"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"

Duyuramıyorum...

Sen "hoşçakal" diyorsun bana, dönüyorsun arkanı ya... Bağırıyorum "gitme!" diye... Duysan döneceksin bana, biliyorum... Duyuramıyorum...

yazı resim

Yaşanmış sayılır mı bir hayat eğer 'keşke'lerle doluysa?

"Ah ulan" demedin mi hiç? "Şimdiki aklım olsa" diye başlayan pişmanlık yüklü cümleler kurmadın mı? Hiç mi iş işten geçmemişti yanlış yaptığını farkettiğinde? Yaşamamış olmaktan acımadı mı için?

Korku olacaktı, özlem olacaktı, belki biraz da acı... Böylesi daha iyi diyebilir misin? Ne kadar dayanırsın yokluğuma? Canın yanmaz mı özlem adındaki kömürler arasında parıldayan cam kırığı yüreğini kanatınca? Sesimi duymadan, elimi tutacağın günün gelmeyeceğini bilerek nereye kadar gidersin? Kimi koyarsın yerime? Hani aşkın yüceliği? Nerde sevginin kutsallığı?

Sen hiç kurmadın mı yanlış kelimeler eşliğinde kırıcı cümleler? Hiç mi kırmadın bir kalp, haketmemişken? İçin yanmadı mı birisi giderken?

Şimdi yanıyorum halime... Yüreğimden değil, dilimden çıkmış yanlış bir kelimeye... "Dilim kopsaydı" diyorum.

Sen "hoşçakal" diyorsun bana, dönüyorsun arkanı ya... Bağırıyorum "gitme!" diye... Duysan döneceksin bana, biliyorum...

Duyuramıyorum...

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön