Bağbanın Haftalığı 25 Ekim - 31 Ekim (Sınamadan Sonra)
(Özgür Yenigün) 7 Kasım 2010 |
Anı |
| |
”0.33 ml su, 3 tane şeker, 2 kalem, 1 silgi, 1 kalemtıraş. Dokunmadım şekerlerinize, ben sabah alın terimi kattığım pekmezimi içtim de gittim sınava. Şekere gerek yoktu. Suyu da vere vere 0.33 lt verdiniz, hiç değil yarım litre verir insan. Kaleminiz silginiz ve kalemtıraşınız da sizin olsun. Bana, bağbana üzümlerimi verin yeter.”
|
|
Bağbanın Haftalğı 18 - 24 Ekim
(Özgür Yenigün) 25 Ekim 2010 |
Anı |
| |
Bağban bağını, çubuklarını çok seviyor. Onlara yardım da ediyor. Onların emanetlerine gözü gibi bakıyor. Ve bağban yola devam ediyor. Haftaya pazar bağbanı tekrar sınayacaklar. Ve bu sefer inşallah kalıcı bir bağbanlığa yolu gidecek. Bağban yoluna orda devam edecek. Bağban yolda ve duada…
|
|
Bağbanın Haftalığı (11 - 17 Ekim)
(Özgür Yenigün) 17 Ekim 2010 |
Anı |
| |
Bağban için yoğun bir hafta oldu. Nerden tutsa ucunu da anlatsa, bir türlü karar veremiyor. En iyisi üzümlerine yaptığı mineral takviyesinin heyecanıyla başlasın.
|
|
Yağmur Sonu
(Özgür Yenigün) 13 Ağustos 2008 |
İyileşme |
| |
Yansımalar grubunun "Yağmur Sonu" adlı şarkılarından esinlenerek yazılmış bir öykü.
“Önce yağmur yağar, Sonra her yer ıpıslaktır, Sonra kurur, Ama benim kalbim hala kan.”
“Önce yağmur yağar, Sonra her yer ıpıslaktır, Sonra kurur, Ama benim kalbim hala yaş.” |
|
Bursa Bir Devdir
(Özgür Yenigün) 2 Nisan 2008 |
Yerler |
| |
Bursa… Büyük bir şehir… Birçok insan için Bursa sadece büyük bir şehirdir. Fakat benim gibi Anadolu’nun köyümsü bir ilinde yaşamış biri için Bursa büyük kelimesiyle anlatılamaz. Çünkü taş çatlasa iki metre boyunda bir adam değildir Bursa benim için. Ancak masallarda görebileceğimiz, on metre boyunda bir devdir. Nedir peki Bursa’yı başkasına iki, bana on metre gösteren? |
|
Pazar
(Özgür Yenigün) 2 Aralık 2007 |
Bireysel |
| |
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Bense pazara bir daha gitmeyerek yoğurdu hiç yememeyi düşündüm. Akıl topumda yeniden pazara giderek başka bir satıcı bulup bulmamak ve helalleşmek için onunla görüşüp görüşmemek mermileriyle hayatımın beni götürdüğü yere gidiyorum. Hadi hayırlısı bakalım… |
|
Cırcır Böceği Savaşı
(Özgür Yenigün) 8 Eylül 2007 |
Çeviri |
| |
Bob Thurber adlı yazarın "The Cricket War" adlı öyküsünün çevirisi.
" Ne yazık ki söylemesi gereken bunun bir başlangıç olduğuydu. Savaşımızın başlangıcı, yıkımımızın başlangıcı… " |
|
Salyangoz
(Özgür Yenigün) 3 Haziran 2007 |
Bireysel |
| |
Salyangoz bir simge. Öykünün başındaki iki resimden birisi kabuğuna çekilmiş, diğeri ise kabuğundan çıkmış bir salyangoz. Şehirler de böyle. İşte bu öykü kabuğuna çekilmiş bir şehirden yola çıkıp tüm dünyadaki düzensizliğe bir üniversite öğrencisi bakışını sunuyor. Öykünün başındaki iki resimi çizen arkadaşım İlker Ketre'ye teşekkürler. |
|
Cehennem Cevdet'in İpleri
(Özgür Yenigün) 23 Nisan 2007 |
Anılar |
| |
Cehennem Cevdet! İplerin hepsi kopmadı, unutma. Hepsi kopsa nasıl gönderirdim sana selamımı? Selam olsun sana... |
|
Umut
(Özgür Yenigün) 23 Mart 2007 |
Umut |
| |
Dostum Umut'a Akrostiş |
|
Fatma'nın Koşusu
(Özgür Yenigün) 4 Aralık 2006 |
Toplumcu |
| |
"Biraz önce dünyanın en yalnızıydı. Şimdi ise yanında dünya vardı."
Fatma simgesinin altında tüm dünyada terörün elinden çeken insanların kurtuluş, umut ve yeni bir hayat koşusunun hikayesi. |
|
Ay Gülecek
(Özgür Yenigün) 4 Şubat 2006 |
Toplumcu |
| |
"Ay Gülecek" dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir evde kötülüğün elinden çeken herhangi bir ailenin hikayesi.
<“İki tane kalmış. Bölüşelim.” dedi. Sanki bilmiyordu iki tane kaldığını. Ama o an bir umut onu gerçeği kabullenmeden alıkoyuyordu adeta.> |
|
Kirlenen Dünyanın Nefret Soluğu
(Özgür Yenigün) 3 Aralık 2005 |
Toplumcu |
| |
Tüm dünyada tarihten bu zamana devam eden kirlenmenin şiiri... /
/
Secdede öldürmektir bu soluk Filistin’i. /
Farkı yoktur öldürmekten ırk için Musevi’yi. /
|
|
|

Edebiyat kadar müzikten de hoşlanan bir genç. Bir türkü sevdalısı. Bir vatan sevdalısı. Var mı ötesi?
|
|