"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Gün Tutsak Gönül Mahkûm

Gün tutsak gönül mahkûm, her tarafta ah-û zar / Sanki soluk soluğa, bir resim çiziyorum. / Geçmiş… ve geçmiş orda, bulutlara yaslanmış / Onları da ağlayan göklere yazıyorum. /

yazı resim

GÜN TUTSAK GÖNÜL MAHKÛM

Gün tutsak gönül mahkûm, her tarafta ah-û zar
Sanki soluk soluğa, bir resim çiziyorum.
Geçmiş… ve geçmiş orda, bulutlara yaslanmış
Onları da ağlayan göklere yazıyorum.

Akşam rüzgârlarına, geceleyin sularda
Zamanın askerleri pusu kurmuş ard arda.
Duygularım ebedî, boşluklara akar da
Her damla gözyaşımı sabırla diziyorum.

Teker teker yakılmış çöpleriyle bir kutu,
Sanki bozmuş bir anda odamdaki sükûtu.
İşte yine bir takvim, yıllar beni unuttu,
Hakikat mi, değil mi?.. Bir şeyler seziyorum.

Nasıl bilirse zaman, artık kendince aksın
Nerde durursa orda, beni orda bıraksın.
Bir oraya, bir bana, bir de kendine baksın!
İnanın ki beyhûde!.. Gezmişim, geziyorum.

Eyvah, yine olmadı! Bir toplama çıkarma
İşte sıfır, eski beş, yenisiyle bir karma.
Diyorum ki; ey gönül!.. Sakın, elliye varma!
Ey gönül!.. Senden ayrı, yerlerde geziyorum.

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön