"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

yazı resim

gidiyorum. seni sevmenin onuruyla terk ediyorum özlemlerimi,özleyeceklerimi.Sensizliği sana bırakıp, bir başıma binip yalnızlık otobüsüne, gidiyorum. Duymak istemiyorum ben çıktıktan sonra yanağından damlayan gözyaşlarının ayak seslerini. Senin olsun, sana kalsın gözyaşların. Bana yeter benim gözyaşlarım. Her hatırlamamda damlayacak olan seni... Şairin de dediği gibi " Vakit geldi, seni terkediyorum." Arkamda özlemlerimi bırakarak... Ve damla gözyaşlarıyla. Sildim evden çıkmadan önce sana dair her maddeyi. Maddeyi sildim, manayı da silecem elbet. Madden terk etti bedenimi, manan da terk edecek elbet manamı. Artık maddeler aleminde karşılaşmayacağız senle. Birgün karşılaşırsak manalar aleminde; bakma o ışıltılı gözlerinle yüreğime.Dokunma yürek yakan sesinle gönlüme.Şayet bakarsan ve dokunursan, koyuluverir gözyaşlarım oracıkta. Ve dayanamam buna...
Belki o zaman yeniden yanarım sana. Hoşçakal yürek ışığım,gönül yangınım. Hoşçakal...

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön