"Hayranlýðý o dereceye vardý ki; yere düþtü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Sabah kahvaltýsýný edip pansiyondaki hesabýný kapattý, vedalaþtý. Suziki'ye binip bu kasabadan ayrýldý. Diðer kasabaya gelince arabayý park edip arkadaþý köpeði aradý, yoktu. Baþýna kötü bir þey gelmiþ olabileceði ihtimali aklýna geldi, üzüldü. Parkýn içine girip bir banka oturdu. Yanýndaki bankta da üç kiþi vardý ve hararetli hararetli konuþuyorlardý. Dinle, imanla, öteki dünya ile, cehennem v.s ile ilgiliydi tartýþtýklarý konu. Biri “ Günahkarlarýn çoðu, bu dünyaya yýlan olarak doðmuþlardýr. Çünkü sürünmek onlara verilebilecek en büyük cezadýr.” diyordu. Zaman üstü duygularý kýþkýrtanlardan nefret ediyordu, bu sefil yaratýklarýn tümüne lanet etti. Neyse ki fazla kalmadýlar, aceleleri varmýþ gibi birden kalkýp gittiler. Yerleri doldu bile. Bu sefer gelenler biri tombul diðeri balýk etinde, iyi giyimli iki kadýndý. Tombul olan oturur oturmaz konuþmaya baþladý ve konuþmasýný hiç durmadan sürdürdü. Diðeri sesini çýkarmadan hep dinliyordu. Zarif, aðýrbaþlý, hoþ bir kadýndý; sessizliði güzelliðine güzellik katýyor, adeta onu büyüleyici bir varlýk haline getiriyordu. Tombul kadýn “Baþkalarýndan deðil, önce kendinden hoþnut olmalý insan.” deyip, þuh bir kahkaha attý, ortalýðý çýnlatan kahkahasý, caddeden boðuk sesler çýkararak geçen bir otomobilin gürültüsüne karýþtý. Ocak görevlisi yanýna gelince kahve sipariþini verdi. Sipariþi alan önceki görevli genç deðildi; bu orta yaþlarda, kýsa boylu bir adamdý. Kuþlar süzülüyordu havada, biraz gururlu biraz da meraklý. Çiçeklerin tatlý kokusu havayý aðýrlaþtýrýyor, her derin nefes alýþta adeta bir kadeh þarap içmiþ gibi oluyordu insan. Burada bilerek oyalanýyordu; belki köpeði görürüm umuduyla. Çünkü onunla da vedalaþmak istiyordu. Çok beklediyse de göremedi. Arabaya binip mezarlýða doðru yola çýktý. Mezarlýðýn karþýsýndaki aðaçlarýn arasýna oturup günlüðü okuyacaktý. En uygun yeri bulmak için bir hayli arandý, karar veremiyordu. Bu arama sýrasýnda farkýnda olmadan yoldan bir hayli uzaklaþmýþtý. Çimen ve çiçek dolu bir yeri beðenip oturdu, birkaç dakika gökyüzünü seyretti. Bir uçurtma olup gökyüzünde süzülseydi, yüzlerce metre yüksekten yeryüzünü gözleseydi, ufalanlara acýsaydý, rüzgara þiddetli esme diye yalvarsaydý, güneþe “havalara girme yükseðim diye, bak ben de varým” deseydi... Ýnsanoðlu hiç olmazsa þu harika gökyüzünü kirletmeseydi! Nahoþ bir koku duydu, burnunu kapattý; koku devam ediyordu, iðrenerek yere tükürdü. Koku giderek arttý. Oradan ayrýldý. Galiba yakýnda bir yerde leþ vardý. En iyisi arabanýn içiydi! ● ● ● BÝR ÖLÜNÜN GÜNLÜÐÜ 11 Ocak Çoðu zaman aðlamak istersin aðlayamazsýn, gülmek istersin gülemezsin; hatta bazen ölmek istersin ama ölemezsin. Dostlarýmdan, sevdiklerimden bir daha kavuþmamak üzere ayrýldým. Ölüme hazýr mýydým? Hayýr deðildim. Ölmek için kararý ben vermedim ki. Doktorun hatasý bu sonucu doðurdu. Asiye evine, eþine baðlý örnek bir ev hanýmý olmuþ. Bütün gün ev iþleriyle uðraþýyor, doktorun yolunu gözlüyormuþ. Evden tek baþýna dýþarýya hiç çýkmýyormuþ; caný sýkýldýðýnda Doktora söylüyor ve birlikte çýkýp dolaþýyorlarmýþ. Kadýn ticareti yapan üçlü çeteden her an bir tehlike gelebilirmiþ. Doktor bu üçlü çetenin kimler olduðunu da Asiye'den öðrenmiþ: Hüseyin K. Avni S. ve Kazým L. Bu isimleri aklýnýn bir köþesine kaydetmiþ. Evlendikten tam on bir ay sonra Asiye, artýk unutulduðunu, baþýna kötü bir iþ gelmeyeceðini zannetmiþ ve evlerine en yakýn markete alýþveriþ yapmak için gitmiþ. Bu evinden tek baþýna ilk ve son çýkýþý olmuþ. Doktor eve gelince defalarca zili çalmasýna raðmen kapý açýlmayýnca cebindeki anahtarý kullanmýþ ve içeri girip karýsýna seslenmiþ, odalarýn hepsine ve balkona bakmýþ. Evde kimse yokmuþ. Bir yere gitmiþtir, az sonra gelir deyip beklemeye baþlamýþ. Boþuna. O gece ve daha sonra Asiye gelmemiþ. Birkaç gün geçince, onu terk ettiðini kabul etmiþ ama bir müddet sonra geri dönebileceðine umut baðlamýþ. Sekiz gün sonra Asiye'nin cesedi ormanlýk bir alanda bulunmuþ, otopsi raporunda önce iþkence edildiði, sonra da öldürüldüðü yazýyormuþ. Ve iþte doktorun beynindeki devreler bu haberden sonra karýþmýþ. Adlarýný Asiye'den öðrendiði üçlü çeteyi yok etme planlarý yapmaya baþlamýþ. Günlerce iz sürmüþ. Ýþi gücü býrakmýþ. En sonunda bu adamlarý bir lokantada yemek yerken kýstýrmýþ. Bir dakika içerisinde þah damarlarýný keserek ikisini öldürmüþ, ama nasýlsa Kazým L. kaçýp kurtulmayý baþarmýþ. Ýþte beni bu Kazým L.'ye benzettiði için yýllar sonra öldürmüþ. Yanlýþ kiþiyi öldürdüðünü anlayýnca biraz üzüldüyse de bu cinayetten fazla etkilenmemiþ. Öldürdüðü iki kiþinin baþýnda, polisin gelmesini beklemiþ, tutuklanmýþ, mahkemeye çýkarýlmýþ, hastaneye sevk edilmiþ ve akýl saðlýðýnýn yerinde olmadýðýna dair rapor verilmiþ. Sonra da; akýl hastanesinde geçen yýllar, kaçýþ ve içindeki intikam ateþi... GÜNLÜÐE NOT: Ýnsanoðlu hep bir mucize bekleyiþi içindedir. Milyonlarca yýldýr nasýl ki dünyamýza bir UFO(uçan daire) inmemiþse, bir tek mucize de görülmemiþtir. Hayaletler, cinler, periler, zebaniler yani duyu ötesi algýlamadaki tüm olay ve semboller için de bu yargý geçerlidir. Bunlarýn hepsi masallarýn, mitolojilerin, destanlarýn konusudur. Yani lafügüzaf... Bir de öteki dünyayý bu bakýþ açýsýndan deðerlendirin. Katil Deli Doktor ● ● ● Notu okuyunca þaþýrdý, hayal kýrýklýðýna uðradý, sonra duyduðu hayal kýrýklýðý yerini öfkeye býraktý. Günlerdir bu günlüðü boþuna mý okumuþtu? Yýrtmalýydý defteri, yýrtamadý; çünkü ona ait olmayan bir þey üzerinde tasarrufta bulunma hakký yoktu. Demek ki, Katil Deli Doktor'un anlattýðý bir masal için bunca zamanýný harcamýþtý! Yüzü kasvetli ve donuktu. Sinirden eli ayaðý titriyordu. Günlüðü yerine býrakacaktý; arabadan aþaðý indi, yerdeki altýn sarýsý yapraklarýn üzerine basarak yürüdü. Maðaranýn kapýsýna gelince durdu, etrafý dinledi, ses yoktu, yavaþça içeriye süzüldü, çakmaðý yaktý, mumu tutuþturdu. Ýçerisi býraktýðý gibiydi, demek ki o günden beri gelen giden olmamýþtý. Defteri aldýðý yere koydu, mumu söndürüp oradan ayrýldý. Suziki'ye bindi. Önce marþa sonra gaza bastý. “-Gidelim, n'olur buradan bir an önce gidelim!” dedi. ● ● ● Sekiz gün sonra, baþlýðý büyük puntolarla yazýlmýþ bir gazete haberi: DÖRT KÝÞÝNÝN KATÝLÝ DELÝ DOKTOR YAKALANDI Daha önce üç kiþiyi öldürmüþ olan Katil Deli Doktor, bugün de Kazým L.'yi öldürdükten sonra kaçmýþ ama emniyet güçlerinin sýký takibi sonucunda bir maðarada yakalanmýþtýr. Saklandýðý maðarada yapýlan aramada ele geçirilen defterde, önceki üç cinayeti nasýl iþlediði de anlatýlmaktadýr... S O N
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |