Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
 |
|
 |
|
|
||||||||||
|
Ve gözlerimin önünden kayýp giden her aþk için… Yere düþen çatalýn sesi… Ondan nefret ediyorum, diye diye masayý yumruklayan bir kadýnýn gözlerindeki ateþten ilk kez korktum. Masaya indirdiði her yumrukta yüreðinden bir parça daha kopuyordu… Bana deðil, baþkalarýna inandý ve beni sorguladý öyle mi, diye sorarken nasýl da yenilmiþti! Kasýtlý ve asýlsýz suç yükleme… Ýftiraya uðrayan her kadýnýn benzine düþen hüznün ve öfkenin o sarýmtýrak yansýmasý… Çekip giden anýlar, heceleri deðiþen sözcükler, anlamýný yitiren duygular… Gece boyunca- yanýlmýþým-la baþlayan onlarca cümleyi ardý ardýna kuran bir kadýn. Uzun bir sessizlik… Ne düþüneceðimi, ne söyleyebileceðimi bilemedim. Hangi söz üzerimize çöreklenen kara bulutu gitmesi için ikna edebilirdi ki? Atlatýrým, dedi boðuk sesiyle… Bunu da atlatýrým! Atlatmak? Sýkýntýyý, derdi, aldatýlmýþlýðý, yanýlmýþlýðý, piþmanlýðý atlatmak… Hala sessizlik… Birden öfkeyle, suyu þiþeyi kafana dikerek içmek yerine kristal bir bardakla içmeyi deneseydin bugün þu acýyý yaþamýyor olacaktýn, deyiverdim. Þaþkýn þaþkýn bana bakarken olabilecek her türlü kötü ihtimali hesaba katarak sözlerime devam ettim… Bakma öyle! Hayat devam ediyor ve sen þu koca hayatýn onunla geçen kýsacýk birkaç senesine çakýldýn kaldýn! Bu adam sana hesap sorma ve yaþadýklarýný sorgulama hakkýný ayrýldýðýnýzda kaybetti. Nasýl olur da hala onun ve ona asýlsýz haberler yetiþtiren bir ahmaðýn iddialarý karþýsýnda böyle yenilir, üzülür ve kahredersin! Kime inanýyorsa inansýn. Sana inanmadý iþte! Tüm mesele bu deðil mi? Sana inanmayan bir adamýn þu masada sohbet konusu bile olmasý gereksiz. Masaya indirdiðin yumruklarý sayamadým ama bil ki hiç biri için deðmezdi! Ama, diye söze baþlayacak gibi oldu; izin vermedim. Beni dinler misin? Hepimiz aþk yaþýyoruz, ayrýlýyoruz, aldatýlýyoruz, acý çekiyoruz, vedalaþýyoruz filan ama seninki bu gece artýk ifrata kaçtý. Sevgini hep önemsedik ve ona hep hürmet ettik. Ama az evvel sen masayý yumruklarken ‘yerinde olsaydým’ diye düþündüm. Senin yerinde olsaydým… Emin ol sen de benim gibi delirirdin. Aþka aramýzda en çok inanan kadýnýn söylediklerine bak, dedi sessizce. Aþka inanmak? Elbette inanýyorum. Hem de nasýl inanýyorum. Þuna da lütfen sen inan; eðer benim sevdiðim adam da böyle bir þey yapsaydý senden farklý davranmaz hatta daha da abartabilirdim. Ve o zamanda bu sözcükleri bana söyleyen sen olurdun. Hem artýk içimizden her kim aðlýyorsa ona aðlayarak eþlik etmeyeceðimize söz vermedik mi? Aðlayanýn omzunu sývazlamak yerine gerekirse örseleyeceðiz demedik mi? Dedik; haklýsýn, diye cevap verdi. Ayrýca bu sabah saat 08: 30 da hayatýmýza muhteþem bir yürek daha katýlýyor. Dünyaya yarýn ‘merhaba’ diyecek Efe’mizi bekliyoruz yahu. Her yeni gün bir umut iþte! Seneye bu zamanlar birer tane de biz yapalým bence, dediðim an hep beraber gülmeye baþlamýþtýk bile… Bebek muhabbetiyle masada sessiz kalan herkes neþeli sesler vermeye baþlayýnca ve onun da yüzü gülmeye baþlayýp ellerindeki titreme , sesindeki boðukluk geçince bana dönüp bir aðýzdan sordular: Ama sen kýzýn olsun istiyordun? Hayýrlýsý, delirdiniz mi? Bebek yapalým dedim; kýz ya da erkek diye belirtmedim.Ama kýzým olsun adý da ECREN olsun lütfen Allah’ým, derken masadaki yumruðun izleri geçmiþti bile… Evimdeyim. Bir aþk daha bitti! Onu örselerken kendimi de örselediðimi bile bile susmadým. Ona söylediðim her söz yüreðime çivileme saplanýrken aðlamamak için de kendimi zor tuttum! Aþk; acý çekmek, özlemek, üzülmek deðilken ve nasýl da kutsal bir duyguyken, ucundan yakaladýðýmý sandýðým hatta inatla aþk dediðim karmaþayý da teslim ettim ödünç aldýðým yüreðe… Gökten düþecek o bilindik üç elmanýn bir zamanlar sevdiðim adamýn kafasýna düþmesini bile diledim. Bu yazýyý bir adamýn kalbi olmaktan vazgeçtiðim þu son zamanlarda yazmam tesadüf olamaz. Týpký bu aðýr ama atlatýlmasý zor olmayan gecenin finalini gülerek yapmamýz gibi… O, bir ara kalbini yoklarsa iyi olacak...Biri onu lütfen uyarsýn! Çünkü artýk bir kalbi yok! BÝNNUR EDÝSAN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Anasayfa
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © BÝNNUR EDÝSAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |