Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Ýyi ki seyretmiþim... Çünkü bir kere daha gördüm ki, dünyanýn en güzel ülkesini üzerinde yaþayan pek de küçümsenemeyecek sayýdaki sakinleri (!) bir açýkhava akýl hastanesine çevirmeye baþlamýþlar bile çoktan. Okan Bayülgen’in ZAGA’sýný beklerken pek fazla kanal seçeneðimin olmadýðý bir otel odasýnda Kanal D’de TürkStar programýnda ülkenin insanýnýn vahim durumuna bir kez daha þahit oldum. Ben Popstar saçmalýðýndan sonra insanlarýn bu iþe prim vermeyeceðini zannederek büyük bir yanýlgýya düþmüþüm. Bu yarýþma enflasyonu içinde insanlar da saçmalama, zýrvalama gibi konularda sýnýrlarý çok fazla aþmýþlar. Durum oldukça vahim. Durumun ne kadar vahim olduðunu aslýnda Okan Bayülgen’i seyredince daha iyi anlýyor insan. Programý arayanlarýn zekalarý acaba telefonu açanlar tarafýndan bir testten mi geçiriliyor diye düþünüyorum bazen. Valla kimse Okan’a kýzmasýn. O, Zaga programýyla tüm topluma koca bir ayna tutuyor, kendi suretini görenler de sinirleniyorlar. Okan Bayülgen kendisi hakkýnda yazýlýp çizilmesine, bir yerlerde ondan bahsedilmesine hatta programýnda ona en ufak bir þey söyleyenlere (iyi ya da kötü) hemen bir tavýr takýnýyor belki, ama ben de þu konuya deðinmeden edemeyeceðim. Ona insanlarýn neden sinirlendiðinden yukarýda bahsettim. Ýnsanlara ayna tutunca böyle ‘kör kör, parmaðým gözüne’ misali, haliyle bazýlarý çok sinirleniyor, tepki gösteriyor ve nefret ediyorlar ondan. Ama Okan’ýn anlamama numaralarýna yattýðý (tabirin kusuruna bakmasýn) kendisinin neden bazýlarý tarafýndan beðenildiði, hatta çok sevildiði konusuna gelince, bunun nedeni, bir kadýnýn ondan hoþlanmasý, onu beðenmesi ya da takdir etmesi için gerekli olan üç özelliði kendi bünyesinde taþýyor olmasý. Nedir bu üç özellik? Bir kadýn neden hoþlanýr, ya da nasýl bir erkekten? Ýnanýn çok basit görünen ama karmaþýk bir formülü var bunun ve herkes tam anlamayabilir. Bu nedenle de pek çok erkek kadýnlarýn bazý erkeklerden neden hoþlandýðýný, onlarý neden savunduðunu, beðendiðini ya da takdir ettiðini bir türlü açýklayamazlar. Kadýnlar da bunu nedense bir türlü açýklayamazlar. Sizi fazla merakta býrakmayayým. Bu üç özellik 1- baþarýlý, 2- sýra dýþý, 3- ilginç olma durumudur. Ýnanýn bana, bu böyle. Ama sakýn ola ki, sýra dýþý ve ilginç olma özelliklerini bir tutmayýn. Ayný þey deðildir. Ne ilginç görünen adamlar vardýr, hiç ama hiç sýra dýþý deðildirler. Bazen de tam tersi. Ýþte, Okan da bu üç özelliði ayný anda üzerinde taþýyan, hem de çok iyi ‘taþýyan’ bir adam. Bu programýn ardýndan 7 Mart Pazar günü Hürriyet gazetesinin Pazar Eki’nde kendisiyle yapýlan söyleþiyi okuyunca ne kadar haklý olduðumu gördüm. Bence onu sadece Ýletiþim Fakültesi’nde deðil her yerde ders olarak okutsunlar. Ýnsanlar Okan’a kýzacaklarýna bazý þeyleri görmeye, anlamaya çalýþsalar ne