Sene 2020… Aylardan Ocak… Yalan söylemeyeyim ama 14 Ocak falan. Muazzam bir grip yaþýyorum. Arka arkaya öksürüyorum, burnum olmuþ ayrýlýk çeþmesi, kafa ise KKTC’ye selamlar olsun, tam bir zivana… Bunca sene wolverine tadýnda gribi en fazla 1 haftada bünyeden atan ben, bir türlü iyileþemiyor, arka arkaya öksürüyor, ama inadýna da hastalýða karþý direniyor… Olaylar artýk bir üst seviyeye geliyor. Ýlaçlar yutuluyor, sabahlarý calcium sandozlar çakýlýyor, ama bünye ne hikmetse bir türlü kendine gelemiyor. Olaylar, son düzeye, yani kýrmýzý alarm seviyesine ulaþýyor. Üzülme diye söylemedim ama ben sanýrým ölüyorum, ‘Ayþen tatile çýksýn’ mesajýný Ýstanbul’dan fiþekliyorum… Türkiye’nin baþkentinden, Ankara’dan, anacýðým devreye giriyor, bazý koca karý karýþýmlarý sayesinde dosta düþmana biz daha ölmedik, hala buradayýz mesajlarý çakýlabiliyor… (Evet adý Ayþen ve Ayþe’ye gönderme yaptým.) Yoksa sanmýyorum mümkün deðil, toparlayamazdým.

Devam edelim… Ben kendimi toparlarken biraz daha zaman geçiyor… Çin’de covid 19 denilen hastalýðý medyadan görüyorum. Ýnsanlar; yollarda, metrolarda, þirketlerde ansýzýn bayýlýyor… Derken beyaz koruyucu üstlerle doktorlar geliyor, bayýlanlarý sedyeyle ambülansa bindiriyor. Hastalýk feci ölümcül deniyor ve haber orada kesiliyor.

Çin Hükümeti, bu hastalýk aþýrý bulaþýcý olduðundan biz sýnýrlarý kapatýyoruz, bizim topraklarýmýza giren çýkan, insanlýk namýna, belli bir süre olmayacak demiyor… Hastalýk ne hikmetse bir anda Ýtalya’ya sýçrýyor… Ýtalya’daki yaþlýlar çatýr çatýr ölmeye baþlýyor… Hastalýk durmuyor, durdurulamýyor… Yunanistan, Bulgaristan, Irak, Ýran, Ermenistan herbirinde bu hastalýk ortaya çýkarken, çok þükür ki bizim topraklarýmýza bulaþmýyor, oh ne güzel bir hastalýkmýþ bu, bizleri tercih etmiyor derken, bir anda ilk vaka bizde de görülüyor. Ýnsan gerçekten hayret etmiyor da deðil.

Ýlk vaka oluyor… Derken iki… Ýki derken dört… Sonra Umre’den gelen bir tayfa olduðu söyleniyor… Onlarýn karantinasý tartýþýlýr seviyeye geldiðinde, olaylar daha da farklý seviyeye geliyor. Yasaklar çýkýyor. Belli bir yaþ üstü için dýþarý çýkma yasaðý geliyor… O insanlar evde olmak zorunda oluyor. Hangi sebeple olursa olsun, sýrf saðlýklarýný hiçe sayýp dýþarý çýktýklarý için ceza kesiliyor. Daha sonra biraz daha zaman geçiyor… Yasaklar geniþletiliyor. Bazý en önemli yerler hariç kimse evden çýkmamalý deniliyor… Yine de evlerinden bazý sebeplerle dýþarý çýkanlar; hem cehaletle suçlanýyor, hem de cezalarla karþýlaþýyor… Öyle ya hastalýðýn nasýl oluþtuðunu resmi açýklamalarla yapmayan, ayný zamanda hastalýðý kontrol etmeyi dahi beceremeyen güç sahipleri, suçlu olmuyor da, öyle ya da böyle sebeplerle dýþarý çýkanlar cahil oluyor… Sorumsuz deniyor, biraz da geri zekalý. Kimdir bunu diyenler? Þimdi dýþarý çýkabilirsiniz denildiði için dýþarý çýkanlar.

Devam edelim… Rakýnýn, biranýn, þarabýn reyonlarýndan hafta sonu dýþarý çýkmasý yasaklanýyor. Covid 19 gereði hafta sonu alkolün alýnmasý sanýyorum ki virusun bulaþma seviyesini arttýrabiliyor ama hafta içi alýnmasý sakýnca olmuyor… Yine bu tarihlerde camilere giriþler yasaklanýyor. Sonra bu yasaklar da gevþetiliyor. Müminler evvelden araya þeytan girmesin, bütünlük bozulmasýn diye namazlarýný omuz omuza kýlarken, þimdi her biri tek baþýna kýlýyor. Camiden çýkarken yanýnda namaz kýlana selam dahi vermiyor.

Bitti mi? Maalesef… Hiçbir pandemi aþýyla bitmez diyen profesör ve önerdiði aþý hayatýmýzda… Oðlunun da o aþýyý üreten ilaç firmasýnda yetkili biri olduðu söyleniyor… Bereketleri ve dozajlarý artsýn tabi… Kimsenin gelirinde gözümüz yok. Yine de bu aþýlanma bir – iki dozla bitmeyecek gibi ön görülüyor… Yoksa Dünya’da bu kadar çabuk koordineli aþý pasaportu yaratýlmasý saçma olurdu. Sürdürülebilirliði var ki yaratýldý.

Demem o ki; biz ileriki sonuçlarý bilinmeyen mrna aþýlarý almayý tercih etmedik diyen bakanýn mrna aþýlarýný profesörler eþliðinde önerdiði zamanlardayýz. Komplocu ve de aþý karþýtý diye yerden yere vurulanlar yalnýzlaþtýrýlýyor; bilimci ve aydýn geçinenler; aþýlý, aþý olasýna raðmen hala maskeli, tek taraflý sözleþmeli, camilerde apayrý, metrolarda omuz omuza, avmlerde ise buyrun hes kodumuz tadýnda.

Kodunuz tabi. Her þeye. Hala da kabullenmiyor ve baþkalarýný suçluyorsunuz. Üzücü olan da bu ya zaten.