"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Diyorum ki

Diyorum ki... hiç üzmeseydim seni, yaşadıgım EN GÜZELLERDEN mahrum kalmak ugruna bile göze almalıydım senin sevgisizligini...

yazı resim

Diyorum ki... sen yürürken şose yolunda salına-salına
Bense bir söğüt ağacı salkım saçak, otel odalarında
ve yorgundum ve üzgündüm ve mutsuzdum
Taç yapamadığım için hani buğday başaklarını,
Sırmalı saçlarına

Sonra nedendir bilmem, mutlu olurdum
Güneş ısıtırdı çıkmaz sokaklarına kadar tüm şehri
ve bir gemi olurdum ben,
Martılarda alırdı fotoğraftaki yerini

Sense mavi bir denizdin
Durgundun, derindin.
Küçük bir çocuğun eliyle işaret ettiği,
Kiminin ekmek derdi,
Kiminin küfrettiği,
Kiminin ise hayal ettiğiydin.

Şimdi diyorum ki...
Yıllardır süren bu yolculukta
Üzerinden de gemiler geçiyorken
Şöyle bir bak hayata,
Kim bilir ne kadar mutlusun
ve ne kadar muzdarip
...gemilerden yana

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön