 • İzEdebiyat > Eleştiri > Tarihsel Olaylar |
1
|
|
|
|
Yemen'de can verenlerin anısına. |
|
2
|
|
|
|
Artık dünya alemde biliyor ve görüyor ki, Aleviklerin Cem Evin’de Semah dönerek yapmış oldukları ibadetin, İslam’la veya İslam’ın herhengi bir Mezhep ve Tarikatıyla uzaktan yakından en ufak bir ortak yanı bulunmamaktadır. |
|
3
|
|
|
|
Bu cümleleri neden yazdığınıza epeyce kafa yordum. Kadın olmadığınıza göre kutlama size değil, gazetenize, kadın okurlarınıza gelmiştir. Kaz gelecek yerden tavuk esirgemez işadamları. Büyük olasılıkla ilan vermişlerdir. Gazetede ilan göremediğime göre ilanı almak yerine, sosyalizmle yeni tanışan gencecik bir insanın duygusal tepkisiyle “Alın paranızı da…..” deyip bu yazıyı döşenmiş olmalısınız. |
|
4
|
|
|
|
şeyh sait hakkında yazılanların haddi hesabı yoktur. ancak yakalanış biçimi üzerine ayrıntılı bir bilgiye de rastlamak mümkün değildir... |
|
5
|
|
|
|
1906 yılında Taşnak terör örgütü üyesi Ermeni kundakçılar Abdülhamit’i içine saatli bomba konmuş bir at arabasıyla öldürmek istemişlerdir. Fakat zaman ayarlı bomba patladığı sırada Abdülhamit uzakta olduğundan suikasttan şans eseri kurtulmuş, Tevfik Fikret ise bu olay üzerine "Bir Lahzai Teahhur" şiirini yazmış, terörü ve teröristleri övmüştür. |
|
6
|
|
|
|
toplam kalite anadoluda yok muydu? |
|
7
|
|
|
|
Ne olursa olsun ben klasik soykırım müzeleri gibi teslimiyetçi, kendisine acındıran, soykırım suçlularının zil takıp göbek atmalarını sağlayacak şekilde duvarlarına melankoli sinmiş, durgun bir ruhla hazırlanmış, yobaz devlet adamlarının ve belediye başkanlarının ayak bastığı, konuşmalar yaptığı, hatta bu konuşmalardan siyasi rant elde ettiği, bir eliyle üreme organını kaşıyan diğer eli ile sms yazan ırkçı eblehlerin ortalıkta gezindiği, bir müze istemiyorum. |
|
8
|
|
|
|
dergi fotoğraf sanatının gelişmesine, gezi ve seyahat kültürene, özellikle hatay'ın tanıtımına büyük katkı yaptı. hiç olmazsa dergi internet ortamında varlığını sürdürmeli. burada şunu da ifade etmek isterim ki; hatay'ın tarihi de çok önemlidir. tarihini ortaya çıkaracak araştırmacılara olduğu gibi, araştırılan konuları paylaşmak için bir tarih dergisine de ihtiyaç vardır. hatay tarihi, bugün yeterince bilinmemektedir... |
|
9
|
|
|
|
Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan " musıkî inkılâbı" nın gerçekleşmemesini, " karşı devrim" olarak yorumlanmasına karşı, aslında böyle bir değişimin sosyolojik ve toplum psikolojisi açısından mümkün olmadığı hakkımnda... |
|
10
|
|
|
|
Yazmak; esasında beyinlerin dumura uğradığı anlarda yazılmayacak kadar kursal bir eylemdir. |
|
11
|
|
|
|
Yazimdan da anlaşilacagi mesele tarihi,
nereye ve kime gittigi belli adresi iskalayacagini zannetmiyorum:) |
|
12
|
|
|
|
O gün Ankara daha da bir soğuktu. Elif, elif yağan kar şehri tir, tir titretiyordu. Bir haber “Uğur Mumcu öldürüldü”. Daha da bir titredi yürekler. Buz kesti damarda akan kan... |
|
13
|
|
|
|
Soru: Gel seninle şöyle düşünelim: Sen hiç bilmediğin ve tanımadığın bir cenaze törenindesin, o tabut daha teneşir taşındayken hoca şöyle sorar cemaatine:
"Meftayı nasıl bilirdiniz?"
Herkes "iyi bilirdik" der ve dualar okunur.
Şimdi sana sorulsa, "Atatürk'ü nasıl bilirdiniz?" diye, ne yanıt verirdin? |
|
14
|
|
|
|
Doğu-İslam toplumlarında “kraliçelik” gibi bir kurumun olmayışı kadının dinsel gerekçelerle aşağılanmasının en önemli göstergelerinden biridir. Padişah anaları ya da karılarının Osmanlı sarayında çevrilen dolaplarda bir hayli etkili olduğu doğrudur. Ancak, bu Osmanlı’nın iç ve dış politikasını kapsamaz ve haremdekiler Valide Sultan mertebesine bile yükselseler Batı’daki “kraliçeler” kadar etkin ve saygın konumda olamazlar.
|
|
15
|
|
|
|
Milli egemenlik, egemenliğin millete ait olduğu gerçeğini teslim etmektir. Halkın görüşünün esas alınmasıdır. Halkın seçtiklerine saygı duymaktır. Kişi ve zümre egemenliğini reddetmektir. Onun içindir ki milli egemenlik, monarşi ve oligarşiyle bağdaşmaz.
|
|
16
|
|
|
|
II. Mahmut, III. Selim’den bir adım daha ileri giderek yenileşmenin ilerisinde bugünkü anlamda görsellikte tam bir Batılılaşma hareketi başlatmıştı. O gün için Atatürk’ün şapka uygulamasından çok daha zor olan Hıristiyan Avrupalılar gibi tüm devlet memurlarına fes, pantolon ve ceket giyme zorunluluğu getirmişti. Aynı zamanda dini kaynaklı bırakılan sakal kesme(kısaltma) zorunluluğunu dayatmıştı. İlk önce çağdaş Batılı görüntüsüne kendi girmişti. |
|
17
|
|
|
|
‘Ermeni’ ve bu adın çağrıştırdığı sözler bana değişik değişik, ama birbirleriyle ilişkili şeyler söyler… Bu başlıkları değişik bağlamlarda ayrı ayrı ele aldığım ya da birkaçına birlikte değindiğim yazılar yazmışımdır. Yazıda, genişçe bir çerçevede bu başlıkları birlikte ele aldım. |
|
18
|
|
|
|
!..Hadi bakalım kurtardın Nedim!..Yaşamana bak sen yine tarih sayfalarında.Nasılsa bizim arabesk şarkıcı,türkücü,arabesk siyasilerimiz çok!.. |
|
19
|
|
|
|
Selahattin Eyyubi hakkında dört farklı tarih olmalı. Ne yazık ki üç tarih var.
1- Sünni tarihi
2- Şia tarihi
3- Batı tarihi
4- Olması gereken ama olmayan tarih!
|
|
20
|
|
|
|
Devrimi yönetecek, “ne yaptığını bilen”, “bilinçli bir kadro” gerekiyor. Bu bahsettiğimiz “gerekli kadro” maalesef bugün Mısır'da yok. Kimse muhatap olabilecek bir lider bulamıyor. Çünkü yok? Tehlikenin farkında mısınız?
|
|