"“Yazmak, kelimelerle kedinizi beslemek gibidir; mama gelmezse miyavlamakla kalırsınız.” – Douglas Adams"

Sesin Kalır

sesini duymasam birgün..paslanır yüreğm..kışa düşerim, üşürüm üstelik...göç eder içimde ki bütün kuşlar, uzaklara...yalnızlığımı ve hüznümü büyütürüm...sesini bir gün duymasam, ölürüm...

yazı resim

çalar telefon,
uykudan uyanırım;

hani bir bahar sabahı
kanadını pırpırlar kelebek içinde,
bir çiy düşer gönlünün yaprağına,
bir bulut göğe çıkar, mavi.....
bir ceylan inişe başlar dağ eteklerinden
su başlarına...
bir yığın kuş sesi dolar ormana,
arılar vızıldar çiçeklere doğru,
işte öyle gelir sesin bana...

susar telefon,
yeniden dalarım uykuma;

hani tarlalar vardır kar altında,
önceki yıldan kalan tohumlar vardır çimlenecek,
kuyuda patates,
sandıkta çeğiz,
ninenin çıkınındaki para,
hani aklımızda kalan tarih,
görmediğimiz coğrafya,
gidemediğimiz deniz,
düşüne yattığım yüzün
özlem olur yatağıma...

susar telefon,
sesin kalır dağlar ardında;

sen sanıp
açan karanfile giderim, saksımda;
uzanıp dokunurum ,
kokun yapışır kanıma...
renginle mühürlenir parmaklarım;
nereye değdirsem örneğin
şiir olur kalem ucunda,
adın yazılr,
resmin çizilir,
gözlerin bir çift telli turna...

susar telefon,
sesim kesilir,
yine özlem kalır bana..

Yorumlar

Başa Dön