Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Tavuklar ne yaptý? Ýnat edip yemediler. Yediremedim arkadaþ… ‘Taneleri çok iri olduðu için yutmaktan zorlanýyorlar’ diyerek bu kez kaynatarak/haþlatarak verdim. Haþlandýktan sonra nefis bir koku salan ve iri taneleri daha da irileþerek altýn gibi açýlan o güzelim mýsýr habbelerine tembel tembel yaklaþýp bir-iki gagaladýktan sonra yine iþtahla yemediler. Oysa ondan önce verdiðim buðday kýrýntýlarýný daha çok iþtahla yiyorlardý… Oradan anladým atasözü olduðu için sonsuz itibar ettiðimiz bazý (ata)sözlerine itibar edilmenin doðru olmadýðýný… Týpký “Babaya dayanma, karýya güvenme” atasözünde de olduðu gibi… Ne yani; ‘karýya güvenme’yeyim de sana mý güveneyim zekâsý karýþýk adam. Kiþi, hayatýnýn en mahremine kadar kendisiyle paylaþtýðý karýsýna güvenmeyip de kimlere güvensin? Þayet bu söz gerçekten bir atasözü ise bu ataya ne kadar itibar edinilebilinir ki? Kur’an da öyle buyur mu yor mu? “Hayýr, onlar sadece: «Biz babalarýmýzý bu din üzerinde bulduk, biz de onlarýn izinde gidiyoruz.» dediler. (Zuhruf :22) "Atalarýnýzýn, babalarýnýzýn izi üzerindeyseniz, ya onlar yanlýþ izdeler ise!" Yanlýþ izde ve yanlýþ kafada olanlara nasýl itibar edilsin? Lakin bazý atasözleri vardýr, söylendiði zaman “cuk” oturur ki, bu atasözlerini genellikle bizim cemaat adamlarý/ihtiyar köy heyeti kullanýr… Þahsen ben onlarýn meclislerinde çokça oturduðum için epey istifade ettim. Demem o ki itibar edilmesi gereken atasözlerimiz vardýr. Kaldý ki atasözlerimiz; kültürümüze yön veren sihirli sözlerdir… Örneðin; “Sular yükseldikçe balýklar karýncalarý yer, sular çekildikçe de karýncalar balýklarý yer. Kimse bu günkü üstünlüðüne gücüne güvenmemeli... Çünkü kimin, kimi yiyeceðine, suyun akýþý karar verir...” Þimdi bu atasözüne itibar edilmez mi, elbette ki edilir… Bir de bir baþka atasözü bilirim.. “Afrika’da her sabah bir ceylan uyanýr, en hýzlý aslandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini; yoksa öleceðini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanýr, en yavaþ ceylandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini yoksa aç kalacaðýný bilir. Aslan ya da ceylan olmanýzýn bir önemi yoktur. Yeter ki güneþ doðduðunda koþmak zorunda olduðunuzu bilin.” De mi yani… “Yeter ki güneþ doðduðunda koþmak zorunda olduðunuzu bilin.” Bütün bunlarý; tavuklarýmý yemlerken düþündüm… Gerçi her düþündüðümü paylaþmak da iyi bir huy deðil ama…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þevket Baþýbüyük, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |