Bazı akşamlar içimi garip bir his kaplar
Gelişinden bellidir
Gece hüznün gecesidir
Saatler ilerler
Gözlerim hariç bütün gözler
Uykunun o tatlı ağırlığına yenik düşer
Yalnızlığın siyahı, gecenin siyahına karışır
Kara bir sis olur,çöker üstüme
Ortalık tamamen siyaha büründüğünde
Gönlüm görür herşeyi
Maziyi,yitip gidenleri
Bir sızı başlar yüreğimde
Tanıdık bir sızı
Ne zaman kapandı desem daha da derinden hissedilen
İhanet bıçağının yüreğimdeki gizli yarası
Bu yara bir sevda ihaneti değil
Başka İhanet
Dedim ya bir türlü kabuk tutmaz
Merhemi de bulunmaz bir yara
Gizli gizli kanar durur derince
Sessizlik kimsenin duymadığı
Kulaklarımda yankılanan bir çığlık olur
İçime işler
Saatler daha da ilerler
Bir hüzün gecesi daha gözyaşlarıyla biter
Sonra...
Derinden bir ezan sesi duyulur
Sessizliğin çığlığını dindirir kulaklarımdan
Tan yeri ağarmaya başlar
Gecenin siyahı yavaş yavaş saklanır gölgelere
Güneş kendini göstermeden
Tatlı kızılını akıtmaya başlar hevesle
Bulutlar neşelenir
Işık oyunları oynarlar gökyüzü sahnesinde
İlahi rahmet sağanak olur, yağar yeryüzüne
İçimdeki hüzün yerini derin bir huzura bırakır
Bütün mahlukat ve tüm sevdiklerim
Dönerler mana aleminden
Dünya alemine
Bense şükrederim herşeye, gecenin mahçubiyetiyle
Yeni umutlar yeşerir gönlümde
İlahi bir sevinçle başlarım yepyeni bir güne...