"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"

yazı resim

Deniz mavisi değildi o renk, suya yazılmışlardı o dizeler...
Ruhtan gelenlerden değildi...
İçinde bir yerlerde replikler, kurgu, senaryo hazırdı..
Hayatının senaryosu...
Sen yazdın, karşındaki oynadı...
Sen ol dedin, karşındaki oldu...
Ayaklarınız çıplak, gözleriniz kapalı
Ay yıldızlara Şehrazat'ı anlatacaktı hani
Bir gece yarısı ateş böceklerinin meşaleleri sahilde
Sen
‘Şile bezi elbiseyle deniz kenarında dans edeceksin’ dedin ‘kollarımda’,
O inandı...
Sen güven dedin, o güvendi...
Sen umut dağıttın kucaklar dolusu, o payını aldı...
Payına düşen siyahtı..

Papatyadaki beyazlığı, saflığı anlamış gibi yaptın, oysa asla anlamadın...
Papatya farkındaydı kendi saflığının onu sen kirletmeye çalıştın...
Sen bir düş gezginiydin...
Düşlerinin peşinden uçarken kuyruklu uçurtmalar gibi,
Aşkı, gerçek aşkı teğet geçtin...
Kırdın ama eğemedin...
Acıttığın kadar acımadın....
Haklıydın;
Masalları ancak cesurlar yaşar, korkaklarsa hayata kaçar....
Korkak olan sendin, karşındaki değil...
Kazandın …. mı?
……………………..

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön