Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides |
|
||||||||||
|
Bahar sadece günlerin uzaması demek değildir.Bununla birlikte dünyamız bambaşka bir şekil alıyor.Tabiat derin kış uykusundan uyanıyor.Giydiği kalın kışlık elbiseleri bir çırpıda üzerinden atıveriyor.Havaların ısınmasıyla beraber rengârenk libaslara bürünüyor.Dağlarda çiğdem çiçekleri boy veriyor.Yüksek tepelerdeki kar yığınları, güneşin kavurucu sıcaklarıyla birlikte suya dönüşüyor.Çobanlar önlerine aldıkları sürüleri çayır çimen otlatıyorlar.Yanık bir kaval ezgisiyle birlikte dile geliyor körpecik kuzular!…Dallarda açan çiçekler zamanla meyveye duruyor. Tüm tabiat düğün bayram ediyor.Badem ağaçlarında açan çiçekler hayata “merhaba” dercesine hoş ve alımlı,salınıp duruyorlar.Kır çiçekleri yeni aşıklara sevgi tomurcukları sunuyor.Aşkın sihirli havasına papatyalar da iştirak ediyor.Yeni açan yapraklar,tatlı bahar rüzgârlarıyla sallanıyor.Kırıp dökmüyor;sanki okşuyor.Toprağın altındaki tüm canlılar yeryüzüne dönüş hazırlıkları yapıyor.Onlardaki sevinci tarif etmek imkânsız!..Kolay mı aylarca kar altında hayat mücadelesi vermek?Onlar bayram etmesin de kim etsin?Karıncalar ağır adımlarla yolculuğa başlamış bile!..Ya kelebeklere ne demeli?..Hepsinde apayrı bir heyecan!. Bahar sevinci,tüm canlılarda ortak olan bir duygudur.Belirli bir mekâna hapsolan ruhların,dirilişi ve bayramıdır bahar!…Duygularımızın tercümanı olan şairler de bahar temini işlemişler şiirlerinde.Bunların başında yer alan Halide Nusret Zorlutuna,bakın nasıl karşılıyor baharı: “Gel bahar,erit bu yolun karını Geçen seneleri anmayalım hiç Dinle bülbüllerin şarkılarını Güllerin kıpkızıl şarabını iç Saçında baygın bir gül kokusu var Dudakların kızıl,karanfil gibi Gözlerinde gülsün mine ışıklar Sesinle büyüle çarpan her kalbi Gel bahar,gel bahar,yakınlarda gül Denize renginden armağan bırak Ufuklarda gezin,göklere süzül, Sonra yavaş yavaş in,içime ak…” Bahar insanın ruhunu okşuyor.Damarlarımızda dolaşan kan, sanki daha hızlı bir tempoda hareket ediyor.Onun içindir ki Türkler baharın gelişiyle birlikte bayram ederlerdi.Buna “Nevrûz” adı verilirdi. Nev “yeni”, Rûz “gün” demektir.Her iki kelime bir araya getirilerek “yeni gün” anlamına gelen bir terkip oluşturulmuştur.Bu bayram Mart ayının yirmi birinde kutlanmaktadır.Vaktiyle İranlılar’da da millî bayram olarak kutlanırdı.Türkî Cumhuriyetler(Azerbaycan,Kazakistan,Kırgızistan,Özbekistan,Türkmenistan) de Türk’ün bu millî bayramına çok büyük önem verir.Bu eski geleneği bizler de yaşatmalıyız.Nevrûz Bayramı’nız kutlu olsun. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |