..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Yaşam > Rukiye Çelik




14 Temmuz 2014
... ve O Sahnede Özlemler Sevmeler Yarım Kalıyor  
Rukiye Çelik

:ACJC:

Rukiye Çelik
'Eyvallahım olmaz kimseye' diyormuşsun! Duyuyorum çok da dik başlıymışsın, yarınların yok aklında, hayatla inatlaşıyormuşsun! 'Kader/alın yazısı' nedir bunlar diye dalga geçiyormuşsun, hatta dümdüz olmalıymış yürüdüğün bütün yollar. Gençlik, zenginlik, varlık, sağlık aynı tempoda sürüp gitmeliymiş, kimseye muhtaç olmak diye bir şey olmazmış!..

Dün ve bugündür sadece seni saran, öyle sanıyordun değil mi? Yarınların, yarının dünyasında bekler seni, öyle biliyordun değil mi? Yanlış düşünmüşsün, dinle bak, gerçekleri anlatacağım sana:

Yaş alırsın yollar uzar, zaman daralır
Omzundaki yük her gün biraz daha ağırlaşır
Sendelersin ama hala diktir başın, genç sayılırsın
Sırtındaki koca dağlar arkandan itekler
Devrilmemek için direnirsin
Ve hala gücüne güvenirsin
Çünkü düşmeyi yakıştırmazsın kendine...

Gözlerin iyi görür, kulakların iyi duyar
İşlerin kör-topal da olsa yürür gider
Yine eyvallahın olmaz kimseye!
Nereye kadar sürer bu dik duruşlar
Bak yolun yarısı bitmek üzere
Şimdi geriye sayıyor yıllar
Güneş doğmaya üşeniyor
Batışı hız kazanmış, dağın arkasına iniyor
Saçlarında aklar çoğaldıkça çoğalıyor
Duymanda azalma, görmende bozulma başlıyor
Ellerin titriyor yavaştan yavaştan
Suyunu içiyorsun taş bardaktan

Hangi dağ omuz verecek şimdi sana
Ne kadar da çabuk geçti hayat anlasana
Çocukluk, gençlik derken büyüdün
Yol aldın, işe girdin, yürüdün gittin
Torun-torbayla ömrünü tükettin...

Titreyen mum alevi gibi pır pır ediyor şimdi kalbin
Aklın karışık yavaş ilerliyor adımların
Üzülme dünyanın düzeni bu, çırpınışlar boşuna
Yalnız sana programlanmadı bu hayat
Zaman oyununu böyle tamamlıyor
Biçtiği ömrü, kıyısından köşesinden kırpa kırpa
Senden geri alıyor...

Ve sonra;
Beyaz giysiler içinde sana son rolünü veriyor
'Hadi sahne senin göster hünerini' diyor
Ve o sahnede açılan perde, oyunun son perdesi oluyor
Ve o sahnede özlemler, sevmeler yarım kalıyor
Perde bir daha açılmamak üzere kapanıyor
Ve koca bir ömrün hikayesi bu satırlarla son buluyor...
Ne 'Anneler Günü', ne 'Babalar Günü'!..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hep mi Ağlamalı İnsan
Güneş Her Koşulda Karanlığı Döver
Şiir Ölmezdi Sen Yaşasaydın
Hayatın Kıyametidir Yalnızlık
Cennetten Özür Dileyiniz
Sizleri Biz Öldürdük

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güneşler Batmaz, Gök Yere Düşmez, Atatürk Ölmez
Ebedi Önderim Atatürk'üm
Gözyaşını Sevmez Çiçekler
Alkış Tutan Zamane İnsanının Ellerinde Nasır
Gücün Yeterse
Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Dünyama Dönüyorum Hasretin Kucağımda Annem
Aşkın Asaleti Gözlerinde
Sonsuzluğumun Yanaklarından Öpüyorum
Kocaman Cepli Hırkalar Örmeli Anneler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakınma [Deneme]


Rukiye Çelik kimdir?

Ne yağmurla ıslanır bu deli yürek, ne bulutla sürüklenir. Dağlar aşar, zifiri karanlıkta yıldız olur parlar, öylesine dostluk aşkı taşır ki o yufka yüreğinde, aklından bile geçiremez uzanan bir elin çiçek yerine dikenle kendisine merhaba diyeceğini. . . Daima dürüstlüğün durağıdır onun yeri. Sana-bana-ona değil; yalanadır isyanı. . . Yüreğinde yaşattığı ikizler, güzellik ve iyiliktir yalnızca. . . Dayanamaz ne ayrılığa, ne de acıya. . . . Sevmez, ne hüznü ne de kederi. Tüm içten dostluklara merhaba. . . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rukiye Çelik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.