"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"

Yürür Gibi Noktasız

Yürümeyi çok severim. Öyle ki, neredeyse kedileri sevdiğim kadar severim. Ama nedense, hep bir çemberi yürüyormuş gibi hisseder, sahi kedileri de pek bir severim.

yazı resim

Yanlış bir yalnızlıkta öğle yemeği
Midemde açık oturum, isyankar
"İstersen dağlar dağlar hey" desem
O da olmaz
Kuşbaşı sevdalar bitik
Müsvette ilişkiler yazdım kaldırımlara
Ben mi çok koştum
Anılar mı kaçtı benden
Anlamadım
Umutlu geleceğe süzülürken gerisingeri
Başa saran zamana kaptırıp kendimi
Kaldırımlar mı kayıyor altımdan
Ben mi gidiyorum bir yerlere
Anlamadım
Bir, yeniden doğuş bulutsuzluk
Bir, ölümlerden ölüm beğen bulutsuzluk
Biri ailenin iyi yönlerini
Diğeri kötüleri almış desem de
Olmayacak galiba
Sanki gökyüzünde bir sonsuz oldum
Ve bulut yoksunu hissiz hava gibi
Tutamıyorum güneşi
Eve yaklaşımıyla dikkat çeken ayaklarım
Ve bir sonun başlangıç telaşı
Biraz, hiç ve ertesi
Fakat mutluluk geliyorum demiyor

KİTAP İZLERİ

Sessizin Payı

Nurdan Gürbilek

Edebiyatın Vicdanı: Nurdan Gürbilek "Sessizin Payı"nda Adaletin Peşinde Siyasal kutuplaşmaların ve susturulmuş tarihin zeminini çatırdatttığı bir coğrafyada yazar nerede durur? Adalet arayışında edebiyatın sunduğu imkân
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön