"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

yazı resim

Gri bir kabus sensiz bu şehir,
Kaldırımlar ayağıma dolanıyor,
Y ollar hep aynı caddeye cıkıyor...
Yıldızsız bir gece..
Ve yağmurlu bir hece gibi
Ne bir anlamı kaldı yalvarmanın
Saatlere,günlere
Nede sabahlamanın seni karalarken
Defter köşelerine...
Yirmisekiz ayı
Şu yüreğin en rüzgarlı ve ensevdalı köşesine gömüp,
Ardımda bir dolu yaşanmışlıkla ,
Kalakaldım öylece...
Son sigaranın ,son nefesini sen çektin
O bir izmarit oldu,
Bu masal bir kalp sancısı..
İzmariti yere attın,
Yirmisekiz ayı ellerime...
Bekledim:
Bilirim basılır birde atılan izmarite,
Can çekişmesin diye..
Bir bana döndü güz bakışlar, bir izmarite
Gülümsedi,uzaklaşti ve kayboldu
Gri şehrin ışıklı caddelerinde....
İkiniz de aynısınız demek miydi bu gülümseme,
Öyleydi belkide.
Dumanlı ve yaralı bir izmarite benzedi kaderim.
Ellerimde yirmisekiz ay
Yanımda yokluğun,
Gözyaşlarımı hediye edip geceye,
Bende karıştım usulca
Gri şehrin ısıklı caddelerine....

KİTAP İZLERİ

Sus Barbatus! 1

Faruk Duman

Faruk Duman’ın Kış Mıntıkasında Destansı Bir Canavar: Sus Barbatus! Faruk Duman, Yaşar Kemal geleneğini modernist ve masalsı bir dille yeniden yorumlarken, doğa, insan ve mit
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön