..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Tarihsel Roman > Ömer Faruk Hüsmüllü




17 Aralýk 2012
Yanýk Dere Erzurum Romanýnýn Tanýtýmý  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Bugün hangi Erzurumlu’ya dokunsanýz size onlarca iþgal günleri veya Yanýk Dere anýsý anlatýr. Ne yazýk ki bu anýlar kayda geçmemiþtir. Yazýlmayan binlerce aný hafýzalarda kalmýþtýr. Onlar da günün birinde uçup gidecektir. Bütün bunlarýn yanýnda yazýlýp da okunmayan yüzlerce belge de var.


:BBGJ:
Yanýk Dere Erzurum romanýnýn yazarý sayýn Mehmet Daðýstanlý Bey'i, Kadýköy Belediyesi'nin Caddebostan Kültür Merkezi'nde 13-16 Aralýk 2012 tarihleri arasýnda düzenlediði Kadýköy 6. Kitap Günleri etkinliðinde tanýdým. Ayný standý paylaþýyorduk, ama aramýzda iki yazar daha vardý.

Boþ kaldýkça bir þeyler okuyan ya da yazan Mehmet Bey dikkatimi çekti. Dýþ uyarýcýlardan pek fazla etkilenmeden kendi kendine vakit geçirebiliyor, uðraþtýðý konu üzerinde yoðunlaþabiliyordu.

Yanýna gittim ve kendisiyle tanýþtým. Üç gün süren birlikteliðimiz sýrasýnda gördüm ki oldukça sakin, kibar, sabýrlý ve saygýlý bir insandý.

Emekli Edebiyat öðretmeni olan Mehmet bey, bu eserini üç senelik bir çalýþmanýn sonunda hazýrlamýþ. Bu çalýþmalarýn önemli bir kýsmýný arþivlerde belge inceleyerek geçirmiþ. Yani Yanýk Dere romaný, öyle çala kalem yazýlmýþ bir eser deðil, belgesel bir roman...

Eser Þubat 2012'de basýlmýþ, kýsa sürede tükenmiþ ve yedi ay sonra da ikinci baskýsý yapýlmýþ.

Mehmet Daðýstanlý Beyefendi'ye bu eseri Türk Edebiyatý'na kazandýrdýðý için teþekkür ediyorum ve sözü yazara býrakýyorum:

**

Yanýk Dere romanýnda Amerika, Ýngiltere ve Fransa gibi ‘Büyük Güçler’in hiç bitmeyen ihtiraslarý, dünyayý ele geçirme hýrslarý; Osmanlý’yý Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Ortadoðu’dan ve nihayet Anadolu’dan atma istekleri; Ermeniler’i kullanarak yýkýlan kardeþlik-dostluk duygularý, Erzurumlu’nun iþgal güçlerinden kurtulmak için yaptýðý göçler, Ermeniler’in savaþ sýrasýnda daha güvenli bölgelere nakli bu nakiller sýrasýnda çekilen eziyetler, sonuçsuz kalan sevdalar dile getirilmiþtir.

Romanda her bölüm, bazen her sayfa, bazen de her yardýmcý konu ayrý bir roman konusu olabilecek durumdadýr.

Þu anda üzerinde yaþadýðýmýz bu topraklarýn ve özellikle Doðu Anadolu’nun dünyanýn en önemli bölgesi olduðuna inananlardaným ben de. Ýnanýyorum çünkü Kuzey güçleri güneye inmek istiyor sürekli, Batýlý güçler Ortadoðu’yu ele geçirmek istiyor, Doðu insaný da sürekli batýya akýn etmek istiyor. Bu serüven, üzerinde yaþadýðýmýz bu kilit coðrafyayý muharebe alanýna çeviriyor. Ýster tarihi ve coðrafi olarak ele alalým, ister iklim ve jeolojik yapý olarak bakalým, isterseniz kýtalarý birbirine baðlayan önemli kavþak olarak düþünelim, bana göre, dünyada eþi benzeri olmayan yerlerden biridir bu topraklar. Ýþte bu yüzdendir ki bu bölgede göz yaþý hiç dinmiyor. Bu düþüncemi Yanýk Dere-Erzurum romanýmda, roman kurgusu içerisinde anlatmaya çalýþtým.

I. Dünya Savaþýnda hemen yaný baþýmýzda yaþanan Sarýkamýþ yenilgisi Osmanlý Ordusu’nu, Osmanlý Maliyesi’ni periþan ettiði gibi Erzurum’u da periþan etmiþti. Ruslar ise bundan güç alarak Erzurum’a doðru ilerledi. Ýlerlemeyi durdurmak mümkün olamadý. Bu durumda Türk Ordusu Erzincan’a çekilmek zorunda kalmýþtý. Sonra vali Tahsin Bey þehri terk etti. Ruslar’ýn ilerlemesinden cesaret alan Ermeniler çeteler kurmuþ yer yer baskýnlar düzenlemeye baþlamýþlardý. Erzurum’da toplanan 8. Ermeni Kurultayý’nda ise Osmanlý’ya isyan bayraðý açýlmýþtý. Ermeni çeteleri katliamlarýný arttýrdýðý için ahali daha fazla dayanamamýþ yavaþ yavaþ Erzurum’u terk etmek zorunda kalmýþtý. Bütün Anadolu’da Ermeni çeteleri baskýnlar, katliamlar, isyanlar yaptýðý için Talat Paþa, isyanlara sebep olan Ermeni aydýnlarýný yakalatýr, mahkemeye çýkarýr. Mahkeme suçlu bulduklarýna idam kararý verir. Bu karar Ermeni çetelerini iyice azdýrýr. Artarak devam eden terörist hareketlere bir çözüm arayan Talat Paþa, Ýstanbul’da toplantý yapar ve toplantýda tehcir kararý çýkar. Roman diliyle bunlar anlatýlýrken Erzurum’dan sadece Sivas’a, Adana’ya, Halep’e ve Musul’a yapýlan tehciri ele alýp inceledim. Maalesef Ermeniler tehcir sýrasýnda yollarda büyük sýkýntýlar çekmiþtir ve yüzlerce Ermeni yollarda hayatýný kaybetmiþtir týpký yollarda Erzurumlular’ýn hayatlarýný kaybettikleri gibi. Bu arada þehir iþgal edilmiþ, halkýn göz yaþlarý arasýnda dini törenle devir teslimi yapýlmýþtýr. Þehri iþgal eden Ruslar, Ermeniler’le birlikte her türlü teþkilatlarýný da kurmuþtur. Erzurum’daki ahalinin yoksul, periþan haline Ermeniler’in istememesine raðmen Azerbaycanlý Seyidov yardým getirir. Seyidov’un yardýmlarý, ahaliye destek çýkmasý göze çok batar ve birçok Erzurumlu’yla birlikte öldürülür. 1917 yýlýnda Rusya’da gerçekleþtirilen devrim nedeniyle Ruslar, Erzurum’u Ermeniler’e býrakýp gitmek zorunda kalýrlar. Artýk Erzurum’da Ermeniler’e karþý koyacak hiçbir güç kalmamýþtýr.

Mahallebaþý semti, Erzurum’un, Ermeniler tarafýndan en çok zulme uðrayan, her tarafý yakýlýp-yýkýlan semtlerindendir ve romanda da adý geçen mekanlardan biridir. Hemen okulumuzun karþýsýnda da ‘Fransýz Hastahanesi’ vardý. Halen daha duruyor: Üç katlý, yýkýk, yer yer yanýk izleri olan ve sadece duvarlarý ayakta kalan harabe, taþ bir bina. Biraz yukarýsýnda da 93 Harbi yýllarýnda zulme baþ eðmemiþ, yiðitçe savaþmýþ Nene Hatun’umuzun evi var. Biz, çocukluðumuzun geçtiði bu bölgede Rus ve Ermeni mezalimine þahit olmuþ insanlarý, iþgalin izlerini taþýyan daha bir çok konak ve binalarý görerek büyüdük. Sonra çocukluðumuzun geçtiði bu bölgenin hemen yaný baþýnda Yanýk Dere dediðimiz yer vardý. Erzurum’un doðusunda Aziziye Tabyalarý’nýn batýsýnda, Tabya ile þehir arasýnda Palandöken daðlarý’ndan süzülerek akan suyu þehre getiren ince, sýradan bir dereydi burasý. Ýlkokul yýllarýnda idi, bir gün sevgili öðretmenlerim bizi, önce Aziziye Tabyalarý’na götürmüþlerdi. O günler Aziziye Tabyalarý bize bir þey ifade etmemiþti. Aziziye Tabyasý’nýn geniþ giriþinden içeriye baþýmýzý uzattýðýmýzda, kulaklarýmýza derinden bir inilti bir uðultu gelirdi. Bize: ‘Ýþte burada bir akþam Ermeni çeteleri Türkler’in kýyafetlerini giyerek Mehmetçikler uykudayken ani baskýnla askerleri þehit ettiler, bu uðultu o askerlerin inlemesidir!’ derlerdi. Gariptir, ben o uðultuyu hep duyardým. Yine bir gün de o bahsettiðim derenin bulunduðu yere götürüp: ”Ýþte burasý Yanýk Dere’dir.” dediler. Anlattýlar neden Yanýk Dere olduðunu; ama biz yine bir þey anlamadýk o yýllar. Fakat içimde, hafýzamda hep bir yanýk dere kalmýþtý ne olduðunu tam bilmeden. Sonra nenemin kardeþinin Ermeni askerlerince sandýkta süngüleniþi anlatýlýrdý çocukluðumda. Çocukluðumda o eve her gidiþimde o sandýðý görürdüm. Ne yazýk ki bu sandýk da korunamadý diðerleri gibi.

Bugün hangi Erzurumlu’ya dokunsanýz size onlarca iþgal günleri veya Yanýk Dere anýsý anlatýr. Ne yazýk ki bu anýlar kayda geçmemiþtir. Yazýlmayan binlerce aný hafýzalarda kalmýþtýr. Onlar da günün birinde uçup gidecektir. Bütün bunlarýn yanýnda yazýlýp da okunmayan yüzlerce belge de var. Bu belgelerden birine de Türk Tarih Kurumu kayýtlarýnda ve Orgeneral Tevfik Saðlam’ýn anýlarýnda rastladým. Kaç bin yýl önce yaratýlan dünya tarihinde henüz böyle bir elem verici vak’anýn yaþanmadýðý ve bundan sonra da yaþanamayacaðý bir insanlýk dramýdýr bu hadise. Ne Ýlk Çað’da ne Yakýn Çað’da; ne Milattan Önce ne de Milattan Sonra’da böyle bir olay yaþanmýþtýr. Ayrýca bu olay baþlý baþýna bir roman veya bir senaryo konusu olabilecek güçtedir.

Çarlýk Rusyasý’nýn güçlü ordusu Erzurum’a bir günlük mesafede beklemektedir. Pasinler ovasýný geçmiþ Laleli-Aziziye Tabyalarý arasýnda konuþlanmýþlardýr. Þehirde ise salgýn hastalýklardan binlerce hasta ve yedi cepheden gelen binlerce yaralý aç, sefil, periþan durumdadýr. Ahali tifo, tifüs, verem, kolera, lekeli humma, sýtma ve görmeyi zorlaþtýran göz çapaklanmasý gibi bulaþýcý hastalýklarla; bit gibi ürkütücü bir salgýnla boðuþmaktadýr. Öte tarafta Sarýkamýþ yenilgisi ve ülkenin dört bir yanýnda devam eden savaþlardan dolayý yaralýlarýna bakamayacak kadar çaresizlik içinde olan bir devlet. Var olan birkaç tane hastahanenin karanlýk koridorlarý hasta dolu. Hastahanede yürüyecek yer yok. Tabip yok, hastabakýcý yok, ilaç yok. Þehirde ise 18 bin 80 hasta ve yaralý iyileþmeyi bekliyor. Ordu ise tedbir olarak Erzincan’a çekilmiþ. En son Vali Tahsin Bey þehri terk ediyor. Erzurum böyle bir talihsiz, umutlarý tükenmiþ böyle kaderine terk edilmiþ durumdadýr. Tabip Tevfik Bey, birkaç hekim arkadaþý ve moralleri bozuk þehrin ak sakallarýyla baþ baþa kalmýþ kaderlerinin ne olacaðýný düþünüyorlar. Bu çaresizlik içinde bir karar almak zorundalar. Ocak ayýnýn anlatmaya bile lüzum görmediðim zemheri soðuðunda, bu umutsuzluk içinde alýnan karar þudur: ‘18 bin 80 hasta ve yaralý Erzurum’dan Erzincan’a at ve eþek sýrtýnda, kaðný ve at arabalarý ile ve yaya olarak 190 km’lik yolu yürüyecektir. Kafile, Erzurum’dan yola çýktýðýnda bir ucu Erzurum’da bir ucu da Ilýca’yý geçmiþ Aþkale’ye varmýþ olacaktý belki de. Tabip Tevfik Bey, birkaç tabip, birkaç hastabakýcý ve Erzurum ileri gelenleri kafilenin karþýlaþabileceði açlýk, ilaçsýzlýk, kurt, çakal, eþkýya, donma gibi çok önemli tehlikelere karþý hiçbir koruma önlemi almaksýzýn yolcu ediyorlar göz yaþlarý içerisinde, çaresizlik içerisinde. Ne yazýk ki tarih, bu hasta ve yaralýlardan 6 bin kiþinin yollarda son nefeslerini verdiðini yazdý. Ama hiçbir dünya insaný bilmedi bu vatan evlatlarýnýn evine, yurduna, çoluðuna-çocuðuna hasret gittiðini. Geriye kalan 12 bin hasta ve yaralýdan yine 6 bini de Erzincan’a vardýklarýnda artýk ayakta duracak mecalleri kalmamýþtý. Vücutlarýndaki salgýn hastalýðýn tehlikesinden en yakýnlarý tarafýndan bile yanlarýna yaklaþtýrýlmamýþtýr. Onlar da sevdiklerine son bir kez dokunamadan kara topraðýn baðrýna girmiþtir yine dünyanýn haberi olmadan. Rus ve Ermeni zulmünden kaçan son 6 bin hasta ve yaralýdan bir kýsmý ise yersiz yurtsuzluktan sefalet hayatý yaþadý, bir kýsmý salgýn hastalýktan ve açlýktan can verdi, geriye kalanlarýn bir kýsmý Erzincan dýþýna çýktý bir kýsmý da Erzincan’da yaþamaya çalýþtý. Bu insanlarýn akýbetlerinin ne olduðunu bilmiyoruz. Bugüne kadar da araþtýran olmamýþtýr. Ýþin en acý tarafý ise bölgede yaþayan köylülerin, karlar eridikten sonra üç yüz kilometrelik alana yayýlan bölgede milyonlarca kemik bulmalarýydý. Yapýlan soruþturmada kemiklerin göç sýrasýnda yollarda ölen hasta ve yaralýlara ait olduklarý anlaþýlmýþtý. O kýþ çevredeki hiçbir yýrtýcý hayvan aç kalmamýþtý. Bol bol insan etinden ziyafet çekmiþlerdi kendilerine.

Ruslar’ýn iþgalinden hemen sonra Kale’de on bir Erzurumlu idam edildi milletin gözleri önünde. Gürcükapýsý’nda Genceli Seyidov ve Belediye Baþkanýný katledildi! Ezirmikliler’in Konaðý’na doldurulan masum insanlar yakýldý! Erzurum evlerine, ahýrlara doldurulan insanlar acýmasýzca süngülendi!

Gözyaþlarým beni tekrar Yanýk Dere’ye götürdü. Daha doðrusu Yanýk Dere olmadan önceki dereye. Ermeni askerlerin türlü bahanelerle þehirden topladýklarý Erzurumlular’ý bu dereye götürüp kurþunladýklarýný, kimilerini sýrt sýrta baðlayýp kurþunla ya da süngüyle öldürdüklerini, bununla da yetinmeyip üzerlerine gaz dökerek yaktýklarýný, dereden günlerce su yerine kanýn aktýðýný konuyu ve çevreyi tanýyanlardan bilmeyen yoktur. Ama bizler önemini kavrayýp dünyaya duyuramadýk. Yanýk Dere, Erzurum için çok önemli bir yermiþ meðerse. Atý alan Üsküdar’ý geçtikten sonra bizler uyanmaya, araþtýrmaya baþladýk. Bunu çok geç anladýk; ama iþ iþten geçti artýk; çünkü bu anlattýklarýmdan da elde kalan bir tane dahi belge yok. Ölenlerin isimlerini yazmýþýz ama baþta Yanýk Dere olmak üzere konaklardan, evlerden, camilerden, dükkanlardan, ahýrlardan bir tanesi dahi bu güne kalmamýþtýr. Hepsi yýkýlmýþ yerlerine sözüm ona yeni ve modern binalar dikilmiþtir. Bugün çocuklarýmýza ve ilgilenen yabancýlara göstereceðimiz bir tane dahi kalýntý yoktur.

Istýraplarla geçen Ýþgal Günleri Erzurum’un ve Erzurumlu’nun çok þeyini alýp götürmüþtür. Erzurumlu’nun deyimiyle: ‘muhannete muhtaç etmiþtir’. Ahali yersiz yurtsuz kalmýþtýr. Kalacak, baþýný sokacak yeri dahi kalmamýþtýr. Savaþ öncesi esnaf 33 kalem iþ yaparken yoksulluk içine düþmüþtür. Nalbantýndan Kýlýç yapanýna, Ýpekçisinden Göncülüðe kadar Erzurumlu ahaliyi zengin eden, sanatkarlýðýný dünyaya duyuran iþ kollarý birer birer yok olmuþtur. Üstelik bu iþ kollarý Ermeni esnafla yan yana yapýlýyordu.

Sonra bir þey daha öðrendim araþtýrma yaparken içimi sýzlatan. Erzurum’dan Sivas’a, Adana’ya, Halep’e ve Musul’a Tehcir kanunuyla gönderilen Ermeniler’in yollarda çektikleri sýkýntýlar ve adeta ölüme gidiþleri…

Romanda günümüzde bile çok tartýþýlan 1914-1919 yýllarýnda Erzurum'da yaþanan olaylar ve o yýllardaki Türk-Rus-Ermeni iliþkileri konu edinildi. Göçler, yaþanmýþ sevdalar ele alýndý. Erzurumlular'ýn çetin kýþ þartlarýnda Erzurum'dan Erzincan'a zorunlu olarak yaptýklarý göç ve Ermeni halkýnýn tehcir sýrasýnda yollarda çektikleri eziyetler romanda okuyucuya sunuldu. Ama ben bir adým daha atarak, yaþanan bunca insanlýk dýþý gerçek hayat hikayelerine okuyucunun ve dünya kamu oyunun dikkatini çekmek için Haziran ayýnýn ilk haftasýnda 190 km’lik Erzurum- Erzincan arasý yolu yürüyeceðim. Yapacaðým bu yürüyüþe gönüllü herkesi, Erzurumlular’ý, sanatçýlarý, gazeticileri, bilim adamlarýný davet ediyorum. Dünya bu sesi mutlaka duymalýdýr.

Mehmet Daðýstanlý

**

Eserin Künyesi

Yayýnevi: Bilge Oðuz Yayýncýlýk

ISBN: 9786054369911

Sayfa: 704

Ebat: 13,5 x 21 cm

Basým Tarihi: 13.2.2012

Baský Yeri: Ýstanbul

Baský Sayýsý: 1. Baský

**

Eseri temin edebileceðiniz bazý satýþ noktalarý:

http://www.kitapdenizi.com/kitap/57558-Yanik-Dere-Erzurum-kitabi.aspx

http://www.acelegelsin.com/urunler/yanik_dere-81429.aspx

http://www.dr.com.tr/Kitap/Yanik-Dere-Erzurum/Mehmet-Dagistanli/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/urunno=0000000388028

http://www.idefix.com/Kitap/tanim.asp?sid=V7UN53MGKD4DKFVYZPPR

http://ns1.kitapcafe.com/roman/yanik-dere-erzurum-83904k.html




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihsel roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kitap Tanýtýmý: O Ruhu Kurtarmak

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ücretsiz Kitap Daðýtabileceðim Ýstanbul’da Bir Mekan Arýyorum
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Bir Edebiyatçý Gözüyle Maðaranýn Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Maðaranýn Kamburu – Yorum: 6
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Maðaranýn Kamburu
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Bir Romanýn Anatomisi: Maðaranýn Kamburu
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.