"Gelecek, şimdiki zamana giydirilmiş bir kostümlüdür; ve genelde ütüsüzdür. Tıpkı bu sabahki gibi." - Douglas Adams"

Deli Mektuplar - 33

Şem yerinde yanmakta hala. Peki sen hangi şemşum yakamozlar etrafında dönmektesin hala.!?

yazı resim

Kanun Önünde Eşit Pislik ' ten
Kanun Güvencesinde Eşit Temiz'lere
07 FEVRIER 2010-DİMANCHE
Beethoven & Mohsen Namjoo
Sadi-i Şirazi & Shakespear
01-04

Remember..! Remember..! Remember.!
El Answer..!
*
*

Aşık ediyorsun ve sonra diyorsun dur.!
Durduğun yerde.
Bekle.
Geleceğim.
*

Gözlerimi de alıp gidiyorsun gözlerinle birlikte ve..
Yüreğimi de götürüyorsun avuçların içinde sımsıkı .
Kanter içinde.
*

Düşünmüyorsun ama hiç../... Aklına bile getirmiyorsun..
Hangi gözlerle ve..
Hangi yürekli bir yürekle bekleyebileceğimi.
*

Öylesine tarifsiz nazlı bir eda ile savuşup gidiyorsun ki../..Ama..! Fakat..!
Demeye bile fırsat bırakmadan../..
Savunusuz ve avuntusuz.
*

Acemisiyim henüz Leyla’nın ve Mecnun’un../..Cahiliyim henüz Eflatuni Aşkların..
Diyecek oluyorum ../..Lakin.
Öyle bir azargözle nazar ediyorsun ki..
Bırakmıyorsun naz yapacak ne bir hal ne de bir can.
Da.
Kalakalıyorum öylece soluksuz ve yontusuz.
Orta yerde mihr-i bansız.
Mihr-i Can’da.
*

Gözleri oyulmuş arkaik bir heykele dönüştürüyorsun gövdemi de.
Saçlarımdan başka bir savrultu kalmıyor ardından savrulacak.
Sen için.
Kalan Can’da.
*

Rüzgarla yarışmayı denemiyorsun da..
Rüzgarı şikayet ediyorsun bana öyle mi.?
*

Ağyar’ın rahmetine muhtaç eden de sensin.
“Ciğerim kanıyor.! İçme.! Ağyar ile mey.!”
Diyen de sen.!
*

Görmüyor musun geçen değil geçilen..
İçen değil içilen olduğumu..
Ey eskimeyen hamaset içinde eskidikçe eskiyen.
Eksik ama hala yar.!?
*

İçmeye mey’letmediysen suç kimin ey.!?
İçmek nedir bilmeyen.
İçerlek yar.!
*

Bağıracak bağır bile bırakmadın bağrımda.!
Şimdi.
Nasıl yar olsun du.
Şu bağırtısız bağrıma..
Bağırıp durduğun şol ağyar.!?
*

Öylesine geçmiştin ki kendinden zahir.
Kalmamıştı senden geriye.
Ne bir yar.
Ne bir ağyar.
*

İsyan etmesem aşık değilmiş dersin../..Yalancının biri bu.!
İsyan etsem şikayet eylersin../..Talancının biri bu.!
*

Söyle.!
Şehirde ün salan kim olsa gerek.!?
Böyle.!
*

Üzüleceğinden emin olsaydım.
Bütün rüzgarları tutsak ederdim kendime de.
Yığılmazdı vallahi göklerin bütün bulutları başımın üstünden başka.
Bir başa.
*

Haşa..!
Her mahfelin mumu olmayaydım da.
Alemi düşman mı kılaydım kendime.?
*

Hani senin şöhreti alemleri sarmış.
Şu meşhur mu meşhur.
Adı var kendi yok.
Alemlere rahmet aşkın.
Söyle bana.
Nerde.?
*

Mum olsundu da pervanesiz mi kalsın dı.?
Toe hem boro ey bi vefa.!
*

Nasıl acıyayım sana.?
Onu bile kimseye bırakmıyorsun ki.!
*

Kendime acımayı bile kendime bırakmıyorsun sen.!
*

Kendini bırakmış gitmiş değildin ki .
Kendime acıma fırsatını hiç mi hiç bulabilmemiş olabileydim.
*

Ne mümkün seninle yarışabilmek.?
Acımak ve acınsanmak hususunda bile.
*

Hangi acımasız yarışmaya davet ediyorsun da.
Güya acımasız olmakla itham edyorsun beni.?
*

Bir mahfil için yanıp tutuşmaktan ne umdu da ne buldu bu mum.!?
Mum tutturmaktan başka kendine.
*

Bilumum içinde seni arıyor sa şayet.
Ve yine.
Her şeye rağmen.!
Mücrim mi bilinsin di.
Şimdi.
Bu.
Mum.?
*

Mahreminden mahrum eden de sensin.
Mahrumundan mahrem eden de sen.!
*

Her aşıkan mahfilinde yanmak kusurundan değil şanındandır elbet.
Aşk için yanıp tutuşmak; bu Şem’in kadim nişanındandır elbet.
*

Meğer ki Aşk olsun.
*

“Pervaneyim ben.!” dedin ve gittin.!
Bulurdun her nasılsa yanacak senin için bir Şem.
Ama unuttun galiba.
Aramakla bulunmazdı bir zamanlar terk edip gittiğin bu Şem.!
*

Şem yerinde yanmakta hala.
Peki sen hangi şemşum yakamozlar etrafında dönmektesin hala.!?
*

Hangi zindanında mahkum olmak dilermişsin işbu Işk’ın sen.?
Yakışıyor mu sana yalan.?
Madem ki aşıksın sen.!
*
Zindan ziyaretçileri bile rastlamamışlardır hiç mi hiç.
Sana ait.
Ayak izlerine.
Bir zindanda bile.
*

Şimdi söyle.!
Ta başından başını alıp dağlara gitmedin di de.
Hangi bilinmedik duyulmadık yergi diyarlarına gittin di sen.
Ey kendine tam terk ettiğine hodgam.
Serseri aşık.?
*

Ne kadar üzülsen yeridir şimdi.
Ey gitmeyi marifet belleyip.
Dönmeyi zül belleyen.
Mütekebbir.!
Bednam.!
Bi vefa aşık.!
*

Vesselam.!

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön