Yazar Tanýtýmý | Kendisiyle alay edebilen bir dýþ görünüþün altýnda kýrýlgan, sýkýlgan, incinmemek adýna lahana gibi kat kat kabuklara sardýðý iç dünyasýyla çeliþen, geçmiþ ile gelecek, sezgi ile mantýk, özgürlük ile sorumluluk, vakit ile nakit, düþünce ile eylem, kendisi ile baþkalarý, kýsaca yaþam ve ölüm arasýnda bir yerlerde sürekli med-cezir yaþayan; herkese biraz ama hiç kimseye tamamýyla benzemeyen, yani herkes kadar sýradan ve herkes kadar kendine has bir kadýndým ben. Bu kadýn, bir metamorfozun ortasýnda; korkmadýðýný söylemeyecek kadar cesur. Bunu biliyor. Artýk vazgeçip "Ya aslýnda ben týrtýl olarak kalacaktým, mutluydum halimden" diye cývýma þansý yok. Onu kozasýný örmeden, ördüðü koza içinde semirip, duvarlarý zorlamadan önce düþünecekti. Artýk çok geç. Sadece vazgeçmek için geç, keþfetmek için ise en uygun zaman... |
Yazýsýnýn Özellikleri | Þiirlerimdeki duygusal yanýn, düz yazýlarda nasýl bu kadar keskin komediye dönüþtüðünü merak edenler için: Herþeyin iki yüzü vardýr diyorum. Gece ve gündüz, siyah ve beyaz gibi. Benim de iki yüzüm var, biri düz yazýda çýkýyor ortaya, diðeri þiirlerde. |
Edebi Etkiler | Aziz Nesin, Can Yücel, Elif Þafak, Bekir Coþkun, Gülse Birsel, James Redfield, Richard Bach, Vedat Türkali, Ferhan Þensoy, Dan Brown, Naþide Göktürk, |
Benzer Yazarlar | Aziz Nesin, Bekir Coþkun, Gülse Birsel, Vedat Türkali, Ferhan Þensoy, |
Özgeçmiþ | Kendimi Arýyorum Gören Var mý? adlý bir kiþisel geliþim kitabým, þiirlerim var. Aylýk olarak derKi.com'da hayata dair görüþlerimi esprili bir dille paylaþýyorum. |
Bulunduðu Yer | Ýstanbul |
|
"Kendimi Arýyorum Gören Var mý?" adlý kitabýmýn önsözü:
Bu yazýlar, biriksin de bir kitap olsun diye yazýlmadý. “Terzi kendi söküðünü dikemez” hesabý; kendi þifa ayarýmý yapamamýþ olmanýn iç ezikliðiyle, hayattan ne istediðimi unutmaya yüz tutmamýn kesiþme noktasýnda bir yerlerde patlak verdi.
Baktý ki ben habire hayallerim konusunda yan çiziyorum, korkularýmýn üstüne gidemiyorum, bir Reiki seansýndan sonra iç sesi denen, katýr gibi inatçý, ben þirretleþtikçe o da þirretleþen bir “geveze” idareyi eline aldý. Bana hiç kimsenin hatta benim bile sormaya cesaret edemediðim sorular sordu, anýlarý hatýrlattý...
Ne olduysa oldu. Cin þiþeden fýrladý. Dile benden ne dilersen deme nezaketi göstermeksizin, beynimin arka sokaklarýnda arsýzca cirit atmaya baþladý. Aslýnda bu, onu tekrar çýktýðý yere hapsetmeye uðraþýrken o arka sokaklarda gördüðüm ilginç manzaralara tav olarak yolumu kaybetme pahasýna kendimi aramamýn hikayesi.
Neyse ne... Yazýldýlar iþte. Ok ve yay hikayesi. Abartmaya gerek yok.
Kýsaca kitabý aslýnda tamamen kiþisel ve bencil sebeplerle kendimi bulma yolumda bana rehber olsun diye yazmaya baþladým. Eðer bir gün bu yazýlanlar yayýnlanýrsa, kesinlikle psikologlarýn ve psikiyatristlerin alýp okumasýný tavsiye ve tasvip etmiyorum. Ben okuyorum ve kendimi þizofren, paranoyak, manik-depresif gibi konu baþlýklarý altýnda etiketliyorum. Ayrýca iç sesiyle konuþma noktasýnda bölünmüþ kiþilik teþhisi bile konulabilir bana.
Allah’ým, ben böyle kadýn deðildim. Hiç deðildim.
Realist bir aile ortamýnda yetiþmiþ, sýký kurallarý olan bir kolejden mezun, ciddi þirketlerde çalýþmýþ, ama buna raðmen her fýrsatta takýndýðý ciddi maskeler ardýndan bile kurallarla dalga geçen bir kadýnýn, bir deli cesareti geldiðinde bu maskeleri çýkartmaya ve kendini aramaya en derinden, kendi içinden baþlamasý ile ilgili darmadaðýn bir hikaye ilginizi çekerse tanýþmak ümidiyle.
|
|