"Yine mi yılbaşı? Dünya dönebiliyorsa, biz de döneriz elbet. Ama lütfen, bu sefer kar küresi almayın." – Dorothy Parker"

GÖNÜL GÖÇEN

Baba Evim...

Annem saksılara naneler ekti!
Burayı aratmasın diye
Taç yapraklı çiçekler hazırladı üzerlerine kurdele bağladı
Ve çeyizindeki tablolardan ayırdı bana

Yağmur ve Barış (Manço)

Bu buhranlı güne bu yağmurlu havaya rağmen neşelerinden hiçbir şey kaybetmemiş bu çocuklar en güzel en cici kıyafetleriyle ıslandıklarına aldırmadan kapımıza şeker almaya gelirken aslında bizlere mutluluk getirdiklerinin farkında bile değiller...

Kar Düşümü

İlk kar düştü toprağa Tabiat beyaz yorganını örttü üstüne. Ne kadar çok zaman geçmiş camda kar düşümünü izlemeyeli Nefesimin ısısı camı buğularken farkında olmadan bir çöpten çocuk çizmişim parmağımla cama;

Anılarımda Saklı Çocukluğum

Ah o karakışlarda küçücük evlerin saçaklarından sarkan buzların tadını en pembe en parlak şekerler vermezdi o zamanlar. Artık ne sarkan buzlar var nede küçücük evlerden eser sokağımızda...

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku
Başa Dön