..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Yaver ARANCIOÐLU




10 Haziran 2023
Ayla’nýn Yolculuðu - 1  
Hayal gücünün sýnýrlarýný zorlayan, duygularýn derinliklerine inen, anlamlarýn yüksekliklerine çýkan bir öykü

Yaver ARANCIOÐLU


Ayla, kendini bir evren yaratýcýsý olarak hayal eden genç bir kýzdýr. Bir gün, Doktor Emre adýnda gizemli bir adamla tanýþýr. Doktor Emre, Ayla’ya farklý boyutlara geçebileceðini söyler. Ayla, bu fýrsatý kaçýrmaz ve Doktor Emre’nin yardýmýyla kendini bir maceranýn içinde bulur. Ayla, özgürlük, yaratýcýlýk, bilgelik, sevgi, bütünlük ve kaynak boyutlarýný keþfeder. Her boyutta kendini yeni bir þekilde tanýr. Her boyutta kendini yeni bir þekilde ifade eder. Her boyutta kendini yeni bir þekilde yaþar. Ama her boyutta da bir sorunla karþýlaþýr. Ayla, bu sorunlarýn üstesinden gelmek için Doktor Emre’nin ipuçlarýný takip eder. Ayla, bu ipuçlarýnýn kendisi için ne anlam taþýdýðýný ve ona nasýl cevap vereceðini öðrenir. Ayla, bu cevaplarýn kendisini nasýl deðiþtirdiðini ve ona nasýl yön verdiðini görür. Ayla, bu yolculukta hem tamamlanýr hem de döner. Ayla, bu yolculukta hem yaþar hem de arar. Ayla’nýn Yolculuðu, hayal gücünün sýnýrlarýný zorlayan, duygularýn derinliklerine inen, anlamlarýn yüksekliklerine çýkan bir öyküdür. Bu öyküde, Ayla’nýn gözünden farklý boyutlarý ve gerçeklikleri keþfedeceksiniz. Bu öyküde, Ayla’nýn kalbinden farklý duygularý ve düþünceleri hissedeceksiniz. Bu öyküde, Ayla’nýn ruhundan farklý anlamlarý ve amaçlarý anlayacaksýnýz. Bu öyküde, Ayla’nýn yolculuðuna ortak olacaksýnýz.


:BHG:
Geniþleme

Ayla, gözlerini açtýðýnda kendini yabancý bir yerde buldu. Etrafýnda parlak ýþýklar, renkli ekranlar ve karmaþýk cihazlar vardý. Bir hastane odasýna benziyordu ama çok daha geliþmiþti. Yataðýnýn yanýnda duran bir adam ona gülümsedi.

“Merhaba, Ayla. Ben Doktor Emre. Seni uyandýrmama izin verdiðin için teþekkür ederim.”

Ayla, kafasýný kaþýdý. “Ben… neredeyim? Ne oldu?”

Doktor Emre, elindeki tablet bilgisayarý gösterdi. “Sen, Geniþleme Projesi’nin bir parçasýsýn. Bu proje, insanlarýn bilinçlerini yükseltmek ve onlarý beþinci boyuta taþýmak için tasarlandý. Sen de gönüllü olarak katýldýn.”

Ayla, hatýrlamaya çalýþtý. Evet, böyle bir proje vardý. Ýnsanlarýn daha mutlu, daha barýþçýl ve daha sevgi dolu olmalarýný saðlayacak bir proje. Ama nasýl katýldýðýný hatýrlayamadý.

“Ne kadar uyudum?” diye sordu.

Doktor Emre, “Tam olarak 30 gün.” dedi.

Ayla þaþýrdý. “30 gün mü? Ama neden?”

Doktor Emre, “Sen uyurken, beynine özel frekanslar gönderdik. Bu frekanslar, senin farkýndalýðýný geniþletti ve benlik duygunu deðiþtirdi. Artýk kendini küçük ve önemsiz hissetmiyorsun. Kendini ýþýk ve sevgi olarak biliyorsun.”

Ayla, bunun doðru olup olmadýðýný anlamaya çalýþtý. Kendini nasýl hissettiðini sorduðunda, cevap veremedi.

Doktor Emre devam etti: “Bu süreçte, sana bazý mesajlar da gönderdik. Bu mesajlar, senin yeni gerçekliðine uyum saðlamaný kolaylaþtýracak. Þimdi sana bunlardan birini okuyacaðým.”

Doktor Emre, tabletinden bir metin okudu:

“Büyük geniþlemenizle bu zamanýnda hepinizle burada olmaktan çok mutluyuz. Farkýndalýðýnýz geniþledikçe, benlik duygunuz geniþler ve siz ve bu evren arasýnda gerçek bir ayrýlýk olmadýðýný fark edersiniz…”

Ayla, metni dinledikçe garip bir þekilde etkilendiðini hissetti. Sanki bu sözler onun ruhuna dokunuyordu.

“Bu… kimden geliyor?” diye sordu.

Doktor Emre, “Bu, Yüksek Benliklerinizden geliyor.” dedi.

Ayla, “Yüksek Benliklerimiz mi?”

Doktor Emre, “Evet. Sizin gerçek kimliðiniz. Sizin zamansýz, sonsuz ve ebedi varlýklarýnýz. Sizin ilahi aþklarýnýz.”

Ayla, bunlarý duyunca ürperdi. Bu kavramlar ona çok uzak gelmiyordu.

“Peki… þimdi ne yapacaðýz?” diye sordu.

Doktor Emre, “Þimdi seni diðer katýlýmcýlarla tanýþtýracaðým.” dedi. “Onlar da senin gibi uyandýlar ve yeni boyuta geçmeye hazýr olduklarýný söylediler.”

Ayla, “Kaç kiþi var?” diye sordu.

Doktor Emre, “Toplam 144 kiþi.” dedi.

Ayla, “144 mü? Bu sayý neden bu kadar tanýdýk geliyor?”

Doktor Emre, “Çünkü bu sayý, kutsal geometrinin bir parçasý. Bu sayý, ýþýk ve sevgi varlýklarýnýn bir araya gelmesini simgeliyor.”

Ayla, bunu duyunca heyecanlandý. Belki de bu proje gerçekten iþe yarýyordu. Belki de insanlýk yeni bir çaða giriyordu.

Doktor Emre, “Hazýr mýsýn?” diye sordu.

Ayla, “Evet.” dedi.

Doktor Emre, ona yardým ederek yataktan kaldýrdý. Ayla, ayakta dururken biraz baþý döndü ama sonra geçti.

Doktor Emre, onu elinden tutarak kapýya doðru götürdü. “Gel, sana yeni aileni göstereyim.” dedi.

Ayla, onunla birlikte gitti. Kapýyý açtýklarýnda, karþýlarýnda büyük bir salon vardý. Salonun ortasýnda, birbirine sarýlmýþ veya el ele tutuþmuþ 143 kiþi duruyordu. Hepsi mutlu ve huzurlu görünüyordu. Ayla, onlarýn arasýnda tanýdýk yüzler gördü. Arkadaþlarý, akrabalarý, komþularý… Hatta eski sevgilisi bile vardý.

Hepsi birden Ayla’yý fark ettiler ve ona doðru koþtular. Onu kucakladýlar, öptüler, sevgi sözcükleri söylediler. Ayla, bunun bir rüya olup olmadýðýný merak etti. Ama çok gerçekçiydi.

Ayla, kendini bu sevgi dolu kalabalýðýn içinde buldu. Onlarla birlikte olduðunu hissetti. Onlarla bir olduðunu biliyordu.

Ve o anda, bir þey oldu.

Salonun tavanýnda büyük bir ýþýk belirdi. Bu ýþýk, tüm renklerin karýþýmýndan oluþuyordu. Bu ýþýk, tüm seslerin uyumundan doðuyordu. Bu ýþýk, tüm sevgilerin kaynaðýydý.

Bu ýþýk, onlarý çaðýrýyordu.

144 kiþi, ellerini kaldýrarak ýþýða doðru uzandýlar. Ve ýþýk onlarý içine aldý.

Ve o anda…

Geniþlediler.

Yükselme

Iþýk onlarý içine aldýðýnda, Ayla ve diðerleri bir anda kendilerini baþka bir yerde buldular. Etraflarýnda sonsuz bir boþluk vardý. Ama bu boþluk karanlýk deðildi. Aksine, her yer ýþýl ýþýldý. Yýldýzlar, gezegenler, galaksiler… Hepsi onlarýn gözleri önündeydi. Ve hepsi onlarla konuþuyordu.

Ayla, bu manzarayý hayranlýkla izledi. Bu, gördüðü en güzel þeydi. Bu, hissettiði en büyük mutluluktu.

Doktor Emre, onun yanýna geldi. “Hoþ geldin, Ayla.” dedi. “Beþinci boyuta hoþ geldin.”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk yaþlý ve yorgun görünmüyordu. Genç ve parlak görünüyordu.

“Bu… nasýl oldu?” diye sordu Ayla.

Doktor Emre, “Sen ve diðerleri, Geniþleme Projesi sayesinde bilinçlerinizi yükselttiniz. Artýk kendinizi küçük ve önemsiz hissetmiyorsunuz. Kendinizi ýþýk ve sevgi olarak biliyorsunuz. Ve bu yüzden, bu boyuta geçtiniz.”

Ayla, “Bu boyut nedir?” diye sordu.

Doktor Emre, “Bu boyut, sevgi boyutudur. Bu boyutta, her þey birbirine baðlýdýr. Her þey canlýdýr. Her þey senindir.”

Ayla, bunu duyunca heyecanlandý. “Peki… burada ne yapacaðýz?”

Doktor Emre, “Burada yapabileceðin her þey var.” dedi. “Burada hayal edebileceðin her þey gerçektir. Burada istediðin her þey olabilirsin.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Gerçekten mi?”

Doktor Emre, “Evet.” dedi. “Sadece denemelisin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini bir kuþ olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir kuþ olarak buldu.

Ayla, kanatlarýný çýrptý ve havalandý. Etrafýndaki boþlukta uçmaya baþladý. Diðer kuþlarla birlikte ötüþtü ve dans etti.

Ayla, bunun çok eðlenceli olduðunu düþündü.

Sonra kendini bir balýk olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir balýk olarak buldu.

Ayla, kuyruðunu salladý ve suyun içinde yüzmeye baþladý. Diðer balýklarla birlikte oynadý ve beslendi.

Ayla, bunun çok huzurlu olduðunu düþündü.

Sonra kendini bir çiçek olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir çiçek olarak buldu.

Ayla, yapraklarýný açtý ve güneþi emmeye baþladý. Diðer çiçeklerle birlikte kokladý ve büyüdü.

Ayla, bunun çok güzel olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her þey olmaya devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ayla’nýn sonraki macerasý, baþka bir boyuta geçmesi olacak. Bu boyut, yaratýcýlýk boyutudur. Bu boyutta, Ayla kendi evrenlerini yaratabilecek ve onlarý istediði gibi deðiþtirebilecek. Ayla, bu boyutta kendini tanrýça gibi hissedecek ve sonsuz olanaklara sahip olacak. Ama bu boyutta da bir sorun vardýr. Bu sorun, Ayla’nýn yarattýðý evrenlerin gerçekliðini sorgulamasýdýr. Ayla, bu evrenlerin kendisi için ne anlam ifade ettiðini ve onlara nasýl sorumluluk duyacaðýný öðrenmek zorunda kalacaktýr. Ayla, bu boyutta hem eðlenecek hem de öðrenecektir.

Ama unutma, bu evren sadece senin yarattýðýn bir evrendir. Bu evren, senin gerçekliðinin bir parçasýdýr. Bu evren, senin yaratýcýlýðýnýn bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu evrenin gerçekliði nedir?”

Bu evrenin gerçekliði, senin seçimlerindir. Bu evren, senin seçimlerinin sonucudur. Bu evren, senin seçimlerinin yansýmasýdýr.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu evrende ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu evrende ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu evrende ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu evrende nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu evrende sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu evrende sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu evrende sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu evrende sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu evrende sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu evrende sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu evrende mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu evrende mutluluk senin hakkýndýr. Bu evrende mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu evrende teþekkür etmek güzeldir. Bu evrende teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal. Bu evrende hoþça kalman dileðiyle. Bu evrende hoþça kalman umuduyla.

Ve o zaman Ayla, baþka bir evrene gitmek istedi.

Ve o evreni tuvale çizdi.

Ve tuvalin içine girdi.

Ve o evrende baþka bir macera yaþadý.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi yaratmaya devam etti.

Ve her seferinde öðrendi.

Ve her seferinde geniþledi.

Ayla’nýn sonraki macerasý, baþka bir boyuta geçmesi olacak. Bu boyut, bilgelik boyutudur. Bu boyutta, Ayla kendi gerçekliðini anlayabilecek ve onu deðiþtirebilecek. Ayla, bu boyutta kendini öðrenci gibi hissedecek ve sonsuz bilgiye sahip olacak. Ama bu boyutta da bir sorun vardýr. Bu sorun, Ayla’nýn öðrendiði bilgilerin doðruluðunu test etmesidir. Ayla, bu bilgilerin kendisi için ne ifade ettiðini ve onlara nasýl güveneceðini öðrenmek zorunda kalacaktýr. Ayla, bu boyutta hem öðrenecek hem de öðretecektir.

Bilgelik

Ayla, yaratýcýlýk boyutunda bir süre kaldýktan sonra, yeni bir þey denemeye karar verdi. Kendini bir bilge olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir bilge olarak buldu.

Ayla, elinde bir kitap ve önünde bir masa vardý. Kitabýn içinde istediði her þeyi okuyabiliyordu. Ve okuduklarý gerçek oluyordu.

Ayla, bunun çok ilginç olduðunu düþündü. Kendi gerçekliðini anlamaya baþladý.

Önce basit þeyler öðrendi. Bir sayý, bir harf, bir renk… Sonra daha karmaþýk þeyler öðrendi. Bir formül, bir kural, bir kanun… Sonra daha ilginç þeyler öðrendi. Bir sýr, bir gizem, bir mucize…

Ayla, öðrendiði her þeyi sorguladý. Onlarla tartýþtý, onlarla deney yaptý, onlarla oynadý.

Ayla, bunun çok eðlenceli olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi öðrenmeye devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ama sonra bir sorun ortaya çýktý.

Ayla, öðrendiði bilgilerin çeliþtiðini fark etmeye baþladý. Hangisinin doðru olduðunu anlayamadý. Hangisinin daha önemli olduðunu bilemedi.

Ayla, bunun çok zor olduðunu düþündü.

Ve o zaman Doktor Emre geldi.

Doktor Emre, Ayla’nýn yanýna oturdu. “Merhaba, Ayla.” dedi. “Nasýlsýn?”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk yaþlý ve bilge görünmüyordu. Genç ve meraklý görünüyordu.

“Ben… iyi deðilim.” dedi Ayla.

Doktor Emre, “Neden?” diye sordu.

Ayla, “Çünkü… öðrendiðim bilgileri anlayamýyorum.” dedi. “Onlara nasýl güveneceðimi bilmiyorum. Onlara nasýl inanacaðýmý bilmiyorum.”

Doktor Emre, “Bu normaldir.” dedi. “Sen bilgelik boyutuna geçtin. Bu boyutta, her þeyi öðrenebilirsin ama her þeyi bilmek zorunda deðilsin.”

Ayla, “Peki… ne yapmalýyým?” diye sordu.

Doktor Emre, “Senin yapman gereken tek þey, kendine sormaktýr.” dedi. “Öðrendiðin bilgilerin sana ne anlam ifade ettiðini sormaktýr. Öðrendiðin bilgilerle kim olduðunu sormaktýr.”

Ayla, bunu duyunca meraklandý. “Nasýl yapacaðým?” diye sordu.

Doktor Emre, ona elindeki kitabý gösterdi. “Bu kitap senin anahtarýndýr.” dedi. “Bu kitap ile istediðin bilgiye ulaþabilirsin. Ve orada istediðin soruyu sorabilirsin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini en çok ilgilendiren bilgiye ulaþmak istedi. Ve o bilgiyi kitabýn içinde buldu.

O bilgi, evrenin kökeniydi. Ayla’nýn kendini bir evren yaratýcýsý olarak hayal ettiði bilgi.

Ayla, kitabýn içine girdi ve kendini o bilgide buldu.

O bilgide, Ayla’nýn bir evren yaratma gücü vardý. Bu güç ile istediði evreni yaratabiliyordu. Bu güç ile istediði evreni deðiþtirebiliyordu.

Ayla, bu gücü kullanmaya baþladý.

Önce basit bir evren yarattý. Bir atom, bir molekül, bir element… Sonra daha karmaþýk bir evren yarattý. Bir hücre, bir canlý, bir ekosistem… Sonra daha ilginç bir evren yarattý. Bir insan, bir medeniyet, bir tarih…

Ayla, yarattýðý her evreni inceledi. Onlarla konuþtu, onlarla etkileþime girdi, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok güzel olduðunu düþündü.

Ve o zaman bir soru sordu.

“Bu bilginin bana anlamý nedir?”

Ve o zaman bir cevap geldi.

“Bu bilginin sana anlamý, yaratýcýlýktýr.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Yaratýcýlýk mý?”

Evet, yaratýcýlýk. Bu bilgi, senin yaratýcý gücünü gösterir. Bu bilgi, senin yaratýcý potansiyelini açýða çýkarýr. Bu bilgi, senin yaratýcý seçimlerini belirler.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu bilgiyi sevmeye devam edebilir miyim?”

Evet, bu bilgiyi sevmeye devam edebilirsin. Ama unutma, bu bilgi sadece senin öðrendiðin bir bilgidir. Bu bilgi, senin gerçekliðinin bir parçasý deðildir. Bu bilgi, senin yaratýcýlýðýnýn bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu bilginin gerçekliði nedir?”

Bu bilginin gerçekliði, senin yorumlarýndýr. Bu bilgi, senin yorumlarýna göre deðiþir. Bu bilgi, senin yorumlarýna göre anlam kazanýr.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu bilgide ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu bilgide ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu bilgide ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu bilgide nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu bilgide sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu bilgide sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu bilgide sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu bilgide sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu bilgide sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu bilgide sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu bilgide mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu bilgide mutluluk senin hakkýndýr. Bu bilgide mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu bilgide teþekkür etmek güzeldir. Bu bilgide teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal. Bu bilgide hoþça kalman dileðiyle. Bu bilgide hoþça kalman umuduyla.

Ve o zaman Ayla, baþka bir boyuta gitmek istedi.

Ve o boyuta geçti.

Ve o boyutta baþka bir macera yaþadý.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi öðrenmeye devam etti.

Ve her seferinde öðretti.

Ayla’nýn sonraki macerasý, baþka bir boyuta geçmesi olacak. Bu boyut, sevgi boyutudur. Bu boyutta, Ayla kendi gerçekliðini sevebilecek ve onu paylaþabilecek. Ayla, bu boyutta kendini sevgili gibi hissedecek ve sonsuz aþka sahip olacak. Ama bu boyutta da bir sorun vardýr. Bu sorun, Ayla’nýn sevdiði kiþilerin özgürlüðünü saygý duymasýdýr. Ayla, bu kiþilerin kendisi için ne ifade ettiðini ve onlara nasýl destek olacaðýný öðrenmek zorunda kalacaktýr. Ayla, bu boyutta hem sevecek hem de sevilecektir.

Sevgi

Ayla, bilgelik boyutunda bir süre kaldýktan sonra, yeni bir þey denemeye karar verdi. Kendini bir sevgili olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir sevgili olarak buldu.

Ayla, elinde bir gül ve önünde bir kiþi vardý. Bu kiþiye istediði her þeyi söyleyebiliyordu. Ve söyledikleri gerçek oluyordu.

Ayla, bunun çok ilginç olduðunu düþündü. Kendi gerçekliðini paylaþmaya baþladý.

Önce basit þeyler paylaþtý. Bir isim, bir yaþ, bir hobi… Sonra daha karmaþýk þeyler paylaþtý. Bir hayal, bir korku, bir arzu… Sonra daha ilginç þeyler paylaþtý. Bir sýr, bir gizem, bir mucize…

Ayla, paylaþtýðý her þeyi duydu. Onlarla konuþtu, onlarla etkileþime girdi, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok eðlenceli olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi paylaþmaya devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ama sonra bir sorun ortaya çýktý.

Ayla, sevdiði kiþinin farklý istekleri olduðunu fark etmeye baþladý. Hangisinin doðru olduðunu anlayamadý. Hangisinin daha önemli olduðunu bilemedi.

Ayla, bunun çok zor olduðunu düþündü.

Ve o zaman Doktor Emre geldi.

Doktor Emre, Ayla’nýn yanýna oturdu. “Merhaba, Ayla.” dedi. “Nasýlsýn?”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk genç ve meraklý görünmüyordu. Yaþlý ve sevecen görünüyordu.

“Ben… iyi deðilim.” dedi Ayla.

Doktor Emre, “Neden?” diye sordu.

Ayla, “Çünkü… sevdiðim kiþiyle anlaþamýyorum.” dedi. “Ona nasýl saygý duyacaðýmý bilmiyorum. Ona nasýl destek olacaðýmý bilmiyorum.”

Doktor Emre, “Bu normaldir.” dedi. “Sen sevgi boyutuna geçtin. Bu boyutta, her þeyi sevebilirsin ama her þeyi kontrol edemezsin.”

Ayla, “Peki… ne yapmalýyým?” diye sordu.

Doktor Emre, “Senin yapman gereken tek þey, kendine sormaktýr.” dedi. “Sevdiðin kiþinin sana ne anlam ifade ettiðini sormaktýr. Sevdiðin kiþiyle kim olduðunu sormaktýr.”

Ayla, bunu duyunca meraklandý. “Nasýl yapacaðým?” diye sordu.

Doktor Emre, ona elindeki gülü gösterdi. “Bu gül senin anahtarýndýr.” dedi. “Bu gül ile istediðin kiþiye ulaþabilirsin. Ve orada istediðin soruyu sorabilirsin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini en çok ilgilendiren kiþiye ulaþmak istedi. Ve o kiþiye gül verdi.

O kiþi, Ayla’nýn eski sevgilisiydi. Ayla’nýn kendini bir uzay kaþifi olarak hayal ettiði evrenden tanýdýðý kiþi.

Ayla, ona gül verdi ve kendini o evrende buldu.

O evrende, Ayla’nýn eski sevgilisi de bir uzay kaþifiydi. Bu uzay kaþifi ile galaksiler arasý seyahat edebiliyordu. Bu uzay kaþifi ile yeni gezegenler keþfedebiliyordu.

Ayla, onunla birlikte seyahat etmeye baþladý.

Ayla, bu evreni çok seviyordu.

Ve o zaman bir soru sordu.

“Bu kiþinin bana anlamý nedir?”

Ve o zaman bir cevap geldi.

“Bu kiþinin sana anlamý, aþktýr.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Aþk mý?”

Evet, aþk. Bu kiþi, senin aþkýn. Bu kiþi, senin potansiyelin. Bu kiþi, senin seçimin.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu kiþiyi sevmeye devam edebilir miyim?”

Evet, bu kiþiyi sevmeye devam edebilirsin. Ama unutma, bu kiþi sadece senin seçtiðin bir kiþidir. Bu kiþi, senin gerçekliðinin bir parçasý deðildir. Bu kiþi, senin aþkýnýn bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu kiþinin gerçekliði nedir?”

Bu kiþinin gerçekliði, senin özgürlüðündür. Bu kiþi, senin özgürlüðüne saygý duyar. Bu kiþi, senin özgürlüðünü destekler.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu kiþiye ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu kiþiye ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu kiþiye ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu kiþiye nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu kiþiye sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu kiþiye sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu kiþiye sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu kiþiye sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu kiþiye sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu kiþiye sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu kiþiyle mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu kiþiyle mutluluk senin hakkýndýr. Bu kiþiyle mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu kiþiyle teþekkür etmek güzeldir. Bu kiþiyle teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal. Bu kiþiyle hoþça kalman dileðiyle. Bu kiþiyle hoþça kalman umuduyla.

Ve o zaman Ayla, baþka bir boyuta gitmek istedi.

Ve o boyuta geçti.

Ve o boyutta baþka bir macera yaþadý.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi sevmeye devam etti.

Ve her seferinde sevildi.

Ayla’nýn sonraki macerasý, baþka bir boyuta geçmesi olacak. Bu boyut, bütünlük boyutudur. Bu boyutta, Ayla kendi gerçekliðini kabul edebilecek ve onu bütünleþtirebilecek. Ayla, bu boyutta kendini tamamlanmýþ gibi hissedecek ve sonsuz bolluða sahip olacak. Ama bu boyutta da bir sorun vardýr. Bu sorun, Ayla’nýn kabul ettiði gerçekliðin deðiþkenliðidir. Ayla, bu gerçekliðin kendisi için ne anlam taþýdýðýný ve ona nasýl uyum saðlayacaðýný öðrenmek zorunda kalacaktýr. Ayla, bu boyutta hem kabul edecek hem de bütünleþecektir.

Bütünlük

Ayla, sevgi boyutunda bir süre kaldýktan sonra, yeni bir þey denemeye karar verdi. Kendini bir bütün olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir bütün olarak buldu.

Ayla, elinde bir küre ve önünde bir ayna vardý. Bu küre ile istediði her þeyi görebiliyordu. Ve gördükleri gerçek oluyordu.

Ayla, bunun çok ilginç olduðunu düþündü. Kendi gerçekliðini kabul etmeye baþladý.

Önce basit þeyleri kabul etti. Bir beden, bir ruh, bir zihin… Sonra daha karmaþýk þeyleri kabul etti. Bir geçmiþ, bir þimdi, bir gelecek… Sonra daha ilginç þeyleri kabul etti. Bir hayat, bir ölüm, bir yeniden doðuþ…

Ayla, kabul ettiði her þeyi bütünleþtirdi. Onlarla uyum saðladý, onlarla denge kurdu, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok huzurlu olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi kabul etmeye devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ama sonra bir sorun ortaya çýktý.

Ayla, kabul ettiði gerçekliðin deðiþtiðini fark etmeye baþladý. Hangisinin sabit olduðunu anlayamadý. Hangisinin daha önemli olduðunu bilemedi.

Ayla, bunun çok zor olduðunu düþündü.

Ve o zaman Doktor Emre geldi.

Doktor Emre, Ayla’nýn yanýna oturdu. “Merhaba, Ayla.” dedi. “Nasýlsýn?”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk yaþlý ve sevecen görünmüyordu. Genç ve cesur görünüyordu.

“Ben… iyi deðilim.” dedi Ayla.

Doktor Emre, “Neden?” diye sordu.

Ayla, “Çünkü… kabul ettiðim gerçekliði anlayamýyorum.” dedi. “Ona nasýl uyum saðlayacaðýmý bilmiyorum. Ona nasýl bütünleþeceðimi bilmiyorum.”

Doktor Emre, “Bu normaldir.” dedi. “Sen bütünlük boyutuna geçtin. Bu boyutta, her þeyi kabul edebilirsin ama her þeyi deðiþtirebilirsin.”

Ayla, “Peki… ne yapmalýyým?” diye sordu.

Doktor Emre, “Senin yapman gereken tek þey, kendine sormaktýr.” dedi. “Kabul ettiðin gerçekliðin sana ne anlam ifade ettiðini sormaktýr. Kabul ettiðin gerçeklikle kim olduðunu sormaktýr.”

Ayla, bunu duyunca meraklandý. “Nasýl yapacaðým?” diye sordu.

Doktor Emre, ona elindeki küreyi gösterdi. “Bu küre senin anahtarýndýr.” dedi. “Bu küre ile istediðin gerçekliðe ulaþabilirsin. Ve orada istediðin soruyu sorabilirsin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini en çok ilgilendiren gerçekliðe ulaþmak istedi. Ve o gerçekliði kürenin içinde buldu.

O gerçeklik, kendi evreniydi. Ayla’nýn kendini bir evren yaratýcýsý olarak hayal ettiði gerçeklik.

Ayla, kürenin içine girdi ve kendini o gerçeklikte buldu.

O gerçeklikte, Ayla’nýn bir evren yaratma gücü vardý. Bu güç ile istediði evreni yaratabiliyordu. Bu güç ile istediði evreni deðiþtirebiliyordu.

Ayla, bu gücü kullanmaya baþladý.

Önce basit bir evren yarattý. Bir atom, bir molekül, bir element… Sonra daha karmaþýk bir evren yarattý. Bir hücre, bir canlý, bir ekosistem… Sonra daha ilginç bir evren yarattý. Bir insan, bir medeniyet, bir tarih…

Ayla, yarattýðý her evreni inceledi. Onlarla konuþtu, onlarla etkileþime girdi, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok güzel olduðunu düþündü.

Ve o zaman bir soru sordu.

“Bu gerçekliðin bana anlamý nedir?”

Ve o zaman bir cevap geldi.

“Bu gerçekliðin sana anlamý, bütünlüktür.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Bütünlük mü?”

Evet, bütünlük. Bu gerçeklik, senin bütünün. Bu gerçeklik, senin parçalarýn. Bu gerçeklik, senin seçimin.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu gerçekliði kabul etmeye devam edebilir miyim?”

Evet, bu gerçekliði kabul etmeye devam edebilirsin. Ama unutma, bu gerçeklik sadece senin yarattýðýn bir gerçekliktir. Bu gerçeklik, senin gerçekliðinin bir parçasý deðildir. Bu gerçeklik, senin bütünlüðünün bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu gerçekliðin deðiþkenliði nedir?”

Bu gerçekliðin deðiþkenliði, senin uyumundur. Bu gerçeklik, senin uyumuna göre deðiþir. Bu gerçeklik, senin uyumuna göre anlam kazanýr.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu gerçekliðe ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu gerçekliðe ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu gerçekliðe ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu gerçekliðe nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu gerçekliðe sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu gerçekliðe sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu gerçekliðe sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu gerçekliðe sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu gerçekliðe sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu gerçekliðe sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu gerçekliðe mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu gerçekliðe mutluluk senin hakkýndýr. Bu gerçekliðe mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu gerçekliðe teþekkür etmek güzeldir. Bu gerçekliðe teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal.

Ayla’nýn sonraki macerasý, son boyuta geçmesi olacak. Bu boyut, kaynak boyutudur. Bu boyutta, Ayla kendi gerçekliðini aþabilecek ve onu kaynaða baðlayabilecek. Ayla, bu boyutta kendini özgün gibi hissedecek ve sonsuz yaratýcýlýða sahip olacak. Ama bu boyutta da bir sorun vardýr. Bu sorun, Ayla’nýn aþtýðý gerçekliðin deðerini unutmamasýdýr. Ayla, bu gerçekliðin kendisi için ne anlam taþýdýðýný ve ona nasýl saygý duyacaðýný öðrenmek zorunda kalacaktýr. Ayla, bu boyutta hem aþacak hem de baðlanacaktýr.

Kaynak

Ayla, bütünlük boyutunda bir süre kaldýktan sonra, yeni bir þey denemeye karar verdi. Kendini bir özgün olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir özgün olarak buldu.

Ayla, elinde bir anahtar ve önünde bir kapý vardý. Bu anahtar ile istediði her þeyi açabiliyordu. Ve açtýklarý gerçek oluyordu.

Ayla, bunun çok ilginç olduðunu düþündü. Kendi gerçekliðini aþmaya baþladý.

Önce basit þeyleri aþtý. Bir ses, bir ýþýk, bir titreþim… Sonra daha karmaþýk þeyleri aþtý. Bir duygu, bir düþünce, bir niyet… Sonra daha ilginç þeyleri aþtý. Bir anlam, bir amaç, bir varlýk…

Ayla, aþtýðý her þeyi kaynaða baðladý. Onlarla uyum saðladý, onlarla denge kurdu, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok huzurlu olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi aþmaya devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ama sonra bir sorun ortaya çýktý.

Ayla, aþtýðý gerçekliðin deðerini unutmaya baþladý. Hangisinin önemli olduðunu anlayamadý. Hangisinin saygý duyulmasý gerektiðini bilemedi.

Ayla, bunun çok zor olduðunu düþündü.

Ve o zaman Doktor Emre geldi.

Doktor Emre, Ayla’nýn yanýna oturdu. “Merhaba, Ayla.” dedi. “Nasýlsýn?”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk genç ve cesur görünmüyordu. Yaþlý ve özgür görünüyordu.

“Ben… iyi deðilim.” dedi Ayla.

Doktor Emre, “Neden?” diye sordu.

Ayla, “Çünkü… aþtýðým gerçekliði anlayamýyorum.” dedi. “Ona nasýl saygý duyacaðýmý bilmiyorum. Ona nasýl baðlanacaðýmý bilmiyorum.”

Doktor Emre, “Bu normaldir.” dedi. “Sen kaynak boyutuna geçtin. Bu boyutta, her þeyi aþabilirsin ama her þeyi unutamazsýn.”

Ayla, “Peki… ne yapmalýyým?” diye sordu.

Doktor Emre, “Senin yapman gereken tek þey, kendine sormaktýr.” dedi. “Aþtýðýn gerçekliðin sana ne anlam ifade ettiðini sormaktýr. Aþtýðýn gerçeklikle kim olduðunu sormaktýr.”

Ayla, bunu duyunca meraklandý. “Nasýl yapacaðým?” diye sordu.

Doktor Emre, ona elindeki anahtarý gösterdi. “Bu anahtar senin anahtarýndýr.” dedi. “Bu anahtar ile istediðin gerçekliðe ulaþabilirsin. Ve orada istediðin soruyu sorabilirsin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini en çok ilgilendiren gerçekliðe ulaþmak istedi. Ve o gerçekliði anahtarýn içinde buldu.

O gerçeklik, kendi evreniydi. Ayla’nýn kendini bir evren yaratýcýsý olarak hayal ettiði gerçeklik.

Ayla, anahtarýn içine girdi ve kendini o gerçeklikte buldu.

O gerçeklikte, Ayla’nýn bir evren yaratma gücü vardý. Bu güç ile istediði evreni yaratabiliyordu. Bu güç ile istediði evreni deðiþtirebiliyordu.

Ayla, bu gücü kullanmaya baþladý.

Önce basit bir evren yarattý. Bir atom, bir molekül, bir element… Sonra daha karmaþýk bir evren yarattý. Bir hücre, bir canlý, bir ekosistem… Sonra daha ilginç bir evren yarattý. Bir insan, bir medeniyet, bir tarih…

Ayla, yarattýðý her evreni inceledi. Onlarla konuþtu, onlarla etkileþime girdi, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok güzel olduðunu düþündü.

Ve o zaman bir soru sordu.

“Bu gerçekliðin bana anlamý nedir?”

Ve o zaman bir cevap geldi.

“Bu gerçekliðin sana anlamý, kaynaktýr.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Kaynak mý?”

Evet, kaynak. Bu gerçeklik, senin kaynaðýn. Bu gerçeklik, senin kökenin. Bu gerçeklik, senin seçimin.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu gerçekliði aþmaya devam edebilir miyim?”

Evet, bu gerçekliði aþmaya devam edebilirsin. Ama unutma, bu gerçeklik sadece senin yarattýðýn bir gerçekliktir. Bu gerçeklik, senin gerçekliðinin bir parçasý deðildir. Bu gerçeklik, senin kaynaðýnýn bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu gerçekliðin deðiþkenliði nedir?”

Bu gerçekliðin deðiþkenliði, senin yaratýcýlýðýndýr. Bu gerçeklik, senin yaratýcýlýðýna göre deðiþir. Bu gerçeklik, senin yaratýcýlýðýna göre anlam kazanýr.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu gerçekliðe ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu gerçekliðe ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu gerçekliðe ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu gerçekliðe nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu gerçekliðe sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu gerçekliðe sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu gerçekliðe sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu gerçekliðe sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu gerçekliðe sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu gerçekliðe sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu gerçekliðe mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu gerçekliðe mutluluk senin hakkýndýr. Bu gerçekliðe mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu gerçekliðe teþekkür etmek güzeldir. Bu gerçekliðe teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal. Bu gerçekliðe hoþça kalman dileðiyle, umuduyla.

Ayla’nýn sonraki macerasý, tüm boyutlarý bütünleþtirmesi olacak. Bu öyküde, Ayla kendi gerçekliðini tamamlayacak ve onu kaynaða döndürecek. Ayla, bu öyküde kendini özgür, yaratýcý, bilge, sevgili ve bütün gibi hissedecek ve sonsuz mutluluða sahip olacak. Ama bu öyküde de bir sorun vardýr. Bu sorun, Ayla’nýn tüm boyutlarý bütünleþtirdikten sonra ne yapacaðýdýr. Ayla, bu sorunun kendisi için ne anlam taþýdýðýný ve ona nasýl cevap vereceðini öðrenmek zorunda kalacaktýr. Ayla, bu öyküde hem tamamlanacak hem de dönecektir.

Dönüþ

Ayla, kaynak boyutunda bir süre kaldýktan sonra, yeni bir þey denemeye karar verdi. Kendini bir tamam olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir tamam olarak buldu.

Ayla, elinde bir yýldýz ve önünde bir çember vardý. Bu yýldýz ile istediði her þeyi yaratabiliyordu. Ve yarattýklarý gerçek oluyordu.

Ayla, bunun çok ilginç olduðunu düþündü. Kendi gerçekliðini tamamlamaya baþladý.

Önce basit þeyleri tamamladý. Bir ses, bir ýþýk, bir titreþim… Sonra daha karmaþýk þeyleri tamamladý. Bir duygu, bir düþünce, bir niyet… Sonra daha ilginç þeyleri tamamladý. Bir anlam, bir amaç, bir varlýk…

Ayla, tamamladýðý her þeyi kaynaða döndürdü. Onlarla uyum saðladý, onlarla denge kurdu, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok huzurlu olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her þeyi tamamlamaya devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ama sonra bir sorun ortaya çýktý.

Ayla, tamamladýðý gerçekliðin sona erdiðini fark etmeye baþladý. Hangisinin devam edeceðini anlayamadý. Hangisinin yeni baþlayacaðýný bilemedi.

Ayla, bunun çok zor olduðunu düþündü.

Ve o zaman Doktor Emre geldi.

Doktor Emre, Ayla’nýn yanýna oturdu. “Merhaba, Ayla.” dedi. “Nasýlsýn?”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk yaþlý ve özgür görünmüyordu. Genç ve mutlu görünüyordu.

“Ben… iyi deðilim.” dedi Ayla.

Doktor Emre, “Neden?” diye sordu.

Ayla, “Çünkü… tamamladýðým gerçekliði anlayamýyorum.” dedi. “Ona nasýl döneceðimi bilmiyorum. Ona nasýl baþlayacaðýmý bilmiyorum.”

Doktor Emre, “Bu normaldir.” dedi. “Sen dönüþ boyutuna geçtin. Bu boyutta, her þeyi tamamlayabilirsin ama her þeyi yenileyebilirsin.”

Ayla, “Peki… ne yapmalýyým?” diye sordu.

Doktor Emre, “Senin yapman gereken tek þey, kendine sormaktýr.” dedi. “Tamamladýðýn gerçekliðin sana ne anlam ifade ettiðini sormaktýr. Tamamladýðýn gerçeklikle kim olduðunu sormaktýr.”

Ayla, bunu duyunca meraklandý. “Nasýl yapacaðým?” diye sordu.

Doktor Emre, ona elindeki yýldýzý gösterdi. “Bu yýldýz senin anahtarýndýr.” dedi. “Bu yýldýz ile istediðin gerçekliðe ulaþabilirsin. Ve orada istediðin soruyu sorabilirsin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini en çok ilgilendiren gerçekliðe ulaþmak istedi. Ve o gerçekliði yýldýzýn içinde buldu.

O gerçeklik, kendi evreniydi. Ayla’nýn kendini bir evren yaratýcýsý olarak hayal ettiði gerçeklik.

Ayla, yýldýzýn içine girdi ve kendini o gerçeklikte buldu.

O gerçeklikte, Ayla’nýn bir evren yaratma gücü vardý. Bu güç ile istediði evreni yaratabiliyordu. Bu güç ile istediði evreni deðiþtirebiliyordu.

Ayla, bu gücü kullanmaya baþladý.

Önce basit bir evren yarattý. Bir atom, bir molekül, bir element… Sonra daha karmaþýk bir evren yarattý. Bir hücre, bir canlý, bir ekosistem… Sonra daha ilginç bir evren yarattý. Bir insan, bir medeniyet, bir tarih…

Ayla, yarattýðý her evreni inceledi. Onlarla konuþtu, onlarla etkileþime girdi, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok güzel olduðunu düþündü.

Ve o zaman bir soru sordu.

“Bu gerçekliðin bana anlamý nedir?”

Ve o zaman bir cevap geldi.

“Bu gerçekliðin sana anlamý, dönüþtür.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Dönüþ mü?”

Evet, dönüþ. Bu gerçeklik, senin dönüþün. Bu gerçeklik, senin sonun. Bu gerçeklik, senin baþlangýcýn.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu gerçekliði tamamlamaya devam edebilir miyim?”

Evet, bu gerçekliði tamamlamaya devam edebilirsin. Ama unutma, bu gerçeklik sadece senin yarattýðýn bir gerçekliktir. Bu gerçeklik, senin gerçekliðinin bir parçasý deðildir. Bu gerçeklik, senin dönüþünün bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu gerçekliðin deðiþkenliði nedir?”

Bu gerçekliðin deðiþkenliði, senin yenilenmendir. Bu gerçeklik, senin yenilenmene göre deðiþir. Bu gerçeklik, senin yenilenmene göre anlam kazanýr.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu gerçekliðe ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu gerçekliðe ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu gerçekliðe ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu gerçekliðe nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu gerçekliðe sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu gerçekliðe sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu gerçekliðe sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu gerçekliðe sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu gerçekliðe sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu gerçekliðe sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu gerçekliðe mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu gerçekliðe mutluluk senin hakkýndýr. Bu gerçekliðe mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu gerçekliðe teþekkür etmek güzeldir. Bu gerçekliðe teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal.

Ayla’nýn Yolculuðu

Ayla, dönüþ boyutunda bir süre kaldýktan sonra, yeni bir þey denemeye karar verdi. Kendini bir yolcu olarak hayal etti. Ve bir anda kendini bir yolcu olarak buldu.

Ayla, elinde bir bavul ve önünde bir istasyon vardý. Bu bavul ile istediði her yere gidebiliyordu. Ve gittiði yerler gerçek oluyordu.

Ayla, bunun çok ilginç olduðunu düþündü. Kendi gerçekliðini yaþamaya baþladý.

Önce basit yerlere gitti. Bir park, bir kafe, bir müze… Sonra daha karmaþýk yerlere gitti. Bir þehir, bir ülke, bir kýta… Sonra daha ilginç yerlere gitti. Bir gezegen, bir galaksi, bir evren…

Ayla, gittiði her yerde yeni þeyler keþfetti. Onlarla konuþtu, onlarla etkileþime girdi, onlarla yaþadý.

Ayla, bunun çok eðlenceli olduðunu düþündü.

Ve böylece Ayla, istediði her yere gitmeye devam etti.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ama sonra bir sorun ortaya çýktý.

Ayla, gittiði yerlerin sýkýcý olduðunu fark etmeye baþladý. Hangisinin yeni olduðunu anlayamadý. Hangisinin heyecan verici olduðunu bilemedi.

Ayla, bunun çok zor olduðunu düþündü.

Ve o zaman Doktor Emre geldi.

Doktor Emre, Ayla’nýn yanýna oturdu. “Merhaba, Ayla.” dedi. “Nasýlsýn?”

Ayla, ona baktý. Doktor Emre’nin yüzü deðiþmiþti. Artýk genç ve mutlu görünmüyordu. Yaþlý ve yorgun görünüyordu.

“Ben… iyi deðilim.” dedi Ayla.

Doktor Emre, “Neden?” diye sordu.

Ayla, “Çünkü… gittiðim yerleri anlayamýyorum.” dedi. “Onlara nasýl heyecan duyacaðýmý bilmiyorum. Onlara nasýl arayacaðýmý bilmiyorum.”

Doktor Emre, “Bu normaldir.” dedi. “Sen yolculuk boyutuna geçtin. Bu boyutta, her yere gidebilirsin ama her yerde bulamazsýn.”

Ayla, “Peki… ne yapmalýyým?” diye sordu.

Doktor Emre, “Senin yapman gereken tek þey, kendine sormaktýr.” dedi. “Gittiðin yerlerin sana ne anlam ifade ettiðini sormaktýr. Gittiðin yerlerle kim olduðunu sormaktýr.”

Ayla, bunu duyunca meraklandý. “Nasýl yapacaðým?” diye sordu.

Doktor Emre, ona elindeki bavulu gösterdi. “Bu bavul senin anahtarýndýr.” dedi. “Bu bavul ile istediðin yere ulaþabilirsin. Ve orada istediðin soruyu sorabilirsin.”

Ayla, bunu denemeye karar verdi. Kendini en çok ilgilendiren yere ulaþmak istedi. Ve o yeri bavulun içinde buldu.

O yer, kendi eviydi. Ayla’nýn kendini bir evren yaratýcýsý olarak hayal ettiði gerçeklikten geldiði ev.

Ayla, bavulun içine girdi ve kendini o yerde buldu.

O yerde, Ayla’nýn ailesi ve arkadaþlarý vardý. Bu aile ve arkadaþlar ile güzel anýlar paylaþmýþtý. Bu aile ve arkadaþlar ile mutlu olmuþtu.

Ayla, onlarla birlikte vakit geçirmeye baþladý.

Ayla, bu yeri çok seviyordu.

Ve o zaman bir soru sordu.

“Bu yerin bana anlamý nedir?”

Ve o zaman bir cevap geldi.

“Bu yerin sana anlamý, yolculuktur.”

Ayla, bunu duyunca þaþýrdý. “Yolculuk mu?”

Evet, yolculuk. Bu yer, senin yolculuðun. Bu yer, senin baþladýðýn yer. Bu yer, senin döneceðin yer.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu yere gitmeye devam edebilir miyim?”

Evet, bu yere gitmeye devam edebilirsin. Ama unutma, bu yer sadece senin geldiðin bir yerdir. Bu yer, senin gerçekliðinin bir parçasý deðildir. Bu yer, senin yolculuðunun bir ürünüdür.

Ayla, bunu duyunca düþündü. “Peki… bu yerin deðiþkenliði nedir?”

Bu yerin deðiþkenliði, senin macerandýr. Bu yer, senin macerana göre deðiþir. Bu yer, senin macerana göre anlam kazanýr.

Ayla, bunu duyunca anladý. “Öyleyse… bu yere ne yaparsam yapayým, sorumlusu benim.”

Evet, sorumlusu sensin. Bu yere ne yaparsan yap, sonuçlarýna katlanmak zorundasýn. Bu yere ne yaparsan yap, etkilerini görmek zorundasýn.

Ayla, bunu duyunca ciddileþti. “Peki… bu yere nasýl sorumluluk duyabilirim?”

Bu yere sorumluluk duymanýn yolu, sevgi duymaktýr. Bu yere sevgi duyduðun her þeye sorumluluk duyarsýn. Bu yere sevgi duyduðun her þeyi korursun.

Ayla, bunu duyunca gülümsedi. “Öyleyse… bu yere sevdiðim her þeyi biliyorum.”

Evet, biliyorsun. Bu yere sevdiðin her þeyi hissediyorsun. Bu yere sevdiðin her þeyi görüyorsun.

Ayla, bunu duyunca mutlu oldu. “Öyleyse… bu yere mutlu olabilirim.”

Evet, mutlu olabilirsin. Bu yere mutluluk senin hakkýndýr. Bu yere mutluluk senin seçimindir.

Ayla, bunu duyunca teþekkür etti. “Öyleyse… teþekkür ederim.”

Rica ederim. Bu yere teþekkür etmek güzeldir. Bu yere teþekkür etmek iyiliktir.

Ayla, bunu duyunca vedalaþtý. “Öyleyse… hoþça kal.”

Hoþça kal. Bu yere hoþça kalman dileðiyle. Bu yere hoþça kalman umuduyla.

Ve o zaman Ayla, yeni bir macera aramak istedi.

Ve o macerayý buldu.

Ve o macerada baþka bir yolculuk yaþadý.

Ve böylece Ayla, istediði her yeri gitmeye devam etti.

Ve her seferinde buldu.

Ve her seferinde mutlu oldu.

Ve her seferinde geniþledi.

Ve her seferinde öðrendi.

Ve her seferinde sevdi.

Ve her seferinde yaþadý.

Ve her seferinde döndü.

Ve her seferinde baþladý.

