Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Ona göre ise , üç yaþlarýnda iken bazý sesler duymuþtu. Annesi, babasý, komþular, akrabalar bir araya gelip toplandýðý zamanlar o sesleri duyabiliyordu. Aðýzlardan köpükler saçarcasýna adeta kavga edercesine hýrlayarak konuþarak , acayip, anormal sesler çýkarýyordu bu insanlar. Beþ yaþýna geldiðinde ise iki yýllýk bir süre geçmiþti ama ayný insanlar, hala yine ayný sesleri çýkarýyordu. Asýl ürktüðü, çekindiði, korktuðu ses ise annesiydi. Çenesi düþük kadýn sadece uyuduðu zamanlar konuþmuyordu. Bir sürede babasýný izledi seyretti. Bu çene yüzünden azýlý bir þarapçý kariyerine ulaþan zavallý babasýnýn çaresizliðine acýmýþtý. Ýlkokula baþladýðý ilk günlerde ayný sesleri oralarda da az da olsa iþitmiþti. Öðretmeni annesinden, babasýnda farksýzdý. Sýnýf arkadaþlarý da çevreden komþu, akraba çocuklarýydý. Onlarda farksýz gibiydi. Dýþ dünyadan gelen bu yoðun parazit sesler farkýnda olmadan onu iç dünyasýnda sessiz bir yolculuða çýkarmýþtý. On yaþýna bastýðý günlerde o artýk hiçbir þey duymuyordu. Hemen herkes ona acýyarak baktý. Adnan saðýrdý ve zavallý bir duruma düþmüþtü. Onunla dalga geçenlerde oldu. Ona yardýmcý olmak isteyenler oldu. Ona bir þey duyurmak isteyen bir insanýn kulaðýna iyice eðilerek bütün gücüyle baðýrmasý gerekiyordu. O anda bazen duyar gibi olurken çoðunlukla yinede duymuyordu. O özürlü bir insandý. Böyle insanlara yardýmcý olmakta bir sevaptý. Bu yüzden yaþam yolculuðunda ki süreçlerde baþta ailesi olmak üzere okulda, mahallede, askerde, girdiði iþlerde ona bir öncelik, bir kolaylýk tanýndý. Üstelik bu insanlarýnda devamlý surette Adnan’ýn kulaðýna eðilerek bütün gücüyle bir dana gibi böðürerek baðýrmaya da hiç niyet yoktu. En iyisi onu kendi haline býrakmaktý. Önünde yer alan bütün engeller tek tek ortadan kalkýyordu. Ona hayatýn her alanýnda bir kolaylýk saðlanmýþtý. Askerden döner dönmez evlendirildi. Onun gibi çok az duyan bir kadýn ona eþ olarak sunulduðunda gülümsemiþti. Kadýn hem güzeldi hem de annesi gibi çenesi düþük bir diþi deðildi. Üstelik yeni kurduklarý o yuva çok sessizdi. Apartmanda ki diðer dairelerde çýkan, duyulan sesler, gürültüler, patýrtýlar yanýnda bu ev adeta bir huzureviydi. Bazý komþular bu yeni gelen sessiz aile ile tanýþmak için evin kapýsýný çalarak sýraya girmiþti. Ýçeri girenler daha oturur oturmaz iki donuk suratla karþýlaþýnca þaþýrýyordu. Durmadan anlatan, çene çalan misafirler bu karý kocaya ne anlatabilirdi ki?..Onlar kendilerini boþa yoruyordu. Yeni evli bir çift ceset onlarý dinliyordu. Durmadan konuþan, durmadan baðýran misafirler sonunda yorulur, ayaða kalkar sonrada vedalaþmak zorunda kalýrdý. Bu da onlarýn ilk defa ve son kez misafirliði olurdu. Bu durum diðer hýsým, akrabalar içinde geçerliydi. Adnan karsýyla sessiz dünyalarýnda çok mutluydu. Herhangi bir neden ile ne bir misafirliðe giderlerdi nede onlarýn gelmelerini isterlerdi. Dýþ dünyada yaþayan bu sorunlu insanlardan ikisi de kurtulmuþtu. Beklide saðýr olduklarý için Tanrýya þükür etmiþlerdi. Hafta sonlarý eþini alýr deniz, göl, dað, bayýr, orman dolaþýr yer içer gezer tozardý. En mutlu olduðu anlardý onun için. Ama her þeye raðmen Adnan az da olsa biraz sosyaldir. O kopmuþ olduðu dýþ dünyaya ara sýra girip çýkar . Binde bir olsa da bir meyhaneye girer eski arkadaþlarýnýn, tanýdýklarýn masalarýna gider oturur. Onlara katýlýp bir kenarda sessizce içer. Yine çocukluðunda duyduðu o parazit sesleri duyuyordur. Elli yýl gibi bir süre geçmiþtir ama insanlar sesler hemen her þey aynýdýr. Gülümser onlara...Ýnsanlar hem öfkeli hem neþeli içiyordur. Yine aðýzlarda köpükler saçan insanlar haykýrýyor, konuþuyordur. Karýsýndan, anasýndan, babasýndan þikayetçi olanlar yine isyan ediyordur. Patronuna, arkadaþýna kahredenler bir yana evine gelen son hacizci bankayý anlatanlarý, oraya buraya küfür eden insanlarý duymaya çaba gösterir. Onlarý anlamaya çalýþýr Adnan. “Adnan param bitti, iki bira ýsmarlasana” “Duymuyorum biraz baðýr” “Hey Adnan iki bira dedik” “Duymuyorum” “Bizi Atatürk kurtardý” “Duymuyorum” “ Tayyip baba adam. Helal olsun ona” “Biraz daha baðýr duymuyorum” “Aziz Yýldýrýmýn sonu ne olacak?..” “Bilmiyorum” “Ya bu 28 Þubat?..” “Duymuyorum” “Doktorlarý, öðretmenleri vuruyorlarmýþ” “Bilmiyorum” “Ya þu Kürtler ya bu Araplar?..” “Duymuyorum” “Adnan emekli olmuþsun. Ne kadar ikramiye aldýn?..” “ Duymuyorum biraz baðýr. Biraz daha baðýr Allahýn belasý adam duymuyorum seni ” Çakýr keyif meyhaneden çýkarken gülümser, sonrada mutlu bir þekilde yine o sessiz mutlu evine doðru yola koyulmuþtur Adnan...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |