"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

Onur Kaderoğlu

Bölüm II

Sonra beklediğim zarf geldi. Sağ olsunlar maaşımı bağlamışlar. Üstelik bir de bankamatik kartı yollamışlar. O gün işe gitmedim. Ondan sonraki günlerde de.

Yüzyirmibir

Kan beynime sıçradı. Tüm organlarım eksikliği saydı. Bir eksik vardı. Aradım dünyayı, ayı, evreni ve zamanı. Girmediğim kara delik yanmadığım atmosfer kalmadı kainatta. Sonra seni gördüm, tattım dudaklarının kokusunu. Yok sende değildin aradığım. Tam yüz yirmi kişi, sende dahil yüz yirmi kişi. Kimdir nedir bulamadım bir türlü.

Beş Dakika

Tarih öncesi devirlerden beri seni sevdiğimi bilirdim her nasılsa. Mağaralara resimler yapan ilk insanlar gibi kazırdım adını defterlere, kitaplara, paragraf boşluklarına, sayfa aralarına, sayfa numaralarının yanlarına, fiziğe, kimyaya, matematiğe, tarihe. O zamanların lise müfredatındaki hemen her ders kitabında sana dair bir şeyler bulmak mümkündü. Harflerle resmini yapmaya çalışmak

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku
Başa Dön