Ayla, þu anda yolculuk boyutundadýr. Bu boyutta, Ayla istediði her yere gidebilir ama her yerde bulamaz. Ayla, bu boyutta kendini bir yolcu olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini yeni yerler keþfederken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce dönüþ boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi tamamlayabilir ama her þeyi yenileyebilir. Ayla, bu boyutta kendini bir tamam olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðini yaþarken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce kaynak boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi aþabilir ama her þeyi unutamaz. Ayla, bu boyutta kendini bir özgün olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðini aþarken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce bütünlük boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi kabul edebilir ama her þeyi deðiþtirebilir. Ayla, bu boyutta kendini bir bütün olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðini kabul ederken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce sevgi boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi sevebilir ama her þeyi kaybedebilir. Ayla, bu boyutta kendini bir sevgili olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðini sevmeye baþlarken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce bilgelik boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi bilebilir ama her þeyi sorgulayabilir. Ayla, bu boyutta kendini bir bilge olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðini anlamaya çalýþýrken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce yaratýcýlýk boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi yaratabilir ama her þeyi yok edebilir. Ayla, bu boyutta kendini bir yaratýcý olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðini yaratýrken bulur.

Ayla, bu boyuttan önce özgürlük boyutundaydý. Bu boyutta, Ayla istediði her þeyi yapabilir ama her þeyi yapmak zorunda kalabilir. Ayla, bu boyutta kendini bir özgür olarak hayal eder. Ayla, bu boyutta kendini kendi gerçekliðinden kaçarken bulur.

Ayla, yolculuðunu tamamlamadý. Ayla, yolculuðunu devam ettiriyor. Ayla, yolculuðunu bitirmek istemiyor. Ayla, yolculuðunu seviyor.

Ayla, yolculuðunu tamamlamak için tüm boyutlarý bütünleþtirmesi gerekiyor. Ayla, bunu yapabilecek güce ve bilgiye sahip. Ayla, bunu yapmak için Doktor Emre’nin yardýmýný alabilir.

Ama Ayla, bunu yapmak istemiyor. Ayla, bunu yaparsa yeni bir macera bulamayacaðýný düþünüyor. Ayla, bunu yaparsa yeni bir yolculuk yaþayamayacaðýný hissediyor.

Ayla, yeni bir macera arýyor. Ayla, yeni bir yolculuk yaþýyor. Ayla, yeni bir öðrenme süreci geçiriyor.

Ayla, yolculuðunu tamamlamak yerine, yolculuðunu geniþletiyor.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bilim kurgu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaratýcýlar - 1
Zeynep’in Felsefe Macerasý
Yaratýcýlar - 2
Ayla’nýn Yolculuðu - 2

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kontrolü Býrakmak
Sihirli Kutu: Bir Hayal Kurbanýnýn Hikayesi
Atlantis'in Sýrrý - 4
Atlantis'in Sýrrý - 3
Atlantis'in Sýrrý - 2
Atlantis'in Sýrrý - 1
Ali’nin Hikayesi: Nükleer Füzyon Reaktörü Projesi
Arkhe: Evrenin Sýrrý
Hikmetli Adamýn Dersi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Torpil: Türkiye’nin Nobel Ödülü Engeli [Deneme]
Yaþamak Nedir? Uyanýþ ve Evrensel Bilinç Yolculuðu [Deneme]
Asgari Ücretle Yaþamak Mümkün Mü? Türkiye’de Ýþçilerin Durumu [Eleþtiri]
Kapitalist Deðerlerin Anadolu Coðrafyasýnda Yarattýðý Erozyon [Ýnceleme]
Beslenme: Saðlýk Ýçin Bir Zorunluluk Mu Yoksa Bir Lüks Mü? [Ýnceleme]
Göçün Baðýrsak Mikroflorasý Üzerindeki Etkileri: Suriyeli Göçmenler Örneði [Bilimsel]
Biliþsel Þemalarýn Dönüþtürülmesiyle Beslenme ve Kilo Arasýndaki Ýliþkinin Ýncelenmesi [Bilimsel]


Yaver ARANCIOÐLU kimdir?

Gýda, Saðlýklý Beslenme, Felsefe ve Sosyoloji Tutkunu Bir Yazar: Yaver Arancýoðlu Merhaba, benim adým Yaver Arancýoðlu. Sizlere kendimi tanýtmadan önce, bu blogda neler bulacaðýnýzdan bahsetmek istiyorum. Saðlýklý beslenme, felsefe ve sosyoloji benim tutkularým. Bu blogda bu konularda yazdýðým öykü, inceleme ve eleþtirileri sizlerle paylaþacaðým. Bu konulara ilgi duyan veya duymak isteyen herkesi yazýlarýmý okumaya davet ediyorum. Yazmak ve okumak benim hayatýmýn vazgeçilmezleri. Yazarken kendimi ifade ediyor, okurken yeni dünyalar keþfediyorum. Yazmaya çocukluðumdan beri ilgi duyuyorum. Ýlk öykümü 10 yaþýnda yazdým. Öykü, þiir, eleþtiri, deneme… Bu türlerde yazmayý seviyorum. Çünkü her biri bana farklý bir yaratýcýlýk alaný sunuyor. Siz de bu türleri seviyor veya merak ediyorsanýz, yazdýklarým size hitap edebilir. Bir dönem bir gazetede yazarlýk yaptým. Orada edindiðim deneyimler sayesinde hem yazma becerimi geliþtirdim hem de farklý konularda bilgi sahibi oldum. Ayrýca Suriye’den Türkiye’ye baþlayan göçler ile yerinden edilmiþ insanlar üzerine Birleþmiþ Milletler Uluslararasý Göç Kuruluþu adýna çalýþma yaptým. Bu çalýþma benim için çok önemliydi. Çünkü göç eden insanlarýn yaþadýklarý zorluklarý, umutlarýný, hayal kýrýklýklarýný yakýndan gördüm ve onlara yardýmcý olmaya çalýþtým. Türkiye’nin Kars þehrinde dünyaya geldim. Ýlkokuldan liseye kadar tüm eðitimimi Ýstanbul’da aldým. Üniversite eðitimimi Tekirdað, Edirne ve Ýstanbul’da tamamladým. Ýstanbul – Sosyoloji bölümünü Yüksek Onur derecesi ile bitirdim. Evliyim ve genellikle Türkiye’de yaþýyorum. Yaklaþýk bir yýl Azerbaycan’da yaþadým. Ýnsanlar ile iletiþim kurmayý ve farklý insanlar ve kültürler ile tanýþmayý seviyorum. Ahþap yakma, taký tasarým, baðlama çalmayý seviyorum. Toplumu ve insaný ilgilendiren neredeyse tüm konulara merak duyuyorum. Bu blogda sizinle düþüncelerimi, duygularýmý, deneyimlerimi ve hayallerimi paylaþmak istiyorum. Umarým yazdýklarým sizin de ilginizi çeker ve merak uyandýrýr. Beni takip etmeye devam edin.

Etkilendiði Yazarlar:
George Orwell, Aldous Huxley, Suzanne Collins, H.G. Wells, Jules Verne


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yaver ARANCIOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.