Park
(Berna Köker Çelebi) 27 Ocak 2006 |
Beklenmedik |
| |
Genç çocuk çantadan gri renkli bir defter çýkardý. Üzerinde küçük kareler vardý. Gördüðüne inanamýyordu, olamaz diye geçirdi içinden.Elleri titreyerek defteri aldý. Açarken kalbi durmak üzereydi. Birkaç saniyeliðine gözlerini kapatýp derin bir nefes aldý. Ýlk sayfayý açtý. Kendi elyazýsýydý. Günlük kendi günlüðüydü. Yarý þuursuz bir þekilde sýrt çantasýný açtý. Ýçinden yanýndan hiçbir zaman ayýrmadýðý günlüðünü çýkardý. Týpa týp aynýlardý. Sayfalarý, yazýlanlarý karþýlaþtýrdý. Tek fark diðer günlüðün yirmi gün sonrasýna kadar devam ediyor olmasýydý. Sonra defter bitiyordu. Defterin içinden “ANNEMÝZE” yazýlý bir zarf çýktý.Elleri terden sýrýlsýklam olmuþ bir halde mektubu açtý. |
|
Van Gogh Gözleri
(Berna Köker Çelebi) 11 Mart 2006 |
Beklenmedik |
| |
Van Gogh’un mutsuzluðunun çevresindekiler tarafýndan anlaþýlamamaktan kaynaklandýðý söylenir hep. Melankolisi ve uyumsuzluðu duyduðu yalnýzlýktandýr . Bunlar hakkýnda yazýlanlar. Þimdi sadece bir günlüðüne bile olsa kendimi onun yerine koyma fýrsatý bulmuþken yazýlanlarýn ne kadar eksik olduðunu görüyorum. Van Gogh bir açýdan þanslýdýr, çünkü gördüklerini tuvale aktarabilir. Resim, onun bir nebze olsun soluklanabildiði tek çýkýþ noktasýdýr. O yüzden kýsacýk ömrü boyunca fýrçasýný bir tas çorbaya tercih etmiþtir. Þanssýzlýðý ise þudur ki, görülenler ne olursa olsun görüldüðü þekliyle, yaþanýldýðý canlýlýk ve gerçeklikle aktarýlamaz tuvale. Hep bir þeyler eksik kalýr ve bu eksikliði sizin dýþýnýzda kimseler anlayamaz. Ýþte soluklanabildiðiniz tek çýkýþ noktanýz, bu yüzden ayný zamanda tabutunuz oluverir . Resim yapmak nefes alýp hayatta kalmanýn tek yoludur, ama bir taraftan da tablonuzda yansýtabildiðiniz kopyanýn, gerçeði yanýnda ki acizliði öldürür sizi.Van Gogh’un tablolarý onlara bakanlarda sevinç ve huzur duygularý uyandýrýr. Neþelendirir insanlarý. Çünkü hiç biri aslýný görmemiþtir... Aslýný görüp aklýný kaybetmemiþtir...” |
|
|
Arayýþlarýnýz ve bekleyiþleriniz hiç bitmesin
|
|