Demirel : Baðýmsýz sinema adýna kültürün sponsora ihtiyacý yoktur, sponsorun kültüre ihtiyacý vardýr diyebilir miyiz?
Ayça Damgacý : Baðýmsýz sinema her zaman zorlu bir yolculuk izler. Ama sonuçta baðýmsýz ya da deðil, sinema yapmak için fonlara ihtiyaç var. Ne mutlu ona ulaþabilenlere..
Zeliha Demirel : Aþkýnýzý herkesle paylaþmak bir anlamda kendini deþifre ve pek de kimsenin cesaret edemeyeceði bir durum. Özellikle de kadýnlar açýsýndan. Erkeðin aþký flört olarak adlandýrýldýðý, kadýnýn aþkýnýn hala tabulara takýlý olduðu bir toplumda yaþarken, bu paylaþýmýn yankýlarýndan korktunuz mu?
Ayça Damgacý : Yazdýðýmda paylaþmayý hayal ettim. O dönem yazmak, anlatmaktan baþka yapabileceðim hiç bir þey yoktu. Ben de o umutsuzluk içinde yazdým... Ama çekim aþamasýna gelince, çok korkutucu olmaya baþladý benim için, hani derlar ya “hayatta en trajik þey hayallerinin gerçekleþmemesi, ve hayallerinin gerçekleþmesidir” diye. Biz de klasik 80 darbesi çocuðuyuz. Ýþ eyleme gelince yorganýn altýnda 48 saat uyuyasý geliyor insanýn. Yine de yaþadýðým ta baþýndan politik bir bilinçlenme süreciydi ayný zamanda. Ayrýca biz kadýnlar daha çok anlatmalýyýz. Anlatmamýz gerekir düþüncesi aðýr bastý.
Zeliha Demirel : Çocukluðumuzdan beri toplumumuzda kültürümüzden olmayan herkes için “yabancý”, “baþkasý cehennemdir”, “alevi”, “Sünni”,… gibi kavramlarla daraltýlýp adeta dokunmamýzýn bile yasaklandýðý yaþam biçimimizde duvarlarý yýkmak hepimiz için tabi ki zor. Fakat bir de hiçbir engelin karþýsýnda erimediði, biz insana dair aþk kavramý var. Burada þunu sormak istiyorum. Aþkýn milliyeti, vataný, topraðý, dili, dini, rengi,… olur mu? Ve bunun kamudaki yankýsý?
Ayça Damgacý : Kamudaki yankýsýndan önce aile içindeki yankýsýndan söz edebiliriz belki. Toplumun en küçük birimi aile. Ailemde içinde bulunduðum durum ve gitme isteðim endiþeyle karþýlandý. Doðuyu her zaman literatür ; istenmeyen, hor görülen, kimsenin gitmek istemeyeceði, taþra olarak iþledi. Çünkü yýllardýr savaþlar var , acý ve ýzdýrap oradaydý ve hala orada. Fakat bir kadýn olarak mutluluðu bulmak da çok zor… Ýçinin sesini dinleyince insan o aþkýn peþinden gitmek istiyor.
Zeliha Demirel : Tek ýrk, tek dil, tek din anlayýþý aþk da kuraklýða mý neden oluyor?
Ayça Damgacý : Bilmem… Belki… Hama Ali’yle benim ortak dilimiz Ýngilizce idi. Aslýnda kendi dilinden baþka ortak bir dilde anlaþmak, kendi dilinin kliþelerinden kurtulmak adýna daha avantajlý. Kendi dilindeki gibi sansürlemiyoruz kendimizi. ( Beckett kliþelerin getirdiði sansürden kurtulmak için Ýngilizce deðil de Fransýzca yazdý bütün oyunlarýný…) Öte yandan da öyle bir an, öyle bir nokta geliyor ki duygularýný kendi dilinden baþka dilde anlatamýyorsun. Bu çatýþmalar hep oldu.

Zeliha Demirel : Dünyanýn farklý kimlik, kültür ve inançlarý zenginlik olarak sahiplendiði bir süreçte kültürler ve kimlikler bahçesi olan Türkiye’de bazý þeyler hala tabu. Gitmek filmi bu anlamda sansüre takýldý ve Kültür Bakanlýðý filmi Ýsviçre’deki Culturescape festival programýndan çýkarttýrdý. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Ayça damgacý : Bazý medeniyetlerin kendi zenginliklerini fark edebilmesi için çok zaman geçmesi gerek. Osmanlý, Yunan ve Roma medeniyetini yýktý kendi egemenliði döneminde. Þimdi o yýkýmlar el üstünde tutunarak korunuyor ki her zaman korunmalý. Þimdi yýktýðýmýz uygarlýklar da zaman geçince korumaya alýnacak diye düþünüyorum. Fakat bu durum orada yaþayan medeniyeti yok etmek üzerine uygulanan politika olduðu gerçeðini deðiþtirmiyor. Filme gelince ; Gitmek kaderine boyun eðmeyecek… Basel, Zürich ve Bern’deki sinemalar sansür çabasýna tepki olarak “Gitmek” i programýna aldý. Film adý gibi yolculuðuna devam ediyor… Filmin yapým aþamasýnda, festival aþamasýnda Kültür Bakanlýðý hep destekledi. “Bir Türk kýzý Kürt’e aþýk olur mu” diye itiraz edilmiþ. Bu yanlý ve kýrýcý bir tavýrdý bana göre. Ýþin iç yüzüne baktýðýmýzda sorunun bir bürokratýn baþýnýn altýndan çýktýðýný anlýyoruz. Erkek egemen bir toplumda yaþýyoruz hala ve içinden geçtiðimiz bu çaðda bile bir kadýn aþkýnýn peþinden þehir þehir, ülke ülke gidemez!… Hikayede aþýk olan bir Türk erkeði olsaydý yine ayný þekilde eleþtiri alýr mýydý? Neden duyarlýlýk, onur, haysiyet, namus gibi kavramlar hep kadýnlar üzerinden tartýþýlýyor? Neden biz kadýnlar hep bu kemikleþmiþ zihniyetin öznesiyiz?
Zeliha Demirel : Brecht’in dediðine inat ( Brecht herkesin birbirine benzer düþünmesini istiyordu.) popüler kültürle üretilen deðerler (ayný tarzda giyinen, ayný düþünen, neredeyse ayný duygulanan) yapay ruhlar çoðaltmakta. Sizin bu kalýplarý yýkan yanýnýz da var. Biçimsel kaygýlarýn taþýnmadýðý bir çalýþma “Gitmek” filmi. Modern dünya her alanda global bir prototip üretirken sinema bundan nasýl etkilendi?
Ayça Damgacý : Brecht’in sözünü þöyle okuyorum. Birbirlerini kimlikler ve ideolojilerden sýyýrarak insanýn kendisiyle vereceði çaba… Bu, savaþýn tek çözüm yolu… Kendi önyargýlarýný karþý tarafa biraz daha açabileceði bir duruþ sergilemek… Sinema da diðer sanat dallarý gibi popüler kültürden oldukça etkilendi. 80 li yýllardaki filmlere baktýðýmýzda bu filmlerin neredeyse hiç olmayan bir Türkiye’den bahsettiðini görürüz. Bu dönemde iþlenen karakterle yaþayan insanlar arasýnda önemli ölçüde zýtlýklar vardýr. Popüler kültür bu olumsuzluklarýn yanýnda farklý açýlýmlar da saðladý. Son yýllarda bizim sinemamýzda çok baþarýlý baðýmsýz sinema örnekleri görmekteyiz.
Zeliha Demirel : Film Üç ülke, üç dil, üç kültür üzerinden iþleniyor. Aþkýn peþinden giderken karþýlaþtýðýnýz durumlar mý daha zordu, bu filmde çalýþýrken yaþadýðýnýz zorluklar mý?
Ayça Damgacý : Aþký yaþadýðým yýllar tam da Amerika’nýn Irak’a müdahalesinin olduðu yýllardý. Savaþýn ortasýna gittim bütün sýnýrlarý zorlayarak. Filmin çekim aþamasýnda çok büyük zorluklar yaþamadýk. Yönetmen Hüseyin Karabey daha önce o coðrafyada belgeseller çekmiþ olduðu için bölgenin þartlarýný ve elveriþli dönemi biliyordu. 2006 Kasým-Aralýk aylarý savaþ yýllarýyla ve de þimdiki zamanla karþýlaþtýrýldýðýnda daha dingindi. Yine de filmin çekim aþamasýnda en büyük zorluðu Türkiye’nin Güneydoðusunda yaþadýk. Ayrýca Ýran’da izin belgelerimiz olmasýna raðmen biraz zorlandýk.
Zeliha Demirel : Farklý kültürlere yönelik biçimsel kaygýlarýmýzýn ve önyargýlarýmýzýn kýrýlmasýnda da bu filmin çok önemli olduðunu düþünüyorum. Bu filmi izledikten sonra kimseyi dýþ görünüþüyle deðerlendirmemeyi öðreniriz umarým. Hiç ummadýðýmýz biri karþýmýza ressam ya da þair ya da bir baþka sanat üreticisi olarak çýkýverir…
Ayça Damgacý : Çok önemli bir konu bu. Her zaman önyargýlýyýz toplum olarak. Ne insanlar var kafamýzý çevirip baktýðýmýzda… Hama Ali de böyle göbekli, býyýklý, saçlarý dökük bir adam. Kim ona oyuncu ya da yönetmen der. Kim onun için Shakespeare’i, Baudelaire’ i ezbere bilir diyebilir… Ayrýca aþk filmlerinde de benim gibi tombul kadýnlara ve Hama Ali gibi göbekli, kel adamlara baþrol verilmez. Film bu anlamda da bir karþý duruþ sergiliyor ki benim gibi kadýnlar da iþlerini iyi yaparlarsa ödül alabileceklerini kanýtlýyor. Yaþam filmlerden ibaret deðil… Herkes kendi hayat hikayesinde esas kadýn, ya da esas adam… Herkes baþrolde…
Zeliha Demirel : Ben filmdeki mektuplardan, günlüklerden çok etkilendim. Günlükler aþkýnýzý yaþarken yazdýðýnýz mektuplar mýydý? Günlükten bir bölümü bizimle paylaþýr mýsýnýz?
Ayça Damgacý : “Sen benim Marlon Brando'msun”...

Zeliha Demirel : Gitmek… Batýdan Doðuya…Aþkýn peþinden…Hiç görmediðiniz bilmediðiniz ülkelere…uzaklara… savaþýn ortasýna… Susanna Tamaro’nun dediði gibi; Sevgili Ayça : Yüreðinin götürdüðü yere git…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bozkýrda Bir Çiçek

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yönetmen Hasan Karcý ile Söyleþi
Sanatta Kýrk Yýl
Yönetmen Hasan Karcý ile Söyleþi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dionysos Mahzeninde Madrigal [Þiir]


Zeliha Demirel kimdir?

Beni en çok rahatsýz eden popüler kültürdür ve buna baðlý olarak yaþamýn getirdiði ve indirgediði içi boþalan herþey. . . Fast-food yaþam biçimi. . . ayný zamanda her kavramýn çabuk tüketilmesi ve hýzýna yetiþememek… Þu ana kadar doðanýn, insanýn ve nesnel araçlarýn resmedilme hali milyonlarca çerçeve içine alýnmýþtýr. Buna salt karþýtlýktan kaynaklý deðil, yeniyi üretmek adýna mekan, çizgi, renk,biçim,… sýnýrlamasýna gidilmeden kendi uzamýmýzdaki varlýklarý hayal gücümüzle sezgi zorlamasýna götürmek sanatçýnýn iþi olmalý diye düþünüyorum. Artýk dünya üç boyutlu dönmüyor… Öncelikle bir sanatçýnýn güçlü bir sezgiye sahip olmasý gerekir diye düþünüyorum. Daha sonra bilgi birikimi, bilinçli olma durumu ve olmazsa olmaz olaný da çalýþmak… Ýlgi alanlarým; plastik sanatlar, okumak ve yazmak, karþý sanat çalýþmalarý, yeraltý edebiyatý, soyut sanatýn sorgulayýcý yaný, dadaizm, fovizm, kübizm, iran sinemasý, sanatýn matematikle dansý, altýn oran, fibonacci sayýlarý, üçgenler ve tanýmlama, dördüncü boyut, sanat dergileri ve sanatsal yazýlar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Elias Canetti, Umbarto Eco, Boudelaure, Leutramont, Wirginia Wolf, Marguerite Duras, Charles Bucowski,...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Zeliha Demirel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.