iyi olur... Onun yaptýðý her program iyi bir Türkçe dersi yerine geçiyor. Bunun kaç kiþi farkýnda? Kendisiyle yapýlan söyleþide en çok ne hoþuma gitti biliyor musunuz? ‘Anarþist’ kavramýný ‘terörist’ ile bir tutan pek çok cahiller cahili, boþ kafalý dolaþýr etrafta. Okan söyleþi esnasýnda bu kavramý öyle bir cümle içinde kullanmýþ ki, artýk zeka seviyesi en düþük olan adam bile anlar bence. Bu söyleþi, Okan Bayülgen’in programýndaki Elemanlar, Cam Siliciler, Vampir ve Þelale Haným gibi ‘tip’leri ‘karakter’ zanneden bir gazeteci tarafýndan yapýlmýþ olmasý dýþýnda çok güzel. Þelale Haným dedim de aklýma geldi. Benim en beðendiðim tip o. Baþýndan beri: “Tam olarak kiminle dalga geçtiðini kestirmek zor, ama sanýrým hepsiyle, yani bütün kadýn programlarý ile dalga geçiyor” deyip duruyorum. Kendisi de aynen þöyle söylüyor: “Bütün kadýn programlarý... Çoðunlukla onlarda olan þeyleri abartýyor ve dalga geçiyoruz. O ahlâksýzlýklarý yapanlarý gülünç duruma düþürüyoruz. Bu açýdan Zaga bir tür haddini bildirme programýdýr.” Evet, bu sefer de kadýn programlarý deyince aklýma 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü geldi. Bilemiyorum ama bana hep saçma ve garip gelmiþtir ‘Dünya Kadýnlar Günü’ diye bir günün olmasý. Anneler ya da Babalar günü gibi bir þey deðil ki bu. Ama dünya öyle bir halde ki, ne yazýk ki tüm dünyaya kadýnýn durumu hatýrlatýlmak zorunda gibi. Siz Güldünya’nýn töre kurbaný olmadýðý martavalýna inandýnýz mý? Ben inanmadým ve asla da inandýramayacak kimse beni böyle bir saçmalýða. Kaç kadýn 8 Mart günü töre kurbaný olacak? Kaç kadýn dayak kurbaný olacak o gün? Güldünya gibilerin böyle bir günü yok. Kadýnýn tek günü olamaz tabii. Ama haklýlar aslýnda, böyle bir gün olmalý. ‘Dünya Kadýnlar Günü’ Güldünya için deðil, bizim gibiler için. Bazý þeyleri hatýrlamamýz ve Güldünya’lar için bir þeyler yapmamýz için. Birileri bu ülkeyi bilinçli ve programlý bir þekilde koca bir açýkhava akýl hastanesine çevirmeye çalýþýyor. Ama bence buna engel olmak mümkün. Kim ne derse desin, bence ‘Türkiye hâlâ mümkün.’ Hamiþ: Haftalardýr Anadolu yollarýnda olduðum için, biraz da canýmdan çok sevdiðim dostum AGOS gazetesi genel yayýn yönetmeni Hrant Dink’i aramayý ihmâl ettiðimden, açýkçasý 26 Þubat günü AGOS gazetesine yapýlan çirkin saldýrýdan ne yazýk ki Radikal gazetesindeki bir köþe yazýsý sayesinde haberdar oldum. Ýlk iþim hem gazeteyi hem de sevgili Hrant’ý aramak oldu. Yapýlaný kýnýyorum. Hrant’a ve tüm AGOS çalýþaný dostlarýma geçmiþ olsun diyorum. Onlar yalnýz olmadýklarýný biliyorlar zaten. Her zaman yaptýðým gibi Istanbul’a döner dönmez soluðu onlarýn yanýnda alacaðým. Onlarla bu konuyu konuþacaðým. Bir dahaki yazýmýn konusu da bu saldýrý olacak.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nükhet Everi, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |