"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

Bir Yangının Ardından

Nice sevda masalı dinledi cümle cihan. Çöllere düştü Mecnun Kerem Aslı’ya yanan. Bir tebessümün için tüm cihanı teperdim. Bırakttın gittin ya sen her şeyim oldu talan.

yazı resim

Yokluğun bende hüzün bakamam aynalara.
Alışamadı gönlüm firaklı gaydalara.
Sinemde iz bırakan kanayan gül gülüşün.
Sığmaz sana özlemim ciltlere sayfalara.

Sana hasret içimde burçak burçak ter inan.
Aşk çerağı sönmeden mahşere kadar yanan.
Bir gün çıkıp gelirsen mesrur edersin beni.
Gülüm,sensiz istemem ne saltanat ne de san.

Burcu burcu hasretin erguvan dallarında.
Her seher açan gülsün sevdanın yollarında.
Bazen yanaklarımdan inersin usul usul.
Adı geçen peri sen sevda masallarında.

Gül mahzun lâle ifrit kıskançlık kıriziyle.
İşlisin sineme sen aşkın solmaz iziyle.
Sümbül dağda perişan efkârlanır erguvan.
Anlatılmaz bu sevda hurufatla yazıyla.

Acıyı bal eyeleyen dervişlerle yarıştım.
Sana hasret deminde acılarla barıştım.
Sen taze bahar dalı gülümserken güneşe.
Bulgur bulgur elenip gazellere karıştım.

Nice sevda masalı dinledi cümle cihan.
Çöllere düştü Mecnun Kerem Aslı’ya yanan.
Bir tebessümün için tüm cihanı teperdim.
Bırakttın gittin ya sen her şeyim oldu talan.

Senden sonra takvimler zamanı şaşırdılar.
Aşk kervanları aşka Kafdağ’ı aşırdılar.
İçimde alev alev tutuşup yanarken sen.
Sevdaya hükmedenler kalemleri kırdılar.
Ankara,30.07.2010 İ.K

KİTAP İZLERİ

Gözyaşı Konağı

Şebnem İşigüzel

Osmanlı Sürgününde Modern Bir Kadının Sesi Şebnem İşigüzel, Gözyaşı Konağı’nda, 19. yüzyıl Osmanlısının boğucu atmosferini, ataerkil bir ailenin baskısıyla Büyükada'ya sürgün edilen genç bir kadının
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön