Deðiþim dýþýnda hiçbir þey sürekli deðildir. -Heraklitos |
|
||||||||||
|
Bu millet bir zamanlar çok zor günler yaþadý. “Hasta Adam” deyip üzerimize çullandýlar. Hastanýn yataktan kalkmamasý için onun hayat damarlarýný kesmeye kalkýþtýlar. 1. Dünya Savaþý sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaþmasý’yla yurdumuzu tamamen elimizden almaya kalktýlar. Yüzyýllardýr üzerinde baðýmsýz olarak yaþadýðýmýz, her karýþýný þehit kanlarýyla suladýðýmýz bu topraklarda hür yaþamayý bize reva görmediler. Fakat hürriyeti yemek içmek gibi temel ihtiyaçlardan biri olarak gören Türk milleti, esaret zincirine vurulmayý kabul etmedi. Her karýþ topraðý þehit kanlarýyla sulanmýþ bu aziz vatanda düþmanlarla sonuna kadar mücadele etmeyi yeðledi. 19 Mayýs 1919’da Atatürk'ün Samsun’a çýkmasýyla þanlý kurtuluþ mücadelesinin fitili ateþlendi. Atatürk’ün önderliðinde topyekûn bir Kurtuluþ Savaþý’na giriþildi. Milletimiz yedisinden yetmiþine kadar bu mücadeleye ortak oldu. Misak-ý Millî sýnýrlarý içinde vatanýn bir bütün olduðu ve parçalanamayacaðý kanaatinden hareket edilerek çýkýlan bu çetin yolda çok büyük zayiatlar verilse de hürriyet için canýný vermeye hazýr olan Türk milleti teslim olmayý hiçbir zaman düþünmedi. Amasya Genelgesi’nin yayýnlanmasýnýn ardýndan Erzurum ve Sivas Kongreleri yapýldý. Daha sonra, 27 Aralýk 1919’da Ankara’ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920’de TBMM’yi açtý. Bu zor þartlarda millet egemenliðini tercih eden Atatürk, bu millete her zaman inandý ve güvendi. Önceleri düzenli ordumuz yoktu. Bir avuç gönüllünün gayretleriyle mücadele ediliyordu. Fakat bunun böyle olmayacaðýný anlayan Atatürk, düzenli ordunun bir an evvel kurulmasý kararýný aldý ve uyguladý. Ýlk baþarý, Doðu’da Ermeni çetelerine karþý kazanýldý. Daha sonra, Batý cephesinde, Yunanlýlarla, I. Ýnönü ve II. Ýnönü Savaþlarý yapýldý. Bu savaþlarda alýnan zaferler milletimizin inancýný ve kendine güvenini daha da pekiþtirdi. “Hattý müdafaa yoktur sathý müdafaa vardýr. Bu satýh, bütün vatandýr. Vatanýn her karýþ topraðý vatandaþýn kanýyla ýslanmadýkça terk olunamaz” emrini veren Atatürk, düþmanýn peþini býrakmadý. 23 Aðustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasýnda yapýlan Sakarya Meydan Muharebesi’yle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaþmasý’ndan beri ilk defa toprak kazanmaya baþlýyordu. Bu durum, zor þartlarda ölüm kalým mücadelesi veren ordunun moralini düzeltti. Türk ordusu kazandýkça ilerliyor, düþmanýn tahammülünü ve dayanma gücünü kýrýyordu. Sakarya Savaþý’ndan sonra, büyük bir taarruzla düþmanýn tamamen bitirilmesi planlanmýþtý. Bunun için büyük bir gizlilik içerisinde büyük hazýrlýklar yapýldý. Ordumuz Gazi Mustafa Kemal’in idaresinde, 26 Aðustos 1922’de düþmana saldýrdý. Bir saat içinde düþman mevzileri ele geçirildi. 30 Aðustos’ta düþman çember içine alýndý; sað kalanlar esir düþtü. Yunanlýlarýn ayakta duracak halleri kalmamýþtý. Yunan Baþkomutaný Trikopis de esir düþmüþtü. Bu savaþ, Atatürk'ün baþkomutanlýðýnda yapýldýðý için “Baþkomutanlýk Meydan Muharebesi” olarak tarihe geçti. Fakat Ýzmir’in de düþmandan kurtarýlmasý gerekiyordu. Ýyice harap ve bitkin haldeki düþman, ýsrarla takip edilerek Ýzmir’de düþmana son darbe vuruldu. 9 Eylül 1922’de Ýzmir’in de alýnmasýyla yurdumuz düþmandan temizlendi. Millet olarak bu þanlý zaferler silsilesinin son ayaðý olan “Baþkomutanlýk Meydan Muharebesi”nin kazanýldýðý tarih olan 30 Aðustos’u Zafer Bayramý olarak kutluyoruz. O eski günleri hatýrlayýp bu bayramda daha çok kenetleniyoruz. Daha güçlü olmamýzýn ve daha güçlü kalmamamýzýn birlik ve beraberlikten geçtiðini idrak ediyoruz. Güçlü olan milletlere baþka milletlerin saldýrmaya cesaret edemeyeceðini biliyoruz. Sözlerimi Atatürk’ün zafere dair þu sözleriyle bitirirken þanlý milletimizin Zafer Bayramý'ný kutluyorum: “Hiçbir zafer gaye deðildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gayeyi elde etmek için gerekir en belli baþlý vasýtadýr. Gaye, fikirdir. Zafer, bir fikrin istihsaline hizmeti nispetinde kýymet ifade eder. Bir fikrin istihsaline dayanmayan zafer payidar olamaz. O, boþ bir gayrettir. Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanýlmasýndan sonra yeni bir âlem doðmalýdýr, doðar. Yoksa baþlý baþýna bir zafer, boþa gitmiþ bir gayret olur.”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |