"Hayat bir komedi ise, ben en azından kahkahaları duymak istiyorum, alkışları değil." - Franz Kafka"

Kırık Kalpler Şehrinden Bir Gece

Suskun gecelerin bir ömre denk düşmeye başlamasıyla dağılan bütün umutlarım, çok uzaklardan şarkılar söylüyorlar sanki yalnızlık şehrine. Ki o şarkılar acımasız ağlatıyor yalnızlığı, sonsuza kadar sürecekmiş gibi sanki. İnsan kendinden korkmaya başlıyor.

yazı resim

**Suskun gecelerin bir ömre denk düşmeye başlamasıyla dağılan bütün umutlarım, çok uzaklardan şarkılar söylüyorlar sanki yalnızlık şehrine. Ki o şarkılar acımasız ağlatıyor yalnızlığı, sonsuza kadar sürecekmiş gibi sanki. İnsan kendinden korkmaya başlıyor.

Kırılmış kalplerin toplamından çıkan karanlık bir bulut çöküyor hergece bu şehrin üstüne kapkara bir lanet gibi. Pencereler kapanıyor, caddeler terk ediliyor gün doğumuna kadar büyük bir telaşla. Herkes onlardan korkuyor. Herkes kendinden korkuyor. Yüzleşmelerin bir anlamı olsa da korkunun telaşına yenilip onlarda kayboluyor yeryüzünden. Uzun uzadıya konuşmaların uzaklaştıracağı zannediliyor yalnızlığın lanetini, kalplerin yakınından. Ama olmuyor, giydikleri yaşamlar aşağıya çekmeye başlıyor ruhları büyük bir nefretle. Maskeler kırılıyor ve gözyaşlarıyla boğuluyor sağnak bir yağışın altında kalan, ölüme tutsak yolcular. Kapılar kapanıyor.

Atılan her adımın ardından, yok olmaya başlayan gölgelerin içinde, bir ölüm haberi daha gelmeye başladı şimdi o şehirden. Yağmurlar kesildi, hıçkırıklara dönüştü. Gün ışığı yendiden kendini gösterdi. Ama korkaklar bu geceden sonra bir daha hiç bu şehirde görünmedi.**

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön